instagram twitter linkedin github youtube

3.4.17

TİLAVET SECDESİ

Tilavet Secdesi: Kur’ân-ı Kerim'de ondört yerde, secde ayeti vardır. Kur'ân'da ondört yerde geçen secde ayetlerinin okunması veya işitilmesi halinde yapılan secdeye tilavet secdesi denir. Bunlardan birini okuyanın veya işitenin, manasını anlamasa da, bir secde yapması vacibdir. Secde ayetlerini yazan, heceleyen secde yapmaz.
Hanefîlere göre vacip, Şafiî ve Hanbelîlere göre sünnet-i müekkededir. Bir mecliste, aynı secde ayeti birden fazla okunursa bir secde yapmak yeterlidir. Namaz dışında secde âyetini okuyan veya secde ayetini işiten kişi, tilavet secdesine niyet ederek tekbir alır ve secdeye gider.

Tilavet secdesinin yapılışı:
 Namaz dışında secde ayetini okuyan veya secde ayetini işiten kişi, tilavet secdesine niyet ederek abdestli olarak, kıbleye karşı ayakta durup, elleri kulaklara kaldırmadan "Allahü ekber" diyerek secdeye gider. Üç defa "sübhâne rabbiye'l-a'lâ" dedikten sonra tekbir alarak secdeden kalkar ve "semi'nâ ve ata'nâ gufrâneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr" der. (Bakara, 2/286)

Niyet şarttır. Niyetsiz sahih olmaz. Secde âyetini işiten cünüp veya abdestsiz kimse, temizlendikten sonra tilavet secdesi yapar. Bir oturumda, bir secde âyetini birkaç defa okuyan ve işiten, hepsi için bir secde eder. Bir oturumda ne kadar secde âyeti okunmuşsa, o kadar tilavet secdesi gerekir. Mesela üç secde âyeti okunursa, üç secde gerekir.

Namazda tilavet secdesi: Namazda okunan secde ayetini namazda olmayan bir kimse işitirse tilavet secdesi yapar. Namazda olan kimse, namaz dışından bir kimsenin okuduğu secde ayetini işitirse, namazını tamamladıktan sonra secde yapar. Namaz kılan kişi okuyunca, hemen ayrıca rüku veya bir secde yapıp ayağa kalkar. Okumasına devam eder. Secde âyetini okuduktan iki üç âyet sonra namazın rükuuna eğilirse ve tilavet secdesine niyet ederse, namazın rüku veya secdeleri, tilavet secdesi yerine geçer.
Kur'ân'daki secde ayetleri:
1- A'râf sûresinin 206,
2- Ra'd sûresinin 15,
3- Nahl sûresinin 49,
4- İsrâ sûresinin 107,
5- Meryem sûresinin 58,
6- Hac sûresinin 18,
7- Furkân sûresinin 60,
8- Neml sûresinin 25,
9- Secde sûresinin 15,
10- Sâd sûresinin 24,
11- Fussilet sûresinin 37,
12- Necm sûresinin 62,
13- İnşikak sûresinin 21,
14- Alâk sûresinin 19. âyetleri secde ayetleridir.

Bu âyetlerden sadece Sâd sûresinin 24. âyetinde "rükû", diğerlerinde "secde" kelimesi geçmektedir. Hac sûresinin 77. âyetinde de "rükû edin ve secde edin" denilmektedir. Hanefîler, bu âyeti secde âyeti saymamışlardır. İmam Şâfiî ve İmam Ahmed bu âyeti secde âyeti saymış buna mukabil Sâd sûresinin 24. âyetini secde âyeti saymamışlardır. Hac sûresinin 77. âyeti haric diğerlerinde secde âyetleri işaretlenmiştir.
A'râf, Ra'd, Nahl, İsrâ, Meryem, Hac ve Sâd sûrelerindeki âyetler okununca secde etmenin "farz"; Furkân, Secde ve Fussilet sûrelerindeki secde âyeti okununca secde etmenin "vacib"; Neml, Necm, İnşikâk ve Alâk sûrelerindeki secde âyeti okununca secde etmenin "sünnet" olduğu da söylenmiştir. (diyanet)

Fİ , Çİ , Pİ - Akilah Azra Kohen

Fi, deneyimin içinde kaybolmak yerine korkmadan deneyime sahip olmanın yolculuğudur. İçinde bolca bulunan manipülasyon, seks, aldatma ve aldanma hikâyeleri belki herkesin dikkatini çekebilir ama gerçeklerden yola çıkılarak ulaşılmak istenen yerde sadece farkındalık vardır.

Fi güzelliğin lanetlendiği, zekânın yağmalandığı, iyinin kurban edildiği ve kasaba kurnazlığıyla yönetilen bu gezegende, içine doğduğumuz bu kutsal hayatı kutlamak için yazılmıştır. Kendi potansiyelini keşfetme cesareti gösterebilmiş gerçek kişilere, çatlama cesareti gösterebilmiş tohumlara adanmıştır.

