instagram twitter linkedin github youtube

22.5.17

İnsan vücudunun mucizeleri

1-Vücudun kan kaynağı olmayan tek kısmı gözün korneasıdır. Oksijeni doğrudan havadan alır.
2-İnsan beyni sabit disk sürücüsündeki dört terabayta eşdeğer bellek kapasitesine sahiptir
3-Kafatası 29 farklı kemikten oluşur.
4-Beynin gönderdiği sinir uyarıları 274 km / saat'lik bir hızda hareket eder.
5-Tek bir insan beyni, dünyanın bütün telefonlarının bir araya geldiğinden daha fazla elektrik uyarısı üretir.
6-Ortalama bir insan vücudu ortalama köpek üzerindeki pireleri öldürmek için yeterli kükürt, 900 kalem yapmak için yeterli karbon, bir oyuncak toplaması için yeterli potasyum, 7 bar sabun yapmak için yeterli yağ ve 50 litrelik bir varil dolduracak kadar su içeriyor.
7-Vücudunuzdaki 50.000 hücre öldü ve bu cümleyi okurken yeni hücrelerle değiştirildi.
8-İnsan embriyosu, gebelikden sonraki üç ay içinde parmak izi alır.
9-İnsan vücudundaki tüm kan damarlarının toplam uzunluğu yaklaşık 100 bin km'dir.
10-Ortalama olarak, bir kişinin solunum hızı, baharda sonbahara göre üçte bir daha yüksektir.
11-Bir kişinin hayatının sonuna gelindiğinde ortalama 150 trilyon civarında bilgi geri çağırırlar.
12-Vücut ısısının % 80'ini kafadan kaybederiz.
13-Yüzünüzü kızarırken, mideniz de kırmızıya dönüşür.
14-Susuzluk duygusu, su kaybı vücut ağırlığınızın% 1'ine eşit olduğunda ortaya çıkar. % 5'ten fazla kaybı bayılmaya neden olabilir ve% 10'dan fazlasının dehidratasyondan ölüme neden olur.
15-İnsan vücudunda en az 700 enzim aktiftir.
16-Dişler, insan vücudunun kendilerini iyileştiremeyen tek parçasıdır.
17-Bütün yaşamları boyunca büyümesine izin verilirse, birisinin saç uzunluğu yaklaşık 725 kilometredir.
18-İnsan vücudundaki bakterilerin toplam ağırlığı 2 kg'dır.
19-Çenenizin bir tarafındaki çiğneme kaslarının toplam gücü 195 kilograma eşittir.
20-İnsan vücudundaki sinir uyarıları yaklaşık 90 m / s'de hareket eder.
21-İnsan beyninde her saniye 100.000 kimyasal reaksiyon oluşur.
22-İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir.
23-İnsan kalbi, bir kişinin yumruğuna yaklaşık olarak eşit boyuttadır. Bir yetişkinin kalbi 220-260 gram ağırlığındadır.
24-Bir kişinin yaşam süresi boyunca, ince bağırsağı yaklaşık 2.5 metre. Öldükten sonra bağırsak duvarlarındaki kaslar gevşer ve boyu 6 metreye çıkar.
25-Bir erkeğin vücudundaki en küçük hücreler sperm hücreleridir.
26-İnsan gözü, 10 milyon farklı rengi ayırt edebiliyor.
27-İnsan kalbi, bir binanın dördüncü katına kadar kan yükseltecek kadar basınçla kan pompalar.
28-Bir kişi gülümseyerek 17 kas, kaşlarını çattığında 43 kas kullanıyor.
29-Göz içindeki retinalar yaklaşık 650 kilometrekareyi kaplar ve 137 milyon ışığa duyarlı hücre içerir: 130 milyon siyah beyaz görme, 7 milyon renkte görmenizi sağlar.
30-Kemikler çelikten yaklaşık 100 kat daha güçlüdür.
31-Yetişkin bir insan 7 oktilyon atomdan meydana gelir. (Sayıyla 7,000,000,000,000,000,000,000,000,000 adet)
32-İnsan saçının tamamı 12 ton ağırlığı kaldırabilecek güçtedir!
33-İnsan vücudu üzerinde bir şempanzedeki kadar kıl vardır; ancak çoğu bir işlev görmez ve görünmezdir
34-Bir insan kemiği granit kadar sağlamdır ve bir grup kemik 9 ton ağırlığı dahi kaldırabilir.
35-İnsan beyni bir bilgisayar olsaydı saniyede 38 katrilyon işlem yapabilirdi. Düşünün ki dünyanın en güçlü bilgisayarı olan BlueGene bu rakamın ancak binde ikisini yapabiliyor!
36-Göz kaslarınız günde 100 bin kez kasılır. 
37-Çoğu bebek mavi gözlü doğar, ultraviyole ışınlarına maruz kaldıkça göz, gerçek rengini alır.
38-El veya ayağınızda yeni bir tırnağın baştan sona büyümesi yarım sene alır.
39-Hayatınız boyunca 18 kg deri dökersiniz.
40-Her bir insanın kendine özgü kokusu vardır.
41-Mideniz neden kendini sindiremez? Bunun sebebi mide hücrelerinin yapımının imhasından daha kısa sürmesidir.
42-Her bir insan vücudunda yarım milyon ter bezi bulunur ve bunlar her gün yarım litre ter salgılarlar.
43-Deriniz, en büyük organınızdır. Yetişkin bir erkeğin derisi esnetilirse 1.8 metrekare alan kaplar.
44-Vücudunuz her saniye 25 milyon yeni hücre üretiyor.
45-Aslında hepimiz biraz zenginiz; çünkü her birimizin bedeninle 0.2 miligram altın bulunuyor; ama maalesef o da kanımızın içinde... Elle tutulur bir altına ulaşmak için 40 bin insanın kanından bu miktardaki altını toplamak gerekiyor!
46-İnsan beyni tüm vücuda yayılan oksijenin yüzde 20'sini tek başına kullanır.
47- hepsini 
48- okuduğunuz
49- için
50- teşekkürler











