instagram twitter linkedin github youtube

11.10.19

Türkiye'nin ilk otobüs firması resmen satıldı!

Türkiye'nin köklü otobüs şirketi Kamil Koç, Türkiye'nin de içinde bulunduğu 30 ülkede, 2 binden fazla noktada günde 350 bin sefer sunan FlixBus ağının bir parçası haline geldi.
FlixBus Kurucu Ortağı ve Üst Yöneticisi (CEO) Andre Schwammlein, "Kamil Koç, şu ana kadar yaptığımız en büyük satın alma ve bu da Türkiye'ye ve buradaki fırsatlara olan güçlü inancımızı gösteriyor. Bizim Türkiye'ye yapacağımız yatırımlar konusunda çok uzun vadeli bir vizyonumuz ve işimizi büyütmek gibi net bir amacımız var." dedi.

Avrupa'nın en hızlı büyüyen seyahat girişimi FlixBus ve özel sermaye şirketi Actera, Türkiye'nin köklü otobüs şirketi Kamil Koç'un Avrupa'nın en geniş şehirler arası otobüs ağına sahip FlixBus'a katılması konusunda anlaşmaya vardığını ağustos ayında duyurmuştu.

 şirketten aldığı bilgilere göre, tüm ilgili kurumların onayının alınmasını takiben anlaşma resmi olarak sonuçlandı. Böylece Kamil Koç'un ülke çapında sunduğu seferler, Avrupa ve ABD'de 29 ülkede, 2 binden fazla noktada günde 350 bin sefer sunan FlixBus ağının bir parçası haline geldi.

Anlaşmanın resmi olarak sonuçlanmasıyla FlixBus'ın ve Kamil Koç'un organizasyon yapılarının ve sefer ağlarının entegrasyon süreci için çalışmalara başlandı. Şirketin Türkiye'de hangi isimle devam edeceği ise henüz kesinleşmedi.


'GÜÇLÜ BİR OYUNCUYU SATIN ALARAK YATIRIM YAPMAYA KARAR VERDİK


sorularını yanıtlayan Andre Schwammlein, Türkiye'de otobüs seyahatinin sıkça tercih edildiğini, her yıl neredeyse 200 milyon kişinin otobüsle seyahat ettiğini söyledi.

Otobüsün, Türkiye'de orta ve uzun mesafe yolculuklarda tercih edilen en önemli ulaşım şekli haline geldiğine dikkati çeken Schwammlein, "Bu yüzden pazarın büyüklüğü ve yapısının, hizmetlerimiz için potansiyel bir büyüme fırsatı sunduğuna inanıyoruz. Bu nedenle Kamil Koç gibi güçlü bir oyuncuyu satın alarak Türkiye otobüs pazarına yatırım yapmaya karar verdik. Türkiye'de birçoğu aile şirketi olarak başlayan otobüs şirketlerinin uzun yıllardır süregelen, kemikleşmiş bir marka imajı ve itibarı var. Kamil Koç da bu şirketlerden biri. Şirket 1926'dan beri faaliyetlerine başarılı bir şekilde devam ediyor ve 60 ilde yılda 20 milyon yolcu taşıyor." diye konuştu.

Schwammlein, "Kamil Koç'un yerel deneyimi ve bilgi birikimi ile bizim en yeni teknolojimiz, hizmetlerimiz ve özgün iş modelimizi birleştirerek sadece Türkiye'deki yolcular için değil, tüm sektör için değer yaratacağımıza inanıyoruz. Amacımız; herkes için çevreci ve akıllı seyahat imkanı sunmak. Şimdi bu vizyonu Türkiye'de genişletiyoruz." ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisine duydukları güveni anlatan Schwammlein, şunları kaydetti:

"Bazı çalkantıların olduğunun tabii ki farkındayız ancak biz Türkiye pazarına çok inanıyoruz. Daha önce farklı ülkelerde pazar lideri olan pek çok firma satın aldık, ama Kamil Koç şu ana kadar yaptığımız en büyük satın alma. Bu da Türkiye'ye ve buradaki fırsatlara olan güçlü inancımızı gösteriyor. Bizim Türkiye'ye yapacağımız yatırımlar konusunda çok uzun vadeli bir vizyonumuz ve işimizi büyütmek gibi net bir amacımız var. Türkiye'deki pazarın büyüklüğü ve yapısının, hizmet kapasitemizi genişletmek için eşsiz bir fırsat sunduğunu düşünüyoruz ki bu da yerel ekonomiye de pozitif katkılar sağlayan geri dönüşlere yol açacak."

