instagram twitter linkedin github youtube

26.3.21

Agartha: Yeraltında Gizemli Dünya mı var ?

  •  Kayıp Dünya teorisini anlamak için Agartha ve Shamballa'yı bilmek gerekiyor. Efsaneye göre; çok eski zamanlarda uzaysal kökenli üstün bir ırk, Himalaya Dağları'nın altında yer alan sonsuz mağaralar ülkesine yerleştiler. Bu uzaylı ırkın insanları, daha sonra ikiye ayrıldılar. Agartha sağ el, iyilik, dürüstlük yolunu; Shamballa ise sol el, yani karanlık yolu simgeler. Agartha dünya toplumlarından uzak kalmayı tercih ederken, Shamballa dünyayı ele geçirmek ister. Budizm, bu efsaneyi kabul etmiştir.


  • Yeraltı ülkesinin giriş yolu Kuzey ve Güney Kutbu'nda olduğuna inanılan (ve uydu fotoğraflarıyla kanıtlanan) büyük deliklerdir. Ayrıca dünyanın birçok noktasında bulunan tüneller ile bu dünyaya ulaşılabilir. Tibet’in başkenti Lhasa’nın İç Dünya’ya bir tünel ile bağlandığını iddia edilir Bu tünelin girişi, sırrı saklamak için yemin eden Lamalar ya da Tapınak Şövalyeleri tarafından korunur. Benzer bir tünelin Giza’daki Büyük Piramit’in tabanındaki gizli odaları Agartha’ya bağladığına inanılır. Ülkemizde Nevşehir, Niğde, Göreme gibi bölgelerdeki mağaralar ve tüneller ağının bu teoriyi desteklediği düşünülmektedir.Antik Yunan mitolojisinde Hyperborea olarak geçen bu ülke, Kuzey Trakya'da bulunan hayali bir bölgededir. Burada her şey mükemmeldir, günde 24 saat güneş parlar. Bu Güneş, bizim Güneş'imiz değil, Dünya'nın içindeki bir Güneş'tir. İç Dünya’ya Mısır, Tibet, Yucatan, Bermuda Üçgeni, Rusya ve Afrika’dan girişler vardır.Yerli Amerikalı insanlar arasında Navajo efsaneleri, insanın atalarının Dünya’nın altından geldiğini öğretir. Kadim insanların doğaüstü güçleri vardı, ama büyük bir tufan tarafından büyük mağaralardan dışarı sürüldüler. Yüzeye çıktıklarında, kendi büyük tapınaklarını bir kez daha aramadan önce, büyük bilgilerini insan ırkına aktardılar. Pueblo Yerlilerinin mitolojisi de kendi tanrılarının kaynağını da iç dünyaya yerleştirir. İç Dünya Kuzey’deki bir delik ile yüzeydeki insanlara bağlanıyordu.Çin, Mısır ve Eskimo yazıları Kuzey’deki büyük bir açıklıktan ve Dünya’nın kabuğunun altında yaşayan insan ırkından bahseder. Yazılar, onların atalarının Dünya’nın içindeki cennet topraklardan geldiğini söyler.Budist gelenek Agartha’nın, binlerce yıl önce kutsal bir adam kabileyi yerin altında ortadan kaybettiğinde ilk kez kolonileştiğini ifade eder. Yeraltı krallığının şu andaki nüfusunun milyonlarca olduğuna inanılır ve insanların Dünya’nın yüzeyinde bulunan bilimlerden çok daha üstün bir bilime sahip olduğu inanılır, bunların arasında yeraltı tünellerinde muazzam hızlarla işleyen arabalar da var.Azteklerin ve Tolteklerin büyük avatarı kadim Quetzalcoatl efsanelerinde, onun sekiz gün boyunca bir uçan dairede gözden kaybolduğu ve yeraltı dünyasını ziyaret ettiği anlatılır. 
  • İslâm'da Kehf (yeraltı mağaralar şebekesi) inancı vardır. Kuran-ı Kerim'de Ye’cüc-Me’cüc, Tev­rat ve İncil’de Gog, insana benzeyen yeraltı ırklarıdır. Özellikle Himalaya dağları altındaki geniş, çok büyük mağara-galerilerde yaşadıklarına inanılır.

