instagram twitter linkedin github youtube

30.1.20

Asfalt nedir ?

Asfalt, dayanımlı akmaz halden katı hale kadar değişkenlik gösteren siyah ve kahverengi organik bir maddedir.


Ana olarak bir hidrokarbon olan asfaltın, kimyasal bileşimi oldukça karışık ve değişken olup, petrolün destilasyonundan veya doğal yataklardan elde edilir. Bugün yaygın olarak kullanılan asfalt, petrolün rafinasyonundan elde edilen yan üründür. Maden kömürünün damıtılması aşamasında elde edilen siyah madde zifttir. Buna toprak ve/veya taş eklenir.



Asfalt; yolların, hava alanlarının kaplanmasında, çatı yalıtımında, su ile ilgili olan yapılarda su geçirmezlik sağlamada kullanılır. Yapışkan özelliği vardır. Boya sanayinde, akü üretiminde, su kanallarını kaplamada ve kil tuğlalarını yapıştırmada kullanılır. Asfalt genellikle petrolün oksidasyonu sonucunda ortaya çıkmıştır. Yani petrol kökenlidir. Çamur ve göl halinde (Bermudez kara gölünde ve Trinidad'daki kara gölde ) bulunduğu gibi, yer altında kaya aralarında sert halde de bulunur. Sert haldekiler yer altından maden çıkarılır gibi çıkarılır. Ayrıca kum taşlarında ve killer arasında da bulunur. Asfaltın kaynama sıcaklığı 425-500 C bütün petrol ürünlerinden daha yüksektir.

Asfalt türleri


1. SICAK KARIŞIM ASFALT 


BSK üretiminde, 145-160ºC sıcaklıkta kurutulmuş ve ısıtılmış agregayla, yaklaşık aynı sıcaklığa kadar ısıtılarak viskoz sıvı hale getirilmiş bitüm, karışım dizaynı oranlarına uygun olarak plentte karıştırılmaktadır. Karışımdaki agrega ve bitüm oranları karışımın kullanılacağı tabakaya ve özelliğine bağlı olarak değişmekle birlikte karışımın yaklaşık %95'i agrega %5'i bitümdür. Kullanılan agrega, kırmataş, kırma çakıl veya bunların karışımından ibaret olup şartnamesinde belirtilen kriterleri sağlaması gerekmektedir. Agrega kaba, ince ve mineral filler içerecek şekilde en az 3 ayrı tane boyutu grubunun belirli oranlarda karıştırılmasıyla elde edilmektedir. 40/60, 50/70 ve70/100 penetrasyonlu bitümler kullanıldığı gibi modifiye bitümler de kullanılmaktadır.

BSK ASFALT ÜRETİM TESİSLERİ - ASFALT PLENTLERİ

Asfalt plentleri , Asfalt üretim tesisleri olarak adlandırılır, 3 tip agrega gradasyonlu olarak tasniflenir , tasniflenen agrega ısıtılmaya hazırdır ve reçete oranlarına göre ısıtıcı fırında 145-160ºC sıcaklıkta kurutulmuş ve ısıtılmış agrega yine 155 -160 C dereceye kadar ısıtılan bitum karıştırma haznesinde karıştırılır , karışıma filler , Taş Mastik gibi katkı malzemeleri ilave edilebilir. Her bir Harman Karışım süresi yaklaşık 45 saniye olmalıdır. Bitum ile Agrega birbirine tamamen örtüşmelidir. Yine yardımcı malzeme olarak kullanılan ince mineral filler Agrega ısıtılması ile kazanılmış veya dışardan ilave edilerek karışıma verilir ve bitümün agrega üzerine tutunmasında yardımcı olur . Böylelikle Asfalt Plentinden yaklaşık 160 C de Asfalt üretilmiş olur . İki tip Harman tipi Asfalt plenti mevcuttur , Sabit ve Mobil olarak adlandırılır.

2. SOĞUK ASFALT ( BİTUMLÜ HARÇ KAPLAMA SLURRY SEAL )


SLURRY SEAL NEDİR ?

