Borsada oynamanın riskli olduğunu düşünebilirsiniz. bu sebeple daha az riskli araçlara yönelmek isteyebilirsiniz. bu taktirde karşınıza olabildiğince gözde bir araç olan yatırım fonları çıkar. yatırım fonu bir çeşit havuz gibi düşünülebilir. bu fonlar bankalar veya aracı kurumlar tarafından kurulur. yatırımcılardan toplanan mevduat(para) bir havuzda toplanır. bu havuza portföy denir. fonun kurucusu firma portföyü yönetir. portföydeki para çeşitli yatırım araçlarına (hisse senedi, hazine bonosu, devlet tahvili, repo) yatırılarak getiri elde etmek ve bu arada riski azaltmak amaçlanır. bir yatırımcı olarak fonun sahip olduğu portföyün bir kısmını temsil eden katılma belgesini alarak fona ortak olabilirsiniz. tabii kâr edebileceğiniz gibi zarara da uğrayabilirsiniz. kimler yatırım fonu kurabilir ? aracı kurumlar, bankalar ve sigorta şirketleri ile emekli ve yardım sandıkları, yatırım fonu kurup yönetebilirler. yatırım fonu nasıl gelir getirir ? katılım belgeleri yoluyla fonlara ortak olursunuz. katılım belgeleri hisse senedine benzer, fona ortak olduğunuz payı gösterir. ancak fiziksel olarak elden ele dolaşmazlar. müşteri hesabınızda kayıtlı olurlar. yatırım yaptığınız fon size 3 biçimde para kazandırır : yatırım fonu, sahip olduğu menkul kıymetlerden kar payı, faiz olarak gelir elde eder. elde edilen gelir, fon portföy değerine yansır. fonun sahip olduğu menkul kıymetlerin ücreti çoğalır. şayet yatırım fonu ücreti yükselen menkul kıymeti satarsa sermaye kazancı elde eder. elde edilen bu sermaye kazancı fon portföy değerine yansır. eğer yatırım fonu ücreti yükselen menkul kıymeti satmıyor elinde tutuyorsa katılma belgelerinin ücreti çoğalır. yüksek fon toplam değeri yatırımınızın yüksek değerli olduğunu gösterir. şayet katılma belgenizi satarsanız kar elde edersiniz. tabii yukarıdaki durumların tersi olduğunda fon değer kaybeder. bu taktirde zarar edebilirsiniz. fon tipleri ve içerikleri yatırım fonları içerdikleri yatırım araçlarının genel portföy içerisindeki payına ve özelliklerine göre çeşitli tiplere ayrılır. genel olarak 12 ayrı tipte fon vardır. bu tanımlama sermaye piyasası mevzuatında yer alır. 1) hisse senedi fonu 2) tahvil ve bono fonu 3) sektör fonu 4) iştirak fonu 5) grup fonu 6) yabancı menkul kıymetler fonu 7) altın ve diğer kıymetli madenler fonu 8) likit fon 9) karma fon 10) değişken fon 11) endeks fon 12) özel fon tüm bu fon tiplerinin hepsi aynı miktarda kullanılmaz. bu 12 adet fon tipi, vadelerine ve risk derecelerine göre 2 ayrı grup altında kullanılır. # a tipi fonlar # b tipi fonlar a tipi yatırım fonu hisse senedi ağırlıklı yatırım fonlarıdır. bu nedenle risk oranı yüksektir. orta ve uzun vadede b tipi fonlara oranla daha yüksek getiri içerir. uzun vadeli yatırım aracıdırlar. bu fonun portföy değerinin en az yüzde 25'i sürekli olarak türk şirketlerinin hisse senedinden oluşmalıdır. en fazla kullanılan a tipi yatırım fonları aşağıdaki gibidir. 1. hisse fon fonun en az % 51'i hisse senetlerinden oluşur. getiri potansiyeli yüksektir. ancak hisse senedi ağırlıklı olduğu için risk oranı da yüksektir. 2. karma fon karma fon ister a ister b olsun çeşitli sermaye piyasası araçlarından en az ikisini, her biri en az % 20 oranında olmak üzere içermek mecburiyetindedir. 3. değişken fon porföyünün içeriği itibariyle hiçbir sınırlamaya bağlı olmaksızın kurulup yönetilir. hisse senedi ve hazine bonosu en sık kullanılan yatırım araçlarıdır. 4. sektör fonu en az % 51'i, sürekli olarak belirli bir sektöre ilişkin şirketlerin hisse senetlerinden oluşur. fonun adı da ilgili sektörün adını alır. örneğin; a tipi metal sektör fonu. b tipi yatırım fonu ağırlıklı olarak hareketsiz getirili yatırım araçları kullanılır (hazine bonosu, repo gibi) bu nedenle a tipi fonlara göre daha az risk içerir. doğal olarak getiri beklentisi de a tipi fona göre daha düşüktür. a tipi fona göre daha kısa vadeli yatırım aracıdır. en fazla kullanılan b tipi fonlar aşağıdaki gibidir. 1. değişken fon tıpkı a tipi fonda olduğu gibi porföyünün içeriği hiçbir sınırlamaya bağlı değildir. genelde %25 oranında hisse senedi %20 oranında hazine bonosu gibi oranlar kullanılır. 2. likit fon portföyünün tümü vadesine 90 günden az kalmış sermaye piyasası araçlarından (repodan) oluşur. 3. tahvil-bono fon portföyünün en az % 51'i, kamu ve/veya özel sektör borçlanma araçlarından (hazine bonosu vs) oluşur. yatırım fonu seçerken gözönüne alınması gerekenler yatırım fonu seçimi yapmadan önce değerlendirmeniz gereken bazı noktalar vardır. 1) yatırım fonunu kurup yöneten kuruluşun sektördeki kuruluşlar içerisinde güvenilir yere sahip olup olmadığına bakın. 2) tercih ettiğiniz kuruluş yatırım fonu yönetiminde tecrübeli olması avantajdır. 3) yatırım fonunun getiri amaçlarının neler olduğunu öğrenin. bu amaçların sizin yatırım amaçlarınıza uyup uymadığına karar verin. 4) fonun geçmiş performansını inceleyin. ne kadar kazandırıp ne kadar kaybettirmiş ? kararınızı buna göre verin. ... http://bilgiara.com/yatirim-rehberi/mtti-yatirim-fonu-nedir.html
15.11.16
14.11.16
İnsanların Uçmasını Sağlayan JetPack'ler Önümüzdeki Yıl Satışa Çıkıyor
GTA San Andreas ile birlikte bir neslin hayali olan JetPack'ler 2017 itibariyle seri üretimde ve satışta olacak.
