instagram twitter linkedin github youtube

12.12.19

2019 yılının Türkiye de arama trendleri

Genel kategorisi

1- İstanbul Seçim Sonuçları 2019
2- Geleceğe Nefes
3- YSK
4- Deprem
5-  Sigara Fiyatları
6- Dolar Kuru
7- Askerlik Son Dakika
8- EYT
9- İstiklal Marşı 10 Kıta
10- Notre Dame Katedrali

Kişiler kategorisi

1- Emine Bulut
2-  Ekremİmamoğlu
3- Neslican Tay
4- Palu Ailesi
5- Tarık Ünlüoğlu
6- Kerimcem Durmaz
7- Dilber Ay
8- Ayşen Gruda
9- Devran Çağlar
10- Demet Akbağ

Nasıl yapılır kategorisi

1- revaninasıl yapılır
2- bekçilik başvurusu nasıl yapılır
3- kestane nasıl yapılır
4- tilavet secdesi nedir nasıl yapılır
5- limonata nasıl yapılır
6- sütlaç nasıl yapılır ev yapımı
7- yks başvuru nasıl yapılır 2019
8- kapuska nasıl yapılır
9- barbunya nasıl yapılır
10- piyaz nasıl yapılır


11.12.19

Dijital Dünya Vatandaşlığı nedir?

teknolojinin gelişmesi ile resmi işlemler , sosyal iletişim , eğitim, üretim gibi alanlarda bilgi teknolojilerini uygun ve doğru kullanma becerisine sahip kişiler bütününü ifade etmektedir. Dijital vatandaşlık kavramında birçok boyut bulunmaktadır. İşte, o boyutlardan bazıları

DİJİTAL VATANDAŞLIK NEDİR

Dijital vatandaş;

* Dijital iletişim kurabilen ,
* E devlet uygulamalarını kullanabilen,
* Dijital alışveriş yapabilen,
* Dijital ortamda üretim yapabilen,
* Dijital ortamdan eğitim alabilen ve bu davranışları yaparken etik kurallarına uyan hak ve sorumluluklarının bilincinde olan kişidir.

Bilgi teknolojilerinin gelişmesi ile bir çok işlem bilgisayar ve internet aracılığı ile yapılmaya başlanmıştır. Günlük hayatta yapılan resmi işlemler , bankacılık işlemleri, iletişim, eğitim, üretim, alışveriş gibi işlemler dijital ortamda da yapılmaya başlanınca dijital vatandaşlık kavramı ortaya çıkmıştır.

Teknoloji geliştikçe,kullanımı ile ilgili sorunlar giderek ve katlanarak artmaktadır. Bu nedenle teknolojik davranış ya da teknolojik vatandaşlık ile ilgili davranışların, değerlerin, etik kuralların ve bilincin oluşturulmasının gerekliliği açıktır.


DİJİTAL VATANDAŞLIĞIN BOYUTLARI NELERDİR?

1- Dijital Erişim (Herkes İçin İnternet):

Üretken vatandaşlar olmak için, eşit olarak teknolojik imkanlara dijital erişim sağlanması anlamına gelir.

Örneğin, cinsiyet, ırk, yaş, etnik kimlik, fiziksel ve zihinsel farklılıklara aldırış etmeden elektronik topluma tam katılımın sağlanmasıdır.

2- Dijital Ticaret:

Elektronik ortamlarda satma ve satın alma işlemlerini yapacak yeterliliğe sahip olma anlamına gelir.

3- Dijital İletişim:

İletişim biçimlerinin değişikliğe uğrayarak elektronik araçlar vasıtasıyla da yapıldığının farkında olmadır.

Örneğin, e-posta, cep telefonu, anlık mesajlaşma teknolojisi kullanıcıların iletişim yolunu değiştirmiştir.

4- Dijital Okuryazarlık:

Öğrenme – öğretme sürecinin artık teknoloji kullanılarak da gerçekleştirildiğinin farkında olmadır.

5- Dijital Etik:

Sanal dünyada gösterilen davranışın ya da işin elektronik standardının da olduğunun farkında olmadır.

