instagram twitter linkedin github youtube

23.2.18

Karanfil nedir?faydaları nelerdir?

Karanfil, yemeklerde çay olarak tüketilmesinin yanında farklı bir tat katması için sigaralarda da kullanılmaktadır. Bunun yanında bir antiseptik olarak tıp alanında da kullanılmaktadır. Karanfil, çok güçlü bir aromaya sahiptir.

Karanfilin sağlığa faydası da zararı da en az kokusu kadar keskindir. Bazı rahatsızlıklara anında çözüm sağlar. Birçok ürkütücü hastalık için ise ciddi anlamda koruma sağlamaktadır. Bu yüzden doğru ve düzenli olarak tüketilmesi sağlık açısından çok önemlidir.

Karanfil, çok eski çağlardan itibaren bilinen ve hastalıkların tedavisi için kullanılan bir bitkidir. A, K, E ve B6 vitaminleri açısından çok zengindir. Bunun yanı sıra çok iyi bir kalsiyum, potasyum, sodyum, manganez deposudur. İnanılmaz derecede uçucu yağlar içerir. Omega 3 ve Omega 6’nın çok bulunduğu ender bitkilerdendir.


Karanfilin Sağlığa Faydaları
Karanfilin bilinen en önemli faydası diş ağrıları karşısında çok keskin olması ve çok kısa zamanda diş ağrısını geçirmesidir. Belki de bu yüzden diş macunlarında kullanılmaktadır. Bunun dışında çok etkili bir antioksidan özelliğinin olması kanserden solunum yolları hastalıklarına, saçlardan tırnaklara kadar çok geniş bir alanda sağlığımızı korumak için hizmet etmektedir.

Karanfil Diş Ağrılarını Giderir: Karanfil, diş macunu sektöründe çok yaygın olarak kullanılan bir bitki türüdür. Karanfilin diş ağrılarına iyi geldiği çok eskilerden bilinir. Eğer çok acı verici diş ağrısı çekiyorsanız bir karanfili ağrıyan kısma koyabilirsiniz. Veyahut da karanfil yağından çok az bir miktar pamuğa dökerek ağrıyan dişin üzerine koyabilirsiniz. Çok kısa bir sürede ağrıyı geçireceğini göreceksiniz.

Karanfil Bulantı ve Kusmalara Karşı İyi Gelir: Karanfil yağının ağızdan alındığında bulantı ve kusmalara karşı çok etkili olduğu söylenmektedir. Özellikle sabah kusmaları için iyi bir çözüm olabilir. Dikkat: Yazının ilerleyen kısımlarında daha detaylı olarak açıklayacağımız nedenlerden dolayı ağızdan karanfil yağı alınmasını kesinlikle önermiyoruz. Ağızdan karanfil yağı almak yerine karanfil tozunun hurma veya bal ile karıştırılarak alınmasını daha uygun buluyoruz. Veya karanfillerden bir çay yaparak içilmesini öneriyoruz. Mümkün olduğu kadar ağızdan karanfil yağı alınmasına karşıyız.

Öksürük ve Kötü Nefes Kokusunu Giderir: Karanfil öksürük ve kötü nefes kokusuna karşı da etkilidir. Yemeklere eklenerek tüketilmesi keskin kokusunu bir nebze azaltabilir. Rahatsız edici ve özgüvene zarar veren nefes kokusu veya diş çürüklerinden dolayı oluşan ağız kokularına karşı etkilidir. Bunun için günlük olarak ara ara ağzınıza 1 tane karanfil koymanız yeterli olacaktır.

Karanfil Sinüzite İyi Gelir: Sinüzit sorunu olanlar için özellikle kış aylarında sinüzitin verdiği baş ağrılarından dolayı hayat zehir olur. Birçok uzman sinüzitleri temizleyici özelliğinin olduğunu söylemektedir. Bunun için karanfil tozunun burundan çekilmesini önermektedirler.  Fakat bunu yaparken dikkat edilmesi gerekir çünkü karanfil tozu da en az karanfil kadar etkilidir.

Karanfil Şişkinliği Giderir: Karanfil, su ile karıştırılarak veya çay olarak hazırlanıp içilebilir. Bu şekilde bağırsaklarda karın bölgesinde meydana gelen şişkinlik şikayetlerine önemli ölçüde çözüm üretir ve rahatsızlığı giderir.

Soğuk Algınlığına İyi Gelir: Soğuk algınlığına karşı karanfil yağını incelterek bal ile karıştırıp içmenin faydalı olduğu söylenir. Bunun için ılık suya bir miktar karanfil yağı karıştırılır ve bu karışıma da bir miktar bal eklenir ve bu şekilde tüketilir. Günde 2 veya 3 kere içmek öksürüğün etkisini azaltır veya tamamen geçirir.

Yorgunluğu Giderir: Karanfilin yorgunluğu giderici özelliği vardır. Özellikle kokusu sinir sisteminde etkileyici rol oynamaktadır. Yorgunluktan kaynaklanan olumsuz düşüncelerden sizi uzaklaştırır ve dolaylı olarak ruh sağlığımıza da olumlu yönde etki eder.

Karanfil Strese Karşı İyi Gelir: Karanfilden meydana gelen gevşeme ve rahatlamalar stresi de aynı zamanda azaltır. Bir aromalı çaya nane ve karanfil katarak tüketmeniz stresle mücadele açısından bünyenize inanılmaz bir katkı sağlar.

Deri İçin Karanfil Çok Faydalıdır: Karanfil tozunun deriye birçok faydası vardır ama genelde karanfil yağı kullanılmaktadır. Fakat deriye çok fazla miktarda karanfil yağı uygulamak zararlı olabilir. Karanfil yağı cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır ama kullanılmadan önce mutlaka dozajı düşürülmelidir.

Karanfil Akneleri Giderir: Özellikle karanfil yağının akne tedavisi için çok etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Karanfil yağı, etkilenen bölgeye topikal olarak uygulanır. Genelde el ve yüz kısmına uygulandığında kremlerle inceltilir. Cilde uygulandığında ise karıncalanma hissi verir. Karanfil yağının antibiyotik özelliği ile aknelerin oluşma nedenleri ortadan kalkmış olur.

