instagram twitter linkedin github youtube

13.10.15

lotof kokteyli tarihte ilk kez İspanya İç Savaşı sırasında Milliyetçi kuvvetler tarafından Sovyet T-26 tanklarına karşı kullanılmıştır. Molotofun gücünü gören General Francisco Franco birçok askerin bu silahı kullanmasını emretmiştir. Molotof adı ise ilk kez Kış Savaşı sırasında Finler tarafından Finlandiya'nın bölünmesine sebep olan Rus politikacı ve diplomat Vyaçeslav Molotov'u aşağılama amacıyla konulmuştur ve Molotov bu isimden hiç hoşlanmamıştır. 1939 yılındaki Kış Savaşı sırasında Finler tarafından Sovyetler Birliği Kızılordu askerlerine ve Sovyet tanklarına karşı kullanılmıştır ve Finler bu sayede savaşta büyük üstünlük sağlamıştır. 1941'den sonrada II. Dünya Savaşı boyunca Almanya, Finlandiya, İtalya, Birleşik Krallık, Polonya, Amerikan ve Sovyet güçleri tarafından da kullanılmıştır.
Google'ın kısa süre önce Nexus 5X ve 6P modelleri ile birlikte duyurduğu Android 6.0 Marshmallow detaylarına yakından bakıyoruz. İşte tüm Android 6.0 Marshmallow yenilikleri.
Google tarafından I/O 2015 etkinliğinde duyurulan ve kısa süre önce gerçekleşen Google etkinliğindeNexus 5X ve Nexus 6P modelleri ile birlikte çıkış tarihi açıklanan Android 6.0 Marshmallow, pek çok yenilikle birlikte geldi. İşte Android 6.0 Marshmallow özellikleri.

:: Android 6.0 Marshmallow Ne Zaman Çıkacak?

:: Android 6.0 Marshmallow güncellemesi alacak cihazların tam listesi...

Android 6.0 Marshmallow özellikleri

Temelde yeni özelliklerden ziyade iyileştirme odağında bir sürüm olanAndroid 6.0 Marshmallow, Jelly Bean'den sonra gelen KitKat güncellemesine benzer şekilde,Lollipop'tan sonra gelen iyileştirmegüncellemesi olarak karşımıza çıkıyor. Yine de hiç yenilik getirmiyor diyemeyeceğimiz Android 6.0 MarshmallowAndroid 5.0 Lollipop'u beğenmeyenlerin dikkatini çekebilir.

Marshmallow ile yenilenen uygulama izinleri

Android 6.0 Marsmallow ile gelen en dikkat çekici yeniliklerden biri, yenilenen uygulama izinleri. Zira artıkAndroid 6.0 Marshmallow ile bir uygulamanın istediği tüm izinleri vermek zorunda kalmayacak, örnek olarak bir uygulamanın kameraya erişmesine izin verilip, mikrofona erişmesi engelenebilecek.
15-05/28/android-m.jpg

Yenilenen Chrome sekmeleri ve App Links

Android 6.0 Marshmallow ileChrome’a özelleştirilebilir sekmeler özelliği geliyor. Bu özellik ile Chrome’daki sekmeleri kişiselleştirebileceksiniz. Uygulama arası geçişler Android 6.0 Marshmallow ile daha da gelişiyor.App Links özelliği sayesinde örneğin; size gelen Tweet içerikli bir maile tıkladığınızda otomatik olarak Twitter uygulamasında o Tweet açılacak.

Android Pay ile ödeyin

Google’ın ödeme sistemi Android Paybasitlik ve güvenlik sunuyor. Android kullanıcıları artık NFC destekli cihazlarından kredi kartları yanında olmadan alışveriş yapabilecek. Android Pay 700,000'in üzerinde mağazada kullanılabilir olacak.
15-05/28/android-pay.jpg

Parmak izi okuma gelişiyor

Android 6.0 Marshmallow ile gelen bir yenilik ise gelişmiş parmak izi okuyucusu. Android’in zayıf kaldığı noktalardan biri olan parmak izi okuyucusu Android 6.0 Marshmallow ile gelişiyor. Yeni parmak izi okuyucusu ile Google Playüzerinden uygulama indirebilecek veya alışveriş sitelerinden parmak izi ile alışveriş yapabileceksiniz.
15-05/28/android-m-1432833169.jpg

Şarj sorunu çözülüyor!

Android 6.0 Marshmallow ile şarjsorununda büyük bir yenilik yapılıyor. Geliştirmeler sayesinde pil ömründe 2 kata yakın iyileşme görünecek. Ayrıca artık Android USB Type C girişini destekleyecek.
Doze adı verilen özellik sayesinde cihazın hareket algılayıcıları sadece cihazınız hareket ettiğinde uygulamaları aktif olarak kullanmaya başlayacak. Bu da cihazınızı kullanmadığınız zamanlarda pil tüketmini minimuma indirmek anlamına geliyor.
Android 6.0 Marshmallow’un büyük çaplı gelişmelerinin yanında; gelişmiş paylaşma seçeneği, metin düzenleme aracı ve daha kolaylaştırılmış ses kontrolleri geliyor.

Önemli Android 6.0 Marshmallow Özellikleri

İş profilleri için Veri Kullanımı API
Bluetooth SAP
Ses etkileşim hizmeti
App bağlantı doğrulama
Metin seçimi eylemleri
Birleştirilmiş uygulama ayarları görünümü
Kurumsal sahibi tek kullanımlık cihaz desteği
Geliştirilmiş güvenilen yüz güvenilirliği
Yeni çalışma zamanı izinleri
Google Now Launcher uygulaması önerileri
5GHz taşınabilir Wi-Fi hotspot
Yedi adet ek dil

Küçük Çaplı Android 6.0 Marshmallow Özellikleri

Kişisel bağlamlarda Çalışma kontakları
Hotspot 2.0
VPN uygulamaları ayarları
Dubleks baskı
Kurumlar için Sorunsuz sertifika yükleme
Klavye kısayolları
Otomatik kurallar Rahatsız Etmeyin
Malzeme tasarım desteği kütüphane
Android Pay
USB Tip C şarj
Pil tarihçesi v2
BT 4.2
Geliştirilmiş Bluetooth düşük enerjili tarama
Geliştirilmiş metin düzenleme
Geliştirilmiş Systrace
BT OTA admin seçeneği
Chrome özel sekmeler
UI Araçları
Kurumsal fabrika sıfırlama koruması
Rahatsız etme özelliği ve tekrar eden çağrılar hızlı ayalara eklendi
Geliştirilmiş metin düzeni performansı
Arama alfabetik uygulama listesi
Stylus desteği
UI araç performans iyileştirmeleri
Birleşmiş Google ayarları ve cihaz ayarları
Çalışma durumu bildirimleri
MIDI desteği
Cihaz sağlama için Bluetooth bağlantısı
Wi-Fi tarama güç gelişmeler
Veri bağlama destek kitaplığı Beta
Devredilen sertifika yükleme

6.10.15

BİLGİSAYARDA SAYI SİSTEMLERİ

BİLGİSAYARDA SAYI SİSTEMLERİ

10 lu Sayı Sistemi (Desimal)

Günlük hayatta kullandığımız sayı sistemidir. 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9 rakamlarından oluşur. 10 tabanındaki her sayısının rakamlarını 10 nun kuvvetleri şeklinde yazılarak açılımı sağlanır.
örnek:
(456635)10 = (4*105)+ (5*104)+ (6*103)+(6*102)+(3*101)+(5*100)

2 li Sayı Sistemi (Binary)

Bilgisayarda kullanılan sayı sistemidir. 1 ve 0 rakamlarından oluşur. Bu sayı sisteminde her bir basamak 2 nin kuvvetleri olacak şekilde ifade edilerek 10 luk tabandaki karşılığı bulunabilir.
örnek:
(100101)2 = (1*25)+(0*24)+(0*23)+(1*22)+(0*21)+(1*20)= (37)10
**Binary sayı sistemindeki her sembol bit olarak adlandırılır. her bit 0 ve 1 olmak üzere iki farklı değer alabilir. Buna göre n bitlik bir sayı 2n değişik şekilde oluşturulabilir.
**En soldaki rakam en büyük dereceli binary rakam (the most significant bit MSB), en sağdaki rakam en düşük dereceli binary rakam (the least significant bit LSB) olarak adlandırılır.

