HARUN AYGÜN

25.12.15

İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ EVREN sanki şişirilmiş bir balon gibidir. Bu kavramlar balonun dış yüzeyi gibidir. Modern bilim 200 milyar galaksi olduğunu söyleseler bile, rakam mevcut değildir. Bu Galaksiler birbirinden uzaklaştığı gibi, birbirinin içine de girerler. Işık hızıyla birbirinden uzaklaştığı için bu hızla giden araç için sonsuzdur, sınırsızdır.

MERKEZDE, sonsuzluğa giden bir çizgi vardır. İlk kâinatın oluşum çizgisi… Daha önce kâinatın bir noktadan oluştuğunu anlatmıştık.

NUN—NUR—IŞIK—NOKTA—ÇİZGİ—YÜZEY—CİSİM--BOYUTLAR.

Bu içinde bulunduğumuz Kâinatımız için kurallardır. Bu kara çizgiden de tali çizgiler çıkar, tali çizgilerin etrafında… Galaksiler bu çizginin etrafına dönerler. Şimdiki zihinler kara delik sandıkları için öyle tabir edilir.

Sürekli değişim olduğu için kâinat sonsuzluk gibi olur. Bu kâinatımız gibi YUVARLIK âlemler kısmına giren âlemler hayli çoktur. Ayrıca; LİNER ÂLEMLER, OYUK ÂLEMLER, MUTLAK ÂLEMLER.

BERZAH ÂLEMİNDEN BU ÂLEMLERE BAŞKA GÖZLE TEMAŞA EDERSİNİZ.

Berzah âleminde bu âlemlerin paralel evrenleri vardır. Bu âlemler, berzah âlemlerle bir perdenin arkası gibidir. Dalga boyutları farklı. BERZAH, YAŞAMLARIN BİTTİĞİ İLK DURAKTIR. BÜYÜK OLUŞUM GÜNÜNE KADAR ORADASINIZ.

Bazı şuurlar artık donar bekler. Açık şuurlar orda da değişik idrake devam ederler. Berzahta dünyaya gelecek ruhlarında bekleme yeridir. Realiteye göre cennet kavramları ve anlamları da başkadır...

Atom üstü uzay madde boyutu; iç boyutu berzah boyutudur.

1--KURANDA BİRİNCİ BOYUT BUDUR.---BEZAH BOYUTU---Birinci bilinç katları.

2-- İKİNCİ GÖK İSE, BU ÂLEMİN ----DARÜSSELAM --CENNETLERİ VADIR.

Her cennet boyutlarının ayrı katmanları vardır. Birinci bilinç katmanları diğer bilinç katmanlarına uyumluluk arz eder. Her cennet katmanlarında; Alt katmanlara farklı gözle bakılır. HER cennete geçişte, duygu belleklerin, liyakatin titreşim dalga boyutlarıdır.

Malını mülkünü, mevkini, makamını, şanını şöhretini, evladı hayalin den arınmış, kuruntunun karanlık yollarına yolunu şaşırmamış, düşünce labirentlerinde kaybolmamış, doğru yönlü dalga boylarında, aklını gönlünü bu yöne yönlendirenler; doğru yol budur işte tüm resullerin, kitapların, dediği de budur.

3--ÜÇÜNÇÜ CENNET (üçüncü gök) 1. ve 2. cennetlerden daha üstün anlayış gücüne sahiptir.

--MEVA -- CENNETLERİ. Yine varlık âlemlerine daha üst düzeye bakış realitesi farklıdır.

4---HULT --CENNETLERİ, dördüncü bilinç katlarıdır. Buradaki insanın sultani RUH, sultan bedeni ile

Liyakatindedir. Her şey sevgiyle kuşatılmıştır.

Sevginin renkleri sesleri, formlar görüntüler, orada madde formları, katta ışık formları yerine, SADECE SEVGİ FORMALI ile oluşan bir âlemdir.

Yemeğinde sevgidir. Beslenmeler sevgiyle olur. Nefeslerde sevgidir. Tüm varı sevgiye var olmuş sevgiyle yoğrulmuştur. Görülmemiş renklerin. Raksıdır. Beşerin, bu renkleri algılaması mümkün değildir.