GTA San Andreas oynarken muhtemelen "ROCKETMAN" hilesiyle JetPack almış ve bu JetPack gerçek olsaydı nasıl olurdu diye düşünmüşsünüzdür. Şimdi ise bu hayal 250.000 dolar karşılığında gerçek oluyor.
İLKBAHARDA SATIŞTA
Daha önceden JetPack'lerin prototipleri bulunurken ve böyle bir cihazı üretmek çok maliyetli bir durumken Avusturalyalı JetPack Aviation isimli firma, bu teknoloji harikası ürünleri seri üretime geçiriyor.
Şirketin yaptığı açıklamaya göre seri üretimine yakında başlanacak ve testleri tamamlanan JetPack'ler, 2017 yılının ilkbahar mevsimi itibariyle satışa sunulacak. Bu cihazı satın almak isteyen kişiler ciddi bir eğitime alınacak ve eğitim sonucunda JetPack kullanım izni alarak keyifle uçabilecek.
NE KADAR YÜKSEĞE ÇIKABİLİYOR
JetPack'ler her ne kadar olağanüstü bir teknoloji harikası olarak görünse de onların da bir sınırı var. JetPack Aviation firmasının 250.000 dolardan satışa sunacağı JetPack modeli 305 metre yüksekliğe kadar çıkabiliyor ve 10 dakika boyunca havada kalıyor. Ancak bu durum ortam koşullarına göre değişiklik gösterebiliyor.
9.11.16
Cicada 3301 Bulmacası Nedir?
Günümüzde oldukça sık adı geçen cicada 3301 konulu bu yazıda sizlere cicada 3301 nedir, cicada 3301 nasıl çözülür? Ondan bahsedeceğim. Asıl adı cicada 3301 bulmacası olan bu gizem, ilk olarak Ocak 2012 yılında gizli bir örgüt tarafından ve bir deep web sitesiüzerinden resim olarak paylaşılan ve halen günümüzde devam eden bir akıl oyunudur.
Örgüt tarafından; Polonya, İspanya, Avusturalya ve Güney Kore gibi Dünyanın dört bir köşesindeki bir çok ülkede binalara, elektrik direklerine ve banklara çok gizemli bir bulmaca asılmaktadır. Dünyanın farklı yerlerinde saklanmış ipuçları toplanarak çözülebilecek olan bu bulmaca her adımda daha da zorlaşmakta ve kimse tarafından çözülememektedir.
Bulmacayı başarılı bir şekilde tamamlayan kişi, en sonunda örgütle irtibata geçebileceği bütün bilgileri de çözmüş olacak. Bazı insanlar dünyanın en zeki insanlarına akıl oyunlarıyla ulaşmaya çalışan bu örgütü İlluminati, masonluk veya benzeri teşkilatlarla ilişkilendirmektedir.
Cicada 3301 İlk Mesaj
Goog Luck.
3301
Yazının Türkçe karşılığına gelecek olursak;
Merhaba. Üstün zekalı bireyler arıyoruz. Onları bulmak için bir test geliştirdik. Bu resimde saklanmış bir mesaj var. Mesajı bulmanız sizi bize getirecek olan yolu bulmanızı da sağlayacak. Bu yolu tamamlayacak olan ender insanlarla tanışmayı dört gözle bekliyoruz.İyi şanslar.
3301
Bu şekilde insanlarda merak uyandıran bir örgüt çağrısı gibi duruyor ilk izlenimlerde ve kişiler ilk mesajdaki şifreyi çözmeye başladıklarında eğer başarabilirlerse karşılarına buradaki gibi ördek resmi çıkıyor ve ördek resminin üzerinde ise;
Yanlış yoldasınız. Öyle görünüyor ki mesajı nasıl bulabileceğinize dair bir fikriniz yok.
Şeklinde ikinci bir mesaj elde ediliyor. Bu da insanları daha da bir meraklandırıp, bu işi ciddiye almalarını sağlıyor. Bu şifreleri ve mesajları aşırı ciddiye alıp takıntı yapanlar ise resmi incelediklerinde yeniden bir ipucuna rastlıyor. Bulunan bütün ipuçları "3301" olarak imzalanmış diğer gizli mesaj ve bilmecelere götürüyor. Kod kırıcılarla bir telefon numarası elde etmeyi başarıyorlar. Numara ise arandığında kaydedilen bir telesekreter mesajının sürekli tekrarlandığını duyuyorlar. Bu mesaj ise logosunda cicada 3301 simgesi olan ve geri sayım sayacı olan bir internet sitesine yönlendiriyor.
Geri sayım bittiğinde ise Amerika, Asya ve Avrupa'daki bazı yerlerin koordinatlarıyla karşılaşıyorlar. Koordinatların bulunduğu bölgelerdeki bazı elektrik direklerine asılı Cicada posterleriyle karşılaşıyorlar. Bu da Cicada 3301'in uluslararası bir organizasyon veya bir örgüt olabileceği konusunda insanları iyice şüphelendiriyor.