Soğuk Asfalt olarak adlandırılan Slurry Seal ; gradasyonlu tek tip ince agrega , asfalt emilsyonu , mineral filler ve su ile dizayn edilen harç tipi bir karışımdır. Kullanılma Sebebi Asfalt Kaplama yüzeyinin hem koruyucu ve düzeltici bakım işlemlerinde kullanılır. Maliyeti sıcak asfalt ve diğer kaplama uygulamalarına göre oldukça düşüktür.

Yol tutuş kabiliyeti , yolun dayanıklılığı ve aşınma süresi gibi etkenlerde daha avantajlıdır. Sürüş Kalitesini etkileyen yol üzerindeki tekerlek izleri , tümsekler çukurluklar ve ondilasyonlar ile yüzey düzgünlüğünün ön plana çıkması istenen uygulamalarda Soğuk Asfalt ( Bitumlu Harç kaplama ) Slurry Seal oldukça etkilidir ve istenilen sonuçlar kolaylıkla masrafsız bir şekilde elde edilir.

SLURRY SEAL NE İLE YAPILIR ?

Slurry Seal Harç kaplama makineleri genellikle kamyon üstu monteli özel tasarımlı gelişmiş araçlar tarafından uygulanabilir, Bu teknoloji 1930 larda Almanya da bulunmuş olmasına rağmen , hayata geçirilmesi ancak 1960 larda bu tip gelişmiş makinelerin üretilmesi ile mümkün olabilmiştir.
3 tip Agrega Gradasyon tipi uygulanabilir. En küçük 4- 5 mm , en buyük ise 9,5 mm dir.

3. TAŞ MASTİK ASFALT ( STONE MASTIK ASFALT ) 


TAŞ MASTİK / STONE MASTİK (SMA) NEDİR ?

Son yıllarda trafiğin hızla artması , mevcut yolların üzerindeki yükün ve araç sayısının hızla artması bu yollarda bozulmalara, tekerlek izleri ile oluşan olukları atrırmaktadır . Bu sebebden dolayı tekerlek izlerini ve oluşan bozulmaları ortadan kaldırmak ve yolun ömrünü uzatmak adına yüzey kaplama da yeni bir uygulama başlatılmıştır, Bu sistem yüksek dane ile daha yüksek bitum kullanılmasını gerektirerek daneler ve bitumu birbirine daha fazla kenetler , yolun ömrümü uzatır. Bu yeni karışım daha yüksek bitum oranı içerdiğinden kaplamanın kalitesi daha yüksektir. Özellikle Tekerlek izi oluşabilecek ağır taşıt trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde kullanılmaktadır.

TAŞ MASTİK ( SMA ) NASIL ELDE EDİLİR ?

Bu uygulamalar % 70 - 80 oranında kaba agrega , % 20 - 30 oranında ince agrega ile & 6- 7 gibi yüksek bir oranda bitum ile gerçekleşir. Karışımda kaba agreganın daha fazla olması daha fazla boşluklar oluşmasına , oluşan bu boşlukların da ince harç ile kapatılmasına Taş Mastik uygulası denir. Bu ince harç , mineral filler, bitum ve özel bir malzeme olan ve bitumu tutan elyaf ile doldurulmaktadır. Bu elyaf sayesinde daha yüksek miktarda kullanılan bitüm kaba agrega üzerinde akmadan tutunabilir.
Günümüzde ise Taş Mastik uygulamaları özellikle Avrupa ülkelerinde aşınma tabakası olarak kullanılmaktadır.

TAŞ MASTİK ( SMA ) NASIL UYGULANIR ?

Mevcut asfalt üretim tesislerinde üretilen Isıtılmış gradasyonlu agrega , filler ve ısıtılmış bitüm karışımı ile elde edilen asfalt karışımı , Taş Mastik Ünitesi ile tartılmış filler ve elyaf ilave edilerek Taş Mastik Asfalt karışımı elde edilir .Filler ve Elyaf doğrudan karışıma verilir.