Bir kişiye duyulan aşktan daha acımasız bir şey var mıdır?
(Tanıtım Bülteninden)



  1. Fİ İNDİR
  2. Çİ İNDİR
  3. Pİ İNDİR

30.3.17

Kız veya erkeklerin pirsing, hızma (piercing) takması caiz midir?

Kız veya erkeklerin pirsing, hızma (piercing) takması caiz midir? 


İslam fıkhında, dini hükümlerin kaynağı ayet ve hadislerdir. Sonra da icma, kıyas, sahabenin sözü, İslam ümmetinin örfü, istihsan, istıslah, istishab vb. gibi deliller, İslam alimlerince dini hükümlerin dayanağı olarak kabul edilmiştir.

Bu bağlamda kulak deldirip küpe takma, Müslümanların genel örfünde kadınlara ait bir süs eşyasıdır. Müslüman kadınlar Peygamberimiz (s.a.v.) döneminden itibaren (Buhari, Libas, 59 (5583 ) bu güne dek süslenmek amacıyla bunu kullanmıştırlar.

Bu konuda Hz. İbni Abbas (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Peygamberimiz (s.a.v.) erkeklerden kadına benzemeye çalışan ve kadınlardan da erkeklere benzemeye çalışanlara lanet etti." [Buhari, Libas, 61-62 (5585-5886)]
Bu nedenle alimler, erkeklerin kulaklarını deldirip küpe v.b. takmalarını tahrimen mekruh saymışlardır. Tahrîmen mekruhu işlemek, küçük günah kabul edilmiş ve işleyenin cezayı hak ettiği kabul edilmiştir. Ancak inkâr eden dinden çıkmaz. (İbni Abidin 6/ 336-337 ve 388; Nahlavi, ed-Dureru'l-Mubaha fi'l-hazarı ve'l-İbaha, s. 29)

yrıca çeşitli duygu ve akımların sonucu olarak, uygun olmayan yerlere takı (piercing) takılması ve bu amaçla yapılacak süslenme dinimizce uygun değildir.

Erkek veya kadının, burun, dil, dudak gibi organlarına delik delmesi insan fıtratına uygun değildir. Kız çocuklarının kulaklarını delip küpe takması ise, caizdir ve uygundur. Ancak bunun dışında burun, dil ve dudak gibi yerlere delik delmek ve hızma takmak doğru değildir.

Ayrıca kadının zinetini kendine nikah düşen erkeklere göstermesi caiz değildir. Bu bakımdan hızma takan kadının bunu kendine nikah düşen erkeklere göstermesi söz konusu olduğu için takılmamalıdır.

Kadın yaratılışı icabı süsten ve zînetten vaz geçemez. İmkânı ölçüsünde bazı süs eşyalarını takar ve kullanır. Kolye, bilezik ve yüzük gibi zinet eşyalarının çoğu herhangi bir muameleye tâbi tutulmadan vücuda takılır. Fakat küpe öyle değildir. Bugün bazı küpeler doğrudan kulağa takılıyorsa da, çok kere küpenin takılması için kulağın delinmesi gerekir.

İşte böyle bir küpenin takılabilmesi için kulağı delmek caiz midir?

Reddû'l-Muhtar ve el-Feteva'l-Hindiyye gibi Hanefi mezhebinin, Îânetû't-Tâlibîn gibi Şafiî mezhebinin fıkıh kitaplarında kaydedildiğine göre, kız çocuğunun veya kadının küpe takmak maksadıyla kulağının delinmesinde bir mahzur yoktur.(Reddû'l-Muhtar, 5: 270; el-Feteva'l-Hindiyye, 5: 358)

Çünkü bu çeşit bir işlem Peygamber Efendimizin (s.a.v) zamanında da yapılıyordu, ancak bu yasaklanmıyordu.( İânetüt-Tâlibîn, 4: 175)

Fakat Şafiî ulemasından bazıları, sebepsiz yere eziyet olacağı için kız çocuklarının kulaklarının delinmesini caiz görmezler. Bugün artık bu mahzurlar da söz konusu değildir. Çünkü hiç acı ve eziyet vermeden ağrısız bir metodla kulak delinebilmektedir. (Mehmet Paksu, Kadın, Aile, Hayat, Nesil Yayınları)

İslâm Hukukuna göre kulakların küpe takılmak üzere delinmesi ve küpe takılması, kadınlar için caiz görülmüş; ama erkekler için caiz görülmemiştir. Bazı hukukçular, erkek çocukların da kulaklarının delinebileceğini ve bu tür bir olayın Hz. Peygamber (s.a.v) zamanında yapıldığı halde yasaklanmadığını ileri sürmektedirler. Her halükârda ergen erkeklerin kulaklarını deldirmeleri ve küpe takmaları, çoğu hukukçulara göre haram ve bazılarına göre ise mekrûhtur; yani kısaca caiz değildir.