Cicada 3301 Mesajı
Testler ve bulmacalar iyiden iyiye zorlaşmaya ve kişiye özel gönderilmeye başlıyor. Kod kırıcıların kendilerine gönderilen mesajları internette paylaşmaları üzerine, Cicada testlerideğiştiriyor ve paylaşım yapanları "diskalifiye" ediyor. İlk mesajı yaymalarından 1 ay sonra, Cicada 3301 aradığı kişiyi bulduğuna dair bir mesaj yayınlıyor ve ardından kimliği bilinmeyen bir paylaşımcıya, Cicada tarafından, bir hacker grubu değil, "bir düşünce topluluğu" olduklarını belirten bir e-mail geliyor.
Cicada aradığı kişiyi bulduklarını söylediği mesajda ayrıca kendilerinden e-mail ve ya mesaj almayan takipçilerinin üzülmemeleri gerektiğini, çabalarından dolayı teşekkür ettiklerini, ileride böyle bir şansı onlara tekrar vereceklerini söylüyor. Ayrıca bu mesajın en altında bulunan "P.S. 10412790..." diye başlayan şifrelenmiş kodda da arayışlarına ne zaman devam edeceklerini söylüyorlar. Bu testi tamamlayanların kim-kimler olduğu, ya da tamamlayan birisinin olup olmadığı tam olarak bilinmiyor.
Şifreli puzzle oyunları ile gönderilen fotoğraflardaki noktalar arasındaki bağ bir harita gibi. Şifrenin, gerçek yer koordinatlarını temsil ettiği söyleniyor. Bunların gizli dini örgütlere davet eden semboller olduğu söyleniyor. Cicada her yıl aynı günde çözülemeyen gizemli semboller göndermeye devam ediyor ve Cicada'in oyunu hala devam ediyor. İnternet dedektifleri onu ciddi şekilde takip ediyor.
Nostradamus Decoded 11 Eylül Kehanet
Michel de Nostredame (1503 14 Aralık - 2 1566 Temmuz)., Genellikle Nostradamus için Latinized, yana dünya çapında meşhur olmuştur kehanetlerinin koleksiyonları yayınlanan Fransız eczacı ve tanınmış kahin oldu
Saint-Rémy-de-Provence Aralık 1503 14 doğumlu onun iddia doğduğu hala var Fransa'da güneyindeki, Michel de Nostredame Reynière de St-Rémy ve tahıl bayi ve noter Jaume de Nostredame en az dokuz çocuğundan biriydi. Ikincinin ailesi aslen Yahudi olmuştu, ama Jaume babası Guy Gassonet, Hıristiyan adı "Pierre" ve soyadını "Nostredame" alarak, etrafında 1455 yılında Katolikliği dönüştürülür vardı.
On beş yaşında genç Nostredame Avignon Üniversitesi'ne girdi onun bakalorya için çalışma. Üniversite veba salgını karşısında kapılarını kapattı zaman bir yıldan biraz daha sonra Avignon ayrılmak zorunda kaldı. 1529 yılında, bir eczacı olarak birkaç yıl sonra, o tıp alanında doktora için çalışma Montpellier Üniversitesi'ne girdi. O bir eczacı, açıkça üniversite tüzüğünde yasaklanmış herhangi bir "el ticaret" olduğunu keşfetti zaman o kısa bir süre sonra atıldı. Atılma belge hala fakülte kitaplığında bulunmaktadır. Ancak, onun yayıncı ve muhabir bazıları daha sonra "Doktor" diye çağırır. Kovulmasına sonra, Nostredame bir eczacı olarak muhtemelen hala çalışmaya devam ve sözde veba karşı korumalı "hap gül" oluşturmak için ünlü oldu.
1545 yılında Salon-de-Provence.On de Nostradamus'un evine döndükten, o Marsilya büyük bir veba salgını karşı mücadelede önemli bir hekime Louis Serre destekli ve daha sonra, Aix-en-Provence Salon-de-Provence ve bölgesel başkent kendi hastalığın ileri salgın ele. Üç kızı ve üç oğlu - Nihayet, 1547 yılında, o altı çocuğu vardı kiminle Anne Ponsarde adında zengin bir dul, evli bugün, var olan evde Salon-de-Provence yerleşti. 1556 ve 1567 yılları arasında o ve eşi büyük ölçüde susuz Salon ve nehir Durance çevredeki Désert de la Crau sulamak için Adam de Craponne tarafından düzenlenen büyük bir kanal projesinde tek onüçüncü payını satın aldı.
Nostradamus
İtalya'ya başka bir ziyaret sonrasında, Nostredame tıptan ve okült doğru uzaklaşmaya başladı. Popüler trendleri takip, o Nostradamus için Nostredame onun adını Latinizing ilk kez, 1550 için bir almanak yazdı. O yüzden her yıl bir veya daha fazla yazmaya karar Almanak'ı başarısı tarafından teşvik edildi. Birlikte ele alındığında, bazen Mart, beklendiği gibi, hepsi, 1 Ocak olup başlayarak en az 6.338 kehanetleri, hem de en az on yıl takvimleri ihtiva olduğu bilinmektedir. O genellikle bu esas olacak hangi doğum çizelgeleri sağlamak için müvekkillerine beklenen olsa doğrusu, soyluluk ve uzaklardan diğer önemli kişiler yakında burçlar ve ondan 'psişik' tavsiye istemeye başladı almanakları tepki olarak etkili olmuştur profesyonel bir astrolog olarak bunları kendisi hesaplanması daha yapardı. Günün yayımlanmış tabloları temelinde bu kendini girişimi zorunda, o zaman hata sayıları yapılmış ve onun müşterilerinin yer veya doğum zamanı rakamları düzeltilmiş asla.