AŞK ALIR, AŞK VERİRLER **

MEŞK OLUR MEŞK VERİRLER*

AŞKI AŞKLA, GÖRÜRLER **

AŞKI AŞKLA BİLİRLER *

BURANIN SAKİNLERİ ÇOK MUTLU OLDUKLARI İÇİN; Kendilerinden geçmiş bir halde, olduklarından, bir üst boyut cennetleri düşünemezler bile… Her boyut bir üst boyutu idrak etmekten acizdir. Her cennet sakinleri kendilerini o cennetin, mutluluğu ile kendilerini sınırlar ve kendilerini perdeleyerek sınırlarlar. Onun için yüksek düşence dalgalarını algılayamazlar.

5----BUNDAN SONRAKİ CENNETLER NAİM CENNETLERİ DİYE, adandırılan zihnin bir üst boyutu olan; NAİM cennetleridir. Bu cennetlerin ilkidir. ALTIN RENKLİ IŞIKLARIN YERİDİR. Tüm diğer renkler bu ışığın içinde kaybolmadığı, ancak değişime uğradığı bilinmektedir. Berrak altın boyut cennetleri başlamıştır. Burada alt boyut cennetlerinin hayal bile edemeyeceği güzellikler mevcuttur...

BU RENGİN MÜHTEŞEM RAKSI, beşer zihninden de algılanması mümkün değildir. Burada gece yoktur. Tüm varlık âlemleri buradan müşahede edilir. Bilgiler alınız istenirse tüm bilgiler alınır .

Zaman ve mekân kavramı yoktur... Evreni dolduran ışıklar, görüntüler oluşur. Seyir için. Sonsuz ilahi bir ses sanki hakkın ruhi bir ahengi , yankısı gibi; ses ve ahenkle beslenen sakinler.

6--- ALTINCI BİLİNÇ KATINA UYUMLANAN ZİHİNLER. ÖYLE BİR NURLA AYDINLANMIŞTIR Kİ; DİĞER ALT BOYUTLAR BU BOYUTUN YANINDA ÇOK SÖNÜK KALIR. SÖZLE İFADE EDİLEMEYEN ÜSTÜNLÜKLERİ VARDIR. ARTIK BURADA HAZ YOKUR. ÇÜNKÜ BURADAKİLER ----HAZZIN KENDİSİ OLMUŞTUR. IŞIKLARIN RAKSINIDA İZLEMEZLER.

DİLEDİKLERİNE IŞIK OLURLAR. IŞIKLA RAKSEDERLER. ALT BOYUT GÖKLERİNE HAYAL GİBİ AKARLAR. ALT BOYUTLARIN SEMALARINDA RÜZGÂR MİSALİ ESERLER. KÂİNATLARA, DÜNYALARA İNERLER. MELEKLERLE BERABER İLAHİ SÖYLEYİP, İBADETLER YAPIP SEMAZEN OLUP SEMA EDERLER. SEMAH EDERLER.

OLMUŞ OLANI OLACAK OLANI ***KOZMİK *** KALEMLE ***YAZILANI ALGILAYIP, KOZMİK HAYAT BOYUTUNA ,(SİDRE) YASITILAN TASARIMLAR, BİLGİLERE DÖNÜŞÜR, --KOZMİK BELLEĞE( LEVH) KAYDEDİLİR.

Bu bilgiler dünyamızın zaman ve mekân realitesi ile sınırlı değildir.

---ÇÜNKÜ ZAMANI VE MEKÂNI YARATAN BU BİLGİLERDİR. Bu boyutta deneyimlenmiş olan, Geçmiş zaman bilimleri; Başka bir boyutta gelecek zaman dilimleridirler. Daha başka bir boyuta da; gelecek illüzyonları yaratır. Dünya realitesinde boyutunda yaşanmış olan hayat, başka boyut realitesinde henüz yaşanmamıştır. Yaşanmış kıyametler başka boyutta henüz başlamamıştır.

KIYAMET; kozmik belleklere işlenmiş olan ezeli bilgide, aşka var oluşlara kaynak oluşturacaktır. Gelecek kıyametin dalga boylarını algılarsanız Kıyameti yaşarsınız.

Bakarsınız ki ; -AMEL DEFTERİ AÇILMIŞ, HESAPLAR GÖRÜLMÜŞTÜR.- sıralar geçilmiş veya geçilememiştir. Cennetlere varılmış veya varılamamıştır.

İLAHİ KİTABI KURANA İYİ BAKINKİ; KIYAMET BAZAN YAŞANIYOR, BAZAN YAŞANMIŞ, BAZANDA, YAŞANACAK OLDUĞUNDAN BAHSEDER...