Akne dışında siyah lekeleri çıkarma noktasında da gayet başarılıdır. Yara, sivilce ve benzeri deri hastalıklarına çok iyi gelir. Ayrıca karanfilin içerdiği uçucu yağlar çok önemli bir arındırma görevi üstlenir. İltihaplı ve yaralı bölgeleri iyileştirir ve mikropları kırar. Anestezik özelliğinden dolayı uyuşturucu madde görevi görür.

Karanfil yağı direkt deriye veya cilde uygulanmamalıdır. Mutlaka seyreltilmelidir. Karanfil yağının deriye direkt uygulanması durumunda cilde zarar verebilir, tahriş edebilir.

Yara İzlerini ve Lekeleri Tedavi Eder: Karanfil, yara izleri ve cilt lekeleri için kullanışlı bir kaynaktır. Profesyonel gözetim altında uygulandığında karanfil yağı hafif soyulmalara neden olabilir. Bu lekeli ve ölü deriyi soyar ve sağlıklı derinin ortaya çıkmasını sağlar.

Temizleyici Özelliği Vardır: Karanfilin içerdiği kadar uçucu yağ hiçbir bitkide bulunmamıştır. Bu yüzden mükemmel bir antioksidandır. Çok zengin içerdiği potasyum, sodyum, fosfor, demir , A ve C vitamini ve diğer önemli mineraller sayesinde genel anlamda vücudu serbest radikallerden ve zararlı mikroplardan temizler.

Karanfil Kaygıyı Giderir: Deride meydana gelen kaşıntılardan dolayı meydana gelen sinir bozukluklarını giderir. Antioksidan özelliği sayesinde sinir sistemi üzerinde de olumlu yönde etkisi vardır. Stresle mücadele eder ve stres kaynaklı hastalıklara yakalanma riskini azaltır.

Karanfil Saç Sağlığı İçin Faydalıdır: Saç sağlığına önemli katkı sağlar. Saç köklerini besler ve dökülmeye engel olur. Bunun yanında saçların koyulaşmasını sağlar, doğal ve sağlıklı görünüm kazandırır.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonlarını Giderir: Grip ve nezle hastalığına, soğuk algınlıklarına iyi gelir. Bunun yanında balgam söktürücü özelliği vardır. Boğaz ağrılarını giderir. Ağızda karanfil çayı ile gargara yapıldığında ağız içinde oluşan yara ve mikropları öldürür.

Karanfil Yağının Faydaları


Karanfil yağı özellikle diş ağrıları için çok eski çağlardan itibaren kullanılan bir tedavi aracıdır. Çok konsantre içeriği, keskin kokusu, inanılmaz etkili içeriğinden dolayı karanfil yağının tüketilmesine çok dikkat edilmelidir. Özellikle zayıflamak isteyenlerin çok tercih ettiği ve ağızdan aldığı bilinir. Karanfil yağını inceltmeden ve bilinçsiz bir şekilde yağından almak, sağlık açısından çok ciddi sorunlara neden olabilir. Karanfil yağı, yemek borusunun tahrip edilmesinden, bağırsak ve mide de geri dönülemez sorunlara neden olduğu için kesinlikle inceltilmeden ağızdan direk alınmasını önermiyoruz. Özellikle çocuklara ağızdan verilmesine de karşıyız. Bu konuyla taradığımız onlarca Amerikan, Rus, İngiliz menşeli kaynağın hiçbirinde ağızdan karanfil yağının tüketimi önerilmiyor.

Karanfil yağı, diş ağrılarını giderir, diş bakımında kullanılabilir ve kötü nefes kokuları için etkilidir.
Enfeksiyonlara karşı çok etkilidir. Böcek ısırıklarından dolayı meydana gelen enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
Yanıkları olan ve hassas ciltlere sahip insanlar karanfil yağı kullanmamalıdırlar.
Cilt hastalıklarına iyi gelir, akne ve mantar gibi sorunları ortadan kaldırma özelliğine sahiptir.
Yorgunluk ve halsizliği giderir, gerginliği azaltır ve dolayısı ile stresle mücadelede bünyeye yardımcı olur. Ruh sağlığını korur.
Baş ağrısını giderir. Kafaya masaj yapıldığında rahatlama sağlar.
Solunum yolları hastalıklarına iyi gelir, boğaz ağrılarını giderir, tıkalı burnu açar.
Sinüzit ve astım gibi alerjik hastalıkların tedavisinde kullanılır, sinüsleri temizler.
Hazımsızlığı giderir.
Kulak ağrılarına ve iltihabına iyi gelir.


Karanfil Tozunun Faydaları:
Karanfilin diğer yan ürünü ise karanfil tozudur. Karanfil tozu, karanfilin ezilmesiyle elde edilir. Karanfil yağı kadar konsantre ürün değildir. Kullanımı çok yaygın değildir. Karanfil tozu genellikle salata ile tüketilir. Sigara sektöründe kullanılmaktadır.

Gaz sorunlarını gidermede yardımcı olur.
Kansere karşı koruma sağladığını savunan sağlık uzmanları var.
Diş sağlığı için faydalıdır, iltihapları giderici özelliği vardır.
Bağırsak parazitlerinin temizlenmesine yardımcı olur.
Soğuk algınlığına iyi gelir.
Sigara sektöründe kullanılır, solunum yollarına faydalı olduğuna inanılmaktadır.
Karanfilin Zararları:
Özellikle karanfil yağının kullanımına çok dikkat edilmeli. Doğru kullanıldığında sağlık açısından birçok faydası vardır fakat aşırı ve yanlış kullanım ciddi zararlara neden olabilir. Çocukların kesinlikle ağızdan karanfil yağı almalarını önermiyoruz. Bu konu hakkında uzmanlar anne babaları uyarmaktadır.

Karanfil yağının direkt ağızdan alındığında faydalı olduğuna dair herhangi bir bilimsel bulgu yok. Bu yüzden ağızdan alınmamasını tavsiye ediyoruz. Ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Karanfil yağı deriye uygulandığında sağlıklı gibi görünüyor ama aşırıya kaçılması durumunda deride tahrişe neden olabilir. Diş etlerine zarar verebilir. Mukoza zarlarını zedeleyebilir.
Sigaralarda kullanılan karanfil güven vermiyor. Çok fazla tüketildiğinde akciğer enfeksiyonuna neden olabilir.
Karanfil yağı damardan enjekte edilmemelidir. Ciddi solunum yolu problemlerine neden olabilir.
Çocukların ağızdan karanfil yağı almaları karaciğer hasarlarına, sıvı eksikliğine ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Hamile kadınların ağızdan karanfil yağı almalarını önermiyoruz. Doktora danışmadan kesinlikle karanfil yağının tüketilmemesini öneriyoruz.
Kanama bozukluğu olan kişilerde sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden ağızdan karanfil yağı almak için mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir.
Ameliyat esnasında kanamaya neden olabilir. Bu yüzden ameliyat olmadan en az 2 hafta önce tüketilmesi gerekiyor ve ameliyattan sonra 2 hafta tüketilmemesi gerekiyor.