Daha sonra birinin bir kitap yazma projesini başladı bugün en ünlü olduğu için büyük ölçüde tarihsiz kehanetleri oluşturan bin ağırlıklı olarak Fransız dörtlük. Dini fanatikler karşı savunmasız hissederek, ancak, o "Virgilianized" sözdizimi, kelime oyunları ve İtalyan Yunan, Latin ve Provençal gibi diğer dillerin karışımı kullanılarak onun anlam engellemeyecek bir yöntem geliştirmiştir. Son Elli sekiz dörtlük bir, üç taksitte onların yayınlanması ile ilgili teknik nedenlerden dolayı (üçüncü ve son taksit yayıncı ", Yüzyıl" a ortasında başlatmak için isteksiz olduğu görülüyor veya 100 ayet kitap) yedinci "Yüzyıl" herhangi bir kaybolmamış baskısında içine günümüze ulaşamamıştır.
yayınlandıkları zaman Les Propheties (Kehanetler) başlıklı bir kitapta yayınlanan dörtlük, karışık bir tepki aldı. Onların post-İncil kaynaklar ışığında, Nostradamus'un kendisi gerçekten iddia eğilimli olduğu gibi - bazı insanlar elit birçok onun dörtlük ruhsal kehanetleri ilham sanıyordum ise Nostradamus'un, kötülük, sahte ya da deli bir kulu olduğunu düşündüm. Catherine de Médicis, Fransa Kralı Henri II kraliçesi eşi, Nostradamus'un en büyük hayranlarından biriydi. Kraliyet ailesine isimsiz tehditler ima 1555 için yaptığı almanaklar, okuduktan sonra, o bunları açıklamak için ve çocukları için burçlar hazırlamak için Paris'e onu çağırdı. Anda, o idam olacağını korkulan, ancak 1566 yılında ölümünün zaman, Catherine onu Kral Danışmanı ve Hekim-in-Olağan yapmıştı.
O zulüm korktuğunu Nostradamus'un yaşam devletin bazı hesapları Engizisyon tarafından sapkınlıkla, ama ne kehanet ne astroloji için bu parantez içinde düştü ve onları desteklemek için sihirli uygulanan vardı sadece o tehlikede olurdu. Aslında, bir peygamber ve şifacı olarak Kilisesi ile olan ilişkisi çok iyi oldu. O son kraliyet kararnamesi aykırı bir fil, izni olmadan onun 1562 almanak yayınlandı çünkü geç 1561 yılında Marignane yaptığı kısa hapis yaklaşık tamamen geldi.
1566 ile uzun yıllar ve yapılan hareket için acı onu rahatsız etmişti Nostradamus'un gut, çok zor, ödem ya da su toplanmasına dönüştü. Eksi bir kaç borçlarını - - Haziran ayı sonunda onun mülkiyet artı 3444 kron (yaklaşık 300.000 $ ABD bugün) Vasiyeti geniş bir irade hazırlamak için avukatına çağırdı eşi onu yeniden evlenme bekleyen oğulları için güven onların yirmi beşinci doğum bekleyen ve kızları kendi evlilikleri bekleyen. Bu çok daha kısa bir ek anlaşma yaptılar izledi. 1 Temmuz akşamı, onun sekreteri Jean de Chavigny söylediler iddia ediliyor, "Sunrise at beni hayatta bulamazlar." Ertesi sabah o bildirildi onun yatak ve bir bankta yanına yerde yatan, ölü bulundu. O yerel Fransisken şapel gömüldü ama onun mezarının bu güne kadar kalır Fransız Devrimi, en Collégiale St-Laurent yeniden defnedildi. University of Notre Dame Nostradamus sonra seçildi.
11 Eylül Kehanet
Yayıncılık Tarih: 31 Ekim 2008
Dörtlük 10,72 - Benoist Rigaud 1568 Lyon Basımı
L'bir mil neuf CENS nonante neuf Eylül mois,
Du ciel viendra vn büyük Roy d'effraieur.
Resusciter le grand Roy d'Angolmois.
Avant apres Mars Regner par bon heur.
İngilizce:
1999 yılı, yedinci ay, [ya da sadece "Eylül"]
gökten. Terör büyük bir kral gelecek
, tekrar hayata Moğolların büyük Kral getirmek
öncesi ve Mars sonra iyi şans saltanat.
sadece 42 dörtlükler vardır (58 Dörtlüklerinin eksik) yedinci Nostradamus'un kitabında yüzyıl. Dörtlük 10,72 onuncu yüzyılda yerleştirilir.
58 dörtlükler eksik göz önüne alındığında Quatrain 10,72 10,14th kehanet ise:
1074-1058 = 1012
Not: 5 yıldız ve Nostradamus'un kitabının kapağında küre üzerinde 8 sayısı vardır ( Benoist Rigaud 1568 Lyon Basımı ). 5 yıldız ve 8 numara numara 58. nokta
gizemli sayı 58 benim araştırma için ziyaret edin: http://www.gradale.com/number-58.htm
"İlk harfler ROI D'ANGOLMOIS " ve " MARS " kelimeleri üst olan Fransızca metinde durum.