  • Binlerce yıllık Kayıp Dünya teorisini doğrulayan tek isim, 1947 yılında yaptığı Kuzey Kutbu seyahatinde burayı gördüğünü iddia eden Amiral Richard Byrd oldu. Yaşadıklarını da günlüğüne detaylı bir şekilde kaydetti.Amiral Byrd 19 Şubat 1947 günü Kuzey Kutbu'na bir uçuş yapmak üzere bir telsizci ile birlikte görev aldı. 7000 metre yüksekliğe çıktığında her şey yolundaydı. Ancak karşılaştığı bir türbülans sonucunda 1000 metreye kadar inmeye karar verdi. Hemen altında dümdüz uzanan bir buz alanı vardı. İnanılmaz bir manzara ile karşılaşmıştı. Kar yağıyordu ve gökyüzü kırmızıdan mora kadar tüm renklere bürünmüştü. Kısa bir uçuştan sonra dağlık bir bölgeye geldi. Yarım saat kadar sıra dağlar üzerinde uçtu. 8900 metreye çıkmıştı. Ancak bu dağları tanımlayamıyordu, haritada yer almamışlardı. Sonra birden dağların arasında ve tam ortada akan nehri gördü. Buz ve kar olması gereken yerde yeşil ormanlar göze çarpıyordu.Amiral Byrd 4000 metreye kadar indiğinde altında tamamen yeşil bir alan vardı. Işık farklıydı ve güneşi göremiyordu. Biraz daha aşağıda ise, garip hayvanlar gördü. İlk anda fil sandığı hayvanlara dikkat ettiğinde bunların inanılmaz bir şekilde mamut olduğunu fark etti. Gördüklerini üsle paylaşmak istediğinde ise çaresiz kaldı... Çünkü artık telsiz bağlantısı kuramıyordu. Dışarıdaki sıcaklık 23 dereceydi. Amiral daha ileride yer alan kent benzeri bir yere yaklaşıyordu. Uçak hafifledi, tüy gibi dalgalanarak uçuyordu. Uçak adeta bilinmeyen bir güç tarafından kontrol altına alınmıştı. Bu ağır uçuş sırasında Amiral karşıdan kendisine doğru yaklaşmakta olan bir başka uçan cismi gördü. Bu disk biçiminde parlak bir nesneydi. Ve uçan cismin üzerinde bir gamalı haç işareti vardı.Telsizden kendisine hitap eden bir ses duydu. İsveç ya da Alman aksanıyla konuşan biri, İngilizce olarak şöyle diyordu: 'Bölgemize hoş geldiniz Amiral. Sizi 7 dakika içinde indireceğiz. Güvenli ellerdesiniz, rahat olun.' Uçağın motorları durdu ve sanki garip bir gücün etkisi altındaymış gibi uçak kendi çevresinde dönüyordu. İniş başladığında Amiral kendisini görünmeyen dev bir asansörün içindeymiş gibi hissetti. Uçak şiddetle titriyordu. Kısa bir süre sonra hafifçe yere temas etti. Amiral büyük heyecan içinde kendisini karşılamaya gelen çok uzun boylu sarışın insanları gördü. Uzakta büyük parlak binaların olduğu kent vardı. Amiral ve yanındaki mürettebat, bu garip yerin ev sahipleri tarafından son derece kibar ve dostça tavırlarla karşılandılar.Şehre girmek için önce tekerlekleri olmayan düz bir platforma çıktılar ve hızla parlak şehre doğru hareket ettiler. Binalar,sanki kristalden yapılmış gibiydi. Amiral gördüklerini ancak öncü mimari eserler ya da bilim kurgu filmleriyle kıyaslayabiliyordu. Kendilerine ikram edilen içecekleri bitirdikten sonra Amiral Byrd, iki hostes tarafından bir başka mekana götürüldü. Kısa bir yürüyüş ve yer altına inen asansör yolculuğundan sonra kendisini uzun bir koridorda buldu. Duvarların içinden gelen gül kurusu renkli ışık her yeri eşit derecede aydınlatıyordu. Bir kapının önünde durdular. Üzerinde anlayamadığı bir yazı olan kapı sessizce açıldı. Hosteslerden biri Amiral'e endişelenmemesini ve Üstad'ın huzuruna çıkacağını söyledi.'İçeri giriyorum, çarpıcı renkler görüyorum, oda büyüleyici ve çok etkileyici. Karşımda çok güzel bir insan var, gördüklerimi anlatamıyorum, bildiğim sözcükler buna yeterli değil. İnsan gibi ama çok daha ötesinde, huzur ve mutluluk yayıyor. Düşüncelerim kesiliyor, melodik ve sıcak bir sesle konuşuyor; 'Yerimize hoş geldiniz Amiral. O, bir erkek, yüzünde çok uzun yılların izleri var, uzun bir masada oturuyor sonra kalkıp, bana oturmam için gösteriyor. Oturuyoruz, bana bakıp gülümsüyor ve yine o yumuşak ve melodik sesle konuşuyor; 'Sizin buraya girmenize izin verdik çünkü siz dünyanın yüzeyinde tanınan asil birisiniz.' Dünyanın yüzeyi mi? diyor ve soluğumu tutuyorum. Gülümsüyor ve; 'Evet, şu anda İç Dünya´nın Arianni bölgesindesiniz. Sizi görevinizden fazla alıkoymayacağım, güvenle yüzeye geri döneceksiniz. Ama şimdi Amiral, sizi neden buraya çağırdığımızı söyleyeceğim. Irkınızın Japonya´da Hiroshima ve Nagasaki´de patlattığı ilk atom bombalarıyla çok ilgiliyiz. Bu nedenle alarma geçtik ve uçan araçlarımızı yolladık, biz bunlara ´Flugelrad´ diyoruz. Sizi gözlüyorlar ve ırkınızın yüzeyde ne yaptığını araştırıyorlar. Bütün bunlar geçmişte kaldı Amiral ama biz devam etmek zorundayız. Irkınızın savaşlarına ve barbarlığına daha önce hiç karışmadık ama şimdi durum farklı. İnsanlık için uygun olmayan doğal bir gücü yani atomik enerjiyi öğrendiniz. Özel görevlilerimiz dünyanızdaki güçlere mesajlar veriyorlar ama henüz bir tepki vermediler. Şimdi sizi dünyamızın varlığını gören bir tanık olarak seçtik. Irkınızdan binlerce yıl daha eski olan kültürümüzü, bilimimizi göreceksiniz Amiral.'Sözünü kesiyor ve benimle ne yapacaklarını soruyorum. Üstad delici bakışlarıyla sanki düşüncelerimi okuyor ve bir zaman sonra cevap veriyor; 'Irkınız şu anda dönüşü olmayan noktaya ulaştı. Aranızda ellerindeki gücü bırakmaktansa, dünyayı yok etmeyi göze alacak olanlar var.' Başımı sallıyorum ve devam ediyor; '1945´de ve sonrasında ırkınızla ilişki kurmaya çalıştık ama düşmanca davranıldı, Flugelrad´larımıza ateş açılıp, düşürüldüler. Savaş uçaklarınız, kötü amaçlarla düşmanca davranarak bizimkileri kovaladılar. Şimdi sana şunu söylüyorum oğlum; dünyanızda çok büyük bir kötülük fırtınası oluşmakta, kara bir öfke ve şiddet yıllardır hiç eksilmeden, artarak birikiyor.Silahlanmanızın bir anlamı yok, biliminizde güvenli bir yer yok. Kültürünüzde açan her çiçek, öfke ve hiddetle ezilip, yok ediliyor, tüm insan canlılar derin bir kaosun içine düştüler. Yaşadığınız son savaş daha sonra ırkınızın başına geleceklerin sadece bir başlangıcı. Biz burada her geçen saat durumu daha açık görüyoruz. Söylediklerimde bir yanlış var mı?' Hayır, bu eskiden de oldu, karanlık çağlar geldi ama beş yüz yıl önce sona erdi, diyorum. Üstad devam ediyor; 'Evet, oğlum. Karanlık çağlar asıl şimdi ırkınızın üzerine geliyor, karanlık dünyayı bir örtü gibi örtecek ama inanıyorum ki ırkınızdan bazıları yaşamayı başaracaklar ama buna daha zaman var, fazlası söylenmemeli.Çok uzaklarda ırkınızın yıkıntıları arasından yeni bir dünya doğacak, kayıp efsanevi hazineleri arayacaklar ve oğlum bizim korumamızda güvenlikte olacaklar. Zamanı geldiğinde biz ırkınıza ve kültürünüze yardım edeceğiz, belki savaşın ve çekişmelerin boş yere olduğunu bir gün öğreneceksiniz, ancak bundan sonra ırkınız tekrar kültürü ve bilimi elde edebilecek. Şimdi oğlum, bu mesajla beraber yüzeye dönebilirsin.' Amiral, dönüşte Pentagon'daki bir toplantıda bildiklerini anlattı. Söyledikleri kayda alınsa bile kendisine bildiklerini saklaması söylendi.