'PAZARA ÖZEL İHTİYAÇLARI ANLAMAYA VE DEĞERLENDİRMEYE ZAMAN AYIRACAĞIZ'

Andre Schwammlein, Avrupa'da düşük ücretlerle bilet satan ve muavin, atıştırmalık ikramı gibi hizmetleri bulunmayan FlixBus'ın Türkiye'deki hizmet politikalarına da değindi.

Geleneksel bir iş kolunu yeniden tasarladıklarını belirten Schwammlein, müşteri ihtiyaçlarını her zaman ön planda tutarken bunu yeni teknolojiler ve uluslararası bir ekibin girişimci ruhuyla birleştirdiklerini dile getirdi.

Schwammlein, "Türkiye için vizyonumuz müşteri dostu hüküm ve şartlar, kolay iptal ve yeniden rezervasyon imkanı, elektronik check-in, FlixBus uygulamasıyla anlık bildirimler, uygulama içi satın alma, Wi-Fi gibi diğer ülkelerde müşterilerimize sunduğumuz özgün kalite ve standartları Türkiye'de de sunmak... Ancak Türkiye'deki seyahatseverlere en iyi ve bütüncül bir seyahat deneyimi sunmak için hizmetlerimizi nasıl iyileştireceğimize karar vermeden önce pazara özel ihtiyaçları anlamaya ve değerlendirmeye biraz daha zaman ayıracağız." dedi.

Her zaman kalite ve fiyat arasındaki en optimal dengeyi oluşturmak için çaba harcadıklarını vurgulayan Schwammlein, şöyle devam etti:

"Halihazırda otobüslerimizde pek çok standart, yüksek kalite hizmetlerimiz zaten bulunuyor. Tüm otobüslerimizde ücretsiz Wi-Fi, ekstra diz mesafesi, tuvalet, birden fazla priz ve bagajlarınız için çokça yer var. Bu hizmetlerle Türkiye'deki müşterilerimize uygun maliyetlerle en iyi ve kapsayıcı seyahat deneyimini sunabileceğimize inanıyoruz, ancak ister yeni ister halihazırda faaliyet gösterdiğimiz pazarlar olsun, iş modelimizi uygularken her zaman pazarın kendine özgü ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hareket ediyoruz. Bu yüzden Türkiye'de de seyahatseverlere kusursuz bir rezervasyon ve seyahat deneyimi sunmak adına müşteri beklentilerini ve pazara özgü ihtiyaçları doğru analiz edebilmek için zaman ayıracağız."

'TÜRKİYE VE AVRUPA'DAKİ ŞEHİRLERİ BİRBİRİNE BAĞLAMA VİZYONUMUZ VAR'

Andre Schwammlein, ucuz bilet politikasının Türkiye'de de devam edip etmeyeceği yönündeki soruyu, "Faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde temel önceliğimiz müşterilerimize uygun fiyata muhteşem bir seyahat deneyimi sunmak. Dinamik fiyatlandırma bizim iş modelimizin önemli bir parçası; ancak biz her zaman bulunduğumuz ülkedeki yerel kanun ve kurallara uygun hareket etmeyi önceliklendiriyoruz. Türkiye'deki mevcut regülasyonlar nedeniyle dinamik fiyatlandırma alanı şu an için oldukça sınırlı. Biz yine de Türkiye'deki müşterilerimiz için en iyi kalite ve fiyat dengesini yaratmak için çalışacağız. Türk insanına ülke çapında uygun maliyetli seyahat imkanları sunmayı amaçlıyoruz." şeklinde yanıt verdi.