"ROI DANGOLMOIS" ve "MARS" sözleriyle Roma sayılar "Ben", "D", "L", "M", "I" ve "M" olan
"Ben", "D", "M", "I" ve "M" sayılar "eşit" L " MMDLII Roma numaralandırma sisteminde":
"MMDLII" Roma sayı numarası eşittir 2552 1. Nostradamus kehanet 10,72 1999 sayı kullandı: 19 * 19 = 1881 ( sayı A) 2. kehanette 10,72 Real sayısı 10,14 geçerli:
10 * 14 = 140
Bu sayı işaret ay
11,666 yıl (= 140/12 Numara B )
3. Roma Numarası "MMDLII" (2552) "ROI DANGOLMOIS" ve "MARS" sözleriyle:
= 1300 25 * 52
. Bu sayı çok ay puanları
1300-1312 = 108,333 yıl ( Sayı C )
(Sayı A) toplamı, (Sayı B) ve (Sayı C):
+ 11,666 + 1881 108,333 = 2000,999 = 2.001 Quatrain 10,72 2001 yılı verir "vardır Eylül mois Fransızca metinde kehanette 10,72 ilk satırında" kelimeler. Bu sözler "yedinci ay" atıfta. Nostradamus bir ay adı "Eylül" kelimesini kullanmıştır. "Eylül" (İngilizce "Eylül") ay "Septembre" dört harf ilk Nihayet, Kehanet 10,72 "Eylül 2001" verir. Nostradamus 11 saldırıları başarıyla Eylül tarihini tahmin etmiştir. "Orada BM GRAND ROI DEFFRAIEUR " (İngilizce "Terör büyük bir kral") Fransızca metinde kehanette 10,72 arasında ise yine üçüncü satırında ad. Bu ismi anagramme olduğu fransız ifade: " GIRAFFE RUINERA DU NORD " ( " Zürafa Northern berbat olacak İngilizce") Usame bin Ladin , uzun yüksekliği 6 ayak 4 veya 5 inç, ince yapılı, uzun kollar, beyaz çizgili sakal vardır. O bakmak zürafa sever gibi bazı insanlar nitelendiriyor. Usame bin Ladin Riyadh, Suudi Arabistan doğdu. Zürafalar Afk içine American Airlines Flight 11 düştü Kuzey Kulesi'nin kuzey cephesinde.rika'da yaşayan ve Suudi Arabistan Afrika'ya yakın.08:46 am Doğu Saati 11 Eylül 2001 tarihinde, El-Kaide intihar kaçırma
Wow! sinyali
Wow! sinyali, 15 Ağustos 1977'de SETI projesi kapsamında uzaydan tespit edilen radyo sinyali. Sadece 72 saniye süren sinyal, Dr. Jerry R. Ehman tarafından Ohio Devlet Üniversitesi'ne ait Big Ear (Büyük Kulak) radyoteleskopunda dar bantlı bir radyo sinyali olarak tespit edildi. Sinyal, dünya dışı, hatta güneş sistemi dışı kökenli sinyallerden beklenen tüm özelliklere uyuyordu. Medya tarafından büyük ilgi gören sinyal, tüm çabalara karşın tekrar tespit edilememiştir.
Sinyalin yıldızlararası sinyallerden beklenen özelliklere tamı tamına uymasına şaşıran Ehman, bilgisayar çıktısındaki izini daire içine almış, sayfa kenarına "Wow!" (İngilizce hayret ünlemi, "vay be!") yazdı. Bu ünlem, daha sonra sinyalin adı haline geldi.
Daire içine alınan "6EQUJ5" kodu, sinyalin yoğunluk değişimini göstermektedir. Boşluk 0 ila 0,999 arası yoğunluğu, 1 ila 9 rakamları kendilerine karşılık gelen 1,000 - 9,999 arası yoğunlukları, harflerse bunun üzerindeki yoğunlukları (A=10,000-10,999, B=11,000-11,999, vs.) göstermektedir. "U" değeri, bu teleskopla tespit edilen en yüksek yoğunluktur (30,000-30,999 arası). Buradaki "yoğunluk", bir birimi değil, sinyal/parazit oranını verir. Parazit, belli bir bantta geçen birkaç dakika içinde tespit edilen miktarın ortalaması olarak ölçülür.
Sinyalin bant genişliği 10 kHz'in altındadır (çıktıdaki her sütun 10 kHz genişliğinde bir kanala tekabül etmekte olup, sinyal sadece tek bir sütunda görülmektedir). Frekans olarak 1420,356 MHz (J. D. Kraus) ve 1420,456 MHz (J. R. Ehman) değerleri öne sürülmüştür. Bu değerlerin her ikisi de 1420,405 MHz'deki hidrojen hattına yakındır. İki eşlek konsayısı öne sürülmüştür:
Bahar açısı = 19s22d22s ± 5s
Bahar açısı = 19s25d12s ± 5s
Yükselim (her iki konsayı için) = -27°03´ ± 20´ (tarih başı B1950.0).
Bahar açısı = 19s25d12s ± 5s
Yükselim (her iki konsayı için) = -27°03´ ± 20´ (tarih başı B1950.0).
Gökyüzünün bu yöresi, Yay Takımyıldızı'nda, 5. kadirden yıldız Chi-1 Sagittarii'nin yaklaşık 2,5 derece güneyinde yer alır.
Big Ear teleskopu sabitti ve gökyüzünü taramak için dünyanın ekseni etrafındaki dönüşünü kullanıyordu. Dünyanın dönüş hızında, Big Ear'ın gözlem penceresinin genişliği dikkate alındığında, teleskop gökyüzündeki belli bir noktayı tam olarak 72 saniye boyunca tarayabilmekteydi. Bu nedenle bir dünyadışı sinyalin 72 saniye sürmesi beklenirdi, sinyal ilk 36 saniye boyunca güçlenmeli, daha sonra zayıflamalıydı - bu süreler, Wow! sinyalinin süresiyle tamamen örtüşür.
Dolayısıyla, Wow! sinyalinin gerek uzunluğu, gerekse süresi, dünyadışı bir kaynağa işaret etmektedir.
Big Ear teleskopu, gökyüzünü iki antenle taramaktaydı. Devamlılığı olan bir sinyalin 3 dakika sonra ikinci kez tespit edilmesi gerekirdi. Wow! sinyali ise sadece bir kez tespit edilmiştir. Ehman, bir ay sonra sinyali tekrar yakalamak için çalışmış, ancak başarılı olamamıştır.