  • 1818'de yüzlerce önemli insana bir mektup gitti. 'Bütün dünyaya: Yeryüzünün içi boş ve yaşanılır durumda olduğunu beyan ediyorum. İçice konulmuş bir çok katı küreden meydana gelip kutuplarda bir girişi vardır. Bu söylediklerimin gerçek olduğunu ispat etmeye hazırım. Dünya bana yardım ederse yeryüzünün içini keşfedeceğim.'Cleves Symnes,Eski piyade yüzbaşısı - Ohio.Cleves Symnes belki de tüm yaşamını bu teoriyi kanıtlamaya adamıştı. Ona göre dünya iç içe geçmiş beş küreden meydana geliyordu. Yani beş ayrı dünya vardı. Bu dünyalarda yaşayanlar; hem tünelleri kullanarak diğer katlara geçebilirler, hem de kutuplarda yer alan çıkış kapılarını kullanarak iç dünyalardan dış dünyaya çıkabilirlerdi. Bu keşif o zamanlar kimsenin dikkatini çekmedi.1870 yılında yine bir Amerikalı, Cyrus Read Teed aynı teoriden yola çıkarak bir örgüt kurdu, bir dergi yayımladı ve çevresinde kendisine inanan binlerce kişi toplamayı başardı. Aradan geçen zaman içinde, yeraltı dünyası görüşü sadece gizemciler ve gizli örgütler değil, politikacılar tarafından da benimsendi. Bunların başında da Adolf Hitler geliyordu.Almanların dünya dışından gelen beyaz tenli, sarışın ve mavi gözlü üstün bir ırktan geldiğine inanılıyordu. Nazi Partisi'nin sembolü olan gamalı Haç (Svastika) da binlerce yıldır tüm dünyada Kayıp Dünya'yı anlatmak için kullanılan evrensel bir semboldür. Hitler döneminde birçok Nazi subayının Agartha'nın girişini bulmak üzere Tibet'i ziyaret ettiği de biliniyor. Bu anlamda Amiral Byrd'in Nazi Almanyası devri sona erdikten sadece iki yıl sonra yaşadığı bu tecrübe manidar.