Pul biber nedir? faydaları nelerdir?


Eğer yemeğinizin daha lezzetli olmasının yanında kilo vermeyi kolaylaştırma ve ağrıyı azaltma gibi harika sağlıklı etkiler görmek istiyorsanız yemeklerinize pul biber eklemeyi denemelisiniz. Geleneksel Çin kültüründe, Hindistan kültüründe de pul biber sindirim problemi çekenlere yardımcı olmak, dolaşım problemleri olanlara yardımcı olmak ya da enfeksiyonu olan kişileri rahatlatmak için pul biber kullanılır. Birçok pul biberin içerisinde jalapeno, ancho ya da cayenne gibi farklı kırmızı biberlerin karışımı bulunur, ki bu da lezzetlerindeki ve acılık seviyelerindeki farklılığı açıklayabilir. Acılık seviyesini artırmak için zaman zaman biberlerin tohumları da karışımın içerisinde yer alabilir..

Besinler:

Pul biber içerisinde fazla kalori, yağ ya da şeker bulunmadan birçok lezzet ve tat barındırır. Bir çay kaşığı pul biberin içerisinde 6 kalori ve 1 gram karbonhidrat bulunur. Aynı miktardaki biberin içerisinde günlük 2000 kalori alması gereken birinin ihtiyaç duyduğu A vitamini miktarının yüzde 15i de bulunur. A vitamini cildiniz, gözleriniz, tırnaklarınız ve saçlarınız için oldukça önemli bir vitamindir. Pul biber aynı zamanda C, E ve B6 vitaminlerini de içerir, içerisinde demir, potasyum, magnezyum ve fosfor gibi mineraller de bulunur.

Ağrı Kesici

Eğer vücudunuzun herhangi bir yerinde ağrı ya da iltihaplanma varsa, daha fazla pul biber tüketmek size yardımcı olabilir. Capsaicin biberlerde bulunan ve bibere acı ve baharat tatlarını veren bir içeriktir, bu içerik aynı zamanda acıyı ve ağrıyı azaltma özelliklerine de sahiptir. Yendiğinde, acı biberlerin oldukça güçlü analjezik yani ağrı kesici etkileri vardır, aynı zamanda oldukça güçlü bir iltihap sökücü özelliğe de sahiptirler. “Biyoteknoloji ve biyomedikal Dergisi” isimli bir dergide yayımlanan bir çalışmaya göre, pul biberin içerisinde bulunan karotenoidler, ağrıyı kesme ve iltihaplanmayı azaltma gibi özelliklere sahip olan antioksidanlardır. Bu çalışma aynı zamanda çok yüksek dozlarda alınsa bile pul biberin içerisindeki bu karotenoidlerin herhangi bir ters tepkisi olmadığını gösteriyor.

Kilo Kontrolü

Pul biberlerin termojenik bir yapısı vardır, bu da vücutta sıcaklık oluşturdukları ve metabolizmayı uyardıkları anlamına gelir. “Fizyoloji ve Davranış” isimli bir dergide yayımlanan bir çalışmada pul biberin enerji dengelenmesi ve iştah üzerindeki etkileri araştırılmış. Yapılan çalışmada yemekle birlikte acı pul biber yiyen kimselerin yemeyenlere oranla daha yüksek enerji seviyeleri ve daha yüksek vücut sıcaklıkları olduğu görülmüş.Yine aynı çalışmaya göre acı pul biber tüketen kişilerin diğerlerine oranla daha az kalori tükettiği ve yemeğe daha iştahsız yaklaştıkları gözlemlenmiş. Eğer iştahınızı kontrol altına almak ve sağlıklı ve güvenli bir şekilde daha fazla kalori yakmak istiyorsanız, yemeğinize biraz pul biber eklemek size yardımcı olabilir.

Hastalık Önleme:

Pul biberin içerisinde bulunan polifenoller, pul bibere güçlü bir hastalık önleyici özellik katıyor. “Besin Araştırmaları ve Çalışmaları” isimli bir dergide yayımlanan bir çalışma bol acı pul biberin yüksek kolesterol ve yüksek yağ içerikli beslenen fareler üzerindeki etkisi gözlemlenmiş, ki bu beslenme şeklinin birçok sağlık problemine ve kalp hastalıklarına yol açtığı bilinen bir şey. Araştırmacıların vardığı sonuç şu olmuş, pul biberin içerisindeki antioksidanlar farelerin bağışıklık sistemini güçlendirmiş ve oksidatif stresi azaltıp, oksidatif hastalıkların (örneğin kanser, iltihaplanma, kalp hastalıkları, zayıf bağışıklık sistemi) önüne geçmiş. Buna ek olarak pul biberin içerisindeki capsaicin kan dolaşımını destekler ve bu sayede atar damarların sertleşmesini engelleyerek kalp krizi riskini de azaltabilir.

Çörek Otu nedir? Faydaları nelerdir?

Çörek otu, binlerce yıldır bütün dünyada hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Latince Nigella Sative olarak isimlendirilen çörek otunun tedavi ettiği hastalıkları ve insan sağlığına olan faydalarını bu yazımızda detaylı olarak ele alacağız. Bu yazıyı okuduktan sonra belki de varlığından haberdar bile olmadığınız çörek otunun o muhteşem gücü karşısında siz de şaşırıp kalacaksınız. En baştan söylemeliyim ki, bu yazıda yer alan bilgiler kulaktan duyma hurafeleri içermez. Bu yazıyı onlarca yabancı kaynağı tarayarak hazırladık. Dünya çapında çörek otuyla ilgili olarak bilim adamlarının yaptığı çalışmaların sonuçlarını görünce en az benim kadar şaşıracağınızdan hiç şüphem yok.