8 li Sayı Sistemi (Oktal)

Kimi eski tip bilgisayarlarda bu sayı sistemi kullanılmaktadır. 0,1,2,3,4,5,6,7 rakamlarından oluşur.8 lik tabanda çözümlenerek 10 luk tabandaki karşılığı bulunabilir.
örnek:
(45613)= (4*84) + (5*83)+(6*82)+(1*81)+(3*80)

16 lı Sayı Sistemi (Hexadesimal)

Binary sayı sistmei bilgisayarın anladığı tek sayı sistemidir. Fakat bu sistemde sadece 2 sayı olduğu için büyük sayıları ifade etmek oldukça fazla rakamla mümkün olur. Bilgisayar üreticileri bu sorunu hexadesimal sayı sistmeini geliştirerek çözmüşler.  bu sistemde 16 sembol kullanılır: 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9,A,B,C,D,E,F
A harfi =10, B harfi=11, C harfi = 12, D harfi=13, E harfi=14, F harfi=15 sayısına tekabül eder.
(1A)16 şeklinde gösterilirler.
Binary
Hexadecimal
0000
0001
0010
0011
0100
0101
0110
0111
1000
1001
1010
1011
1100
1101
1110
1111
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
A
B
C
D
E
F

TABAN DÖNÜŞTÜRME

Hexadesimal Sayıyı Binary Sayıya Çevirme

Sayılar binary ‘den hexadecimale çevrilirken sağdan sola doğru dörder basamakolmak üzere gruplandırılır. Çünkü hexadecimal sayı istemini tabanı 16 dır ve binary sayı sisteminde 0-15 sayıları, 4 bit ile ifade edilebilmektedir. Her bir grubun hexadesimal karşılığı tablodan bakılır yazılır. =)
örnek:
(10101011000111)2 = (?) 16
(0111) = 7   => gruplandırmaya sağdan başladık
(1100)=12 = C
(1010) = 10 = A
(0010) = 2       => grup dörtlü olsun diye başına iki sıfır attık.
sonuç: (2AC7) 16  =>  grup sonuçlarını aşağıdan yukarıya olmak üzere yazıyoruz

Desimal Sayıyı Binary Sayıya Çevirme

10 luk tabandaki sayı sürekli ikiye bölünür. kalan kısımları aşağıdan yukarıya olacak şekilde yaızlır.
örnek:
(256) 10 = (?) 2
sayı bölüm kalan
256   :  2      =  0
128   :   2     =  0
64     :   2     =  0
32    :   2      = 0
16    :    2     = 0
8      :    2    =  0
4     :     2     = 0
2     :     2    =  0
1     :     2    = 1
sonuç:
(100000000)2

Hexadesimal Sayıyı Binary Sayıya Çevirme

16 lık tabandaki her bir sayının binary karşılığı bulunur. sonuçlar aşağıdan yukarıya olmak üzere soldan sağa dizilir.
örnek:
(9BF6)16 = (?)2
6 = (0110)
F = (1111)
B = (1010)
9 = (1001)
sonuç:
(1001101011110110)2

SAYISAL KODLAR

Genellikle programlama dilleri, klavyeden yazdığımız karakter ve sembolleri bilgisayarın kendi diline çevirir. (binary)  Mikrobilgisayarlarda bilgi aktarımı için Amerikan Standart Kod (ASCII= American Standard Code for InformationInterchange) kullanılır. ASCII klavyeden akdığı bilgileri bilgisayar ekranını yansıtmak için 7-bit kod kullanır. Klavyeden girilen her bir harf, sembol veya rakam karşılığında bir ASCII kod vardır….
ASCII kod sisteminde 128 karakter 4 grupta standartlaştırılmıştır.
Birinci grupta; 32 karakterlik kontrol karakterleri bulunur.
İkinci grup;  32 karakterlik noktalama işaretleri, sayılar ve özel karakterlerden oluşur.
Üçüncü grupta; 26 karakterlik, klavyedeki üst karakterler bulunur.
Dördüncü grup; alt seviye karakterler, bazı özel semboller ve diğer kontrol karakterleridir.

PROGRAMLAMA DİLLERİ VE ÖZELLİKLERİ

Programlama dili, programcının belli bir algoritmayı ifade etmek  için kullandığı standartlaşmış bir notasyondur. Bir programcı komutları yazmak için farklı programlama dilleri kullanabilir. Programlama dilleri, programcının bilgisayara hangi veri üzerinde işlem yapacağını, verinin nasıl depolanıp iletileceğini, hangi koşullarda hangi işlemlerin yapılacağını tam olarak anlatmasını sağlar. Şu ana kadar 2500'den fazla programlama dili yapılmıştır.

Programlama dilleri insanların algılamasına yakın olmasına göre 3 gruba ayrılır.

Alt seviye programlama dilleri: Makine koduna oldukca yakın programlama dilleridir.Makina hakimiyeti oldukca gelişmiştir.Bu programlama dillerini bilen kişilerin mikro işlemciler hakkında bilgi sahibi olması gereklidir.(Assembly programlama dili gibi)

Orta seviye programlama dilleri: Oldukça esnek olan bu diller hem üst hem alt seviye programlama yapabilirler. Alt seviye dillere oranla biraz daha anlaşılırdır. (C programlama dili gibi.)

Üst seviye programlama dilleri: Olay tabanlı programlama dilleri olarak da adlandırılırlar yalnız bu programlama dilleri sadece belirli fonksiyonlar etrafında çalışırlar ve programlama hakimeyitini azaltırlar. En hızlı ve en etkili programlama dilleri bu kategoridedir. (visual basic ve pic basic pro gibi) Diğer programlama dillerine kıyasla daha kolay öğrenildiği ve uygulandığı için yeni başlayanlara en uygun diller üst seviye programlama dilleridir.

Yüksek seviyeli programlama dillerinde yazılan programın çalışabilmesi için makine diline çevrilmesi gerekir. Bunun için program hangi yüksek seviyeli dil ile yazıldıysa o dilin derleyicisi kullanılır. Böylece yüksek seviyeli programlama dili ile yazılmış olan kaynak program, makine dilindeki amaç programa dönüştürülür. Kaynak programın içeriğinin değiştirilmesi mümkündür, ancak derlenmiş olan amaç programın içeriğine müdahale etme imkanı yoktur.

Programlama Dilleri

Assembly Programlama Dili
Assembly dili alt seviye bir programlama dilidir ve karmaşık programlar yazmak için kullanılır. Assembly insanlar tarafından anlaşılması zor olan makina dilinin sayısal ifadelerini, daha kolay anlaşılır ve programlanabilir olan alfabetik ifadelerle değiştirip alt seviyede programlama için bir ortam oluşturur.

Assembly dil programları, genellikle platformdan bağımsız olan üst seviyeli programlama dillerinin aksine bir hedef bilgisayar mimarisine sıkı sıkıya bağlıdır.Assembly kullanmanın amacı, ilk bilgisayarlarda yazılan programların daha az hata içermesi ve daha az zaman almasını sağlamaktır.

Assembler, assembly dilini makina koduna çeviren programlardır ve assembler'ı derleyiciden ayıran en önemli özellik bire bir dönüşüm yapmasıdır.