4. POLİMER MODİFİYE ASFALT NEDİR ?


Dünya da ve ülkemizde giderek artan trafik , yoğun ağır taşıtların asfalt kaplama yüzeyinde oluşturduğu ondulasyon, bozulmalar, teklerlek izleri ve sert değişen iklim koşulları da eklendiği zaman sıcak asfalt kaplamaları daha dayanıklı hale getirmek için değişik çözümler gündeme gelmiş ve bu uygulamalar içerisinde Modifiye Asfalt kullaımı çare olarak öne çıkmıştır.
Yol üst yapımında kullanılana asfalt çimentosunun performansını artırmak ve farklı iklim koşulların da dayanıklı hale getirmek için Polimer adı verilen kimyasal maddeler ile asfalt çimentosunun özellikleri artırılır . Bu iyileşmenin sağlanmasında elastomer veya plastomer tipi polimer kullanılmaktadır.

MODİFİYE BİTUM ÜZERİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

* Asfalt çimentosunun kimyasal ve yapısal özelliğinin kullanılan polimer ile uygunluğu
* Kullanılan Katkıların tipi ve miktarı
* Üretim Şartları ve teknikleri

MODİFİYE BİTUM KULLANIM NEDENLERİ ?

* Polimer Modiye Bitum yol kaplamalarının tekerlek izleri ( oluklanma ) ve yorulmaya karşı mukavemetini dayanıklılığını artırmaktadır.
* Tekrarlı yükte koruma ve mukavemet artmaktadır.
* Asfalt Çimentosunun Servis sıcaklık aralığı genişlemektedir. Sıcaklık değişimine karşı hassasiyet azalmaktadır,yumuşama noktası yükselmekte ve kırılganlık noktası düşmektedir.
* Deformasyon ve kırılmaya karşı mukavemet artmaktadır.
* Adhezyon iyileşirken yaşlanma ve bozulma yavaşlamaktadır.

MODİFİYE BİTÜM KULLANIM ALANLARI NERELERDİR ?

* Yansıma çatlaklarının önlenmesi amacı ile,
* Tekerlek izi oluşumlarının direnci amacı ile,
* Yarılmaya karşı mukavemet amacı ile,
* Yüzey pürüzlüğüğü amacı ile,
* Soyulmaya karşı mukavemet amacı ile,
* Su yalıtımı amacı ile,
* Asfaltın betona yapıştırılması amacı ile
* Absorbasyon minimize edilmesi amacı ile

Karayolları , Otoyallarda Trafik yoğunluğu fazla olan bölgeler ile iklim değişikliği sert olan bölgelerde kullanılmaktadır.

Yol üstyapısında oluşan bu tür bozulmaların önüne geçebilmek için yapılan modifikasyon; karışımın modifiyesi ve bitümün modifiyesi olarak iki farklı şekilde olmaktadır. Bu amaçla çok farklı ürünler kullanılmaktadır.

POLIMER MODİFİYE NASIL ÜRETİLİR ?

Taş Mastik doğrudan asfalt karışımına ilave edilmekte idi , Polimer Modifiye ise tamamen bitumun karakterini değiştirmeye yönelik bir uygulamadır , Asfalt Üretim Tesisine yakın olarak konumlandırılarak , Bitum Depolama ve Isıtma tanklarına komşu bir tesiste Polimer adı verilen bir elyafın değirmen öğütücüden geçirilerek parçalanması ve bitum içerisine katılması ile genişlemesi ve bitümu iyilleştirmesi işlemidir. Polimer Modifiyeli Bitüm karışıma ilave edildiğinde Asfalt Karışım Harman süresi yaklaşık 10 - 15 saniye kadar artar , bitüm ısıtılma değeride 155 - 160 C dereceden 180 - 185 C derecelere çıkmaktadır. Polimer Modifiye ile üretilmiş Asfalt Stok silolarında bekletilmeye uygun olmaz , karışımdan sonra doğrudan Kamyona beslenmeli ve serilmelidir.