  • Günümüzde yeraltı ülkelerine ulaşmak için çalışmalar yapılmaya devam ediyor. Mısır'da piramitlerin altındaki tünellerin uzun süredir araştırıldığı bilinmektedir. New York Central Park'ın altında ve Afganistan'da da yeni karmaşık tüneller bulunduğu söyleniyor.Dünya'nın yapısı da tekrar ele alınıyor. Örneğin yapılan coğrafi deneylerde 10 km derinliğe ulaşıldığında sıcaklığın artması beklenirken, aniden ısının düştüğü gözlemlenmiştir. Bunun dışında 7 km' den fazla derinde fosil mikro or­ganizmalara rastlanmıştır ki bu, bugüne kadar Dünya'mızın yapısıyla ilgili olarak ortaya atılan bütün teorilere ters düşmekte.Dünya'nın içindeki ısının kaynağı ya başka bir şey, ya da içi sanıldığı gibi çok sıcak değil. Kolombiya Üniversitesinden Paul G. Richards ve Xiao- dong Song adlı sismologların tespit ettiklerine göre, dünyanın içi, gezegenin geri kalan kısmından daha hızlı hareket ediyor. Araştırmalara göre, içteki katı çekirdek dıştaki sıvı dış kabuğun içinde dönebiliyor. Dünya'nın çekirdeği daha hızlı hareket edebildiğine göre, ya yer çekim gücü ile ortada bağımsız bir şekilde salınabiliyor ya da onu çevreleyen kütle ona basınç uygulayamıyor. Bu çekirdeğin İç Dünya teorisine göre, İç Güneş olabileceği düşünülüyor.Ayrıca bugüne kadar geçerli olan, dünyanın kabuğunun 60 km. kalınlığında ve altında sıvı kaya tabakası mevcut olduğu teorisinin, yanlış olduğu ortaya çıkmıştır. California’lı ve Illinois’li Jeofizikçiler bir deprem analizi sırasında 400 km. derinlikte dünyanın kabuğunu oluşturan sert kaya tabakalarına rastladılar. 

24.3.21

Ses nasıl oluşur ?

 Ses kelimesinin sözlükte geçen anlamı; işitme organlarının duyabildiği titreşimlerdir. Sesin oluşması için mutlaka titreşim hareketi gereklidir. Mevcut ses tellerinin boyu ise havanın ses tellerine çarpmasıyla dışa çıkan sesin kalınlığını göstermektedir. Kadınlarda bulunan ses tellerinin mevcut uzunluğu erkeklere oranla daha uzundur. Dünya üzerinde yaşayan insan dışında hiç bir canlının sesi dinlenerek cinsiyeti belirlenemez.