Bir zamanlar programlamada çok fazla kullanılmakta olan assembly dili günümüzde daha az kullanım alanına sahiptir. Öncelikle doğrudan donanım manipülasyonunun veya anormal performans hususları söz konusu olduğu zaman bu dil kullanılmaktadır. Tipik uygulamaları cihaz sürücüleri, alt seviyeli dahili (embedded) sistemleri ve gerçek zaman uygulamalarıdır.
Basic Programlama Dili
Basic (Beginner's All Purpose Symbolic Instruction Code) dili 1964 yılında John Kemeny ve Thomas Eugene Kurtz tarafından geliştirilmiş olup, eğitim amaçlı bir programlama dilidir. Mikrobilgisayarlar için ilk Basic uygulamasını Microsoft 'un kurucuları olan Paul Allen ve Bill Gates yazmıştır. Öğrenmesi ve kullanımı kolay bir dil olan Basic dilinin zamanla QBasic, Turbo Basic, Power Basic, BasicA, Visual Basic, Visual Basic.Net gibi türevleri geliştirilmiştir.

C Programlama Dili
C ve C++ Programlama dilleri1970'lerin başında Ken Thompson ve Dennis Ritchie tarafından UNIX İşletim Sistemi için 1972 yılında geliştirilmiş bir C programlama dili , günümüzde neredeyse tüm işletim sistemlerinde kullanılmaktadır. Dünya'nın en çok kullanılan sistem programlama dilidir.

C ' nin ilk gelişme safhaları 1969 ile 1974 arasında AT&T Bell Laboratuvarları'nda gerçekleşti. Ritchie'ye göre, en yaratıcı devre 1972 idi. Dilin pek çok özelliği "B" adlı bir dilden türediği için, yeni dile " C " adı verildi.1983'te Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü (ANSI) bir C standardı oluşturmak için bir kurul oluşturdu ve bu kurul standardı 1989'da tamamladı ve standart ANSI X3.159-1989 " Programming Language C (C Programlama Dili) " olarak yayımlandı. Dilin bu versiyonu genellikle ANSI C olarak adlandırılır.

Günümüzde yazılmakta olan C programlarının çoğunluğu ANSI C standardına uygun olarak yazılmaktadır. Yalnızca standart C kullanılarak yazılmış bir program, standarda uyumlu her derleyici ile doğru bir biçimde derlenip çalıştırılabilir. Ancak, standart olmayan kütüphaneler kullanılarak yazılmış programlar belli bir platform ya da derleyici gerektirebilirler.
C++ Programlama Dili
1980'lerin başlarında Bjarne Stroustrup tarafından geliştirilen C 'yi kapsayan ve çok paradigmalı, yaygın olarak kullanılan, genel amaçlı bir programlama dilidir. Genel olarak her C programı aynı zamanda bir C++ programıdır, ama her C++ programı bir C programı değildir. C++'ı C 'den ayıran ve C++'ın nesne yönelimli bir dil olmasına da olanak sağlayan en temel özellik, sınıflardır. Sınıflar sayesinde yeni veri türleri yaratılabilir ya da varolan türlerden yenileri türetilebilir.

Operatörler; C++'ın C'den devraldığı ve geliştirdiği yapılardan biridir. Özel olarak anlamlandırılmış fonksiyonlar kümesidir. Ancak bu fonksiyonlar, alışılmış şekilde çağırılmaz, dilin semantik yapısı içerisinde özel olarak değerlendirilir. Operatörler çoğunlukla iki nesnenin arasına özel bir işaret konulmasıyla çağırılır. Örneğin, iki nesnenin toplanması için iki nesnenin arasına '+' işareti konulması yeterlidir. Bu işaret, derleyiciye '+' operatör fonksiyonunun çağırılacağını ifade eder. C'den farklı olarak, C++'ta operatörlerin çoğunu aşırı yükleme yoluyla özelleştirebilirsiniz.

C++ Program kaynak kodlarının derlenmesi üç aşamadan oluşur: Önişlemci, kodun dönüştürülmesi ve bağlama. İlk aşama olan önişlemciyi basit bir yorumlayıcı olarak görülebilir. Bu aşamada, bir takım direktifler yardımıyla derlenecek kodlarda basit sözcüksel değişiklikler yapılabilir. Önişlemci direktifleri # karakteriyle başlar, bu karakterden sonrası önişlemci tarafından yorumlanır ve bu özel karakterden önce beyaz boşluk(tab ve boşluk) dışında bir şey olmaması gerekir. Bu direktifler yardımıyla derlenecek kodlar üzerinde bir takım kurallar belirlenebilir. Ayrıca dosyaya bir başka dosyayı dahil etmek veya işlemciye özel direktifler vermek gibi işlemler içinde kullanılabilir.
C# Programlama Dili
C# dili de C++ gibi bir C türevidir. C programlama dilinde bir tamsayı değişkeni 1 attırmak için ++ soneki kullanılır. C++ dili adını, C diliyle Nesneye Yönelimli Programlama yapabilmek için eklentiler (C With Classes) almıştır. Benzer şekilde C++ diline yeni eklentiler yapılarak ((C++)++) bir adım daha ileriye götürülmüş ve tamamen nesneye yönelik tasarlanmış C# dilinin isimlendirilmesinde, + karakterlerinin birbirlerine yakınlaşmış hali ve bir melodi anahtarı olan C# Major kullanılmıştır.

Özellikle nesne  yönelimli programlama kavramının gelişmesine katkıda bulunan en aktif programlama dillerinden biri olan C# , basit, modern, genel-amaçlı, nesneye yönelik bir programlama dili olarak tasarlanmıştır.

Visual Basic Programlama Dili
Visual Basic, Microsoft tarafından, Basic programlama dili üzerinde geliştirilmiş, olay yönlendirmeli, üst seviye, nesne tabanlı ve görsel bir programlama dilidir.Microsoft Visual Basic dilinin değişik türevleri oluşturulmuştur:

VBA (Visual Basic for Applications); Microsoft Office gibi, değişik yazılımlar içerisinde çalışabilecek yazılımlar geliştirilmesinde kullanılır.

VBScript ; Internet Explorer, ASP ve Windows Script Host üstünde Visual Basic betikleri çalıştırılmasında kullanılan türevi.

Visual Basic.NET ; Visual Basic 6.0 Platformunun varisi olmakla birlikte farklı bir yapıdır ve .NET Framework üzerinde çalışır ve geriye doğru, Visual Basic 6.0 ve öncesi sürüm kodlarla uyumsuzdur.
Pascal Programlama Dili
Pascal programlama dili, bilgisayar bilimcisi Niklaus Wirth tarafından 1970 'te yapısal programlamayı derleyiciler için çok daha kolay hale getirmek amacıyla geliştirilen, bir çok öğrenciye bilgisayar programlamayı öğreten ve çeşitli versiyonları bugün hala yaygın olarak kullanılmaya devam eden önemli programlama dillerinden biridir. Adını matematikçi ve düşünür Blaise Pascal'dan alan Pascal, Algol programlama dilinden türemiştir.

Pascal'da tüm programlar "Program" anahtar sözcüğü ile başlar, ve ardından "Begin" / "End" anahtar sözcükleri ile sınırlanan bir blok gelir. Pascal dilinde harflerin büyüklüğü-küçüklüğü önemli değildir. İfadeler noktalı virgül ile ayrılır, ve programlar bir nokta ile bitirilir. Bazı derleyiciler için "Program" satırı zorunlu değildir.

Orijinal halinde Pascal, tümüyle prosedürel bir dildir ve programlar if, while, for ve benzeri yapılardan oluşur.

Pascal ve C dilleri yaklaşık aynı zamanlarda geliştirilmişlerdir ve aralarında önemli benzerlikler vardır. Orijinal Pascal ile C'nin ikisi de yapısal programlama fikrini gerçekleştiren küçük ve prosedürel dillerdir. İkisinde de dinamik bellek ayırma ve işaretçi işleme mümkündür. Ancak, bu iki dil dışarıdan bakıldığında farklı görünürler.

Delphi Programlama Dili
Delphi programlama diline, özellikle nesne yönelimli programlama anlayışıyla yapılandırılmış Turbo Pascal dilinin görsel sürümü denilebilir. Nesne, sınıf, kalıtım, fonksiyon, aşırı yükleme gibi temel nesneye yönelim programlama tekniklerini ve daha fazlasını içeren güçlü ve esnek bir programlama dilidir.