ALLAH (C.C.) YAZ DEDİ KOZMİK AKIL YAZDI, KOZMİK BELLEK YAZILANI KAYDETTİ. BELLEK SADECE AKLIN YAZDIKLARINI KAYDETTİ. AKLIN KENDİNİ KAYDETMEDİ. AKIL KENDİNİ YAZMADIĞI İÇİN BELLEKTEKİ KAYITLARA ULAŞSANIZ BİLE, AKLI ANLAMANIZ MÜMKÜN DEĞİL. AKIL KENDİ ALGILADIĞINI YAZIYOR SADECE...

KOZMİK KAYIT BELLEKLERİNDE: ALLAH’IN(C.C.)KENDİ SAKLI OLAN -------AHADİYET ----BİLGİLERİ İÇERMİYOR. ONUN İÇİN VARLIKLAR BU BU İLAHİ BİLGİYE ULAŞAMAZLAR.

7---BELİRLENEN YEDİNCİ GÖK İSE: KALEM VEYA AKIL OLARAK BELİRLENEN,

---KOZMİK AKIL --ÂLEMİ VARDIR. KOZMİK BİLİNCİN YAYINLADIĞI, (KÜRSİ) DALGALARI ALARAK, HAYAT PLANLARINA DÖNÜŞTÜRÜR. KOZMİK HAYELLE, OLASILIKLARLA YANSITIR. KOZMİK HAYAT BOYUTUNDA RESİMLENEREK, YAŞAYAN HAYAT REALİTELERİ HALİNE GELİR. KOZMİK AKIL BU REALİTELERDEN BİRİNİ SECEREK KOZMİK BELLEĞE KAYDEDER.

KOZMİK BELLEKTEN ÇIKAN BU BİLGİLER, UZAY BOŞLUĞUNA PROGRAMLANMIŞ OLARAK; İÇİÇE EVRENLER, KOZMİK BELLEKTEN ÇIKAR. İÇTEN DIŞA DOĞRU FRAKANSINI DÜŞÜRE DÜŞÜRE, BU DALGALAR, SER ZERRECİĞİNE ESRİ MADDEYE, FOTONLARA KUARKLARA, ELEKTRONLARA, ATOMLARA DÖNÜŞÜRLER.

Bu 7. boyut sorumluluk yüksek görevlilerin, tanrısal vasıfların olduğu yerdir ki, Resulullah bu liyakate ulaşanlara "BANA KOMŞU OLACAKLAR " diye tabir ediyor.

İLMİ VEHBİLER ALLAH’IN İHSAN ETTİĞİ 18 SIFATI SUBUTİYETİ İLE BİLİNEN BİLİMLER.

İLMİ KESBİ; çalışarak elde edilen bilgiler.

İLMİ EZELİDEN LEVHİ MAHFUZDAN. Öğrenerek edinilen bilgiler.

Daha başka yollardan da edinilen bilgiler var. Resullar, peygamberler veliler şermil üstatlar, kutuplar, evliyalar, arifler diye atlandırılan; yüksek görevliler bu 7. âlemde Resulu Ekreme, komşudurlar.

Sonsuzlugun sembolü olarak verilen 7 köşeli iç içe 7 yıldız halinde ortasında yeşil yıldızın içinde

1 - SONSUZLUĞU SELAMLARIM SONSUZLUĞU SELAMLARIM SONSUZLUĞU SELAMLARIM (3 kez söylenir)

2 - SONSUZ HAMDÜ SENALAR SONSUZ HAMDÜ SENALAR SONSUZ HAMDÜ SENALAR (3 kez söylenir)

BU sembol RASULULLAH (sav) tarafından dernek çalışmalarında Sayın Üstad Muzaffer Kınalı ve grubuna çizdirilmiştir.

Bu yıldızın zaman zaman açıklanacak bir çok sırları vardır.

17.12.15

Bu özet kullanılabilir değil. Yayını görüntülemek için lütfen burayı tıklayın.

16.12.15

Java, Sun Microsystems mühendislerinden James Gosling tarafından geliştirilmeye başlanmış açık kodlu, nesneye yönelik, zeminden bağımsız, yüksek verimli, çok işlevli, yüksek seviye, adım adım işletilen (yorumlanan-interpreted) bir dildir.