Ses, akciğer organlarından gelen havanın ses tellerine çarpmasıyla oluşan, hassas aletlerle veya kulakla algılanabilen titreşimlerdir. Titreşen cisimlerin başlatmış olduğu titreşim dizisine ses denmektedir. Ses oluşabilmesi için mutlaka titreşim hareketi olmalıdır. Titreşim oluşturan sesin kaynakları mevcut havayı titreştirir ve titreşen hava dağılarak kulağımıza ulaşır ve etki oluşturur. Bu oluşan etki sonucu ses işitilmiş olur.

Akciğerlerden gelen havadan, kulağımızın işittiği sese kadar oluşan bu süreç aslında bir titreşimler dizisidir. Kulağa ulaşan ses kulak zarını etkiler ve titremesini sağlar. Titreme gerçekleştikten sonra kulak, ses titreşimini iç taraflara gönderir. Bu şekilde gerçekleşen titreşimler beyne ulaşır ve ses işitilmiş olur.

Genel olarak yorumlandığında insanda ses oluşumu, ağzımızı açtığımız zaman ses çıkmasıdır. Toplum içerisinde bu şekilde biliniyor olsa da durum bu kadar basit değildir. Vücudumuz bir araya gelmiş olan bir sistemler bütünüdür. Ses sistemleri de konuşabilmemizi, tepki verebilmemizi sağlan bir dizi olaylar bütünüdür. Genel olarak bakılırsa, akciğer organından çıkan havanın, gırtlağın hemen aşağısında yer alan karşılıklı dizilmiş olan ses tellerinin arasında sıkışması ve ses tellerinin birbirlerine yaklaşıp uzaklaşması hareketiyle gerçekleşen titreşim olayına insanda ses oluşumu denmektedir.

Akciğerler solunum olayında vücut içine alınan havayı dışarı verirken gırtlağa doğru iter ve gırtlağın 2 cm alt kısmında yer alan ses telleri havayı sıkıştırarak sesi oluşturur. Oluşan bu ses, dil, ağız boşluğu, dişler, sinüsler ve burun aracılığı sayesinde konuşma diline dönüşür.

23.3.21

Revalüasyon nedir ?

 Revalüasyon, bir ülkenin para biriminin yabancı para birimleri karşısında değerinin artmasıdır. Sözlük anlamı olarak “değerini arttırma, değer kazandırma” anlamlarına gelmektedir. Revalüasyon kavramı ekonomide çok sık kullanılan bir kavramdır.  

Bir ekonomide revalüasyon, dış ticaret dengesinin pozitif yönde fazla vermesi sonucunda uygulanır. Amaç, pozitif yönde fazla vermiş olan dış ticaret dengesinin denge noktasına ulaşmasını sağlamaktır.

Ticaret dengesinin istenilen seviyeye gelebilmesi için, ülkenin para biriminin değeri arttırılarak,oluşacak fazla tüketim ve yüksek enflasyon riskinin önüne geçilmeye çalışılır. Revalüasyon hükümet kararı ile uygulanır ve genellikle, uygulanan ekonomilerde ithalat artar, ihracat miktarında  ise azalma görülür. Değerlenen ülke para birimi, yerli malların fiyatını arttırmış, ithal malları ise yerli mallara oranla ucuz hale getirmiştir. Bu yüzden revalüasyon politikası uygulanan ekonomide ithalat daha cazip hale gelir.

Ayrıca para birimi değerinin düşük ve döviz kurunun yüksek seviyede olduğu ekonomilerde fiyatlar genel seviyesi de iç tüketim talebi ile birlikte yükseleceği için, yüksek enflasyon tehlikesi ortaya çıkmaktadır. İşte, revalüasyonun esas amacı, ülke ekonomisinde iç ve dış dengeyi sağlayarak, fiyatlar genel düzeyinin optimum seviyede kalmasını sağlamaktır.

22.3.21

Devalüasyon nedir?

Sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satınalma gücünün, hükûmetçe alınan bir kararla düşürülmesidir. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir.