1987 ve 1989'da Robert Gray Oak Ridge Rasathanesi'nde sinyali araştırmış, ancak bulamamıştır. Gray, sinyali aramak için 1995 ve 1996'da Big Ear'dan çok daha güçlü olan Very Large Array'i de kullanmış ve yine başarılı olamamıştır. Gray, son olarak 1999'da Tasmanya Üniversitesi'nin 26 metrelik radyoteleskopuyla araştırma yapmıştır. Gökyüzünün o yöresinde 14'er saatlik altı gözlem yapılmış, ancak Wow sinyaline benzer bir şey görülmemiştir.Wow!'un daha zayıf bir sinyalin yıldızlararası titremesi sonucu güçlenmiş hali olduğu - yıldızların ışıklarının titreşmesi benzeri - öne sürülmüştür. Bu sav, sinyalin yapay bir kaynaktan gelme ihtimalini ortadan kaldırmaz. Ancak Very Large Array gibi güçlü bir teleskop sistemi bile sinyali tespit edememiştir. Ayrıca, Very Large Array'in tespit edemediği bir sinyali, yıldızlararası titreşim nedeniyle Big Ear'ın tespit edebilme ihtimali düşüktür.
Diğer bir sav, sinyalin bir tür yıldızlararası döner fenerden kaynaklandığı veya frekansının sürekli değiştiğidir.
Ehman, sinyalin dünyadışı kökenli olduğu konusunda şüphelerini dile getirmiştir: "50 kere baktığımıza göre onu bir kez daha görebilmeliydik. Bana öyle geliyor ki, bu, dünyadan kaynaklanan bir sinyalin uzayda bir enkaz parçası tarafından geri yansıtılmış haliydi."
Ancak daha sonra Ehman bu şüpheci tutumunu değiştirmiştir. Nitekim araştırmalar dünya kaynaklı bir sinyalin uzaydan geri yansıma ihtimalinin düşüklüğüne işaret etmektedir. Zira 72 saniye süren böyle bir sinyali açıklamak için, uzaydaki yansıtıcının pek de gerçekçi olmayan bazı özelliklere sahip olması gerekecektir. Ayrıca 1420 MHz frekansı, dünyadaki telsiz vericileri için yasak bölgedir. Ehman, yakın zamandaki yazılarında "az miktarda veriden büyük sonuçlar çıkarmamak gerektiğini" belirtmiştir.
Bu konuda yıllar sonra ortaya atılan bir diğer iddia ise, amatör ses meraklıları tarafından yapılan çalışmalarda "wow" sinyal kaydının orijinal ses hızı yüksek hızlarda tekrar oynatıldığında ve dalga boyutundaki gürültüler en aza indirgendiğinde ortaya çıkan sonucun bir polis telsizi anonsuna ait olduğu ve kaynağının bir insan sesi içerdiğidir
15 Ağustos 1977 tarihinde uzayın derinliklerinden akıllı denilebilecek varlıklar tarafından gönderilmiş olabilecek sinyalleri dinlemek için astronom Jerry Ehman Ohio Devlet Üniversitesi’nin radyo-teleskopundan gelen veriyi inceliyordu. Astronomi dünyasında bir anlığına ün kazanan bu olayda çıktının üzerinde sırasıyla – 6EQUJ5 – olan altı tane karakter dikkatini çekmişti. Öyle ki etrafına bir daire çizip kenarına “Wow!” (Türkçe dilinde “Vay Canına!”) yazdı. Görünüşe göre bu uzaydan gelen bir sinyaldi. Yay’ın (Sagittarius) yönünden gelmişti. Sinyalin gücü 0-9 sayılarıyla ve A-Z harfleriyle gösteriliyordu. 36 basamaklı şiddet ölçeğine sahip olan, 6EQ ile yükselip UJ5 ile düşen ve 72 saniyeye yayılan bu neredeyse-mükemmel çan eğrili sinyalin gücü görülmüştü. Tüm spekülasyonlar ve heyecan bir yana, “Wow!” sinyali uzaylı radyo iletişimi için en iyi aday olarak görülmektedir.
SETI’nin açılımı “Search for Extra-Terrestrial Intelligence” (Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması), ancak tek bir SETI grubu bulunmamaktadır. Uzun süredir birçok farklı organizasyon kendi araştırmalarını yürütmüştür ancak merkezi bir otoriter proje mevcut değildir. Gerçekte bütün radyo-teleskoplar bazı gruplar tarafından ara sıra yıldızlar-arası gelmiş olabilecek sinyalleri aramak için gökyüzünü taramaktadırlar. Başlı başına en uzun arama projesi Ohio Devlet Üniversitesi tarafından 1972 senesinden 1997 senesine kadar sürmüştür.
“Wow!” sinyali hakkında duyduğunuz zaman, sorulması gereken en önemli ve en belirgin sorular “nereden geldi?” ve “orada ne var?”. Sinyalin nereden geldiğini anlayabilmek için ve (en az onun kadar önemli olan) nasıl oradan geldiğini bilebilmek için onu tespit eden radyo-teleskopun ilginç çalışma şeklini anlamamız gerekmektedir. Ohio Devletinin “Big Ear” (Koca Kulak) radyo-teleskopu oldukça büyüktü. Günümüzde bu teleskop artık yok çünkü 1998 senesinde parçaları söküldü ve arazinin kendisi de yakınlarındaki bir golf sahasını büyütmek için kullanıldı. Asıl özelliği güney-kuzey hizasında olan ve 150 metreye 85 metre olan (bir futbol sahasının yaklaşık 3 katı kadar) dev bir alüminyum yer tabakasıdır. Kuzey tarafın ortasında güneye doğru bakan ve alıcı olan bir çift boynuz bulunuyor. 110 metreye 21 metre olan dev bir paraboloit yansıtıcının odağındaydılar ve güney tarafının ucunda dev bir kavisli sinema perdesi gibi görünmektedir. Bu yansıtıcı (reflector) kuzey tarafta alıcı boynuzların ötesinde 104 metreye 30 metre olan eğilebilir düz yüzeyli yansıtıcı tarafından seken sinyali alıyor.