Pic Basic Pro Programlama Dili
PIC Basic Pro , Micro Engineering Labs firması tarafından PIC mikrodenetleyicileri için geliştirilmiştir ve BASIC programlama dilinin kolay öğrenilebilme özelliğinden dolayı dnyanın en çok kullanılan programlama dillerinden biridir.

PIC Basic Pro programlama dilini kullanabilmeniz için algoritma ( algorithm ) , akış diyagramı ( flowchart ) oluşturmayı ve QBASIC ile basit programlar yazmayı bilmeniz yeterlidir. Daha önce PICassembly ile programlama yapmış olanlar PIC Basic Pro'nun kullanımının ne kadar kolay olduğunu göreceklerdir.

PIC Basic Pro derleyici program kodlarını Assembly dili programlarıyla karışık kullanmak da mümkündür. Özellikle bir işlemi daha hızlı çalıştırmak , program belleğinde daha az yer tutmak ya da PIC Basic derleyicilerinin yapabildiğinden daha farklı bir işlem için program içinde Assembly kodlarını kullanmak gerekebilir.

Bilgisayar Donanımlarında Giriş Çıkış Üniteleri

Bir bilgisayar donanımı dış ortamdan bilgisayara veri aktarmak için kullanılıyorsa giriş donanımı veya giriş birimi, bilgisayardan dış ortama veri aktarmak için kullanılıyorsa çıkış birimi olarak adlandırılır

Bilgisayar Donanımlarında Giriş Çıkış Üniteleri
Bilgisayara bilgi girmek ve de işlenen bilgilere ait sonuçları yansıtmak için kullanılan birimlere Giriş/Çıkış birimleri denir. Üç başlık altında toplanabilir.

Giriş Birimleri 

Klavye, Fare, Işıklı Kalem ,Barkod okuyucu, Tarayıcı (Scanner), Optik Okuyucu ,Mikrofon, Bilgisayara sadece bilgi girilmesinde kullanılan birimlerdir.

Çıkış Birimleri 

Ekran ,Yazıcı ,Plotter (çizici) ,Hoparlör Bu birimler sadece bilgisayarda işlenen verilere göre sonuç almak için kullanılırlar.

Giriş/Çıkış Birimleri 

Disk ve disket ,Optik Disk ya da CD-ROM’lar ,Manyeto Optik diskler

Bu birimlerin üzerinde bilgi kaydedilebilen hem de bu kaydedilen bilgilerin okunduğu birimlerdir.

Bilgisayar donanımı, bir bilgisayarı oluşturan fiziksel parçaların genel adıdır.
Bilgisayar Donan?mlar?nda Giri? Çık?? Üniteleri

Çevresel birimler
(Giriş/Çıkış Birimleri )
Giriş BirimleriKlavye ,Fare ,Işıklı Kalem ,Barkod okuyucu ,Tarayıcı (Scanner), Optik Okuyucu, Mikrofon
Çıkış BirimleriEkran, Yazıcı, Plotter (çizici), Hoparlör
Giriş/Çıkış BirimleriDisk ve disket, Optik Disk ya da CD-ROM’lar, Manyeto Optik diskler
Bağlantı birimleriKısa menzilRS-232SCSIPCIUSB
Uzun menzil (Bilgisayar ağları)EthernetATMFDDI

Hafıza birimleri nelerdir?

Temel KavramlarHepiniz daha önce RAM, bellek, hafıza vb kavramların aynı şeyi; yani bilgisayarın ana hafızasını ifade etmek için kullanıldığını duymuşsunuzdur.
Öncelikle temel kavramların aslında neyi ifade ettiğini bilmelisiniz.
Hafıza veya bellek kelimeleri daha üst düzey ifadelerdir.
Bilgisayarın ana hafızası olan RAM’in, sadece bir hafıza türü olduğunu unutmayın.
Elbette bilgisayar bünyesinde daha bir çok hafıza birimi vardır. Daha önceki eğitimlerde anlattığımız CMOS, ROM, EPROM, Flash gibi kavramların hepsi birer hafıza türüdür.
Günlük kullanımda, RAM, hafıza ve bellek kelimeleri yoğunlukla aynı kavramı ifade etmekte kullanılır.
Hangi kavramı kullandığınız çok önemli olmayabilir, ancak doğru sınıflandırmayı bilmeniz önemlidir.
Bu bölümde diğer hafıza birimlerine değinecek olsak da asıl konumuz elbette bilgisayarın ana hafızası olan RAM’dir.
Hafıza TürleriAsıl konumuz olan RAM’e geçmeden önce, hafıza türlerine kısaca bir göz atalım.
RAM yani “Random Access Memory” üzerindeki veriler, enerji kesildiği anda silinirler. Kalıcı bir depolama alanı değildir.
CMOS, yani “Complementary Metal Oxide Semiconductor” da, RAM gibi geçici depolama yapar.
ROM yani “Read Only Memory” ise, adından anlaşılabileceği gibi, kalıcı veri ve komutları depolayan hafıza çipidir.
ROM’lar üzerinde bulunan veri özel işlemler uygulanmadan değiştirilemez ve veriyi elektrik bağlantısı kesilse de saklar.
ROM’un altında bulunan 3 hafıza türü de aslında birer ROM’dur. Bu üçü arasındaki ayrım, üzerindeki verilerin değiştirilme yöntemine göredir.
Flash kavramı ise, ilerleyen bölümlerde daha detaylı olarak incelenecek bir konudur.
RAM Nedir?RAM, İngilizce “Random Access Memory”, yani rastgele erişimli hafıza kelimelerinin kısaltılmasından oluşmaktadır.
RAM, işlemcinin işleyeceği verilerin tutulduğu geçici bir depolama alanıdır.
Elektrik kesildiğinde içerindeki veriler kaybolmaktadır. Bu yüzden bilgisayarda kalıcı depolama alanı olarak kullanılmaz.
Bilgisayar üzerinde işlem yaparken en önemli noktalardan birisi yeterli ve kaliteli RAM’lere sahip olmanızdır.
Yeterli RAM alanına sahip değilseniz düşük performansın yanında birçok yazılımı çalıştıramama gibi problemlerle de karşılaşabilirsiniz.
RAM Nasıl Çalışır ?RAM’ler hesap çizelgesi yani bir excel tablosu gibi organize edilmiştir.
RAM bölümü adreslenerek, adresten okuma yada adrese yazma işlemleri yapılabilir.
Bu konuda işlemcileri bölümünde öğrendiklerinizi hatırlamaya çalışın…
Programlar ve veriler kullanımda olmadıkları zamanlarda yığın depolama alanında tutulur
Bu genellikler sabit disk olmakla beraber, USB bellek veya CD DVD gibi optik ortamlar da olabilir.
Talep olduğunda programlar yığın depolama aygıtından RAM'e kopyalanır ve ardından çalışırlar.

Program Komutları ve RAMSabit disk üzerinde yüklü bir programın çalışabilmesi için öncelikle işlenecek kısmının RAM’e transferini biraz daha inceleyelim.
İlk olarak bilgisayarı açtığınızda belirli işletim sistemi dosyaları sabit diskten RAM’e yüklenir ve işletim sistemi ekranda kullanıcı ara yüzünü gösterir.
Daha sonra internet tarayıcı yazılımınızı açtığınızı varsayalım. Bu durumda ilgili program komutları RAM’e yüklenecek ve yazılım ekranda görüntülenir.
Üçüncü adım olarak Word yazılımını açalım. Word yazılımı ile ilgili komutlar da aynı şekilde RAM’e yüklenecek ve hem Word, hem de internet tarayıcı yazılımı ekranda olacaktır.
Programın birisinden çıktığınızda ise; örneğin internet tarayıcısını kapattığınızda , ilgili program komutları RAM’den atılır ve yazılım ekranda artık görülmez.