Devalüasyon ile ithal malları pahalılaşırken yerli malların fiyatı da aşağı çekilmiş olur. Kurların belli bir istikrar içerisinde olduğu ya da sabit kur sisteminin uygulandığı kurlarda herhangi bir değişme yapılacaksa bu hükûmet tarafından yapılır. Hiçbir devlet kendi parasının diğer devletlerin parası karşısında değerinin düşmesini istemez. Ama bazen siyasi sebeplerle de yerli para, yabancı para karşısında değer kaybeder. Bir ülkenin toplam ithalatı toplam ihracatından fazla ise ithalat azaltılır, ihracat artırılır. Çünkü böyle bir durumda ekonomide dış ticaret açığı ortaya çıkmış demektir. O devletin satın alma gücünün azaltılması gerekir, kendi mallarını ihraç ederek ekonomisini kalkındırmaya ya da en azından kötü etkilenen ekonomisinde az da olsa bir düzelmeye gidebilir. Devalüasyon yaşandığında enflasyon yükselir, faizler artar bu da ekonominin yavaşlamasına neden olur. Bu durum o devleti ihracata yönlendirir çünkü ithalat pahalılaşmıştır devletin satın alma gücü düşmüştür. Para arzı ve kıymet bedelinin birbirine eşitlendiği durumlarda yabancı para değer kazanır, yerli para değer kaybeder. Bazı durumlarda IMF’nin müdahale etmesi gerekir. IMF o devleti devalüasyon yapmaya zorlar. Ama bu devalüasyonun ekonomiyi belli bir dengeye ulaştırabilmesi için karşı bir devletin devalüasyon yapmaması gerekir. Ayrıca enflasyon düşürülmeli, ihraç edilecek mallar yoğun talep alan mallar olmalıdır. Ülkeler arasında yaşanan siyasi krizlerde bir ülke diğer ülkelere karşı döviz gelirlerini artırmak ister. Böyle bir durumda dış dengenin sağlanması için döviz kurlarını değiştirirler. Devalüasyonun her devlete etkisi farklıdır. Uzun ve kısa dönemde incelendiğinde ticari dengeyi geliştirdiği görülür. Bazılarına göre de tam tersi söz konusudur. Uzun ve kısa dönemde ihracat ve ithalattaki talep esneklikleri de farklılık gösterir. Yani uzun dönemde devalüasyondan sonra oluşan ticaret dengeleri iyileşir, kısa dönemde ise kötüleşir. Ticaret dengesini azaltmak düşük esnekliğe bağlıdır fakat esneklik yükselirse ticaret dengesi gelişir. Bunun nedenine bakacak olursak; Fiyatların ayarlanması için belli bir süreye ihtiyaç vardır aynı zamanda mevcut anlaşmalar ve miktarlar varsa bu kısa dönemde değişiklik gösterir. Diğer önemli neden ise arz boşluğu oluşmasıdır. Arz boşluğu olursa iş ilişkileri kurulması ve yeni taleplerin hazırlanması zaman alabilir, bu da problem oluşturur. Devalüasyon, ekonomisi istikrarlı olan devletler için uygulanamaz. Uygulanıyorsa muhakkak ödemelerinde açık vardır veya ekonomik kriz söz konusudur. Geri kalmış ülkelerin ithal mallara ihtiyacı vardır. Eğer ithal edecekleri mallar pahalıysa o ülke istediği kadar önleyici önlem alsın iç fiyatların yükselmesine mani olamayacaktır. Bu da şunu gösterir; O ülke devalüasyona gitme kararı vermeden önce gerekli önlemi almalıdır. İç fiyatlardaki yükselmeleri önlemelidir.

Günümüzde, madeni para, altın para sistemi olmadığından yerli para biriminin değerinin düşülmesine, iç fiyatların yükselmesi sonucu elde edilemeyen döviz gelirleri dolayısıyla girişilmektedir. Başlıca ihracatı teşvik etmek için yerli para birimi değeri, belli bir yabancı para esas alınmak suretiyle ayarlanmaktadır. Ancak bu tür bir uygulamanın başarılı olabilmesi için, devalüasyon sonrası iç fiyatların artışının önlenmesi, yabancı ülkelerin ithalat kısıtlamalarına başvurmaması gerekmektedir.

21.3.21

Etkili Bir CV

  • Cv’de Neler Olmalı?

CV bir kişinin kariyer geçmişini ve gelecekte neler yapmayı hedeflediğini, genel kişilik özellikleri hakkında karşısındakine ipucu veren bir belgedir. Kişinin iş arama esnasında insan kaynakları yetkilisine özet bir şekilde kendini ve kariyer hedeflerini anlatmasını sağlar. Bütün CV’lerde olması gereken bazı bölümler vardır. CV lerde sahip olduğunuz bazı bilgi ve becerilerinizi aktarmak oldukça önemlidir. Peki bir CV’de neler olmalı?

  • Düzenli bir görünüm

Her CV’de ad ve soyadı mutlaka bulunmalı.

Sürekli kullandığınız bir e-mail adresi ve telefon numarası size ulaşılabilmesi açısından önemlidir. LinkedIn bağlantısı bulunması avantaj sağlar.

Bütün bunlar düzenli bir görünümde hazırlanmalı.

  • Genel bir içerik olmalı

Kariyer hedefleri net bir şekilde ifade edilmeli ve kariyer özeti yazılmalı.

Sahip olduğu yetenekler belirtilmeli.