5. RENKLI ASFALT

İki farklı uygulama amacı olan bir asfalt çeşididir:

* Dekorasyon amaçlı
* Güvenlik amaçlı

Hollanda da renkli asfaltın temel kullanım yerleri bisiklet yollarıdır. ülkede şu anda bisiklet yollarının %80' i kırmızı renkli asfalttır. Fakat bu giderek azalmaktadır.

Yaklaşık 10 yıldır, siyah bitüm renklendirilerek yapılan uygulamalar daha revaçta olmaya başlamıştır. Uygulama çoğunlukla yaya geçitleri, eğlence yerleri, spor alanları, yürüyüş yolları ve otobüs duraklarında gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda tünellerdeki yol yüzeylerine güvenlik amacıyla uygulanmaktadır.

29.1.20

Sismik izolatör nedir?

Sismik izolatör, yapıya gelen deprem, rüzgar vb. yüklerin azaltılmasına yarayan sistemdir. Sismik izolasyon sistemleri zemin ile yapının tabanı arasına esnek enerji sönümleyici elemanlar yerleştirerek zeminden yapıya aktarılan deprem kuvvetlerinin azaltılmasına; sismik enerji ve hareketlerini absorbe etmesine yardımcı olan araçlardır.



Sismik izolasyonu olmayan yapı kendi ağırlığının 1/10'u kadar yatay yük taşıyabilir. Eğer bu değerden daha fazla bir yük gelirse yapıda kalıcı deformasyonlar oluşur ve kolon-kiriş birleşim noktalarında kırılmalar başlar. Ancak sismik izolasyonu olan yapılar ise bu değerlerin çok üstüne çıkabilir. Çünkü sismik izolatörler gelen yatay yükü azaltır.


izolatör, deprem sırasında üzerindeki yapının sarkaç misali küçük salınımlar yapmasını sağlar. Oluşan dinamik sürtünme kuvveti ile izolatörün konkav geometrisi deprem enerjisinin sönümlenmesini sağlar. Sismik izolatörler deprem anında yapıya aktarılan dinamik kuvvetleri ve buna bağlı deplasmanları %80 – %90 oranında azaltmakta ve yapıyı deprem kuvvetlerine karşı izole etmektedir.

1921 yılında Amerikalı Mimar Frank Lyond Wright, Tokyo'daki Imperial Hotel'in temellerinde, taban izolasyon fikrini uygulayan ilk kişi olmuştur. 1969 yılında dünyada ilk kauçuk sismik izolasyonlu yapı, İsviçreli mühendisler tarafından Makedonya'nın Skobje şehrinde bir ilkokul binasında uygulanmıştır.

DEPREM İZOLATÖR SİSTEMİNİN YARARLARI


  • Yüksek düzeyde can güvenliği
  • Aynı oranda minimum düzeyde bakım gerekliliği
  • Araştırma ve geliştirmeye ait projelerin korunması
  • Yapıda bulunan mimari ve taşıyıcı elemanlarda minimum hasar
  • Şiddetli deprem sonrasında hemen kullanım olanağı
  • Köprü ve viyadükler de hasar görmeksizin kullanımına devam edilmesi
  • Ulaşım yapılarında devam eden süreklilik
  • Yapı içerisinde yer alan eşya ve cihazların korunması

28.1.20

Streaming nedir ?

Türkçesi Gerçek zamanlı veri akışıdır. Bir gerçek zamanlı veri akışı sisteminde, indirilmekte olan veri içeriği indirme işlemi bitmeden işlenmeye başlanır. Popüler kullanım alanları şunlardır:

Resimlerin kısmen gösterilmesi
İnternetten müzik ve video gösterimi
İnternetten canlı müzik veya video yayını
İlk başlarda Real Networks'ün öncüsü olduğu bu teknoloji, zamanla ASF ve WMA standartları ile Microsoft'un öncülüğüne doğru kaymıştır. Günümüzde, bilgisayarlara doğru yapılan canlı yayınlar için ASF, cep telefonlarına doğru yapılan canlı yayınlarda ise Real Networks'ün formatı kullanılmaktadır. En yaygın akış yayını yapan hizmetler arasında video paylaşım ve yayın sitesi YouTube; canlı video oyunu yayını yapan Twitch ve Mixer; film ve TV şovu yayını yapan Netflix ve müzik akış yayını yapan Spotify ile Apple Music verilebilir

27.1.20

Fay nedir? Deprem nasıl oluşur?