Kadının zinetlerini namahrem erkeklere göstermesi caiz değildir. Bu bakımdan pirsing takıldığı takdirde namahrem erkeklere gösterilmemesine dikkat edilmelidir.

Erkekler için de çoğu hukukçulara göre küpe ve pirsing takmaları haram, bazılarına göre ise mekruhtur.

Gusül ve Abdest

Burna veya bedenin başka bir yerine yapıştırılan hızma suyun deriye temasını engelleyeceği için abdeste ve gusle mani olur. Ancak hızma, küpe gibi delik delerek takılmışsa deliğe de su ulaşıyorsa abdest ve gusle engel olmaz.

Boy abdesti dediğimiz “gusül”de vücudun her tarafını yıkamak farzdır. Göbek çukuru, parmak araları, kulak delikleri, kasıklar vs. ovularak yıkanması ise sünnettir.

Kulak delikleri eğer çok kapalı ise, suyun gitmesine engel varsa bu durumda o deliklere suyun ulaşması için ovalamak gerekir. Şayet su ulaşıyorsa küpe takması şart değildir. Yani gusül abdesti alırken önemli olan kuru yerin kalmamasıdır. Yoksa küpe şart değildir. Ayrıca küpe takınca o bölgeyi yıkamak ve ovalamak yine şarttır. Ancak küpe olunca suyu ulaştırmak biraz daha kolay olabilir. Küpe takmaya zorlamak doğru değildir. Küpeyi takmak gerekir diyenler varsa, bunlar kulağın küpeyle daha kolay yıkanacağını ümit ettikleri için söylüyorlar. Guslün farzlarından biri değildir

Bu delikler kulak etlerinin birleşmesiyle kapanmışsa bunları tekrar deldirip içini yıkamak gerekmez. Bu delikler kirle dolmuşsa temizlemek mümkünse temizlenir. Mesela; bu deliklere küpe kolaylıla takılıyorsa, küpe takarak arası temizlenebilir. Bundan fazlası için zorlamak gerekmez, gusle mani değildir.

Hızma için de durum aynıdır.

Kültürün etkisi

Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli bir husus: kültür din ve ideolojinin bedenlenmesi, ete kemiğe bürünmesidir. Bu ikisini birbirinden ayırmak mümkün değildir.

Eğer birileri din ile kültürü birbirinden ayırmaya, aralarındaki bağı koparmaya kalkışırsa -zor olmakla beraber bunu yapabilirse- kültür ile beraber dîni de değiştirme yoluna girmiş olur. Bedenini parça parça kaybeden din gider (milletin hayatından çıkar) onun yerine yeni kültürün dîni veya dinsizliği gelir. Kültür ile din arasında böyle bir bağ bulunduğuna göre; kültürün değişmesi dîni yakından ilgilendirir.

İslâm'ın beş temel amacından biri dîni (Müslümanların hayatında İslâm'ı) korumaktır. İslâm'ın korunmasını olumsuz etkileyen bir davranış, bir kültür değişimi, bir kültür taklidi haramdır, bazan bununla da kalmaz dinden çıkma sonucunu doğurur.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Medine'ye göçünce, burada öteden beri iki bayramın bulunduğunu ve bu bayramlarda kutlama yapıldığını öğrendi. Bayramlar, dînin etkilenmesi bakımından önemli kültür unsurları olduğu için bunları değiştirdi ve yerlerine Ramazan ile Kurban bayramlarını tebliğ etti.

Daha pek çok hadîste, başka dinlerle ilişkisi veya sembolik değeri/fonksiyonu bulunan âdet ve uygulamaları müslümanlara yasakladı.

23.3.17

Java da klavyeden girilen sayıların teklerini ayrı çiftlerini ayrı dosyaya yazma

Java da klavyeden girilen sayıların teklerini ayrı çiftlerini ayrı dosyaya yazma

Java da klavyeden girilen sayıların tek olanlarını tek.txt ye çift olanlarını çift.txt ye yazarken öncelikle txt lerin yollarını belirtip bunları printstream e atıyoruz sonra Scanner ile sayılarımızı alıp tek çift ayırıp ona göre yazdırıyoruz. programın kodları;

import java.util.*;
import java.io.*;

public class JavaApplication21 {


    public static void main(String[] args) {
         PrintStream cikti = null;
         PrintStream cikti1 = null;
          try {
              
        File dosya = new File("C:\\cift.txt");
        cikti = new PrintStream(dosya);
        
        File dosya1 = new File("C:\\tek.txt");
        cikti1 = new PrintStream(dosya1);
     
        Scanner klavye = new Scanner (System.in);
        
        
        for (int i = 0; i < 5; i++) {
        System.out.println("Lütfen sayı giriniz");
        int sayi = klavye.nextInt();
        
        if (sayi%2==0){ cikti.println(sayi);    }
        
        else   cikti1.println(sayi);
            
        }
        
        cikti.close();
        cikti1.close();
        
        } catch (IOException ex) {
            System.out.println(ex.getMessage());
        }
         
    }
    
}