Bu satın almayla Kamil Koç'un, Avrupa'da 28 ülkede ve ABD'de 2 binden fazla noktada günde 350 bin sefer sunan FlixBus ağının bir parçası haline geldiğini anlatan Schwammlein, şunları söyledi:

"İlk etapta yerel güzergahları genişletmeye ve Kamil Koç'u teknoloji platformumuza entegre etmeye odaklanacağız. Bu entegrasyon Almanya'dan gelen turistlerin tek bir uygulama üzerinden güzergahlarını seçmelerine, bilet almalarına ve otobüslerimizle kıtalar arası seyahat etmelerine olanak sağlayacak. Almanya'dan Türkiye'ye direkt bir hattın olup olmayacağı hakkında net bir şey söylemek için henüz çok erken; ancak Türkiye ve Avrupa’daki şehirleri birbirine bağlamak gibi bir vizyonumuz elbette var. İlk etaptaki önceliğimiz yerel güzergahlar olacak. Bununla birlikte Türkiye'deki büyük şehirleri Avrupa'daki FlixBus KOBİ ailemiz ile bölgedeki şehirlerle bağlamak tabii ki şirket vizyonumuzla örtüşüyor. Kamil Koç'un zaten halihazırda Yunanistan'a seferleri bulunuyor. Önümüzdeki süreçte Bulgaristan'a sefer koymak da gündemimizde."

Schwammlein, satın almanın ardından yaşanabilecek işçi azaltımı ya da ek istihdam konularına ilişkin ise "Bizim önceliğimiz şirketi olduğu gibi yönetmeye sürdürmek ve bu açıdan yereldeki mevcut ekiple birlikte çalıştığımız için çok mutluyuz. Türkiye'deki işimizi nasıl geliştireceğimize karar vermeden önce mevcut durumu analiz etmek için zaman ayıracağız." değerlendirmesinde bulundu.

'KAMİL KOÇ,HİZMETLERİNİ YENİ BİR SEVİYEYE TAŞIYACAK'

Kamil Koç Genel Müdürü Kadir Boysan ise konuya ilişkin, "Kamil Koç olarak Türkiye'nin en büyük ve köklü şehirler arası otobüs şirketi olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Neredeyse bir asırlık tarihimiz boyunca yerel pazara değer katan ve müşteri ihtiyaçlarını her zaman en önde tutan pek çok ilke imza attık. Şimdi ise FlixBus ile hizmetlerimizi yepyeni bir seviyeye taşımaya ve Türkiye'deki milyonlarca insanın seyahat etme biçimlerini daha iyiye götürmeye hazırız." değerlendirmelerinde bulundu.

GEÇEN YIL 45 MİLYON KİŞİ FLİXBUS İLE YOLCULUK YAPTI

Avrupa'da, 2013'den bu yana milyonlarca yolcu için güvenli ve uygun maliyetli şehirler arası yolculuk imkanı sunan FlixBus, kısa sürede Avrupa'nın pazar lideri konumuna yükseldi. Geçen yıl hizmetlerini ABD'ye de taşıyan ve halihazırda Türkiye'nin de dahil olduğu 30 ülkede faaliyet gösteren FlixBus, sayısı 300'ü aşan küçük ve orta ölçekli paydaşla birlikte çalışıyor.

Geçen yıl Avrupa ve ABD'de 45 milyon seyahatseverin tercihi olan Flixbus, kurulduğu günden bu yana 10 binin üzerinde yeni iş imkanı oluşturdu.

10.10.19

Netflix'ten Disney+'a Geçiş Yapmayacak Marvel Karakteri

Marvel-Netflix ittifakı sona erdi. Marvel dizileri Kasım ayından itibaren Disney’in kendi dijital yayın platformunda gösterilecek. Ancak görünen o ki Disney, Netflix'te dizisi yayınlanan bazı Marvel karakterlerini, Disney+'a taşımak yerine Netflix'te bırakmayı tercih etmiş.
Netflix ile Marvel arasındaki anlaşma sona erdi. Netflix; Daredevil, Jessica Jones, Luke Cage ve Iron First gibi Marvel karakterlerinin dizilerini bu yılın başına teker teker iptal etmişti. Dolayısı ile Disney+'ın hizmete başlamasının ardından Netflix'ye yeni Marvel dizileri göremeyeceğiz.