Çörek otunu bu kadar değerli  kılan şey, tabii ki içerdiği vitamin ve minerallerdir. İnsan sağlığına şaşırtıcı şekilde sağladığı katkı ve hastalıkların tedavisinde ilaç olarak kullanılan çok zengin ve güçlü vitamin ve mineraller şu şekildedir;

Vitamin olarak A, H, C, B1, B2 ve B6 içerir. Mineral olarak ise; selenyum, çinko, magnezyum içeren çörek otunun içerdiği en önemli bileşim ise thymol türevidir.

Aktif madde olarak thymoquinon, uçucu olmayan yağlar ve nigellon içeren çörek otu bunların yanı sıra, palmitik asit, linoelik asit, oleic asit, sodyum, potasyum, kalsiyum, çinko, demir ,magnezyum, bakır, fosfor ve selenyum, A vitamini, B vitamini ve C vitamini içerir.

Thymoquinone, çörek otunun önemli bir bileşeni olarak,  birçok hastalık için şifa kaynağıdır. Bronşit, alerji, artrite, astım, romatizma gibi hastalıkların şiddetini azaltıcı, kan şekeri düşürücü ve ürik asit azaltıcı etki sağlar.

Çörek otunda ortalama %38 karbonhidrat, %35 çeşitli yağlar, %21 albümin bulunmaktadır. Geriye kalan %6’lık  kısım ise, birbirinden farklı yüze yakın maddeden oluşur.

Çörek Otunun Sağlığa Faydaları
Çörek otunun insan sağlığına faydalarını bu yazıya sığdırabilir miyim ya da bunu başaran bir makale var mı bilemiyorum. Çünkü bu konuyla alakalı taradığımız bütün kaynaklarda karşımıza çıkan bilgiler eşsiz, önemli ve çok değerli. US National Library of Medicine National Institutes of Health (Birleşik Devletler Ulusal Tıp Kütüphanesi) çörek otuyla alakalı 1964-2014 yılları arasında dünya çapında yapılan tam 625 bilimsel araştırma sonuçlarını resmi web sitelerinde yayınlamışlardır ve bilimsel çalışmanın inanılmaz sonuçları var.

Dünya çapında bütün laboratuvar çalışmaları; çörek otunun insan sağlığına faydalarını ortaya çıkarmak, hastalıkların tedavisinde nasıl kullanılacağını belirtmek için yapılmaktadır ve bu çalışmalar yardımıyla önemli sonuçlar ortaya çıkarılmıştır. Fakat son yıllarda yapılan araştırma sonuçlarını okuduğunuzda sizler bile okuduklarınıza inanamayacaksınız.

Astım: 2010 yılında yapılan bir dizi laboratuvar çalışması sonucunda çörek otunun astım hastalığına yönelik olumlu etkilerinin olduğu kanıtlandı ve bu araştırma sonucu Phytomedicine dergisinde yayınlandı. Bilim adamları tarafından yapılan diğer araştırmalar çörek otu yağının ihtiva ettiği antienflamatuar özelliğin solunum yolu adalelerini genişlettiği tespit edilmiştir, diğer bir ifade ile astım tedavisine yardımcı olmaktadır.

Astım atakları olduğu zaman bir fincan kahve ile karıştırılarak sabah ve akşam içilir. 2 gün bunu yapınca astım atağınızı geçiştirir.

Çörek otu yağı astım tedavisinde kullanılır: Çörek otu yağını göğüs ve sırt kısmına uygulayın veya kaynar suya bir tatlı kaşığı çörek otu yağı karıştırın günde iki kere buharını soluyun.

Çörek otunun kapsül halinde sabah ve akşam 2 kere yemekten 1 veya 2 saat önce alın eğer mide de ülser var ise yemekten 2 saat sonra alın.

Yüksek Tansiyon: Fundamentals of Clinical Pharmacology (Klinik Farmakolojisi’nin Temelleri) adlı dergide yayınlanan laboratuvar araştırmaları sonucu göstermektedir ki, çörek otu yüksek tansiyonu düşürme noktasında önemli bir fonksiyon üstlenmektedir. Yüksek tansiyon sorunu yaşayanlar 0.6 mg miktarda çörek otu alarak tansiyonlarının düşmesini sağlayabilir ve bu aynı zamanda idrarın sökülmesine yardımcı olur.

 Boğaz Ağrısı: Çörek otu bademcik ve boğaz iltihaplarına da iyi gelmektedir.

 Radyasyon Hasarı: Çörek otunun içerdiği thymoquinone bileşeninin radyasyon yüzünden hasar gören beyin dokularını koruduğu kısa bir süre önce yapılan bilimsel deneylerle ortaya konulmuştur. Araştırmacılar elde ettikleri sonuçlara dayanarak radyasyona bağlı nitrozatif strese karşı çörek otu ‘‘açık bir  koruma sağlamaktadır’’ açıklamasını yapmışlardır.

 Morfin Bağımlılığı ve Toksisite Önleme: Ancient Science of Life derginde yayınlanan araştırma sonuçlarında çörek otunun morfin zehirlenmesini ve bağımlılık endeksiyonunu azalttığı ortaya konulmuştur. Bazı araştırmacılar , madde bağımlığına derman olabileceğini iddia etmekteler.

Kimyasal Silahlara Karşı Korunma: İran İslam Cumhuriyeti, Meşhed Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bilimsel araştırmaların sonucu inanılmaz bir gerçeği ortaya koymuştur. US National Library of Medicine National Institutes of Health (Birleşik Devletler Ulusal Tıp Kütüphanesi) resmi web sitesinde de yayınlanan araştırma sonuçları, kimyasal saldırıya maruz kalanların hırıltı dahil, karşılaştırılırdı semptomları azaltıcı hatta tedavi edici etkileri bulundu.

 Sedef Hastalığı: Sedef inflamasyona, topikal olarak uygulanması durumunda, çörek otu, epidermal kalınlığı arttırmayı ve patlamaları yatıştırmayı başardığı bilimsel olarak kanıtlandı.

 Parkinson Hastalığı : Neuroscience Letters’da yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, thymoquinon özünün parkinsona bağlı toksisite nöronlarını koruduğu gözlemlenmiştir.

  Karaciğer Hastalığı: Halk tarafından çörek otunun karaciğeri bazı zehirlenme türlerinden koruduğu bilinmektedir. Bu konuyla alakalı olarak yapılan bilimsel araştırmalar bu bilginin doğru olduğunu ispatlamıştır. Yapılan araştırmalar, çörek otunun karaciğer üzerine karbon tetrachloridin zehirli etkisini azalttığını ortaya koymuştur. Bununla birlikte çörek otunun karaciğer kanserinden korunmak için etkili bir yöntem olduğu anlaşılmıştır.

