instagram twitter linkedin github youtube

10.12.19

Wifi Nedir?

Wi-Fi nin açılımı wireless fidelity dir anlamı ise kablosuz bağlantı alanıdır. Wifi açılımından da anlaşılacağı gibi wifi sinyal alanıdır ve bu alanda bulunan tablet, telefon, akıllı saat, ses oynatıcıları, televizyon, oyun konsolu ve benzeri cihazlarla internete kablosuz erişebilirsiniz.

Kablosuz ağ bağlantı noktaları aslında bildiğimiz router modemlerle aynı şekilde çalışırlar ve küçük radyo dalgaları üreten sistemlerdir. WiFi standartları çeşit ve özelliklerine göre 802.11a, b,g ve n olarak ayrılmışlardır. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı 802.11b’dir ve 2.4Ghz’lik yayılma aralığına sahiptir. Ancak 802.11b ile en fazla 11 Megabit’lik bağlantı kurabilmek mümkündür. Oysa 802.11g ile saniyede 54 Mbit, 802.11n ile 140 Mbit’lik hızlara ulaşmak mümkündür. Günümüzde dizüstü bilgisayarların tamamına yakını üzerlerinde entegre Wi-Fi alıcıları bulundururlar. Bulunmayanlar ise PCMCIA kartlarla bu özelliği kolayca kazanabilirler.

Kablosuz ağ sistemleri radyo frekansları ile çalışmaktadırlar. Radyo dalgaları ile haberleşme üç çeşit olabilmektedir. Bunlar alıcı(receiver), verici(transmitter) ve alıcı-verici(trans-receiver) olarak adlandırılırlar.

Kablosuz ağbağlantısı ilk olarak acil durumlarda iletişime olanak sağlayabilecek bir sistemin geliştirilmesi üzerine bulunmuştur. Daha sonra yaygınlaşarak oldukça fazla kullanım alanı bulmuştur. Çünkü kablosuz ağ sistemi şehirlerde oldukça ucuz maliyetlerle hiçbir altyapı ve kablo bağlantısı işlemlerine gerek duymadan kesintisiz internet bağlantısı sağlanabilmektedir. Kablolu bağlantı sistemlerinde belirli sayıda her PC’ye bir kablo gidecek şekilde bağlantı sağlanır fakat kablosuz ağ sistemlerinde birçok bağlantı noktası üzerinden çok geniş bir alanda ve çok daha fazla sayıda kullanıcı özgürce bağlanabilmektedir. Kablosuz ağ bağlantı noktaları diğer ağlarla iletişime geçecek şekilde programlanmıştır. A noktasından B noktasına giden bir bilgi, bağlantı noktalarının birinden diğerine geçerek ilerler. Bu esnada bağlantı noktası en hızlı ve güvenli yolu seçer. Buna dinamik yol gösterme(dynamic routing) denir.
802.11a : 5 GHz ile veri gönderir ve saniyede 54 megabite kadar veri gönderebilme kapasitesine sahiptir. Ayrıca orthogonal frequency-division multiplexing ( OFDM ) gibi verimli bir kodlama tekniği kullanarak sinyalleri alıcıya ulaşmadan birçok alt sinyale böler. Böylece sinyal üzerindeki gürültü azaltılmış olur.

802.11b : En yavaş ve en ucuz teknolojidir. Ekonomik fiyatı nedeniyle oldukça popüler hale gelmiştir. 2.4 GHz frekans bandını kullanır. Saniyede 11 megabite kadar veri gönderebilir. Gönderim hızını arttırmak için complementary code keying ( CCK ) modülasyonunu kullanır.

802.11g : 2.4 GHz frekansıyla iletim yapar. Saniyede 54 megabit veri gönderebilir. 802.11g OFDM kodlaması kullandığı için 802.11b’ ye göre daha hızlıdır.

802.11n : Geniş bir kullanıma ulaşacağı düşünülen en yeni teknolojidir. Hız ve erim mesafesini önemli ölçüde arttırır. Örnek olarak 802.11g teorik olarak saniyede 54 megabit data gönderebilmesine rağmen gerçek hayatta ancak 24 megabit/sn bir hıza ulaşabilir. Bununla beraber 802.11n saniyede 140 megabit gönderim hızına ulaşabilir.