RAM’e KopyalamaProgramların çalışabilmesi için öncelikle RAM’e aktarılması gerektiğini söyledik.
Bu işlemin temel amacı, CPU tarafından işlenecek veri ve komutlara çok daha hızlı bir şekilde erişilme ihtiyacıdır.
CPU RAM’e sabit disklerden çok daha hızlı erişir
Eğer çağırdığınız program sahip olduğunuz RAM’den daha büyük boyutta ise, belirli aralıklarla sabit diskinizden transfer yapılması gerekmektedir.
Bu özellikle büyük bilgisayar oyunları ve çok RAM kullanan tasarım programlarında karşınıza çıkabilir.
RAM’in bu tarz yetersiz kalması durumlarına karşın Windows işletim sistemi PageFile servisi ile sabit diskin bir kısmını RAM gibi kullanmaya çalışır.

Sanal Bellek / Disk Belleği DosyasıŞimdi PageFile, yani sanal bellek veya disk belleği dosyası özelliğine kısaca göz atalım.
Sanal bellek uygulaması, windows işletim sistemini bir özelliğidir.
Bu dosya Windows tarafından sabit diskin bir bölümünün RAM gibi kullanılması için tasarlanmıştır.
Sanal bellek kullanımın yüksek olduğu durumlar bilgisayarınız daha yavaş çalışacaktır. Çünkü sabit diskin hızı, RAM’lere göre oldukça düşüktür.
Bu bellek ayarı windows tarafından otomatik olarak ayarlı gelmekte, ancak daha sonradan değiştirilebilmektedir.
Veriler fiziksel ve sanal RAM arasında hareket edebilirler. Bu veri hareketinin çok sık olması, “disk thrashing” yani aşırı disk kullanımına neden olur.
Yüksek miktarda, yeterli RAM’iniz olsa dahi, windows sanal bellek olmadan düzgün çalışmamaktadır.
Tamamen kapatsanız dahi windows daha sonradan da hata verir ve kendisi tekrar bir miktar bölüm ayırıp kullanır.
RAM Ölçüm BirimleriRAM modülleri Byte cinsinden ifade edilirler. Güncel olarak çoğunlukla 256 MB, 512 MB ve 1 GB’lık modüller halinde satılırlar.
Burada hafıza büyüklük ölçülerini tekrar hatırlayalım…
8 bit, 1 byte’dır.
1024 byte, 1 KB…
1024 KB, 1 MB…
1024 MB, 1 GB…
1024 GB ise 1 TB olarak ifade edilir.
Çok daha büyük değerler için de ifadeler vardır. Ancak şu anda güncel kullanılan en büyük birim TB’dır.
Adres ve Veri YoluAdres yolu, işlemcinin hangi adresten okuma isteği gönderdiğini RAM’e iletir, yani RAM’i adresler.
Adres yolundaki hat sayısı, kullanılabilecek maksimum RAM miktarını belirler.
Veri yolu (external data bus) ise, adreslenmiş verinin işlemciye gönderilmek üzere konulduğu yoldur.

RAM Kapasitesi
Daha önce RAM’lerin hesap çizelgesi yani bir excel tablosu gibi organize edildiğini söylemiştik.
Bu örnekten yola çıkarsak bu tablodaki sütun sayısını RAM genişliği, bu tablodaki satır sayısını da RAM derinliği olarak düşünebiliriz.
Genişlik ve derinlik kavramları bitler türünden ölçülür.
Program ve veriler, 8 bit’lik, yani 1 byte’lık bellek parçaları halinde depolanır.
Fiziksel boyut ile yonganın iç organizasyonu doğrudan bağlantılı değildir.
Yani DRAM modülü üzerindeki bellek yongalarının sayısı veya büyüklüğü, daha büyük veya küçük kapasitede oldukları anlamına gelmez.
RAM genişliği ile derinliğinin; yani satır ve sütun sayısının çarpımı, o RAM’in yoğunluğunu verecektir.
RAM yoğunluğu, kapasitenin bit cinsinden ifade edilmesidir.
Program ve verilerin, 8 bit’lik parçalar halinde depolanmasından dolayı, yoğunluk değerinin 8’e bölünmesi, bize aşina olduğumuz klasik RAM kapasitesini verecektir.
RAM Yongaları
Üretim teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak, RAM çipleri veya yongaları, zamanla değişmiştir.
İlk olarak DIP entegreleri ile başlayan süreçte daha sonraları SOJ yapısı, daha sonra da yüzey montaj TSOP çiplere geçilmiştir.
Günümüzde üretilen yongalar ise bacakları altta olacak şekilde CSP yapıdadır.
Dikkat ederseniz yonganın çevresinde bağlantı bacakları bulunmamaktadır.

RAM ModülüBellek yongaları, genelde küçük bir PCB üzerindedir.
Görsel olarak genelde yeşil bir PCB yüzeyin dizilmiş ufak siyah modüller halindedirler
Ekrandaki figürler tipik bir bellek yapısını ve bellek modülünün önemli noktalarını içermektedir.
Bellek modülleri tür ve kullanım alanına göre farklı boyut ve biçimlere sahip olabilir.

RAM Modülünün YapısıRAM modülünün yapısına daha detaylı bakalım.
PCB…
PCB üzerine yerleştirilmiş DRAM yongaları…
SPD yongası...
Bu yongasının işlevini ilerleyen slaytlarımızda ele alacağız.
Kondansatörler…
Bağlantı PIN’leri…
Ve yanlış bağlantı yapmanızı engelleyen çentik.

SIMM RAM PaketiSIMM, Single inline memory module, yani tek sıralı hafıza modülü, artan RAM ihtiyacına karşın PCB üzerine RAM yongalarının yerleştirildiği ilk çözümdür.
SIMM modülleri 32 bit dış veri yoluna sahiptir. Bu sebeple modern 64 bit dış veri yoluna sahip sistemlerde, veri yolunun tamamının kullanılabilmesi için modüllerden en az 2 adet kullanılması gerekiyordu.

Dinamik ve Statik RAMŞimdi dinamik ve statik RAM kavramlarını inceleyelim.
Dinamik RAM, düşük maliyet, küçük mimari yapı ve makul derecede hız sunar.
Bu özellikleri sayesinde genellikle sistem hafızası olarak kullanılır.
Uygun maliyetlerle yüksek kapasiteli ve esnek çözümler sunabilir.
Statik RAM’ler ise, daha yüksek hıza karşın, daha yüksek maliyetlidir ve daha büyük mimari bir yapı kullanır.
Bu sebeple genellikle küçük boyutlu olarak, ön bellek amacıyla kullanılır.
Daha çok devreye entegre durumdadır ve yenisi ile değiştirilmesi zordur.
Teknik olarak aralarındaki en önemli fark ise, SRAM’in periyodik olarak yenilenmesi gerekmezken, DRAM için periyodik yenileme gerekiyor olmasıdır.

DRAMDRAM terimi, “Dynamic Random Access Memory” kelimelerinin kısaltılmasından oluşur.
Mikroskobik kapasitörler ve transistorlar sayesinde 1 ve 0’ları saklayan özel bir tür yarı iletkendir.
Tek bir yonga bu kapasitör transistor kombinasyonundan milyonlarca içerebilir.
DRAM, şu anda en popüler bellek türüdür.

Asenkron ve Senkron DRAM’lerKlasik DRAM’ler, asenkrondur. Yani sistem saati ile senkron değildir. Veriye erişim ve okuma için uygun zaman kullanılır.
SDRAM, DRAM in senkron versiyonudur.
SDRAM’in sistem saati ile senkron olması, işlemci veya MCC’nin, verinin ne zaman alınmaya hazır olduğunu bilmesini sağlar.
Veriye ulaşım bir ya da daha fazla saat darbesi içersinde gerçekleşir.
SDRAM’ler, asenkron DRAM’lerden daha hızlıdır.

DIMM RAM PaketiHatırlarsanız ilk gördüğümüz RAM paketi SIMM, yani tek sıralı hafıza modülü idi.
DIMM, Dual inline memory module, yani çift yönlü hafıza modülü ise göreceğimiz ikinci tür RAM paketidir.
SDRAM’ler başlangıcını DIMM modülleri olarak yapmıştır.
Günümüzde halen kullanılan en popüler RAM paketidir.
DIMM modüllerinin buffering ve ECC gibi bazı ilave fonksiyonları gerçekleyebilmesi için ekstra pinleri vardır.
Dizüstü bilgisayarlar için SO-DIMM olarak adlandırılan bir türevi bulunmaktadır.