 Kolon Kanseri: 2003 yılında Nutr Cancer dergisinde yayınlanan, Mısır Tanta Üniversitesi’nde yapılan araştırma sonuçlarına göre, fareler üzerinde uygulanan deneylerin sonucunda çörek otunun kolon kanserinin oluşmasını güçlü şekilde engellediği ortaya çıkarılmıştır.

 Meme Kanseri: Birleşik Devletler Mississipi Üniversitesi’nde yapılan deneyler sonucunda meme kanserine neden olan kanser hücreleri yavaşlatmada başarılı olduğu ortaya konmuştur.

Şeker Hastalığı: Tohoku J Exp Med Dergisinde yayınlanan laboratuvar çalışmaları sonucuna göre, Türkiye 100. Yıl Üniversitesinde, araştırmacılar tarafından fareler üzerinde yapılan deneyler sonucu çörek otu yağının kan şekerini düşürme noktasında önemli rol aldığı ortaya konulmuştur. Aynı deney daha sonraki yıllarda Yeni Zelenda’da tavşanlar üzerinde yapılmış ve aynı sonuç alınmış, bununla birlikte damar sertliğinin ortadan kaldırılması noktasında da önemli faktör olabileceği ispatlanmıştır.

Alerjik Hastalıklar: Almanya’da yapılan çalışmada alerjik astım ve egzama hastası olan 152 kişiye her gün 40-80 mg çörek otu yağı içeren kapsüller verilerek tedavi edilmişlerdir.

Hafıza Kuvvetlendirir:  Bir bardak içerisinde naneye 8-10 damla çörek otu yağı damlatılır. günde iki defa içilir.

Hormon Dengesini Sağlar:  Bir ay boyunca öğütülmüş çörek otu 10-20 mg arı sütü ve 30-35 gram bal karıştırılarak ağızda eritilmek suretiyle yutulur.

Böbrek Safrataşı Eritme: Kahve fincanı öğütülmüş çörek otu ve yine bir kahve fincanı doğal bal karıştırılır ve 3 baş sarımsak bu karışıma ilave edilir ve 7 gün boyunca günde 3 defa 50-100 gram limon suyu ile birlikte tüketilir.

Çörek Otunun Kullanımı ve Dozu

Yukarıda belirttiğimiz gibi, çörek otunun kullanımı ve dozunun ayarlanması, ne zaman ve nasıl kullanılması gerektiğinin çok önemli olduğunu yazmıştık.  Bu uyarıyla birlikte hamile kadınların kesinlikle kullanmaması gerektiğini tekrar hatırlatalım.

Çörek Otu Tohumun Kullanımı: Günde 2 gram, yada 1 tatlı kaşığı şeklinde tüketilebilir.

Çörek otu yağının faydalarıÇörek Otu Yağının Faydaları:
Çörek otu, çok farklı güzel kokulu yağları, vitamini, enzim ve elementleri içerisinde barındır, bu yüzden sağlığa faydalıdır.  Bağışıklık sistemini enfeksiyon ve alerjik hastalıklara karşı güçlendirdiği için vücudu kronik hastalıklardan korur. Bütün bu faydaları sağlamasının en önemli nedeni içerdiği %58 oranındaki Omega 3 ve Omega 8 dir.

Çörek Otu Yağının Faydaları: Çörek otu yağının faydaları saymakla bitmez:

– Bağışıklık sitemini güçlendirir.

-Anne sütünün artmasına yardımcı olur.

– Hücreleri yeniler.

-Cildi nemlendirir.

– Mikropları ve mantarları öldürür.

– Solunum borusunu genişleterek nefes almayı kolaylaştırır.

– Kanser hastalığına karşı koruyucu özelliği vardır.

– Kan şekerini düzenler.

– Yorgunluğu alır ve vücudu güçlendirir.

– Damar sertiliği ve tıkanıklığını giderir.

– Kolesterol ve tansiyonun normalleşmesini sağlar.

– Savunma sistemini güçlendirir, alerjilere ve hastalıklara kaşı bünyeyi korur.

– Ruh sağlığını ve hormon sitemini korur.

– Grip, nezle soğuk algınlığı, baş ağrısına karşılık buruna 3  damla damlatılarak hastalıklar giderilir. Eğer kulak iltihabı var ise aynı işlem kulak için yapılır. Göze damlatıldığında mikropları öldürür.

–  Sinüziti olanlar için buruna sabah ve akşam iki kere 1 veya 2 damla 2 hafta boyunca damlatılır.

Çörek Otu Yağının Yapımı: Çörek otu (tohum değil) çok iyi bir şekilde kıyılır ve bir şişenin ağzına kadar doldurulur. Sonra üzerine ağzına kadar gelecek şekilde saf zeytinyağı eklenir. Daha sonra şişenin ağzı sıkı bir şekilde kapatıldıktan sonra iki hafta güneş görecek şekilde veya sıcak bir mekanda bekletilir.

Diğer bir yöntem: 200 gram zeytin yağı ile 30 gram öğütülmüş çörek otu tohumu karıştırılır ve 7 gün beklemeye bırakılır. 7 gün sonra iyice süzülür.  Süzme işlemi dikkatle yapılmalıdır, 3-4 kere ve birkaç kat tülbentte yapılması daha iyidir.  Bu şekilde hazırlanan çörek otu yağı salata ve yemeklere katılabilir veya vücudun ağrıyan kısımların uygulanabilir. Cilt ve saç sorunları yaşayanlar cilt ve saçlarına sürebilirler.


Çörek Otu Yağının Kullanımı: 5 damla halinde veya bir çay kaşığı bir miktar su ile alınır.

Tane olarak satın alınan çörek otlarının yüzey kısımları mumla kaplı olduğundan dolayı sindirilmesi çok zordur. Öğütülmüş olarak, hazır  satılan çörek otu yenilmez, bu şekilde satılan çörek otları çok zararlıdır. Günde 2 defa sabah ve akşam yemeklerden 30 dakika önce aç karınla tüketilmelidir. Ya ağızda çiğneyerek tüketilmelidir veya yeni öğütülmüş olmalıdır.