Marvel karakterlerinin dizileri, Kasım ayından itibaren Disney+’ta gösterilecek. Bu yıl düzenlenen Comic-Con’da Disney, Loki, Scarlet Witch ve Falcon gibi karakterlerin dizilerini yayınlayacağını açıkladı. Bu içeriğimizde ise Disney+ hizmete başladıktan sonra dahi Netflix'te kalmaya devam edecek 10 Marvel karakteri dizisini listeledik.

Claire Temple


Claire Temple(Rosairo Dawson), Marvel-Netflix dizilerine bir hoş geldin ekidir. Claire Temple, ilk defa 2015 yılında Daredevil’in ilk sezonunda Night Nurse olarak kısa bir şekilde göründü. Daredevil’den sonra ise Jessica Jones, Iron First, Luke Cage ve The Defenders’ta görünen karakterlerden biri oldu.


Colleen Wing 


Colleen Wing(Jessica Henwick), Iron First’te ana karakterlerden biri olmadan önce Luke Cage’in ilk sezonunda yer alıyordu. Yetenekli bir savaşçı olan Colleen Wing, el seçimi için Danny Rand’e yardım etmeden önce Chinatown’da bir dojo yönetiyordu.


Wilson Fisk 


Marvel-Netflix dizileri, kökenleri söz konusu olduğunda, arka planlarını ve motivasyonlarını oluşturmak için daha fazla ekran zamanından yararlananlar için mükemmel bir performans gösterdi. Wilson Fisk, Jessica Jones’un ilk sezonunda ve Daredevil’in Matt Murdock için mükemmel bir düşmandı.

Misty Knight


Misty Knight(Simone Missick), ilk olarak Luke Cage’te görüldü. Detektif, Luke Cage’in yanında The Defenders ve Iron First’te de yoğun bir şekilde görüldü. Misty Knight, Bakuto ile mücadelesinde sağ kolunu kaybetti ve kolu biyonik bir protezle değiştirildi.

Jeri Hogarth


Jeri Hogarth(Claire-Ann Moss), Jessica Jones’ta canlandırılması, cinsiyet değiştiren karakterlerin görülmesi açısından önemli bir gelişmeydi. Jeri Hogart, LGBTİ, acımasız bir avukattı. Hogarth, New York’a döndüğünde Danny Rand’i eski durumuna getirdi ve diğer tetikçilere de yardım etti. Gelecekte Marvel evrenin dizilerinde, kahraman bir avukat olarak geri gelebilir.


Elektra Natchios 


Elektra Natchios(Elodie Yung), Marvel-Netflix dizilerinde kargaşalı bir karakter olarak ortaya çıktı. Elektra karakteri konusunda çizgi romanlara sadık kalındı. Elektra, Matt Murdock’a aşık olmadan önce Stick tarafından eğitilmiş bir karakter olarak varoldu. Nobu Yoshioka ile karşı karşıya geldiği mücadele ölmesine rağmen El tarafından diriltildi. Elektra Natchios, Daredevil’de de göründükten sonra The Defenders’ta öldü.

Punisher


Punisher, Marvel evreninin en kanlı karakterlerinden biri. Frank Castle(Jon Bernthal) tutsak almaz ve New York suçlularına merhamet göstermez. Aslen ABD Deniz Piyadesi olan Frank ailesine dönmek için ayrılmadan önce Cerberus kadrosuna katıldı. Daha sonrada öldürüldü.

Punisher karakteri karanlık ve şiddetli karakterdir. Disney, Marvel evreninden R dereceli bir karakter çıkarmak istiyorsa, Punisher tam bu kumaştan kesilmiş halde.