Örneğin, siber zorbalık, sanal küfürleşme, gibi birçok olumsuz davranıştan kaçınmalıyız.

6- Dijital Kanun:

Sanal dünyada yapılan işlerin elektronik sorumluluğunun olduğu ve kanunlarla yaptırım altına alındığı anlamına gelir.

Örneğin, yasak yayınlar, yasadışı organ ve uyuşturucu satışı, intihara meyilli hale getiren web siteleri sanal dünyada yapılması kanunen yasaktır.

7- Dijital Haklar ve Sorumluluklar:

Herkesin sanal dünyada kendini özgürce ifade edebilecek haklara sahip olduğu ve bununda yasaklanamayacağı anlamına gelir.

Örneğin, sanal ortamda formlarda görüş bildirme, grup oluşturma, tartışma ortamlarına katılma vb. temel haklar kısıtlanamaz.
8- Dijital Sağlık:

Dijital dünyada hem fiziksel, hem ruhsal hem de psikolojik yönden sağlığı direk ya da dolaylı olarak etkileyecek etmenlerin bulunduğunun farkında olmadır.

Örneğin, göz sağlığı, tekrarlayan stres sendromu, a-sosyal yaşam, içe kapanıklık ve fiziksel bozukluklar (bel ve sırt ağrıları) yeni teknolojik dünyanın ortaya çıkardığı sağlık sorunlarıdır.

9- Dijital Güvenlik:

Bireyin sanal ortamda kendi güvenliğini sağlayacak önlemleri alması demektir.

Örneğin, başkalarının bilgilerini izinsiz kullanma, solucan, virüs veya truva atı oluşturma, spam gönderme, birilerinin bilgilerini veya mallarını çalma vb. faaliyetlerin farkına vararak gereken güvenlik tedbirlerinin alınması( virüs programları, filtreleme programları vb.)

Deprem nedir ?

Deprem bilimi sismolojidir. Gerçek anlamı ise Dünya yüzeyindeki bir kırık boyunca koparak fırlayan,sıkıştırılmış yada gerilmiş kayaların neden olduğu titreşimler ve sarsıntılar biçiminde görülen ani bir enerji boşalımıdır. Depremin sözlük anlamı yer kabuğunun derin katmanlarını kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürmesi sırsında oluşan, sarsıntı, yerin hareketidir.
Volkanlardan fışkıran lavlarda küçük sarsıntılara neden olabilir. Yılda yaklaşık bir milyon deprem olduğu tahmin edilektedir ama bunların çoğu öyle küçüktür ki farkedilmeden geçerler. Yaygın bir yıkıma yol açan gerçekten şiddetli depremler yaklaşık iki haftada bir olur. Neyse ki bunların çoğu okyanuslar altında yer aldığından insanlara zarar vermez. Yüzeyin 700km altında oluşan depremlere ne gibi nedenlerin yol açacağı bilinmemektedir.

Bir kırık boyunca kayma kırık düzlemi üstündeki sürtünme tarafından önlenir. Bu enerjiyi ortaya çıkarır, enerjide esnek bir biçim değişimi olarak biriken hareketi üretir. Mesela bir yay gerildiğinde bu sonuç elde edilir. Sonunda gerilim kritik bir noktaya erişir, sürtünme alt edilir ve kayalar birikmiş enerjilerini öne arkaya titreşerek deprem biçiminde boşaltıp birbirine çarparak fırlatırlar. Esnek biçim değişimini taşıyamayacak duruma gelen kaya büklümleri, bir kırık oluşturacak parçalandıklarında da deprem olabilir.
DEPREM TÜRLERİ

Sismik dalgalar merkezden dışarı doğru, tıpkı bir silah ateşlendiğinde ses dalgalarının yayılması gibi her yönde yayılırlar. Başlıca iki tür deprem vardır:

-Sıkıştırma dalgaları
-Makaslama dalgaları
Sıkıştırma dalgaları içinden geçtikleri kaya taneciklerinin dalga yönünde öne arkaya sallanmalarına neden olurlar. Makaslama dalgaları ise taneciklerin kendi geçiş yönlerine dik açıyla titreşmelerine yol açarlar. Her iki tür sismik dalagadada tanecikleri fiziksel olarak hareket ettirmez, yalnızca onların arkasından geçer.
Sıkıştırma dalgaları makaslama dalgalrından 1,7 kez daha hızlı hareket eder ve deprem kayıt istasyonunda önce bunlar saptanır. Bu yüzden sismologlar onlara birincil dalgalar, makaslama dalgalarına ikincil dalgalar adını verirler. Sismologlar 'Uzun dalga yada yüzey dalgası' adı verilen bir başka dalga türü daha bulmuşlardır. Uzun dalgalar en yüksek şoklara yol açan dalgalardır.

Depremin şiddetini ölçmek için Richter ölçeği ya da yerel magnitüd ölçeği kullanılır. Şiddet ölçüleri öylesine ayarlanmıştır ki, ölçekteki her birim önceki tarafından bırakılan enerjinin 30 katıdır. 2'lik şiddet çok zor hissedilir oysa 7 şiddetinde bir deprem büyük bir alanda yıkıcı etkiye sahip depremin alt sınırıdır
DEPREM NERELERDE OLUŞUR?

Deprem herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda oluşabilir. Genel olarak depremlerin kabuğu oluşturan levhaların sınırlarında oluştuğu söylenebilir. Dünyanın çeşitli yerlerinde benzer nitelikte depremlerin tekrarlandığı gözlenmiştir.
Türkiye'nin deprem riski ulaşmak için;
 Türkiye deprem risk haritası

10.12.19

Wifi Nedir?

Wi-Fi nin açılımı wireless fidelity dir anlamı ise kablosuz bağlantı alanıdır. Wifi açılımından da anlaşılacağı gibi wifi sinyal alanıdır ve bu alanda bulunan tablet, telefon, akıllı saat, ses oynatıcıları, televizyon, oyun konsolu ve benzeri cihazlarla internete kablosuz erişebilirsiniz.

Kablosuz ağ bağlantı noktaları aslında bildiğimiz router modemlerle aynı şekilde çalışırlar ve küçük radyo dalgaları üreten sistemlerdir. WiFi standartları çeşit ve özelliklerine göre 802.11a, b,g ve n olarak ayrılmışlardır. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı 802.11b’dir ve 2.4Ghz’lik yayılma aralığına sahiptir. Ancak 802.11b ile en fazla 11 Megabit’lik bağlantı kurabilmek mümkündür. Oysa 802.11g ile saniyede 54 Mbit, 802.11n ile 140 Mbit’lik hızlara ulaşmak mümkündür. Günümüzde dizüstü bilgisayarların tamamına yakını üzerlerinde entegre Wi-Fi alıcıları bulundururlar. Bulunmayanlar ise PCMCIA kartlarla bu özelliği kolayca kazanabilirler.

Kablosuz ağ sistemleri radyo frekansları ile çalışmaktadırlar. Radyo dalgaları ile haberleşme üç çeşit olabilmektedir. Bunlar alıcı(receiver), verici(transmitter) ve alıcı-verici(trans-receiver) olarak adlandırılırlar.

Kablosuz ağbağlantısı ilk olarak acil durumlarda iletişime olanak sağlayabilecek bir sistemin geliştirilmesi üzerine bulunmuştur. Daha sonra yaygınlaşarak oldukça fazla kullanım alanı bulmuştur. Çünkü kablosuz ağ sistemi şehirlerde oldukça ucuz maliyetlerle hiçbir altyapı ve kablo bağlantısı işlemlerine gerek duymadan kesintisiz internet bağlantısı sağlanabilmektedir. Kablolu bağlantı sistemlerinde belirli sayıda her PC’ye bir kablo gidecek şekilde bağlantı sağlanır fakat kablosuz ağ sistemlerinde birçok bağlantı noktası üzerinden çok geniş bir alanda ve çok daha fazla sayıda kullanıcı özgürce bağlanabilmektedir. Kablosuz ağ bağlantı noktaları diğer ağlarla iletişime geçecek şekilde programlanmıştır. A noktasından B noktasına giden bir bilgi, bağlantı noktalarının birinden diğerine geçerek ilerler. Bu esnada bağlantı noktası en hızlı ve güvenli yolu seçer. Buna dinamik yol gösterme(dynamic routing) denir.
802.11a : 5 GHz ile veri gönderir ve saniyede 54 megabite kadar veri gönderebilme kapasitesine sahiptir. Ayrıca orthogonal frequency-division multiplexing ( OFDM ) gibi verimli bir kodlama tekniği kullanarak sinyalleri alıcıya ulaşmadan birçok alt sinyale böler. Böylece sinyal üzerindeki gürültü azaltılmış olur.