Java, Sun Microsystems'den James Gosling tarafından geliştirilen bir programlama dilidir (Sun Microsystem'in şu anda Oracle Corporation ile bağlı ortaklığı bulunmaktadır) ve 1995 yılında Sun Microsystems'in çekirdek bileşeni olarak piyasaya sürülmüştür. Bu dil C ve C++'dan birçok sözdizim türetmesine rağmen bu türevler daha basit nesne modeli ve daha az düşük seviye olanaklar içerir. Java uygulamaları bilgisayar mimarisine bağlı olmadan herhangi bir Java Virtual Machine (JVM)'de çalışabilen tipik bytecode'dur (sınıf dosyası).

Java programları nasıl çalıştırılır?
Bir Java yazılımı şu şekilde geliştirilir;

Yazılımcı ve bilgisayar mühendisleri Java kodunu yazar
.
Bu kod bir Java derleyicisi ile derlenir. Sonuçta "bytecode" adı verilen bir tür sanal makine kodu ortaya çıkar. Düzlem bağımsızlığını sağlayan bytecode'dur. Çünkü bir kere bytecode oluştuktan sonra yazılım sanal makine içeren tüm işletim sistemlerinde çalışabilmektedir.

Bu bytecode Java Sanal Makinesi (İng., Java Virtual Machine) tarafından işletilir. Bu aşama, her bir bytecode komutunun teker teker yorumlanması ile icra edilebileceği gibi, anında derleme kullanılarak da gerçekleştirilebilir.

General Mobile Andorid One (4G) inceleme

Genel Özellikler
Menşei; Çin
Garanti; 24
Ağırlık (gr); 135 gr
Teknik Özellikler
Telefon Tipi Düz
Genişlik 69.7 mm
İşlemci Özellikleri
İşlemci Hızı 1.2 GHz
Ekran Özellikleri
Ekran Boyu 5 inch
Ekran Çözünürlüğü (px) 1280 x 720 px
Kamera Özellikleri
Ön Kamera Çözünürlük (mp) 5 MP Ön Kamera
Kamera Çözünürlük (mp) 13
Bellek
Dahili Hafıza 16 GB
Mobil Ram Boyutu (mb) 2 GB RAM
Kasa
Kalınlık 9.3 mm
Yükseklik 140.5 mm
Bağlantı Özellikleri
SD Kart Yuvası Var
Micro SD Var
3.5 mm mini jack Var
4G Var
Wi-Fi Var
Bluetooth Var
Bilgi
GPS Var
USB Var
Bilgi
GPRS Var
Bluetooth 4.0 Var
Bilgi
Multimedya Özellikler
HandsFree Var
MP3 Çalar Var
MMS Var
E-Posta Var
3.5 mm Audio Çıkış Var
Çift Kamera Var
Kamera Özellikleri
Panaromik çekim Var
Çift Flash Var
Diğer
İşletim Sistemi Android Lollipop 5.1.1
İşletim Sistemi Türü Android

+Direk Google tarafından güncelleme desteği
+Android One işletim sistemi
+Pil ömrü
+Uygun fiyat
-Arka kamera çok iyi değil
-802.11ac ve NFC yok
-Kamera yazılımı kolay, ancak kısıtlayıcı

General Mobile 4G, özellikle uygun fiyata iyi bir akıllı telefon sahibi olmayı düşünenler için uygun bir cihaz olmayı başarıyor. Android One platformu dahilinde olmasıyla en güncel işletim sistemi deneyimini sağlayan telefon, her ne kadar ülkemizde henüz olmasa da 4G desteği ve uygun donanım bileşenleriyle de başarılı bir model oluyor.

General Mobile 4G'nın fiyatı ise 699 TL civarında

görünümü kazandırılmış plastik bir malzeme kullanıyor. Elde iyi bir tutuş hissi yaratan telefonun kalınlığı 9.3 mm, ağırlığı ise 135 gram.

Arka kapağı çıkartılabilen General Mobile 4G, burada bizlere çıkartılabilir bir batarya, SIM kart ve microSD kart slotu sunuyor. Telefonun çevresinde yine son zamanlarda çok sık karşılaştığımız metalik çerçeveyi görüyoruz. Üst kenarda bir kulaklık, alt kenarda ise microUSB noktaları bulunuyor. Yine hoparlörler de alt kısma konumlanmış. Telefon sağ kenarında ise güç ve ses butonları yer alıyor.

Android One platformunun ilk örneklerinden biri olan General Mobile 4G, ülkemizde de ilk Android One'lı model. Android işletim sisteminin en saf, en ferah ve en rahat kullanım sağlayan biçimini sunan Android One platformunun en önemli esprisi ise şu an en güncel işletim sistemini kullanıyor olması. Android 5.1.1 sürümünü kullanan General Mobile 4G, böylece şu an işletim sistemiyle piyasadaki en güncel telefon.