Çörek  Otunun Zararları

Çörek otunu kesinlikle bilinçsiz bir şekilde kullanmayın ve bir hastalığınız için kullanıyorsanız bunu tedavi olduğunuz doktorunuza mutlaka söyleyin. Eğer sürekli çörek otu kullanıyorsanız belirli periyotlarda tahlil yaptırmayı ihmal etmeyin.
Aşırı şekilde çörek otu tüketimi bağırsaklardaki faydalı bakterileri öldürdüğü için kabızlık veya ishale neden olabilir.
Eğer tansiyon düşürücü ve idrar söktürücü ilaçlar kullanıyorsanız ve ek olarak çörek otu tüketmeye başlarsanız ilaçların etkisini arttırmış olursunuz. Bu şekilde kullanımdan kaçının.
Çörek otu kullanıldığı zamanlar başka hastalıklardan tedavi görüyorsanız bu durum tedaviyi olumsuz yönde etkilemez ama bazı durumlarda (ışın tedavisi) çörek otu tüketimine son verilmelidir.
Çörek otunun kan şekerini düşürme özelliği olduğundan dolayı, kan şekeri sorunu olanlar çörek otunu kullanmadan önce önlemlerini almalıdırlar.
Yüksek dozda çörek otu almamaya çalışın. Aksi durumda karaciğer ve böbreklerinize zarar verebilirsiniz. Ağızdan içerek alınması gereken çörek otu yağının kokusu hoş, parlak ve sarı renkli, akıcı ve sade olmasına dikkat edilmesi gerekir aksi durumda içilmezler. Bununla birlikte çörek otu tohumları alınırken büyük olmaları önemlidir.

Zencefil nedir ? Faydaları nelerdir?

Zencefilin sağlığa faydaları  çok eski zamanlardan beri bilinmektedir ve bitkisel ilaç olarak kullanılmaktadır.  Zencefil Güneydoğu Asya kökenli bir bitki türüdür ve daha sonra Asya ve diğer tropikal  Asya bölgelerine yayılmıştır. Zencefil bir metre boyuna kadar büyüyebilen taze ya da kurutularak tüketilebilen bir bitki türüdür.

Şifa kaynağı çok yüksek olan zencefil, yemeklerde ve Asya bölgesinde turşu olarak da kullanılır. Yüksek derecede uçucu yağlar içeren zencefil aynı şekilde yüksek vitamin ve besin kaynağıdır.

Zencefilin %3’ünü uçucu yağlar oluşturur ve tadını phenylpropanoid adındaki maddelerden alır. Bunun dışında zengin bir B3, B6, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum, potasyum, magnezyum minerallerini içermektedir. Bunların dışında zencefil ayrıca leysin, treonin, triptofan, valin, fenilalanin gibi amino asitler içermektedir.

Zencefilin Sağlığa Faydaları
Zencefilin ilaç sektöründe kullanılmasının yanı sıra, hastalıklar esnasında kısa zamanda sonuçlar alabilmek için alternatif tıp tarafından da kullanılmaktadır. İçerdiği zengin vitamin ve besinler yardımıyla hastalıklarla mücadele ve korunma için de önemli bir bitkidir.

Zencefilin Kana Faydaları: Zencefil normal kan sirkülasyonunu korur. İçerdiği krom, çinko ve magnezyum kan akışını hızlandırdığı gibi aşırı terleme, ateş ve titremeyi önler. Ayrıca vücudun sıcaklığını dengeler.
Zencefilin Mideye Faydaları: Zencefilin mide bulantılarına ve kusmalara karşı etkili olduğu bilinmektedir. Kesin olarak nedeni bilinmiyor fakat deniz harbiyeleri üzerinde yapılan araştırmalar sonucu bu ispatlanmıştır. Mide ve pankreas enzimlerini uyarıcı özelliğinden dolayı vücutta emilimi arttırır.
Zencefilin Soğuk Algınlığına Faydaları: Zencefil Asya bölgesinde binlerce yıldır soğuk algınlığı ve gribe karşı doğal tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. University of Maryland Tıp Merkezi yaptığı araştırmalar sonucu soğuk ve grip algınlığına karşı parçalanmış 2 yemek kaşığı zencefilin çok iyi geldiğini ortaya koymuştur. Bu şekilde günde 2-3 kere tüketilen zencefil sayesinde kısa sürede grip ve soğuk algınlığından kurtulmak mümkündür.
Zencefilin Hazma Faydaları: Mide hastalıklarıyla çok iyi mücadele eder. Zencefil gıda emilimini arttırarak hazmı destekler, böylece olası mide ağrılarından korur. Zencefil inflamasyonu düşürücü özelliği vardır.
Zencefilin Kolon Kanserine Faydaları: Kolon kanserini önlemede önemli bir rol üstlenir. Modern tıp, özellikle Minnesota Üniversitesinde yapılan bir çalışmada zencefil kolorektal kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı tespit edilmiştir.
Zencefilin Ağrı ve İltihaplara Faydaları: Ağrı ve iltihabı azaltır. Zencefil, bilinen en güçlü antienflamatuvar maddeler içerdiğinden dolayı doğal ve çok güçlü bir ağrı kesicidir.
Zencefilin Solunum Yollarına Faydaları: Solunum yolu hastalıklarını tedavi eder. Eğer sürekli öksürme sorununuz varsa mutlaka zencefil tüketmelisiniz. Zencefil, içerdiği besin maddelerinin yardımıyla ciğerleri genişletir, mukuslara etki eder ve daha rahat nefes alıp vermenizi sağlar. Bunun yanında doğal bir balgam söktürücüdür, balgamların gevşemesini ve atılmasını sağlar.
Zencefilin Yumurtalık Kanserine Faydaları: Yumurtalık kanseri tedavisine destek olur. Toz zencefil yumurtalık hücrelerinin ölümüne neden olan kanser hücrelerini öldürme özelliğine sahiptir.
Zencefilin Bağışıklık Sistemine Faydaları: Bağışıklık sitemini güçlendirir. Düzenli olarak günde bir miktar zencefil tüketmek arterlerde meydana gelen yağlanmaları engeller ve felç riskini düşürür. Bunun yanı sıra midede meydana gelebilecek bakteriyel enfeksiyonlara karşı bizi korur, öksürük ve boğaz tahrişlerini giderir,
Zencefilin Bulantıya Faydaları: Sabahları meydana gelen ve bazı kişilerde kronik olarak görülen mide bulantılarına iyi gelir.
Zencefilin Kusmaya Faydaları: Bulantı ve kusmaya iyi gelir. Zencefil özellikle denizlerde meydana gelen bulantı ve kusmalara karşı iyi gelir. Hamilelik döneminde şiddetli şekilde bulantı ve kusma problemi yaşayan kadınlar için iyi geldiği bilinmektedir.
Zencefilin Şeker Hastalığına Faydaları: Zencefil şeker hastalarına iyi gelmektedir ve ayrıca kandaki yağ düzeyini düşürerek damarları korur.