Luke Cage


Luke Cage’i(Mike Colter), ilk defa Jessica Jones’un ilk sezonunda gördük. Luke Cage, kendi dizisine devam etmeden önce Jessica Jones’la çalıştı ve Daredevil ve Iron First’te göründü. Luke Cage’in güçleri görsel olarak çok etkileyici. Luke Cage’in cildi kurşun geçirmez durumda.

jessica jones


Jessica Jones(Krysten Ritter), ilk defa kendisi dizisinde göründü. Jessica Jones, Marvel evreninde yeni bir nefes olarak bulundu. Jones, kusurlu, sempatik, ateşli, viski içen süper güçlü bir karakterdir. The Punisher gibi R dereceli bir filmde başarılı olabilir.


daredevil


Daredevil, Marvel-Netflix ittifakının en ünlü ürünüydü. Charlie Cox’un canlandırdığı Matt Murdock karakterinin büyük bir hayran kitlesi var. Disney’in Daredevil’i bir noktada Marvel evrenine geri döndürmesi doğal görünüyor
Kaynak:webtekno

29.8.19

Türkiye’nin internet hızı ve dünyadaki yeri

Tüm dünyada yaşanan dijital dönüşümün lokomotifi konumunda yer alan internet, günlük yaşantımızın da vazgeçilmez bir parçası. İnternetin güçlü konumunu destekleyen en önemli nokta ise tabii ki hızı. Dünyadaki tüm ülkeler için internet hızı oldukça önemli. Durum böyle olunca Cable isimli araştırma şirketi bir araştırmaya imza attı. 2019 Yılı Dünya Genişbant İnternet Hızı araştırmasını tamamlayan şirket sonuçları da paylaştı. Listede Türkiye de yer alıyor. Peki, Türkiye internet hızı konusunda hangi konumda?.

Türkiye internet hızı konusunda hangi sırada?

9 Mayıs 2018 ve 9 Mayıs 2019 tarihleri arasındaki 1 yıllık dönemi kapsayan araştırmada dünyadaki ülkelerin internet hızları mercek altına alındı. Toplamda 207 ülkenin dahil edildiği araştırmada, söz konusu ülkelerin genişbant hızları karşılaştırıldı.

Raporda ilk dikkat çeken nokta, dünyadaki internet hızı ortalamasının geçen yıla göre yüzde 20.65 oranında arttığı.

Ülkemiz bazında baktığımıda da bir artış söz konusu. Türkiye‘deki internet hızı da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.57 oranında artmış durumda. Rapora göre Türkiye’nin ortalama internet hızı ise son üç yılda kademeli olarak artış gösterdi ve 2017 yılında 3.96 Mbps, 2018 yılında 4.90 Mbps olarak ölçülen bu oran 2019 yılında 5.27 Mbps olarak hesaplandı.

Ancak, bu artış Türkiye’nin dünya ortalamasının altında kalmasını engellemedi.

Dünyada en yüksek internet hızına sahip ülke Tayvan olurken, Avrupa’da İsveç 1’inci sırayı aldı. Türkiye ise 102’inci sırada.

Dünyadaki ortama genişbant indirme hızının da geçen yıla göre yüzde 28,5 arttığı görülüyor. Bu artışla birlikte 5 GB büyüklüğündeki bir filmin Tayvan’da 6 dakika 2 saniyede indirilebiliyor. Ülkemizde ise aynı filmin indirilme süresi 2 saat 9 dakika. 

Canlı Tv

26.8.19

Samsung Galaxy Note10 Yerine Galaxy S10'u Tercih Etmeniz İçin Nedenler

Samsung’un en yeni akıllı telefonu Note10, geçtiğimiz günlerde piyasaya sürüldü. Amiral gemisi bayrağını S10’dan devralan Note10’u almayı düşünenler için Galaxy S10 modelinin neden hâlâ tercih edilebilir olduğunu 8 neden ile açıklıyoruz.
Samsung’un en yeni, en lüks amiral gemisi akıllı telefonu Galaxy Note10, geçtiğimiz haftalarda piyasaya sürüldü. Yeni bir Samsung telefon alacaksanız seçeneklerin her zamanki gibi çok fazla olduğunu göreceksiniz. Samsung, bu yılın başlarında yıl boyunca amiral gemisi unvanı taşıyan Galaxy S10 akıllı telefonunu dört farklı versiyonu ile birlikte piyasaya sürdü. En uygun model olan Galaxy S10e, Türkiye’de 5.500 liradan satışa sunulmuştu. Standart model olan S10’un piyasaya giriş fiyatı, 6.850 TL iken en üst sürüm olan S10+’ın çıkış fiyatı, 7.750 TL idi. 5G destekli S10+ ise Türkiye’de satışa çıkmamıştı.