Fay, kırık olarak da bilinir, jeolojide, yer kabuğu kayaçlarının ters yönlü sıkıştırma ya da gerilme kuvvetlerinin etkisiyle kopa­rak birbirine göre yer değiştirmesiyle birlikte ortaya çıkan yapıdır.

Kırıkların uzunluğu birkaç santimetreden yüzlerce kilometreye kadar olabilir; öte taraftan kırılma sonucu ayrılan bloklar, kırılma yüzeyi (kırık düzlemi) boyunca birbirlerine göre birkaç milimetre ile yüzlerce kilometre arasında değişen uzunluklarda yer değiştirebilir. Bazı durumlarda hareket, sayısız tekil kırıktan oluşan bir kırık bölgesinin üzerine dağılabilir; bunlar, yüzlerce metre genişliğinde bir kırık kuşağı oluşturur. Kırıkların dağılımı düzensizdir; bazı geniş alanlarda hiç kırık bulunmazken, bazılarında da değişen boyutlarda sayısız kırık yer alır.

FAY NASIL OLUŞUR?


Kırıklar genellikle tektonik etkinliğin görüldüğü bölgelerde, bu hareketlerin sonucunda oluşur. Özelliklerini ve boyutlarını ise, etkisi altında kaldığı tektonik hareketlere bağlı olarak kazanırlar. Bazı bölgelerde kırık görülmemesinin nedeni bu bölgelerin herhangi bir tektonik hareketin etkisi altında bulunmamasıdır.

Kırıklar yatay, düşey ya da belirli bir açıyla eğimli olabilir. Belirli bir kırık düzleminin eğim açısı genel olarak kırık hattı boyunca hemen hemen aynıdır, ama bunun büyük değişimler gösterdiği durumlar da olabilir. Kırılma sırasında birbirine sürtünerek kayan bloklardan, kırık düzleminin üstünde kalanına tavan bloku, kırılma düzleminin altında kalanına ise taban bloku denir.

Bloklar kırık düzlemi doğrultusunda yer değiştirirken birbirlerine şiddetle sürtünerek, sürtünme düzlemindeki duvarlarının cilalanmasına neden olurlar. Sürtünme sırasında üzerinde hareket doğrultusunda çizgiler oluşan cilalı yüzeye kırık aynası denir. Kimi zaman da sürtünmenin etkisiyle bloğun duvarlarından ince taneli malzemeler dökülür, bu döküntüler kırık kili olarak adlandırılır. İnce taneli döküntülerin kırık çatlaklarına dolması ve yeraltı sularının bıraktığı çökellerle çimentolanması sonucunda oluşan ya da doğrudan bloktan kopan daha iri taneli döküntülere ise kırık breşi denir. Kimi zaman kırık düzlemine komşu katmanlar, sürtünme etkisiyle kaymaya direnerek kıvrımlanır ya da bükülür. Kalın bir toprak katmanıyla örtülü bölgelerde, alttaki kırığın yüzeyde hiçbir belirtisi görülmez.

Deprem nasıl oluşur?

"Kırık düzleminin iki yakasındaki blokların karşılıklı yer değiştirme miktarı genellikle, tortul katmanlara ya da damar ve dayk gibi işaretçi katmanlara bakılarak ölçülür. (Deniz düzeyi gibi bir düzleme göre olan mutlak hareket genellikle bilinmez.) Blokların birbirine göre dönmesiyle de dönel kırık oluşur. Aşınma (erozyon) etkisiyle tanıtıcı izler yok olabileceğinden, herhangi bir kırığın görünürdeki hareketi aslında gerçekleşmiş olandan daha değişik olabilir.