Zencefil Çayının Faydaları:
Zencefil çayının iki şekilde faydasını görüyoruz: Birisi hastalıkları önleme diğeri ise tedavi. Bazı hastalıklar için tedavi özelliği olan Zencefil çayı bazı hastalıklar için ise koruma görevi üstleniyor.

Zencefil Çayı Kanserle Savaşır. Yapılan araştırmalar zencefil çayının yumurtalık hücrelerini öldüren kanser hücrelerini yok ettiğini ortaya koymuştur. Hatta daha umut verici özelliği ise yumurtalık hücrelerine saldıran kanser hücrelerine karşı bir kalkan görevi üstlenir.
Bağırsak Sendromuna iyi gelir. Bağırsak sendromundan muzdarip olan kişiler yemeklerde salatalarda zencefil kökü kullanmanın yanında zencefil çayı tüketerek bu sorunu aşabilirler.
Alzheimer Hastalığından korur. Ailenizde alzheimer hastasının olması sizi endişelendirmesin.  Beyin hücrelerinin fonksiyonlarını yitirmesinden dolayı meydana gelen hastalığın en önemli korunma yöntemlerinden birisi düzenli olarak zencefil çayı tüketmektir.
Sindirim sistemine faydalıdır. Zencefil çayı sindirim ve hazım sorunu olanlar için iyi bir şifa kaynağıdır. Midenin asit üretme problemlerinde de zencefil çayının ciddi yardımı vardır. Bu özelliğinden dolayı kilo vermek isteyenlerin en önemli yardımcılarından birisi şüphesiz zencefil çayıdır.
Kasları rahatlatır. Zencefil çayı yorgun kasları güçlendirir ve kaslarda yağ oranını ayarlar.
Zencefil Çayı sinüsleri temizler. Zencefil çayının sinüsleri temizlediği çok az bilinen bir gerçektir. Fakat sürekli olarak tüketilmesi sinüs sorunu yaşayanlar için önemli bir yardımcı bitkidir.
Bağışıklık sitemini güçlendirir. İçerdiği zengin besin maddeleri ve vitaminler sayesinde hastalıklarla mücadele etmesi için bağışıklığı güçlendirir ve sürekli zinde kalmanızı sağlar.
Sakinleştirici özelliği vardır. Zencefil çayının sinirler üzerinde de  etkisi önemli derecededir. Sinir hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olurken, sinirsel hastalıklardan koruyucu özelliği vardır.
Zencefilin Sağlığa Zararları:
Genel anlamda zencefilin bir zararının olduğu söylenemez fakat bazı özel durumlarda kullanımının kısıtlanması veya tamamen bırakılması önerilir.  Özellikle bazı hastalıkların tedavi sürecinde kullanılan ilaçlarla birlikte alındığında bazı yan etkileri olabilir.

Eğer bir hastalıktan dolayı ilaç alıyorsanız mutlaka kullanmadan önce zencefil tüketimi  için doktorunuzdan bilgi alın.
Eğer kanama bozukluğu gibi sorunlar yaşıyorsanız aspirin veya warfarin gibi ilaçlarla zencefili kesinlikle almamalısınız.
Çok nadirdir ama zencefilin bazı yan etkileri vardır: Mide yanması, ishal,ağız tahrişi gibi.
 Tavsiyeler:  Zencefil kurutulabilir olduğu için uzun süre saklama imkanı vardır, bu yüzden yıl boyunca tüketmek mümkün.  Fakat zencefilin doğru muhafaza edilmesi gerekir. Serin ve kuru yerlerde saklanmalıdır, nemli ortamlarda zencefil saklanmaz, iki veya üç hafta buzdolabında saklanabilir.


Zerdeçal nedir ? Faydaları nedir?

Zerdeçalın Faydaları

Daha çok yemeklerde baharat olarak kullanılan zerdeçal, zencefilgiller familyasındandır. Ana vatanı Doğu Hindistan’dır. Diğer bir adı da Hindistan Safranı olan çok yıllık bir bitkidir. Sarı renkte olan çiçeklerinin yanında yaprakları sivridir. Safrana benzeyen boyalı bir madde çıkartılmaktadır. Bitkinin sap kısmında bulunan kökü andıran uzantılardan zerdeçal tozu yapılmaktadır. Zerdeçal yemeklere ve kumaşlara renk vermek amacı ile de kullanılmaktadır.

Demir, potasyum, B6 ile C vitamini, manganez ve değerli mineraller içermektedir.

Zerdeçalın Sağlığa Faydaları
Çok eski yıllardan bu yana şifa kaynağı olarak kullanılmakta olan zerdeçal; kolon kanseri, meme kanseri ile cilt kanserinin ve prostat kanserinin önlenmesinde önemli rol oynamaktadır. İçeriğinde yer alan kurkumin ayrıca kansere yakalanan kişilerde kanser hücrelerinin yayılmasını da geciktirmektedir. İlerleyen yaş ile birlikte gelen bunama ve alzheimera yakalanma riskini büyük oranda azaltmaktadır. Antibakteriyel özelliği sayesinde haricen uygulanarak cilt üzerindeki yaraların tedavi edilmesinde etkilidir. Antioksidan etkisi sayesinde vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Kanı temizleyerek damar tıkanıklığını engeller. Kalp rahatsızlığı riskini azaltır.

Zerdeçalın Kanser Tedavisine Faydaları: Amansız bir hastalık olarak görülen kanserin doğal yollar ile tedavi edilmesi aşamasında ilk akla gelen zerdeçaldır. Kanserli hücreler ile mücadele ederek hücre yenilenmesini hızlı bir şekilde destekleyen zerdeçal prostat kanseri, kolon kanseri, meme kanseri gibi ülkemizde de sık sık görülmekte olan kanser türleri ile mücadele edilmesini sağlayan en etkili ve en doğal yöntemlerden birisidir.