Dünya döndükçe, “Koca Kulak” gökyüzünde düz bir çizgi üzerinde tarama yaptı. Birkaç gün veri elde edildikten sonra düz yüzeyli yansıtıcı azıcık eğilebilir, bu şekilde gökyüzündeki taraması aşağı yukarı değiştirilebilir. En fazla 50 derece kadar eğilebilme özelliğine sahiptir. Koca Kulak bir Kraus teleskopu tasarımıdır, sonuçta Ohio Devlet’in Dr. John Kraus’un bir tasarımıydı ve National Science Foundation’dan (Ulusal Bilim Vakfı) $71,000 bağışla beraber maliyeti $250,000 idi. Öğrenciler tarafından da inşa edilmişti.
1980 yılında Koca Kulak’a “Wow!” sinyalinin keşfedilmesiyle kullanışlı bir özellik eklendi; Alıcı boynuzlar düz yüzeyli yansıtıcının batı ile doğusu arasında hareket edebilmesini sağlayan birtakım ray idi. Bu özellik ilginç bir sinyal tespit edildiğinde teleskopun gökyüzündeki herhangi bir noktaya odaklanmasını sağlıyor, Dünya’nın dönüşüne göre eşitleniyor ve tek bir noktanın uzun bir süre boyunca incelenmesini sağlıyordu. Daha da önemlisi, bu özellik 1977 senesinde eklenmişti; böylece teleskop “Wow!” sinyalinin tespit edilmesi süresi boyunca taraması sağlandı. Koca Kulak’ın yansıtıcıları için gökyüzündeki herhangi bir noktanın yer değiştirmesi Dünya’nın dönüşüne bağlı olarak 72 saniye sürmekteydi, işte bu yüzdende “Wow!” sinyalinin süresi de 72 saniyedir. 1977 senesinde Koca Kulak’ın otomatik bilgisayar analizi yoktu. Veriler kağıda basılıyordu ve gönülleler göz gezdiriyordu. İşte Jerry Ehrman’ın yaptığı da buydu. Veriyi gördü, etrafına daire çizdi ve üzerine “Wow!” yazdı.
Koca Kulak iki alıcı boynuz arasında kayıt yapmaktadır. Bir boynuzla diğer boynuz arasındaki sinyali çıkarmak sinyalin hem sesini kısabilmek hem de belirleyebilmek için kullanılan bir yöntemdi. Kayıt altına alınan işte bu temiz-sinyallerdir. Boynuzlar birbirine yakındır fakat her ikisi de gökyüzündeki farklı noktalara bakmaktadır, bu da gökyüzünün hareketine bağlı olarak yaklaşık 2 dakika kadar bir mesafedir. “Wow!” sinyalinin iki boynuzdan sadece birinde duyulabilir olduğu bilinmektedir, ancak sinyalin kayıt edilme şeklinden dolayı hangi boynuza ait olduğunu söyleyebilmenin bir yolu yoktur. “Wow!”ın kaynağı iki boynuzun arasındaki zaman aralığı içerisinde ya başladı ya da durdu ve 24 saatten az sürdü çünkü aynı eğimde bir gün öncesinde ve sonrasında tespit edilememişti. Bu sebeple asıl sinyalin ne kadar bilinmemektedir; 72 saniye ile 24 saat arasında yer alan bir süredir. Yıldız haritasında “Wow!”in kökenini gösteren bölgeye baktığınızda, iki tane küçük çizgi görürsünüz, her biri de o zamanda kayıt eden boynuzlara aittir. Bu çizgilerin gökyüzündeki konumlarında ilgi çekici bir şey bulunmamaktadır. Yakınlarda ne yıldız, ne de radyo kaynakları var, sadece boş uzay yer almaktadır. Orada dinlenecek belirli bir şey yoktur ama yine de astronomlar bazı durumlarda teleskoplarını “Wow!”ın kaynaklandığı yere doğrulttular ve umut içinde yeniden duyma arzusundalar ancak hiç kimse tek bir ses bile elde edemedi. “Wow!” geçici bir şeydi. Her ne kadar uğraşsak bile, yüzlerce uygulanan yöntemle onu bir daha bulamadık.
Kaynak: Benjamin Crowell
Cevabını bilmek istediğimiz bir diğer soru ise “Wow!” sinyalini ilginç kılan şeyin ne olduğu hakkındadır. Uzayda etrafa saçılan bir sürü radyo sinyalin olduğu bilinmektedir, öyleyse özellikle bu sinyalin özel ya da sıra dışı yanı nasıldır? Bunun çözümü sinyalin frekansında yatmaktadır. “Wow!” sinyalin kayda değer olduğunu anlayabilmek için biraz kozmik radyo çevreden anlamamız gerekmektedir. Radyo spektrumun farklı bölgelerinde farklı türde sesler bulunmaktadır. Radyo spektrumu boyunca arka planda Büyük Patlamadan arda kalan 3 Kelvinlik ses bulunmaktadır. Bu 3 Kelvinlik seviye bulmayı umduğumuz en sessiz ortamdır. Yaklaşık 1Ghz’in altında, galaktik ses yaygındır, böylece yapay bir sinyalin baskın gelmesi güçtür. Ve yaklaşık 10GHz’in üzerinde “kuantum sesi” denilen bir şey vardır; özetle fotonik ölçümlerin belirsizliğidir, yani arasından dinleyebilecek kadar büyük ölçüde olmaktadır. Böylece 1 ile 10GHz arasında görece sessiz bir aralığımız bulunmaktadır.