Bir programın internete erişimi nasıl engellenir?

Herhangi bir programın ağa(internete) erişimini sınırlandırmak veya engellemek için Başlat->Denetim Masasına girin
Buradan Windows Güvenlik Duvarını seçin

Açılan pencereden sol menüden Gelişmiş ayarları seçin


Sol menüden Giden Kurallarına sağ tıklayın ve menüden Yeni kuralı seçin


Açılan pencereden:
Programı seçip ileriyi tıklayın


Buradan Bu programın yolu kısmında bağlantılarını engelleyeceğiniz programı seçin ve ilerleyin


Sonraki kısımda programı engeleyeceğimiz için Bağlantıyı engelleyi seçin ve ilerleyin


Bu kısımda programın hangi tür ağlara bağlı olduğunda engelleneceğini seçin
  • 1.Etki alanı = Programı "iş ağı"ndayken engelle
  • 2.Özel = Programı "ev ağı"ndayken engelle
  • 3.Ortak = Programı "ortak ağ"dayken engelle


Son olarak bu kural için bir isim belirleyin

21.5.17

Solucan deliği

Solucan deliği, evren boyunca çok uzun yolculuklar için kısayolları oluşturabilen uzay-zaman içerisindeki teorik geçitler olarak tanımlanır ve Genel Görelilik kuramının bir tahminidir. Ancak dikkatli olmakta fayda var; çünkü solucan delikleri; ani çöküşleri, yüksek radyasyonu ve egzotik madde ile tehlikeli karşılaşmaları da beraberinde getirir. Solucan Deliği Teorisi 1935 yılında, fizikçiler Albert Einstein ve Nathan Rosen, Genel Görelilik kuramını kullanarak uzay-zaman içerisinde köprülerin varolduğu önermesinde bulundular. Uzay-zamanda iki farklı noktayı birbirine bağlayan ve teorik olarak kısa geçişler oluşturarak mesafe ve yolculuk süresini azaltabilen bu -kısa- yolları, Einstein-Rosen ikilisi köprüler ya da solucan delikleri olarak isimlendirdi. Solucan delikleri iki ağız ve bu iki ağzı birbirine bağlayan bir boğazdan oluşur. Ağızlar büyük olasılıkla küreseldirler. Boğaz kısmı ise doğrusal bir uzantı şeklindedir, fakat aynı zamanda da döngüseldir ve konvansiyonel bir rotanın gerektirdiğinden daha uzun bir yol gerektirir. Einstein’ın Genel Göreliliği matematiksel olarak solucan deliklerinin var olduğunu tahmin ediyor, fakat bugüne kadar hiçbiri keşfedilmiş değil. Negatif kütleli bir solucan deliği etrafından geçen ışığı yer çekimiyle etkilemesiyle belirlenebilir. Genel Göreliliğin bazı çözümleri; solucan deliğinin her iki ağzında da bir kara delik bulunduğunu öngörüyor. Ancak, “ölmek” üzere olan bir yıldızın çöküşüyle doğal olarak oluşan bir kara deliğin kendisi bir solucan deliği oluşturmaz. Solucan Deliği Boyunca Bilim kurgu