Zerdeçal Romatizma Ağrılarını Giderir:

Zerdeçal, antienflamatuar özellikleri yardımıyla osteoartrit ve romatoid arterit sorunlarını giderebilir. Buna ek olarak, zerdeçalın antioksidan özelliği  hücrelere zarar veren serbest radikalleri yok eder. Bunun yanında hafif eklem ağrılarına, romatizma ağrılarına ve iltihaplara iyi gelir, ağrıları giderebilir.

Zerdeçal Diyabeti Dengeler: Zerdeçal orta düzey diyabet sorunların giderir, insülin görevi gördüğü için  kan şekerini sağlıklı bir seviyede tutar. Bir başka önemli yararı ise tip 2 diyabetin başlamasını önleyebilir.

Zerdeçal Kolesterol Seviyesini Dengeler: Araştırmalar gıda olarak zerdeçalın kolesterol seviyesini dengelediğini ortaya koymuştur.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Vücudun bağışıklık sistemini uyaran yardımcı lipopolisakkarit olarak bilinen bir madde içerir. Bu madde bakterilere, iltihap ve  serbest radikallere karşı etkilidir. Eğer bir soğuk, öksürük veya grip sorununuz var ise ılık bir bardak süte bir çay kaşığı zerdeçal tozu karıştırın ve için. Bu kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

Zerdeçal Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Zerdeçal doğal bir antiseptik ve antibakteriyel madde olarak değerlendirilebilir ve etkili bir dezenfekte aracı olarak kullanılabilmektedir. Kesik ve yanık yaralarının üzerine zerdeçal tozu serperek mikrop kapmasını engelleyebilir ve daha hızlı iyileşmesini sağlayabilirsiniz.

Zerdeçal Kilo Vermeye Yardımcı Olur: Zerdeçal tozu ideal vücut ağırlığının korunması için çok faydalı olabilir. Obezite ve diğer kilo ilgili hastalıkları tedavi amaçlı olarak zerdeçal çayı kullanılabilir. Yemek esnasından bir çay kaşığı zerdeçal tozu tüketmek yeterli olacaktır.

Zerdeçal Alzheimer Hastalığı Önleyebilir: Bir beyin hastalığı olan alzheimer hastalığını giderebilir. Beyinde oksijen artışını hızlandırarak hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir hatta durdurabilir.

Zerdeçal  Sindirim Sistemi Sağlığını Korur: Safra kesesine inanılmaz faydaları vardır, şişkinlik ve gaz sorunlarını giderebilir. Çiğ bir şekilde zerdeçal tüketimi sindirim sistemi sorunlarının ortadan kalkmasına yardımcı olabilir.

Karaciğer Hastalıklarına İyi Gelir: Vücutta bulunan toksinlerin temizlenmesine yardımcı olur. Zerdeçal aynı zamanda kan dolaşımını hızlandırarak vücut ısısının korunmasını sağlar, bünyenin daha hızlı temizlenmesine yardımcı olur.

Zerdeçal Suyunun Faydaları:
Zerdeçalı güçlü bir kaynak yapan içerdiği 300’den fazla antioksidandır. Ham zerdeçal tüketimi sağlık açısından daha faydalıdır. Sütle seyreltilerek tüketmek de mümkün.



Artrit tıbbi müdahale gerektirebilen ağır bir kemik bozukluğu hastalığıdır. Zerdeçal suyu artrit hastalığına yakalanma riskini azaltır.
Alzheimer hastalığı kişinin kademeli hafıza kaybına uğramasına neden olur ve düzenli zerdeçal tüketimi bu hastalığa yakalanma riskini azaltır.
Zerdeçal suyunun kanseri önleyici özelliği vardır.
Sindirim sistemi rahatsızlığını giderebilir. Zerdeçal suyu bünyede metabolik oranı arttırarak hazmı kolaylaştırır.
İçerdiği zengin asitler mide sağlığı için faydalıdır. Midenin ihtiyaç duyduğu asit ve asit oranını dengeler.
Vücutta kan enfeksiyonlarına neden olan toksinlerin dışarı atılmasını sağlar.
Karaciğer sağlığını koruyan bileşen ve maddeler içerir.
Kolesterolü dengelemeye yardımcı olur.
Kanda şeker seviyesini dengeleyerek diyabet hastalığına yakalanma riskini azaltır.

Zerdeçal Çayının Faydaları
Zerdeçal çayı eski çağlardan itibaren hastalıkları tedavi amaçlı olarak kullanılmaktadır. Günümüzde yapılan birçok bilimsel araştırma sağlığa faydalarını ispatlamıştır. Bunlardan başlıcalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

Etkili bir antioksidan olduğundan dolayı neredeyse bütün organları korur.
Zerdeçal çayı kan pıhtılaşmasını önler.
Bütün vücudu temizleyebilen zerdeçal çayı özellikle karaciğere çok yardımcı olur.
Mide ekşimesi, gastrit gibi sindirim sistemi sorunlarını giderir.
Çok iyi bir antidepresandır, sinirleri ve kasları güçlendirir, sakinleştirir.
Kilo vermeye yardımcı olur.


Zerdeçalin Zararları: Zerdeçal aşırı kullanılmadığı sürece sağlıklı bir besin kaynağıdır. Bunun yanında bünyeye göre yan etkileri değişebilir. Genelde tüketimine dikkat edilmesinde fayda var. Aşırı ve yanlış kullanılması durumunda şu sağlık sorunlarıyla karşılaşmak mümkün:

Baharatlara karşı duyarlı kişilerde kramp ve gaz sorunlarına neden obilir.
Aşırı kullanılması durumunda kalp çarpıntısına neden olabilir.
Çok fazla tüketildiğinde kusmaya neden olabilir.
Kanama bozukluğu olan kişilerin uzak durması gereken bir besin kaynağıdır. Kanı incelttiği için ameliyat olacak veya yeni ameliyat olmuş hastalar geçici süre uzak durmalıdırlar.
Karaciğer hastalarının doktorlarına danışarak tüketmeleri önerilir.
Diyabet hastalarına faydalıdır ama kullanımına ve dozuna dikkat edilmelidir.
Aşırı kullanım, kan hücrelerine zarar verebilir.
Warfarin ve aspirin gibi ilaçlar ile kesinlikle tüketilmemelidir.