Farklı frekanslarda sesler bulunmaktadır, ancak Dünya gibi atmosferleri olan gezegenler spektrumun birçok kısmını dışarıda tutmaktadır, bir kısmını da hapsetmektedir ve diğerlerini de geri yansıtmaktadır. Dünyamızın atmosferinde elektromanyetik radyasyona aşağı yukarı saydam olan iki pencere bulunmaktadır. İlki görülebilir spektrumdur, çünkü gözlerimiz bu frekansları görebilecek biçimde evrimleşti. İkincisi de ilginç bir şekilde 1 ile 10GHz aralığıdır. Akıllı bir uzaylıysanız ve bir başka akıllı uzaylının ilgisini çekmek istiyorsanız, duyulabilmesi mümkün olan bir frekansı tercih ederdiniz, böylece bir başkası tarafından yapay olduğu kolayca anlaşılabilir. Bu yüzden sinyalinizi atmosferden geçebilen ve diğer arka plan seslerin az olduğu bir frekansta göndermek isteyebilirsiniz. Dahası, evrende bolca bulunan hidrojen elementi gibi evrensel olarak tanınan frekansa yakın olması da gerekebilir / tercih edilebilir.
Yıldızlar-arası hidrojen 1.42Ghz’de hareket (devinim) etmektedir. Devinim bir protonun döndüğünde (spin) yalpalanması gibi düşünülebilir. Uzaydaki akıl almaz miktardaki yıldızlar-arası hidrojenin varlığı bütün devinimlerin 1.42GHz’e ayarlanan hassas radyo alıcıları tarafından duyulabilir. Spektrumdaki bir diğer yakın frekans 1.66GHz’de devinime sahip yıldızlar-arası hidroksil’dir. Uzaydaki herhangi bir noktasına doğrultulan radyo vericileri tarafından elde edilen sinyale baktığımızda bu iki sivri ucu görebilmekteyiz. Hatta galaksinin herhangi bir yerindeki bir radyo teleskopu da aynı şeyi görecektir. Astronomlar bu frekans bandına “Waterhole” (Su Deliği) diyorlar ve bunun için de iki geçerli sebepleri var. İlki hidrojen ile hidroksil’in hayat için en iyi ortamı sunan suyun ayrışan ürünleridir. İkincisi de bu işaretler evrenseldir ve herhangi bir yerdeki bir medeniyet tarafından anlaşılabilecektir. Tıpkı ofisteki çalışanları bir araya getiren bir su soğutucusu gibi, su deliği de doğanın radyo spektrumdaki toplama yeridir ve böylece yıldızlar-arası toplulukların bir araya gelebilmeleri için de açıkça uygun bir yer olacaktır.
“Wow!” sinyali 1.42GHz’de su deliğinin tam ortasındaydı. Akıllı yıldızlar-arası radyo sinyalleri için mükemmeldi. Eğer günün birinde bilinçli olarak bir uzaylı tarafından gönderilen bir sinyal elde edersek, bu “Wow!” sinyaline benzer bir şekilde olurdu. “Wow!” sinyali onu açıklayacak her öneriden kaçınmıştır. Sebeplerden birisi bu frekans menzilinin korunmasından dolayıdır, çünkü Dünya’daki hiç kimse o frekansta ileti yapamamaktadır. Sinyalin tepemizden geçen bir hava ya da uzay aracından gelmediğini biliyoruz çünkü sinyal gökyüzünde hareket etmeyen bir noktayla uyumluydu. Bilinen hiçbir gezegen ya da asteroit sinyali Dünya’ya yansıtacak bir pozisyonda değildi. Uzaydaki herhangi bir uzay araç kalıntısı da uzayda Koca Kulak’a görece sabit durması gerekirdi ki bu olası dışıdır. Çekimsel mercek (Gravitational lensing) ve yıldızlar-arası parıldama (Intersteller scintillation, yıldızlara baktığımızda parıldamaları) gibi karmaşık astronomik etkiler bile “Wow!” sinyalini açıklamak için teknik sebeplerden dolayı zayıf adaylardır. Yay’ın (Sagittarius) yönünde olan uzaydaki herhangi bir noktadan bir radyo iletisi “Wow!” için en iyi teknik açıklama olarak görünmektedir. Sinyali keşfeden astronom Jerry Ehman “yarı-büyük veriden büyük sonuçlar” çıkarmamayı tercih ettiğini yazmıştı.
Sonuç olarak, evet, “Wow!” sinyalin açıklaması için “akıllı uzaylı” açıklaması hala iyi bir adaydır. Ama yine de bunu destekleyecek bir kanıt bulunmamaktadır. Daha güçlü bir aday kaynağı bilinmeyen bir yıldızlar-arası radyo sinyalinin önemli derecede belirsiz olmasıdır.
Jerry Ehman’ın el yazısını da içeren ünlü çıktısı Ohio Historical Society’de (Ohio Tarihsel Topluluk) arşivlerinde yer almaktadır. Gizemlerin üretildiği ve sansasyonel saçmalıkların yer aldığı bu günlerde, “Wow!” türünde nadir olmaktadır. Gerçek bir gizemdir ve tarihteki hiçbir şeye benzemeyecek şekilde etkileyici bir potansiyele sahiptir. Elimizde çözülmemiş en heyecan verici gizemlerden bir tanesidir ve sessizce MSS 1151 numaralı North American Astrophysical Observatory Records’da (Kuzey Amerikan Astrofiziksel Gözlem Kayıtları) yer almaktadır. Bir gün birisi bunu çözebilir. Beklenmeye değer bir hazine avıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)