Single/Double Sided DIMMDIMM RAM yongaları PCB üzerindeki tek bir yüzeyde bulunur ise, bu modül “Single Sided” olarak adlandırılır.
Modül PCB’sinin her iki yüzeyinde de RAM yongaları varsa, bu DIMM modülü “Double Sided” bir RAM olarak ifade edilir.
Çift yüzeyli DIMM modülleri doğal olarak biraz daha kalındır ve bazı anakartlarda diğer slotların da dolmasına neden olabilir.
Anakartın desteklediği RAM türleri kapsamında, single veya double side DIMM modüllerinden hangilerini desteklediği de genelde kitapçıklarda belirtilmiştir.
Anakartınızın “Double Sided” bir DIMM modülünü kabul etmeyebileceğini unutmayınız.

RDRAM: Rambus DRAMRDRAM, Rambus firması tarafından geliştirilen bir DRAM türüdür.
SDRAM’lerden daha hızlıdır ve bir dönem Intel tarafından desteklenmesiyle beklenenden büyük bir ilgi görmüştür.
Intel tarafından DRAM teknolojisinde büyük atılım olarak seslendirilen RDRAM, 800 MHz'e kadar hızlara çıkarak Pentium 4'ün geliştirilmesinde yeni kapılar açmıştır.
RDRAM modülleri RIMM ve SO-RIMM olarak adlandırılmıştır.
Hatırlarsanız ilk olarak SIMM, daha sonra DRAM ile DIMM ve SO-DIMM yapılarını tanımıştık.
RDRAM’de kullanılmayan slotların CRIMM denilen özel bir modül ile doldurulması gerekmektedir. Bu süreklilik RIMM’i olarak da bilinir.
Firmaya özel bir RAM türü olması, yüksek maliyet ve lisans sorunlarına sebep olmuştur.
Endüstri standardı olmaması ve alternatif gelişmeler sebebiyle Intel desteğine rağmen yerini DDR DRAM’e bırakmıştır.
Bir süre sonra Intel de RDRAM’i terk etmiştir.

DDR: Double Data RateDDR, SDRAM’den sonra hız artışını sağlamak için yapılmış bir geliştirme olup, RDRAM’deki iyi yönler alınarak geliştirilmiştir.
Double data rate, yani iki kat veri transfer oranı sağlar. Yani aynı saat sinyalinde iki kat veri gönderebilmektedir.
DDR SDRAM’ler RDRAM’den daha yavaş olsa da, ciddi fiyat avantajı ile endüstri standardı olmuştur.
Gelişmiş versiyonları gelmiş olsa da, halen kullanılmaktadır
DDR ile birlikte farklı bir isimlendirme kullanılmaya başlanmıştır.
DDR400, 200 MHz saat frekansında çalışan 400 MHz DDR SDRAM’i ifade eder.
DDR SDRAM Hızları
Burada örnek bir DDR SDRAM adlandırma tablosunu görmekteyiz.
DDR hız adlandırmasında 2 ile çarpılmasının sebebi, DDR SDRAM’lerin her saat darbesinde 2 misli veri göndermesidir.
Her bir döngüde ise 8 byte veri gönderildiğinden dolayı bu DDR hızı da 8 ile çarpılmaktadır.
Baz üreticilerin DDR hız değerini PC hız adlandırması üzerinden verdiğine denk gelebilirsiniz.

DDR2 SDRAMDDR2 de saat hızlarında bir artış ile çıktı iki katına çıkarılmıştır. Burada iki katına çıkarılan giriş çıkış hızıdır ram hızı değil.
Okuyoruz...

DDR2 SDRAM HızlarıBu slaydımızda da DDR2 için adlandırmaları görmekteyiz.
DDR adlandırması ile kıyasladığımızda en önemli değişim, I/O, yani giriş çıkış hızının 2 kat artmasından dolayı DDR ve PC hız adlandırmalarının değişmesidir.
Adlandırma konusunda DDR RAM’ler için söylediklerimiz, DDR2 RAM’ler için de geçerlidir.

DDR3 SDRAM
DDR3 SDRAM’lere geldiğimizde yine RAM çekirdeğinin hızında bir değişim olmadığını görürüz.
Değişen yine veri transfer hızıdır. Veri giriş çıkış hızı DD2’nin 2 katına çıkmış ve adlandırmalar da buna göre düzenlenmiştir.
DDR2’de olduğu gibi DDR3 DIMM yapısı da geriye dönük uyumlu değildir.
Şu ana kadar yalnızca RAM modülleri arasındaki saat hızı gelişmelerini inceledik. Ancak üretim teknolojisi geliştikçe, RAM modülleri başka birçok konuda da gelişmiştir.
Örneğin her değişimde daha düşük güç tüketimi söz konusudur.
Buradaki tabloda DDR2 ile DDR3’ün bir karşılaştırmasını görmekteyiz.

DDR3 SDRAM HızlarıDDR ve DDR2’de gördüğümüz gibi, adlandırma konusun
Saat Hızı × 4 = DDR I/O Hızı
DDR I/O Hızı x 2 = DDR Hız Adlandırması
DDR Hız Adlandırması x 8 = PC Hız Adlandırması
da öğrendiklerimizi aynen geçerlidir.

DDR3 DIMM Yapısı ve UyumlulukŞimdi daha güncel ve birbirine çok benzer olmalarından dolayı DDR2 ve DDR3 DIMM yapısı uyumluluğu konusunu daha detaylı inceleyelim.
Az önce belirttiğimiz gibi DDR3 modüller DDR modüllerle geriye doğru uyumlu değildir.
Üreticiler yanlış RAM kullanımını önlemek için modüllerin üzerinde “module key” yani çentik bulundururlar.

SDRAM Teknolojisinin Gelişim GrafiğiBu grafik, 2001 – 2008 yılları içerisinde DDR teknolojisinin yaşadığı değişimi grafiksel olarak göstermektedir.

RAM Türleri ve Modül YapılarıRAM türlerini ve bunların kullandıkları modül yapılarını tekrarlarsak.
Şu ana kadar SRAM, yani statik RAM…
DRAM, yani dinamik RAM…
SDRAM, yani senkron DRAM…
RDRAM, yani Rambus DRAM…
DDR SDRAM, yani çift veri transferli SDRAM…
Ve bunun 2 ve 3. versiyonu olarak niteleyebileceğimiz DDR2 ve DD3 türlerini öğrendik.
Tabloda, bu RAM türlerinin kullandığı modül veya diğer bir ifadeyle stick yapılarının isimlerini de görebilirsiniz.

Erişim Zamanı / Access TimeErişim zamanı, yani access time, işlemcinin bellekten veriyi okumak için gerekli olan minimum zamanı ifade eder.
Bu süre nanosaniye, yani saniyenin milyarda biri ile ifade edilir.
Örneklemek gerekirse, bir insanın gözünün bir kez kırpılması minimum saniyenin 10’da 1’i içinde olabilir.
Aynı zaman içinde bir bilgisayar milyonlarca işlemi gerçekleştirebilmektedir.
Ekrandaki tabloda saniyeden küçük zaman kavramlarını görmektesiniz.

Gecikme / LatencyGecikme veya latency kavramı, RAM’in ne kadar yavaş olabileceğinin ölçümüdür.
Düşük gecikmeli RAM’ler yüksek gecikmeli RAM'den daha hızlıdırlar; çünkü işlemciye daha hızlı cevap verirler.
CL, “Low Latency” yani düşük gecikme seviyesini ifade eder.
Örneğin CL2 düşük gecikmeye sahip, hızlı bir RAM’i ifade ederken, CL3 daha yüksek gecikmeye sahip, daha yavaş bir RAM’i ifade edecektir.
CL ifadesinin yanındaki rakam, RAM’in veriyi almak için ihtiyaç duyduğu “clock cycle” a, yani saat darbesinin gösterir.
Yani CL5 bir RAM’de, işlemcinin veriyi alabilmesi için 5 saat darbesi beklemesi gerekir.
Günümüzde işlemciler RAM modüllerine göre çok hızlı çalıştığından daha düşük gecikmeye sahip RAM modülleri daha fazla performans sunar.