Android One sayesinde tıpkı Nexus'lu modellerde olduğu gibi Google'ın büyük desteğini alacak olan General Mobile 4G, böylece gelecek olan yeni güncellemeleri direkt alacak telefonlardan biri olacak. Bu anlamda General Mobile 4G'nin her zaman güncel bir telefonu olmasını isteyen kullanıcıların ilgi odağı olacağını düşünüyoruz doğrusu.

Arabirim oldukça kolay ve işlevsel. Menüler arasında kaybolmanıza neredeyse imkan yok. Elbette bu telefonun işlem hızına da büyük etki sağlıyor. Gayet akıcı bir arabirimle karşı karşıyayız.
Qualcomm Snapdragon 410 işlemciyle gelen General Mobile 4G, 4 çekirdekli işlemcisiyle 1.2 GHz hızında çalışıyor. RAM seviyesi yine Casper VIA V6'da gördüğümüz gibi 2 GB. Öte yandan 16 GB dahili depolama alanıyla gelen telefon, microSD kart seçeneğini de sunuyor.

Adreno 306 grafik birimiyle en güncel oyunları rahatlıkla oynamanıza olanak tanıyan General Mobile 4G, elbette grafik konusunda çok yüklenmeye müsait değil. O nedenle üst gömlek oyunları oynarken grafik detaylarını düşürmeniz önerilir. Yalnız Real Racing 3 ve Overkill 3'ü rahatlıkla oynayabildiğimizi bu noktada belirtelim.

Telefonun ekranı da gayet güzel görünüyor. 5 inç boyutunda bir ekranın sahibi olan telefon, IPS paneli kullanıyor ve 720x1280 piksel, yani HD görüntü sunuyor. Ekranın renk doygunluğu iyi, güzel görüntü sağlıyor.

General Mobile 4G, pil kapasitesiyle bize 2500 mAh sunuyor. Casper VIA V6 ve Samsung Galaxy A5'in batarya kapasitesinden geniş olan batarya, günü çıkartabilecek bir performans sergiliyor. Geekbench'te uyguladığımız pil testinden 6 saat 47 dakikayla ayrılan telefon, bu bağlamda iyi seviyede olduğunu gösteriyor.
General Mobile 4G'nin kameraları da daha yüksek fiyatla pazarda yer alan rakiplerinden aşağı kalır seviyede değil. Arka kamerasıyla 13 megapiksel sunan telefon, ön kamerasıyla da 5 MP'lik sonuçlar veriyor. Arka kamera, tek tonlu çift LED flaşla desteklenmiş durumda ve hiç de fena fotoğraflar çekmiyor. Evet bazen renkler solgun oluyor, düşük ışık koşullarında grenlerle karşılaşıyorsunuz fakat General Mobile 4G'nin bunu uygun fiyatıyla kurtardığını düşünüyoruz.

Kamera yazılımıyla da beğendiğimiz telefon, çok basit bir kullanım sunuyor. Evet, arabirimde ince detaylar yok, hatta Ayarlar menüsü bile çok basit tutulmuş. Menüde birkaç seçenek sunuluyor. Bunlar arasında panoramanın bulunması sevindirici. Diğer bir hoş detaysa Lens Bulanıklığı modu. Video noktasına gelecek olursak, telefonun arka kamerası 1080p, ön kamerasıyla ise 720p video çekebildiğini söyleyelim.

Bir diğer dikkatimizi çeken detaysa telefonun 4:3 formatında fotoğraf çekebildiği. 13, 8 ve 5 MP'lerde 4:3 fotoğraf çeken telefon, bu nedenle 16:9 formatta fotoğrafı tercihi edenleri üzebilir.