Staj ve iş tecrübeleri detaylı bir şekilde yazılmalıdır.

Eğitim bilgileri güncel olandan başlamak üzere belirtilmelidir.

Seminer, kurs ve sertifikalar düzgün bir sıralamayla belirtilmelidir.

İş becerileri, yabancı diller, bilgisayar kullanım bilgisine yer verilmelidir.

Pozisyona göre bu bilgiler uyarlanmalıdır.

  • Ek İçerik

Kişilik özelliklerinizde fark yaratacak hobi ve ilgi alanlarınız varsa bunları belirtmelisiniz. Klişe hobilerden uzak durun.

Askerlik bilgisi (erkek adaylar için), ehliyet ve başvurulan pozisyona uygun olacaksa fiziki özelliklere yer verilmeli.

Varsa referans bilgisi eklenmeli ya da istenildiği takdirde referans gösterileceği belirtilmeli.

  • Kişisel Bilgiler

Ad, soyadı, doğum tarihi, doğum yeri, cinsiyet medeni durum ve sürücü belgesi bilgilerini içerir. Uyruğunuzu yurt dışındaki bir işe başvuru yaparken belirtebilirsiniz. Erkek adaylar için askerlik durumu yazılmalıdır. Seyahat etmeye engel durumunuzun olup olmadığını, seyahat etmenizi gerektirecek bir pozisyona başvuruyorsanız, belirtin.

  • İletişim Bilgileri

Sizi aradıklarında kolayca ulaşabilecekleri cep veya ev telefon numaranızı e-posta adresinizi ve ikamet adresinizi özgeçmişin başına yazın. Hangi ilden iş başvurusu yapıyorsanız o ilden ikametgah adresi vermelisiniz.

  • İş / Staj Deneyimi

Ters kronolojik sıra ile (en güncelden en eskiye doğru) her bir iş ve staj deneyiminiz yazılmalıdır. Hangi şirkette çalıştığınızı, hangi şehir veya ülkede, hangi departman ve pozisyonda olduğunuzu, yaptığınız işin tanımını, başlangıç ve bitiş tarihlerini yazmalısınız. İş tanımı kısmına şirketteki sorumluluklarınızı, firmanıza kattığınız değerleri ve kazandığınız başarılarınızı yazın.

  • Eğitim Bilgileri

Ters kronolojik sıra ile yani en son aldığınız eğitim bilgisi en üstte yer alacak şekilde ve tarih sırasına göre yazılmalıdır. Eğitim seviyesi (Yüksek lisans, Lisans, Lise vs.), okul, bölüm, şehir, ülke, başlangıç ve bitiş tarihleri bilgilerini içerir. Önemli başarılarınız ve aldığınız dereceleri belirtebilirsiniz. Not ortalamanız düşükse yazmayın.

  • Kurs / Sertifika Bilgileri

Almış olduğunuz sertifikalar, katıldığınız eğitimler, katılım belgeleri tersten kronolojik sıra ile yazılmalıdır. Sertifika adı, kurs /, kurum adı, içeriği hakkında kısa açıklama, başlangıç ve bitiş tarihleri bilgilerini belirtin. Aldığınız kurs ve sertifikalar sizi birçok rakibinizin önüne taşır. Enstitü tarafından verilen çoğu ücretsiz online eğitimler katılarak aldığın, ücretsiz sertifikalar ile özgeçmişinizi taçlandırın.

  • Yabancı Dil Bilgisi

Yabancı dil bilginiz, konuşma, okuma, yazma seviyeleri, ayrı ayrı belirterek yazın. Yabancı dil bilgisi seviyenizi ispatlayan sertifika, yurt dışında tamamladığınız bir dil kursu vs. varsa, belirtmeniz sizin için avantaj sağlar.

  • Bilgisayar Bilgisi

Kullandığınız office programlarını, bilgisayar bilginizi detaylandırılarak, ayrı ayrı seviyelerini belirtecek şekilde yazılmalıdır. Bilgisayar haricinde faks, daktilo gibi ofis araçlarının kullanımı konusunda bilgi ve deneyiminiz varsa yazılmalıdır.

  • Dernek / Kulüp Üyelikleri

Herhangi üniversite topluluğu veya derneğe üye iseniz belirtebilirsiniz. Proje liderliği veya yönetim kurulu üyeliğiniz veya varsa belirtilebilir. Sosyal sorumluluk projeleri olumlu izlenim oluşturma açısından önemlidir. Özgeçmişinizi güçlendirecektir.