– Diğer 802.11 standartları araç içi WAN erişimi gibi özel kablosuz ağ uygulamalarına odaklanmıştır.

Bütün hepsi kablosuz bağlantı adaptörü olmasına rağmen birçok cihaz bağlantı için ayrıca bir routerda kullanmaktadır. Bu şekilde bağlantığı daha güvenilir olacaktır. Bununla beraber router herhangi bir nedenden ötürü durursa veya bantgenişliğinden fazla kullanıcı bağlanmaya çalışırsa bağlantıda problemler olabilir veya tamamen durabilir.

Alıcılar;

Adından da anlaşılabileceği üzere sadece radyo sinyallerini alabilen fakat gönderme özelliği barındırmayan aygıtlardır. Bunlara en basit örnek olarak FM radyoları ve televizyonları gösterebiliriz.

Vericiler;

Sadece radyo sinyalleri gönderebilen ama alma yetileri olmayan elektronik devrelerdir. Bunlara örnek olarak radyo verici istasyonları, televizyon verici İstasyonları vb. sayılabilir.

Alıcı-Vericiler;

Hem alma hem verme özellikleri olan aygıtlardır. Bunlara örnek olarak telsiz röleleri, cep telefonu baz istasyonları, cep telefonları vb. sayılabilir.

İletişim anlamında bilinmesi gereken bir diğer konu ise iletim yönüdür. İletim yönleri üçe ayrılır:

Tek Yönlü İletim(Simplex): Kurulan iletim sistemin de iletimin sadece bir yöne yapılabildiği zaman aldığı addır. Örnek olarak FM radyolar gösterilebilir.
Çift Yönlü Eş Zamansız İletişim(Yarı-Dupleks, Half-Duplex): Kurulan iletim sisteminde çift yönlü iletim yapılabildiği ancak eş zamanlı olarak sadece bir tarafın gönderim yapabildiği sistemlerdir. Örnek olarak Telsiz uygulamaları gösterilebilir. Bilgi sistemlerinde kullanılan radyo frekansı ile çalışan kablosuz iletişim sistemleri genelde bu tiptedir. Örneğin IEEE 802.11g standardı 54 Mbps’de Yarı-Dupleks iletim imkanı sunar.
Çift Yönlü Eş Zamanlı İletişim (Tam-Dupleks,Full-Duplex): Hem alıcı hem vericinin eşzamanlı iletim yapabildiği zaman aldığı isimdir. Örnek olarak cep telefonları, telsiz telefonlar gösterilebilir.
Şehrin üzerinde bağlantı noktaları arasında kusursuz bir ağ oluşturulur. Bu sayede trende, arabada, parkta, cafelerde, restaurantlarda vb. birçok yerde özgürce internete bağlanabilmek mümkündür. Şehirlerde belirli aralıklarla yerleştirilmiş bağlantı noktaları ile kesintisiz sürekli bir bağlantı sağlanılır. Bunun için genellikle saniyede 11 Mbit(1.35MB/s) hıza olanak sağlayan ve 2.4 Ghz’lik yayılma aralığına sahip 802.11b sistemi kullanılır. Bu sistem hem fazla güç tüketmediklerinden hem 2.4 Ghz gibi birçok yerde kullanılan(modemler, oyun kumandaları vs.) standart bir yayılma aralığına sahip olduklarından ve insanlara zarar vermediği ifade edilen radyo frekansı ile haberleştiğinden şehir kullanımında tercih edilmektedir.