solucan deliklerindeki seyahat hikayeleriyle doludur. Fakat gerçekte ise, bu yolculuklar çok daha karmaşıktır ve bunu henüz gerçekleştirebilmiş değiliz. İlk sorun şu; boyut. İlk solucan deliklerinin mikroskobik seviyede yaklaşık 10–33  santimetrede var olduğu kabul ediliyordu. Fakat, evren genişledikçe, bazılarının da çok daha büyük boyutlara genişlemiş olması oldukça muhtemeldir. Bir başka sorun ise; durağanlıktan kaynaklanıyor. Tahmin edilen Einstein-Rosen solucan delikleri seyahat için kullanışsız olabilir, çünkü bu delikler çok hızlı bir şekilde çökerler. Fakat, daha güncel araştırmalar, bir solucan deliğinin -çökmeden- açık halde kalmasını sağlayan “egzotik” madde içerdiği ve uzun bir süre boyunca da değişmeden kalabildiği bulgusuna ulaştı. Burada bahsi geçen “egzotik madde” kavramı karanlık madde ya da anti-madde ile karıştırılmamalı. Egzotik madde; negatif enerji yoğunluğu ve çok fazla negatif basınç içeren bir fenomen olarak tanımlanıyor. Böyle bir madde ancak kuantum alan teorisinin bir parçası olan bazı vakum seviyelerindeki davranışlarda görülebilir. Eğer bir solucan deliği yeteri kadar egzotik maddeden oluşursa, –doğal bir şekilde oluşmuş ya da yapay şekilde eklenmiş olsa da– teorik olarak uzay boyunca yolculuk yapılmasında ya da bilgi gönderilmesinde bir yöntem olarak kullanılabilir. Solucan delikleri yalnızca evrendeki iki ayrı bölgeyi birbirine bağlamıyor olabilir, aynı zamanda da iki farklı evreni de birbirine bağlıyor olabilir. Benzer şekilde, bazı bilim insanları; solucan deliğinin bir ağzının spesifik bir biçime taşınması durumunda, bu durumun zaman yolculuğunu mümkün kılabileceğini tahmin ediyorlar. Fakat, İngiliz kozmolog Stephen Hawking bunun mümkün olmadığını düşünüyor. NASA’dan Eric Christian şöyle diyor: “Solucan deliği zamanda geçmişe gitmek anlamına gelmez, bu yalnızca çok uzağı çok daha yakına getiren bir kısa yoldur.” Öte yandan, bir solucan deliğine egzotik madde eklenmesi onu; içerisinden insanların güvenli bir şekilde geçiş yapabilmesini mümkün kılacak kadar durağan yapabilir ve “sıradan” madde eklenmesiyle söz konusu kapı yeterince destabilize (istikrarsız hâl) yapılabilir. Günümüz teknolojisi; solucan deliklerini genişletme ya da durağan hale getirme noktasında yetersiz düzeyde. Ancak, bilim insanları; teknolojinin onlardan faydalanmasının önünü açacak olması umuduyla uzayda bir seyahat metodu olarak konsept üzerindeki araştırmalarını sürdürüyorlar.