SPD (Serial Presence Detect)RAM PCB’si üzerinde bulunan bir önemli bileşen de, SPD, yani “Serial Presence Detect” yongasıdır.
Bu çip, sistem BIOS’una RAM hakkında bilgi verir.
RAM’in desteklediği çalışma hızları, erişim zamanları ve gecikmeler, burada profiller halinde kayıtlıdır.
Ayrıca üretici, üretim tarihi, seri numarası gibi bilgileri de barındırır
BlackBox ve CPU-z gibi üçüncü parti yazılımlar ile bu bilgiler okunabilir.

Eşlik / Parite KavramıParity yani eşlik, bellek hatalarını algılamaya yarayan bir sistemdir.
Yüksek hızlara çıkıldığında RAM’in düşük de olsa kötü veri döndürme ihtimali vardır.
RAM, herhangi bir sebeple 1 yerine 0 döndürebilir. Ancak bu nadiren karşılaşılan bir durumdur.
Bu sebeple PC kullanıcıları tarafından çoğunlukla fark hissedilmez.
Ama sunucu ve iş istasyonlarında bu konu daha fazla önem taşır.
Eşlik (Parity) özelliği, veride hata olup olmadığını algılar ve bu özelliği barındıran RAM’ler, hata algılamalı RAM’ler olarak bilinirler.
Eşlik kavramı sadece hata olup olmadığı algılar; veride düzeltme yapılmaz.

ECC / Hata Düzeltme KoduHata algılamalı RAM’lere bir süre sonra hata düzeltme mekanizması da ilave edilmiştir
ECC yani “Error Correction Code” olarak adlandırılan bu sistem, algılanan RAM hatalarını onarır.
Daha çok sunucu sistemlerinde kullanılırlar.
ECC RAM’ler için ECC uyumlu bir anakart kullanılmalıdır.
Hata algılama ve düzeltmenin elbette bir bedeli olacaktır.
ECC RAM’lerin en önemli dezavantajları yüksek maliyet ve daha yavaş çalışmadır.

Buffered/Registered DRAMOrtalama bir PC anakartında genelde 4 adet RAM slotu bulunur.
Çünkü modüller için dört fiziksel yuvadan fazlası anakart üreticilerine bazı ciddi elektriksel sorunlar çıkartır.
Ancak çok miktarda RAM modülü kullanan özel anakartlar da vardır. Bunlar genellikle iş istasyonları ve sunuculardır.
Bu durumlarda elektriksel zorluğu aşmak için RAM ile CPU (veya MCC) arasında aracı olarak davranan tampon (buffer) yonga bulunur.
Bu özel DRAM'ler buffered veya registered olarak adlandırılır.
ECC'de olduğu gibi, bu tür bir DRAM kullanmak için tasarlanmış anakarta sahip olmalısınız.
Buffered/Registered RAM, ECC RAM kadar olmasa da nadirdir ve onu tipik bir PC sistemde görmezsiniz.

RAM İhtiyacının Tespit EdilmesiGenelde daha fazla RAM, daha fazla performans anlamına gelir
Daha fazla RAM’in gerekli olduğunu gösteren 2 belirti vardır
Özellikle birden fazla program açıkken genel sistem yavaşlığı
Aşırı sabit disk kullanımı veya “disk thrashing”…
Disk thrashing, PageFile kullanımının aşırı fazla olması, özellikle de program geçişlerinde yavaşlama ile beraber aşırı disk kullanımıdır
Kontrol etmeniz gereken iki nokta vardır
RAM boyutu önerilen düzeyde mi?
PageFile kullanımı uygulamalar açık ve kapalı olması durumunda nasıl değişiyor?
Windows İşletim Sistemi RAM Önerileri
RAM Miktarının Öğrenilmesi
Windows içinde, bir çok yerden sistemin RAM bilgisini elde edebilirsiniz.
En kolay şekilde masaüstünde yer alan “Bilgisayar” simgesinin üzerine sağ tuş menüsünden “Özellikler” seçeneği ile ulaşabilirsiniz.
Ayrıca bu pencereleri açan klavye kısayolları da vardır.

Doğru RAM’e Sahip OlmakAnakartın desteklediği RAM türü ve kapasitesini öğrenmek
Kaç adet RAM modülü takılabiliyor ve kaçı boş durumda?
Desteklediği RAM hızları neler?
Önerilen marka ve modeller (QVL) listesi var mı?
Bunun için en önemli kaynak anakart kitapçığıdır
BlackBox ve CPU-Z gibi üçüncü parti yazılımları da deneyin
Tüm yuvalar doluysa düşük kapasiteli modül değiştirilebilir
Örneğin 256 MB’lık çıkarılıp 512 MB’lık modül takılabilir
Dengeli bir sistem için slotlardaki modüllerin her anlamda dengeli olması tavsiye edilir
1 adet 512 MB, 1 adet 256 MB yerine, 2 adet 512 MB tavsiye edilir
RAM Seçiminde HızlarBirden fazla RAM modülü kullanıldığında, dengeli bir sistem için modüllerin de her anlamda dengeli olması tavsiye edilir
Farklı hızlarda RAM modülleri teknik olarak kullanılabilir
Ancak sistem kilitlenmesi ve veri bozulmasına neden olabilir
Kritik sistemlerde asla böyle bir şey denemeyin
Anakartın önerdiğinden daha hızlı RAM kullanabilirsiniz
RAM’ler yine de anakartın belirlediği hızda çalışır
Performansta bir artış olmaz

RAM’le Çalışmak ve Temel PrensiplerRAM modülleri aşırı elektrostatik duyarlı bileşenlerdir
PIN ve konektörlere asla direkt olarak dokunmayın
Modülleri her zaman köşelerinden tutun
Elektrostatik boşalmaya karşı gereken tedbirleri alın

DIMM Modüllerinin Takılması
DIMM modüllerini takmak için öncelikle slotun 2 tarafında bulunan kenar sabitleyicilerini açık duruma getirin.
Yönlendirme çentiklerine dikkat edin. DDR2 bir slota DDR RAM’i takamazsınız. Slot üzerindeki ayırıcı ve RAM üzerindeki çentik birbiri ile tam uyumlu olmalıdır.
Bu çentik aynı zamanda RAM’i takacağınız yönü de kolaylıklar bulmanızı sağlar.
PIN’ler slotlara denk geldiğinde aşağıya doğru kuvvetlice itin.
Modül slota tam olarak yerleştiğinde, kenar sabitleyicileri eski halini alarak otomatik olarak kapanmalıdır.

SO-DIMM Modüllerinin TakılmasıSO-DIMM modüllerinin, yani notebook RAM’lerinin takılması, temel olarak aynı olmasına rağmen, birkaç farklı nokta bulunur.
Öncelikle antistatik boşalma ve diğer temel yaklaşımlar aynen geçerlidir.
Yine DIMM montajında olduğu sistemin kapalı olduğundan emin olun. Sadece AC bağlantısının değil, bataryaların da çıkartılmış olması gerekir.
Notebook RAM’leri çoğunlukla 2 bölgede bulunur. Bunlar klavyenin veya arka panelde bulunan özel bir kapakçığın altıda yer alır.
RAM slotlarına ulaştığınızda, slotların DIMM slotlarındaki anakart yüzeyine dikey değil yatay olduğunu görürsünüz.
Bunun için önce RAM’i 45 derecelik bir açı ile slota yerleştirmeniz, sonra da aşağıya doğru bastırarak sabitlemeniz gerekmektedir.