  • Hobiler ve İlgi Alanlar

Hobileriniz ve ilgi alanlarınız sizin hakkınızda bilgi verir. Nasıl bir kişilik yapısına sahip olduğunuz hakkında ilk izlenim verir. Klişe olmuş hobiler yazmak yerine farklılığınızı ortaya koyacak, gerçekten uğraştığınız bir spor dalını veya profesyonel olduğunuz sanat dalı hakkında bilgi verebilirsiniz. Spor veya sanat dalı hakkında başarılarınız, ödülünüz varsa bunu belirtin.

  • Referanslar

Özgeçmişin en sonunda referanslar başlığı yer almalıdır. Bu başlığın altına “Talep edildiğinde belirtilecektir” şeklinde bir ifade yazılabilir. Öğrenci ve yeni mezun kişiler üniversiteden bir hocanızı veya staj yaptığınız firmadaki amirinizi yazabilirsiniz. İş deneyimi olanlar için mevcut veya eski iş yerinizdeki müdürünüz yazılabilir. Sizinle ilgili olumlu fikir beyan edecek kişileri referans gösterin. Ve referans gösterdiğiniz kişiye mutlaka bilgi verin. Referans verdiğiniz kişinin ad, pozisyon, çalıştığı şirket ve telefon bilgilerini yazmalısınız.

  • Kariyer Hedefi

Başvuru yaptığınız pozisyona uygun özelliklerinizi etkili bir şekilde anlatmalısınız. Kendinizi net bir şekilde ifade eden bir paragraf hazırlamalısınız.

CV’yi Etkili Hale Getirmek için İpuçları

Başvurduğunuz şirkete ve pozisyona göre CV şablonu oluşturun. Bunun için ücretsiz CV hazırlama siteleri size destek olabilir. Şablonlardan yararlanarak kendi bilgilerinizi doldurmanız yeterlidir. Kendiniz yeniden CV oluşturmak isterseniz düzenli bir taslak oluşturarak işe başlayın. İşe girmek istediğiniz şirket yaratıcılık isteyen bir pozisyonda ise çeşitli çizgi ve renklerle görsel şıklık verebilirsiniz.

Mutlaka Cv’nize iş yerine uygun giyimli bir fotoğraf ekleyin. Günümüzde birçok şirket fotoğrafsız başvuru kabul etmemektedir.

Kısa ve öz cümleler kullanın. Uzun cümleler okuyanı sıkar ve dikkatinin dağılmasına neden olur. 2 sayfayı geçmeyen düzenli bir CV hazırlayın.

Ön yazı yazarak kendinizi, başarılarınızı net ve akıcı bir dille özetleyin. Değerlendirme yapan kişiler ön yazı olan başvurulara öncelik verirler.

Sayfa düzeni, imla kuralları, yazı tipi gibi ayrıntılara özen gösterin. CV’ye gösterilen özen adayın iş ahlakı ve çalışma prensibi hakkında karşı tarafa ipucu verir. CV’yi etkili hale getirmenin yolu düzgün ve hatasız olmasından geçer. Unutmayın CV’niz sizin aynanızdır.

Başvurulan şirkete ve pozisyona uygunsa popüler CV hazırlama sitesi bulup bundan faydalanın. Klasik şablon yerine, farklı görsellik içeren şablon ve grafik kullanabilirsiniz. 

CV Yazarken En Sık Yapılan Hatalar

  • Başlık kısmında CV, Özgeçmiş gibi ifadeler kullanmak.
  • Kişisel bilgileri en başa yazmak.
  • İş tanımı kısmını boş bırakmak.
  • İmla ve yazım hataları yapmak.
  • Koyu renk ve altı çizili cümleler kullanmak.
  • Abartılı yazı karakteri kullanmak
  • Deneyimleri, okul durumunu, sertifika tarihlerini vs. belirtirken, ters kronolojik sırayı kullanmamak.
  • Çok uzun cümle ve paragraflar yazmak.
  • CV’yi çok kısa ve özensiz hazırlamak.
  • Eksik adres bilgisi yazmak
  • Çok ince bir kâğıda yazmak
  • Gayri ciddi fotoğraf kullanmak.
  • İş tanımlarını belirtmemek.
  • Maaş beklentilerini CV’ye yazmak.
  • Cv hazırlarken yapılan hataların başında alakasız işleri cv’ye eklemek
  • İngilizce seviyesi konusunda dürüst olmamak
  • Çok uzun CV hazırlamak 
  • Klişe bilgiler, 
  • Sayfa düzeni hataları Cv’nizi basitleştirir. 
  • Aynı zamanda kısa süreli iş tecrübelerini CV’ye yazmak
  • Hobileri abartmak
  • iki kişiden fazla referans vermek