802.11b : En yavaş ve en ucuz teknolojidir. Ekonomik fiyatı nedeniyle oldukça popüler hale gelmiştir. 2.4 GHz frekans bandını kullanır. Saniyede 11 megabite kadar veri gönderebilir. Gönderim hızını arttırmak için complementary code keying ( CCK ) modülasyonunu kullanır.

802.11g : 2.4 GHz frekansıyla iletim yapar. Saniyede 54 megabit veri gönderebilir. 802.11g OFDM kodlaması kullandığı için 802.11b’ ye göre daha hızlıdır.

802.11n : Geniş bir kullanıma ulaşacağı düşünülen en yeni teknolojidir. Hız ve erim mesafesini önemli ölçüde arttırır. Örnek olarak 802.11g teorik olarak saniyede 54 megabit data gönderebilmesine rağmen gerçek hayatta ancak 24 megabit/sn bir hıza ulaşabilir. Bununla beraber 802.11n saniyede 140 megabit gönderim hızına ulaşabilir.

– Diğer 802.11 standartları araç içi WAN erişimi gibi özel kablosuz ağ uygulamalarına odaklanmıştır.

Bütün hepsi kablosuz bağlantı adaptörü olmasına rağmen birçok cihaz bağlantı için ayrıca bir routerda kullanmaktadır. Bu şekilde bağlantığı daha güvenilir olacaktır. Bununla beraber router herhangi bir nedenden ötürü durursa veya bantgenişliğinden fazla kullanıcı bağlanmaya çalışırsa bağlantıda problemler olabilir veya tamamen durabilir.

Alıcılar;

Adından da anlaşılabileceği üzere sadece radyo sinyallerini alabilen fakat gönderme özelliği barındırmayan aygıtlardır. Bunlara en basit örnek olarak FM radyoları ve televizyonları gösterebiliriz.

Vericiler;

Sadece radyo sinyalleri gönderebilen ama alma yetileri olmayan elektronik devrelerdir. Bunlara örnek olarak radyo verici istasyonları, televizyon verici İstasyonları vb. sayılabilir.

Alıcı-Vericiler;

Hem alma hem verme özellikleri olan aygıtlardır. Bunlara örnek olarak telsiz röleleri, cep telefonu baz istasyonları, cep telefonları vb. sayılabilir.

İletişim anlamında bilinmesi gereken bir diğer konu ise iletim yönüdür. İletim yönleri üçe ayrılır:

Tek Yönlü İletim(Simplex): Kurulan iletim sistemin de iletimin sadece bir yöne yapılabildiği zaman aldığı addır. Örnek olarak FM radyolar gösterilebilir.
Çift Yönlü Eş Zamansız İletişim(Yarı-Dupleks, Half-Duplex): Kurulan iletim sisteminde çift yönlü iletim yapılabildiği ancak eş zamanlı olarak sadece bir tarafın gönderim yapabildiği sistemlerdir. Örnek olarak Telsiz uygulamaları gösterilebilir. Bilgi sistemlerinde kullanılan radyo frekansı ile çalışan kablosuz iletişim sistemleri genelde bu tiptedir. Örneğin IEEE 802.11g standardı 54 Mbps’de Yarı-Dupleks iletim imkanı sunar.
Çift Yönlü Eş Zamanlı İletişim (Tam-Dupleks,Full-Duplex): Hem alıcı hem vericinin eşzamanlı iletim yapabildiği zaman aldığı isimdir. Örnek olarak cep telefonları, telsiz telefonlar gösterilebilir.
Şehrin üzerinde bağlantı noktaları arasında kusursuz bir ağ oluşturulur. Bu sayede trende, arabada, parkta, cafelerde, restaurantlarda vb. birçok yerde özgürce internete bağlanabilmek mümkündür. Şehirlerde belirli aralıklarla yerleştirilmiş bağlantı noktaları ile kesintisiz sürekli bir bağlantı sağlanılır. Bunun için genellikle saniyede 11 Mbit(1.35MB/s) hıza olanak sağlayan ve 2.4 Ghz’lik yayılma aralığına sahip 802.11b sistemi kullanılır. Bu sistem hem fazla güç tüketmediklerinden hem 2.4 Ghz gibi birçok yerde kullanılan(modemler, oyun kumandaları vs.) standart bir yayılma aralığına sahip olduklarından ve insanlara zarar vermediği ifade edilen radyo frekansı ile haberleştiğinden şehir kullanımında tercih edilmektedir.

Günümüzde adından bahsedilen yeni kablosuz ağ teknolojisi ise WiMAX’tir. Çalışma prensibi standart kablosuz ağ sistemleriyle aynıdır fakat çok güçlü mikrodalga iletimiyle sinyalleri daha uzak mesafelere taşıyabilmek mümkündür. Bu sayede birim metrekarelik alan için gereken kablosuz ağ noktası maliyeti düşmekle beraber sinyal kalitesi de arttırılmış olmaktadır. Tabi sinyal kuvveti arttıkça bunun insanlara daha da fazla zararlı olacağı gerçeği hiç düşünülüyor mu gerçekten merak ediyorum. Baz istasyonlarının sağlığımızı ve hatta hayatımızı büyük ölçüde tehdit ettiğini düşünürsek, buna kablosuz modem, oyun kumandaları, klavye, mouse, bluetooth cihazları gibi aygıtlar da eklenince oluşan manyetik kirlenmenin boyutlarını düşünmek bile istemiyorum. Teknolojinin insan sağlığını destekleyici şekilde örneğin CRT’lerden LCD monştörlere geçişte olduğu gibi ilerlemesi gerekirken, gün geçtikçe manyetik kirlenmeye çanak tutulması insanları endişelendiriyor. Bunun en son örneği ise, elektriğin e kablosuz olarak iletilmeye başlanması. Tam bir manyetik alan kaynağı olan elektrik enerjisinin dağıtımı bu şekilde desteklenir ve yaygınlaşırsa, çok daha vahim durumlarla karşılaşılacağı ve toplu beyin ölümlerinin gerçekleşebileceği aşikar. İnsan beyninin de nöronlar yani sinir hücreleri üzerinden elektriksel olarak çalıştığını biliyoruz. Manyetik alan kaynakları beynin kendi manyetik alanını bozarak beyin ısısını arttırmakta ve hücreleri yavaş yavaş öldürerek ciddi hasarlar vermekte.

Wireless Network Oluşturmak
Evinizde veya işinizde birden fazla bilgisayarınız varsa kablosuz erişim noktaları ile bir ağ kurulabilir. Bunun için kablosuz bir router gerekecektir. Tek bir ünite aşağıdaki bölümleri içerir.

1- DSL veya kablolu modeme bağlantı için bir port

2- Router

3- Ethernet hub

4- Güvenlik duvarı

5- Kablosuz erişim noktası

Kablosuz router kablosuz sinyallerin veya ethernet kablosunun bir bilgisayardan diğerine bağlanmasını sağlar. Birçok router her yöne 30.5 metre yayın yapabilir. Eğer sinyal aktarılacak mesafeler bundan uzun olacaksa daha kuvvetli vericisi olan bir ürün tercih edilebileceği gibi sinyal tekrarlayıcılarda kullanılabilir.