Kırığı oluşturan hareket, kesintisiz bir sürüklenme ya da birkaç saniye süresince birkaç metrelik ani sıçramalar biçiminde olabilir. Sıçramalı harekete yol açan neden, kırık düzlemi boyunca sürtünme kuvvetlerinin üstesinden gelecek düzeyde gerilimlerin oluşabilmesi için belirli bir zaman aralığına olan gereksinimdir. Hepsi olmasa da depremlerin çoğu, kırık boyunca oluşan bu tür ani hareketlerdir. Kırıklar eğim açılarıyla, görünür ve bağıl hareket biçimlerine göre sınıflandırılır. Normal kırıklar genellikle yer kabuğunun uzaması ya da yayılması sonucunda gelişen düşey sıkıştırma kuvvetlerinin etkisiyle oluşur. Bu tür bir kırılma sırasında tavan bloğu taban bloğuna göre çoğunlukla 45°'den daha büyük bir eğim açısıyla aşağıya doğru kayar (bak. çizim). Bu tür kırıklar dünyanın tektonik açıdan etkin bölgelerinde oldukça yaygındır. ABD'de Utah ve Nevada'daki sıradağların bir ya da her iki yakasında da normal kırıklar vardır; burada dağlar tavan bloklarının binlerce metre aşağıya kayarak vadi tabanlarını oluşturmaları sonucunda ortaya çıkmıştır.

İtme kırıkları yer kabuğunun kısalması ya da büzülmesi sonucunda gelişen yatay sıkıştırma kuvvetlerinin etkisiyle oluşur. Bu tür bir kırılma sırasında, en kolay hareket edebilen blok durumundaki tavan bloğu, taban bloğuna göre çoğunlukla 45°'den daha küçük bir eğim açısıyla yukarıya çıkar; eğim açısı 45°"den daha büyük olan benzer kırıklara ters kırık, eğim açısı çok küçük ve toplam yer değiştirme miktarı çok büyük olan itme kırıklarına ise, bindirme kırığı denir. Büyük ölçekli itme kırıklarına özellikle ABD'de Virginia ve Tennessee'deki Apalaş Dağlarında rastlanır.

Doğrultu atımlı ya da yanal atımlı olarak bilinen kırıklar da benzer biçimde yatay sıkıştırma kuvvetlerinin etkisiyle oluşur, ama bunlarda en kolay hareket edebilen blok düşey değil yatay doğrultuda, sıkıştırma kuvvetinin doğrultusuna hemen hemen paralel olarak hareket eder. Temel olarak kırık düzlemi düşey, hareket ise bu düzlem boyunca yanaldır. Oldukça sık rastlanan bu tür kırıklar, okyanus ortası kesimlerde birbirini izleyen sırtların oluşumuna yol açar.


deprem ile ilgili diğer paylaşımlarım

26.1.20

DEPREM ÖNCESİ ALINACAK ÖNLEMLER


  • Yerleşim bölgeleri titizlikle belirlenmelidir. Kaygan ve ovalık bölgeler iskana açılmamalıdır. Konutlar gevşek toprağa sahip meyilli arazilere yapılmamalıdır.
  • Yapılar deprem etkilerine karşı dayanıklı inşa edilmelidir. (Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun olarak)
  • İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır.
  • Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine bina yapılmamalıdır.
  • Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır.
  • Mevcut binaların dayanıklılıkları artırılmalıdır.
  • Konutlara deprem sigortası yaptırılmalıdır.