Günümüzde adından bahsedilen yeni kablosuz ağ teknolojisi ise WiMAX’tir. Çalışma prensibi standart kablosuz ağ sistemleriyle aynıdır fakat çok güçlü mikrodalga iletimiyle sinyalleri daha uzak mesafelere taşıyabilmek mümkündür. Bu sayede birim metrekarelik alan için gereken kablosuz ağ noktası maliyeti düşmekle beraber sinyal kalitesi de arttırılmış olmaktadır. Tabi sinyal kuvveti arttıkça bunun insanlara daha da fazla zararlı olacağı gerçeği hiç düşünülüyor mu gerçekten merak ediyorum. Baz istasyonlarının sağlığımızı ve hatta hayatımızı büyük ölçüde tehdit ettiğini düşünürsek, buna kablosuz modem, oyun kumandaları, klavye, mouse, bluetooth cihazları gibi aygıtlar da eklenince oluşan manyetik kirlenmenin boyutlarını düşünmek bile istemiyorum. Teknolojinin insan sağlığını destekleyici şekilde örneğin CRT’lerden LCD monştörlere geçişte olduğu gibi ilerlemesi gerekirken, gün geçtikçe manyetik kirlenmeye çanak tutulması insanları endişelendiriyor. Bunun en son örneği ise, elektriğin e kablosuz olarak iletilmeye başlanması. Tam bir manyetik alan kaynağı olan elektrik enerjisinin dağıtımı bu şekilde desteklenir ve yaygınlaşırsa, çok daha vahim durumlarla karşılaşılacağı ve toplu beyin ölümlerinin gerçekleşebileceği aşikar. İnsan beyninin de nöronlar yani sinir hücreleri üzerinden elektriksel olarak çalıştığını biliyoruz. Manyetik alan kaynakları beynin kendi manyetik alanını bozarak beyin ısısını arttırmakta ve hücreleri yavaş yavaş öldürerek ciddi hasarlar vermekte.

Wireless Network Oluşturmak
Evinizde veya işinizde birden fazla bilgisayarınız varsa kablosuz erişim noktaları ile bir ağ kurulabilir. Bunun için kablosuz bir router gerekecektir. Tek bir ünite aşağıdaki bölümleri içerir.

1- DSL veya kablolu modeme bağlantı için bir port

2- Router

3- Ethernet hub

4- Güvenlik duvarı

5- Kablosuz erişim noktası

Kablosuz router kablosuz sinyallerin veya ethernet kablosunun bir bilgisayardan diğerine bağlanmasını sağlar. Birçok router her yöne 30.5 metre yayın yapabilir. Eğer sinyal aktarılacak mesafeler bundan uzun olacaksa daha kuvvetli vericisi olan bir ürün tercih edilebileceği gibi sinyal tekrarlayıcılarda kullanılabilir.

Kablosuz adaptörler gibi birçok routerda birden fazla 802.11 standartını destekler. 802.11b routerlar ekonomiktirler. Ancak eski bir teknolojidir ve diğer 802.11 standartlarına göre daha yavaştır. Birçok insan hız ve güvenilirliğinden ötürü 802.11g standartını tercih eder.

Router birkez takıldıktan sonra default ayarlarıyla çalışmaya başlar. Birçok router bir web arayüzüyle ayarlarına erişim imkanı tanır. Router arayüzünde yapılabilecek ayarlar :

– Ağ ismi ( service set identifier – SSID olarakta bilinir ) : Default değeri üretici firmanın ismidir.

– Routerın kullanacağı kanal sayısı : Birçok router default olarak altıncı kanalı kullanır. Apartmanınızda bir komşunuz daha aynı kanalı kullanıyorsa sinyalde bozulmalar olabilir. Farklı bir kanal seçilerek sorun çözülür.

– Router güvenlik seçenekleri : Birçok router standart güvenlik ayarlarını kullanır. Default parola ve kullanıcı adını değiştirmek faydalı olacaktır.

Güvenlik WiFi kablosuz internet ağı için büyük önem taşımaktadır. Alınan güvenlik önlemleri sayesinde ağa yabancı kişilerin yetkisiz erişimleri engellenmiş olacaktır. Ağ güvenliğini sağlamak için aşağıdaki metodlar kullanılır.

WiFi Protected Access – WPA ( WiFi Korumalı Erişim ) : Anahtar uyum protokolü şifrelemesini kullanır. WEP ile birlikte güçlendirilmiştir. Birçok yerde WPA veya 128 bit WEP teknolojisi kullanılmaktadır.

Media Access Control – MAC ( Ortam Erişim Kontrolü ) : WEP ve WPA’ dan biraz farklıdır. Bir kişiyi tanımlamak için parola kullanmaz. Bunun yerine her donanımda birbirinden farklı ve eşsiz olan MAC adreslerini kullanır.