Kablosuz adaptörler gibi birçok routerda birden fazla 802.11 standartını destekler. 802.11b routerlar ekonomiktirler. Ancak eski bir teknolojidir ve diğer 802.11 standartlarına göre daha yavaştır. Birçok insan hız ve güvenilirliğinden ötürü 802.11g standartını tercih eder.

Router birkez takıldıktan sonra default ayarlarıyla çalışmaya başlar. Birçok router bir web arayüzüyle ayarlarına erişim imkanı tanır. Router arayüzünde yapılabilecek ayarlar :

– Ağ ismi ( service set identifier – SSID olarakta bilinir ) : Default değeri üretici firmanın ismidir.

– Routerın kullanacağı kanal sayısı : Birçok router default olarak altıncı kanalı kullanır. Apartmanınızda bir komşunuz daha aynı kanalı kullanıyorsa sinyalde bozulmalar olabilir. Farklı bir kanal seçilerek sorun çözülür.

– Router güvenlik seçenekleri : Birçok router standart güvenlik ayarlarını kullanır. Default parola ve kullanıcı adını değiştirmek faydalı olacaktır.

Güvenlik WiFi kablosuz internet ağı için büyük önem taşımaktadır. Alınan güvenlik önlemleri sayesinde ağa yabancı kişilerin yetkisiz erişimleri engellenmiş olacaktır. Ağ güvenliğini sağlamak için aşağıdaki metodlar kullanılır.

WiFi Protected Access – WPA ( WiFi Korumalı Erişim ) : Anahtar uyum protokolü şifrelemesini kullanır. WEP ile birlikte güçlendirilmiştir. Birçok yerde WPA veya 128 bit WEP teknolojisi kullanılmaktadır.

Media Access Control – MAC ( Ortam Erişim Kontrolü ) : WEP ve WPA’ dan biraz farklıdır. Bir kişiyi tanımlamak için parola kullanmaz. Bunun yerine her donanımda birbirinden farklı ve eşsiz olan MAC adreslerini kullanır.

9.12.19

Köyden İndim Şehire filmin konusu

Köyden İndim Şehire, yönetmenliğini Ertem Eğilmez'in yaptığı, 1974, Türkiye yapımı komedi filmi. Salak Milyoner filminin devamı niteliğindedir. Baş rollerini Kemal Sunal, Zeki Alasya, Metin Akpınar ve Halit Akçatepe'nin paylaştığı filmde, köylerinde gömülü olan defineyi bulduktan sonra, altınları bozdurmak için Ankara'ya gelen dört kardeşin hikâyesi anlatılmaktadır.

Yönetmen Ertem Eğilmez

Senarist Zeki Alasya

Oyuncular
Kemal Sunal
Zeki Alasya
Metin Akpınar
Halit Akçatepe
Tekin Akmansoy

Görüntü yönetmeni
Hüseyin Özşahin
Erdoğan Engin

Stüdyo
Arzu Film
İstanbul
Ankara
Kayseri

Cinsi
Sinema Filmi

Türü
Komedi

Renk
Renkli

Yapım yılı
1974, Türkiye

Çıkış tarihi
1 Ekim 1974

Önceki film
Salak Milyoner

Konusu

Pek de yolunda gitmeyen İstanbul macerasından sonra köylerine dönen Saffet, Himmet, Hayret ve Gayret defineyi kendi tarlalarında bulunca bir anda hayallerine kavuştuklarını düşünürler. Ankara'da yaşayan Hemşehrileri Kuyumcu Ali Rıza'ya altınları bozdurup paraya çevirmeye giderler. Kuyumcu Ali Rıza bu Kayserili cengaverleri ilk gördüğünde sıradan biri sanıp sürekli dükkanından kovdurur (ilk gelişte dükkanda değildir). Daha sonra asıl niyetleri ortaya çıkınca işi evinde kendi odasında ağırlamaya kadar götürür (hanımı ve baldızı buna karşı çıkar ya...) Nitekim Ali Rıza ne altınlardan pay kapabilmiştir, ne de çocukların evini talan etmesine mani olabilmiştir.