RAM Sayacı
Yeni RAM’i taktıktan sonra, bilgisayarı açın ve açılma işlemlerini dikkatle izleyin.
Eğer RAM’i düzgün taktıysanız, POST ekranındaki RAM sayacı yeni bir değer gösterecektir.
Ekrandaki RAM miktarının taktığınız RAM ile uyumlu olup olmadığına bakın.
RAM sayımı kafa karıştırıcıdır. Farklı anakartlar, aynı RAM’i farklı şekillerde gösterebilir.
Burada biraz sağduyunuzu kullanın ve ekrandaki rakamın ifade ettiği olası RAM miktarını tahmin edin.
Ekrandaki rakamların bazı durumlarda yaklaşık olabileceğini sakın unutmayın.
Ekran kartı paylaşımı veya sistem uyumunun zorlaması gibi sebeplerden dolayı RAM miktarı, toplam değerin altında görülebilir.
Ekran Kartı Paylaşımlı BelleklerEkran kartı paylaşımlı bellekler, onboard ekran kartı bulunması durumunda karşılaşılan bir durumdur.
Daha çok dizüstü bilgisayarda karşımıza çıkmakla birlikte, bazı PC anakartlarında da ekran kartı onboard bulunabilir.
Ekran kartı için anakart üzerinde özel bir bellek bulunmaz ise, sistem RAM’lerinin bir kısmı ekran kartının kullanımı için ayrılmaktadır.
Bu durumlarda paylaşılacak bellek miktarı BIOS’dan ayarlanabilmektedir.
Paylaşımlı kullanım durumunda Windows işletim sistemi ve bazen de POST ekranı, RAM miktarını paylaşılan RAM miktarı kadar az gösterecektir.
Bu endişe etmeniz gereken bir durum değildir.
Ayrıca çok nadir olsa da, onboard olmayan bazı ekran kartlarının da, sistem belleğinin bir kısmını kendisi için ayırabildiği olmaktadır.

“Dual Channel” Mimarisi
Dual channel mimarisi, RAM performansının 2 katına çıkması anlamına gelmez.
İlk olarak rambus firması tarafından geliştirilen bir özelliktir.
Sadece 2 veya 4 slot gibi “çift” sayıda RAM modülü kullanıldığında aktif olur.
Çoğu anakartta 3 adet modül bulunması, “Dual Channel” ı bozacaktır.
Bu amaçla RAM slotlarında renk yönlendirmesi yapılmaktadır.
Dual Channel mimarisinin özellik ve avantajları anakart chipset’ine göre değişir.

RAM Hatası BelirtileriRAM hataları çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir;
Bilgisayarın hiç açılmaması…
Sistem kilitlenmeleri ve sayfa hataları…
Eşlik ve ECC hata mesajları…
Mavi ekranlar…
Özellikle yeni bir RAM montajı yaptığınız zaman bilgisayar hiç açılmıyor ise, RAM modülü doğru şekilde takılmamış veya arızalı olabilir.
Burada unutulmaması gereken en önemli husus, bu hataların RAM ile tamamen ilgisiz bir şeye işaret etme ihtimalinin her zaman bulunmasıdır.

Sistemin AçılmamasıÖzellikle yeni bir RAM montajı yapıldığını zaman sistemin açılması ile ilgili problem yaşanıyor ise RAM’lerinizle ilgili sorun olduğunu düşünmelisiniz.
POST sırasında meydana gelen işlemler ve olası hata mesajları ile ilgili önceki eğitimlerde verilen bilgileri hatırlayınız.
Sistemin açılışında sorun sistemin hiç açılmaması olabileceği gibi, POST ekranında RAM kontrolünce önce yaşanan tıkanma şeklinde de olabilir.
Eğer sisteminiz hiç açılmamış ise muhtemelen bip sesleri ile uyarı verilmektedir.
Böyle bir durumun olası sebepleri RAM modüllerinin slotlara düzgün yerleştirilmemiş olması olabilir.
Eğer modüllerin düzgün şekilde yerleştirildiğinden emin iseniz, üretim hatası veya ESD gibi sebeplerden dolayı RAM’in bozuk olduğundan şüphelenebilirsiniz.

Hata BildirimleriWindows’taki sistem kilitlenmeleri ve sayfa hataları çoğu zaman birlikte oluşurlar.
Windows uzun 16 basamaklı sayı zincirleriyle dolu, korkutucu hata mesajları verebilir.
Ancak hata mesajında bellek adresi olması illa RAM’inizde bir sorun olduğu anlamına gelmez.
Bu adresi not alın. Eğer bundan sonraki hata mesajlarında tekrar ortaya çıkıyorsa muhtemelen RAM modülünde bozukluk vardır.
Eğer Windows değişik bellek yerleri gösteriyorsa, suçluyu başka bir yerde aramalısınız.
Gerçek eşlik hataları ise, eşlik yada ECC yongalarından tespit edilen hatalardır.
İşletim sistemi hata mesajında sorunu örnekteki gibi rapor eder.
Eğer bunun gibi bir hata mesajıyla karşılaşırsanız, sayfa hatalarında olduğu gibi bu değeri bir yere not edin.
Gerçek bir eşlik/ECC hatası her seferinde belleğin aynı yerinde ortaya çıkacaktır.
Hayali eşlik ya da ECC hataları sürekli olarak farklı adresleri gösterecektir.
Yazılım sorunları, ısı yada toz, kıvılcım veya güçte yaşanan bir dalgalanma hayali eşlik hatalarına neden olabilir.

Mavi EkranlarPC’nin içinde potansiyel olarak faciaya neden olabilecek bir durum olduğunda devreye giren bir “panik” mekanizması vardır.
NMI, yani maskelenemez iş kesme talebi olarak bilinen bu talep işlemciye ulaştığında, bu göz ardı edilemez bir durumdur.
NMI müdahalesi, “Blue Screen Of Death” yani “Ölümün Mavi Ekranı” olarak da adlandırılan, mavi ekran hatalarını ortaya çıkarır.
Mavi ekran görünmesi sorunun kaynağı RAM olabileceği gibi, bozuk RAM dışındaki etkenler de bu mekanizmayı tetikleyebilir.
Sayfa ve eşlik hatalarında olduğu gibi, bu mesajlarda da hata mesajı alınan RAM adresinin aynen tekrarlaması durumunda RAM hatası olma olasılığı güçlenecektir.

RAM Hatalarının GiderilmesiRAM’de bir sorun olabileceğini keşfettikten sonra, üç seçeneğiniz vardır.
Birincisi, bazı firmaların ürettiği RAM test etme cihazlarıdır. Ancak bunlar ortalama bir teknisyen için çok pahalıdır.
İkincisi ise “deneme - yanılma” yönetimidir. Olası arızalı RAM’lerin, sağlam RAM’lerle değiştirilerek denenmesidir.
Üçüncüsü ise, yazılım temelli bir RAM testi yapmaktır. Bu yazılımlar bellek modüllerine yazma ve okuma yaparak her birimini kontrol ederler.

GDDR: Ekran Kartı BellekleriBilgisayar oyunları, daha güçlü ekran kartları ve bunların üzerinde yer alan güçlü ekran belleklerine gereksinim duyar
Her ekran kartının üzerinde DRAM bulunur.
Bu bellekler, saat hızı, bant genişliği ve güç yönetimi açısından farklılıklar gösterir ve GDDR; yani “Graphics DDR” olarak tanımlanırlar.
Pek çok DDR DRAM teknolojisi henüz PC’ler için popüler sistem RAM’leri hale gelmeden ekran kartlarında kullanılmıştır.
Şu anda piyasada GDDR4 ve GDDR5 kullanan ekran kartları bulunmaktadır.

DDR Teknolojisinin Geleceği: DDR4 ve DDR5DDR4’lerin 2012 yılında PC’lerde kullanılması beklenmektedir
İlk DDR4’lerin 2133 MHz hızında olması ve 1.2 V gerilime sahip olması bekleniyor
2013 yılında 2.667 MHz ve 1.0 V gerilime sahip RAM’ler ile tanışma olasılığımız bulunmaktadır