3.12.15

Kurtlar Vadisi Pusu da Anadolu canladırdığı kişi prof.dr engin arık

Toryum gerçeği ve Engin Arık

Enerji Bakanlığı’nın Bakanlar Kurulu’na sunduğu, “Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit madenleri ile Nükleer Enerji Hammaddelerinin işletilmesini, Linyit ve Demir Sahalarının Bazılarının İadesini Düzenleyen Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Tasarı Taslağı’ gündeme gelince doğal olarak dikkatler bor madenine çevrildi.
Çünkü bor madeni hakkında çok haber yapıldığı için en fazla bilgi sahibi olduğumuz bu madendi ve ilgimiz ona yöneldi. Fakat konu hakkında biraz düşündüğümüzde “nükleer enerji hammaddeleri” konusu da en az bor madeni kadar önemliydi.
Türk Enerji-Sen Genel Başkanı Celal Karapınar’ın taslakta geçen nükleer hammaddelerle ilgili olarak Uranyum ve Toryum madenlerinden bahsetmesi bunların da mülkiyeti devlette kalmak şartıyla aranması, işletilmesi ve pazarlanmasının özel sektöre devredileceğini ifade etmesi oldukça dikkatimizi çekti.
Hadi Uranyumu anladık da Toryum da nereden çıktı diye düşünebiliriz. Çünkü Toryumun nükleer yakıt olarak kullanılması ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir, ancak günümüzde toryumla çalışan ticarî ölçekli bir nükleer reaktör bulunmamaktadır.
Bu noktada düşünürken Isparta’da yaşanan ve değerli akademisyenlerimizden Prof. Dr. Engin Arık’ı kaybettiğimiz uçak kazası aklımıza geldi. Kaza tamamen muammaydı.
Engin Arık’ın, uçağa binerken yaptığı telefon konuşmalarında Toryum elementinin nükleer yakıta çevrilmesiyle ilgili bir çalışmadan ve prototipten bahsettiği ifade edilmişti.
Isparta’da yapılacak bilim kongresinde Sayın Arık bu prototipi meslektaşlarına tanıtacaktı. Ve elim kaza oldu, kaza sonrası bahsedilen prototip ve çalışma notları ortada yoktu, kaybolmuştu. Bu durum birçok şüpheleri de beraberinde getirmişti.
2007 yılının sonralarında gündeme gelen bu kazadan 4-5 yıl sonra dünyanın en zengin Toryum yataklarının bulunduğu Türkiye’de bu madenin de özel sektör eliyle işletilmesini öngören bir yasa taslağı sunuluyor.
Hani Toryum’un ticari değeri yoktu? Hani bu maden nükleer yakıt malzemesi olarak halihazırda kullanılamıyordu? Bu yasa taslağı talebinin elbette ki, fazla teknoloji gerektirmeyen bor madenini bile hakkıyla işleyemeyen Türkiye’den geldiği iddia edilemez, ki Türk özel sektörü bir de kalkıp Toryum madenini nasıl işleyecek?
Bunu talep edenlerin acaba kaybolan prototiple bir alakası var mı? Eğer öyleyse demek ki Engin Arık’ın çalışmaları birilerinin işine yaradı ve Toryum madenine çöreklenmek için zemin kolluyorlar.
Bunlara komplo teorisi diyebilirsiniz ama çok kısa bir zaman içinde bir takım yabancı şirketlerin Toryum madenini çıkartıp, toryum yakıtıyla çalışan nükleer santralleri devreye koyduğunu gördüğünüzde sakın şaşırmayın. Ve böyle olduğunda emin olun ki bu santralin fikir anası da Engin Arık’tır, yani bir Türk akademisyendir.
Engin Arık’ın değerli çalışmasının ne kadar önemli olduğunu anlamamız açısından şu bilgiler de önemlidir:
Toryumlu yakıt denemeleri 1960 yıllarının ortalarında başlamıştır. Toryum bugün için hala geleceğini bekleyen bir nükleer yakıt hammaddesi durumundadır. Bunun en büyük nedeni, nükleer yakıt çevrim sorunudur. Toryum-232, bazı süreçlerle uranyum-233’e dönüştürülebilmektedir. Uranyum 233’de Uranyum-235 gibi parçalanabilir bir maddedir. Bu parçalanma sonucunda da büyük bir enerji açığa çıkmaktadır. Yakıt çevrimi sorunu nedeniyle, bugün için toryumla çalışan ticari ölçekli santraller bulunmamakla birlikte, bu santrallerin prototipleri İngiltere, Almanya ve ABD’de uzun zamandır denenmektedir. Ticari ölçekte üretimin yapılamaması nedeniyle, halen toryumun enerji hammaddesi olarak tüketimi yok denilecek düzeydedir.
İşte Batılı bilim adamlarının bugüne kadar gerçekleştiremediği ve üzerinde çalıştıkları bu prototipi Sayın Arık gerçekleştirdi.
Fakat Türkiye olarak her zaman olduğu gibi ne bilim adamlarımıza hakkıyla sahip çıkabiliyoruz ne de onların yaptığı çalışmalara…