Bu önlemlerin yanı sıra, yapısal olamayan, yani binadan değil de eşyalardan kaynaklanacak hasarlardan korunmak için günlük kullandığımız eşyalarımızın ev içerisine yerleştirilmesinde aşağıda sayılan önlemleri almalıyız:


  • Dolap üzerine konulan eşya ve büro malzemeleri kayarak düşmelerini önlemek için plastik tutucu malzeme veya yapıştırıcılarla sabitlenmelidir.
  • Soba ve diğer ısıtıcılar sağlam malzemelerle duvara veya yere sabitlenmelidir.
  • Dolaplar ve devrilebilecek benzeri eşyalar birbirine ve duvara sabitlenmelidir. Eğer sabitlenen eşya ve duvar arasında boşluk kalıyorsa, çarpma etkisini düşürmek için araya bir dolgu malzemesi konulmalıdır.
  • Tavan ve duvara asılan avize, klima vb. cihazlar bulundukları yere ağırlıklarını taşıyacak şekilde, duvar ve pencerelerden yeterince uzağa ve kanca ile asılmalıdır.
  • İçinde ağır eşyalar bulunan dolap kapakları mekanik kilitler takılarak sıkıca kapalı kalmaları sağlanmalı.
  • Tezgah üzerindeki kayabilecek beyaz eşyaların altına metal profil koyarak bunların kayması önlenmelidir.
  • Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeler düşmeyecek bir konumda sabitlenmeli ve kırılmayacak bir şekilde depolanmalıdır. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler konulmalıdır.
  • Rafların önüne elastik bant ya da tel eklenebilir. Küçük nesneler ve şişeler, birbirlerine çarpmayacak ve devrilmeyecek şekilde, kutuların içine yerleştirilmelidir.
  • Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortaları otomatik hale getirilmelidir.
  • Binadan acilen çıkmak için kullanılacak yollardaki tehlikeler ortadan kaldırılmalı, bu yollar işaretlenmeli, çıkışı engelleyebilecek eşyalar çıkış yolu üzerinden kaldırılmalıdır.
  • Geniş çıkış yolları oluşturulmalıdır. Dışa doğru açılan kapılar kullanılmalı, acil çıkış kapıları kilitli olmamalıdır. Acil çıkışlar aydınlatılmalıdır.
  • Karyolalar pencerenin ve üzerine devrilebilecek ağır dolapların yanına konulmamalı, karyolanın üzerinde ağır eşya olan raf bulundurulmamalıdır.
  • Tüm bireylerin katılımı ile (evde, iş yerinde, apartmanda, okulda) “Afete hazırlık planları” yapılmalı, her altı ayda bir bu plan gözden geçirilmelidir. Zaman zaman bu plana göre nasıl davranılması gerektiğinin tatbikatları yapılmalıdır.
  • Bir afet ve acil durumda eve ulaşılamayacak durumlar için aile bireyleri ile iletişimin nasıl sağlanacağı, alternatif buluşma yerleri ve bireylerin ulaşabileceği bölge dışı bağlantı kişisi (ev, işyeri, okul içinde, dışında ve ya mahalle dışında) belirlenmelidir.
  • Önemli evraklar (kimlik kartları, tapu, sigorta belgeleri, sağlık karnesi, diplomalar, pasaport, banka cüzdanı vb.) kopyaları hazırlanarak su geçirmeyecek bir şekilde saklanmalı, ayrıca bu evrakların bir örneği de bölge dışı bağlantı kişisinde bulunmalıdır.
  • Bina yönetimince önceden belirlenen, mesken veya iş yerinin özelliği ve büyüklüğüne göre uygun yangın söndürme cihazı mutlaka bulundurulmalı ve periyodik bakımları da yaptırılmalıdır. Bu cihazlar;
  • Kolayca ulaşılabilecek bir yerde tutulmalıdır.
  • Yeri herkes tarafından bilinmelidir.
  • Duvara sıkıca sabitlenmelidir.
  • Her yıl ilgili firma tarafından bakımı yapılmalıdır.
  • Bir kez kullanıldıktan sonra mutlaka tekrar doldurulmalıdır.
  • Binalarda asansörlerin kapı yanlarına "Deprem Sırasında Kullanılmaz" levhası asılmalıdır.

deprem ile ilgili diğer paylaşımlarım