Samsung’un en yeni telefonu Note10, gerçekten iyi bir telefon ancak Note10’a kıyasla şu an neredeyse 6. ayına girecek olan Galaxy S10’un da tercih edilebileceğini düşünüyoruz. Gelin hep beraber Galaxy Note10 yerine neden hâlâ Galaxy S10’u tercih edebileceğinize göz atalım.

8. Fiyat:

Fiyat konusu, herhangi bir ürün karşılaştırmasında her zaman en önemli husus olmuştur ve diğer özelliklerin üzerinde etkisi çok büyüktür. Bu karşılaştırmayı basitleştirmek için yalnızca Galaxy S10 ve Galaxy Note10 modellerini karşılaştırıyoruz. Bu telefonların “Plus” modelleri, karşılaştırmaya dâhil değil. İki telefonun fiyatına baktığımızda Galaxy S10, Türkiye’de 6.850 lira iken Galaxy Note10, 9.900 lira. Aradaki fiyat farkı, gerçekten çok yüksek.

7. Ekran boyutları:

Galaxy Note10, 6,3 inç AMOLED bir ekrana sahipken Galaxy S10, 6,1 inç AMOLED bir ekrana sahip. Ekran boyutu daha büyük olduğu için Note10 daha avantajlı gelebilir fakat bu zaten oldukça zor olan tek elle kullanımı daha da imkânsız hâle getiriyor. S10, Note10’dan kâğıt üstünde sadece 0,2 inç küçük olsa da fiziksel olarak fark daha büyük gibi hissediliyor.

6. Ön kamera tasarımı:

İki Samsung modelinde de ön kamera için ekrana bir delik açılmış durumda. Galaxy S10’da ekranın sağ üst köşesine konumlandırılmış ön kamera, kullanım sırasında kullanıcıyı daha az rahatsız ediyorken Note10’daki ön kamera, ekranın orta kısmında konumlandırıldığı için bir video izlerken bile göze batabiliyor.

5. Batarya boyutları:

Galaxy Note10, Galaxy S10’a göre 100 mAh daha büyük bir bataryaya sahip ancak bu batarya farkı kullanımda size bir fark yaratmayacak. Galaxy S10’da 3.400 mAh batarya bulunurken Note10’da ise 3.500 mAh batarya var. Note10, henüz çok yeni ama telefonu kullananlara göre telefonun bataryası günü kurtarıyor. Aynı şekilde S10’un bataryası da.

4. Kameralar:

Her iki telefonun kamera donanımları da aynı. İki telefonda da 12 MP geniş açılı lens, 12 MP telefoto lens, 16 MP ultra geniş açılı lens ve 10 MP selfie kamerası bulunuyor.

3. İşlemci:

Galaxy S10 ve Note10 arasındaki performansta gerçek bir fark görmeyeceksiniz çünkü her ikisi de Qualcomm'un Snapdragon 855 işlemcisini kullanıyor. Her iki telefon da 8 GB RAM ile geliyor ve aynı işletim sistemine sahip. Galaxy Note10, Galaxy S10 ile kıyaslandığında biraz daha yeni olan yonga setlerine sahip ancak gözle görülür bir iyileşme sağladıkları görülmüyor.

2. S Pen:

S Pen, oldukça iyi çalışan bir kalem. Ekran açık olmasa bile not alabiliyorsunuz ve hareketlerinizi kalem sayesinde yapabiliyorsunuz ancak gerçekten bir S Pen’e ihtiyacınız var mı? Bu soruya kendi kendinize yanıt vererek tercihinizi yapabilirsiniz.


Galaxy S10’da kulaklık girişi mevcut. Bu, hâlâ 3,5 mm jaklı kendi kulaklıklarımızı kullandığımızı düşününce oldukça iyi bir özellik. Note10’da ise kulaklık girişi kaldırıldı. Note10’da kulaklık girişi elde etmek istiyorsanız bu elbette aparatlar sayesinde mümkün ama S10’da bunun için uğraşmayacaksınız.