Yakut Türklerinin inanışlarına göre Şamanlar yeryüzüne "Kartal Ana" tarafından getirilmişlerdir. Yakutlar analarının bir kartaldan geldiğine inanırlar. Er-Töştük destanında da kartal "dişi" olarak görünür. Kartal Yakutlara göre Güneşin sembolüdür. Bundan dolayı Kartal “güneş kuşu” olarak da nitelendirilir. Güneş Türklerde dişil bir arketiptir ve KÜN ANA olarak isimlendirilir. Bu açıdan bakıldığında Louis Bazin'in Türklerin iki hayvana dayalı köken miti teorisine, (Ata Kurt ve Ata Boğa) kanımca bir de "Kartal Ana'yı" ekleyebiliriz.
Yakutlar çift başlı kartala “Öksökö Kuşu” derler. Büyük kartallar ve çift başlı kartallar için "Bürküt" kelimesi kullanılır.Şaman dualarında Bakır tırnaklıdır, Gökyüzündeki arketipi Kartal Takımyıldızıdır. Bu yüzden Ona Gök Kuşu da denir. Sağ kanadı doğuyu sol kanadı batıyı gösterir. Yani sağ kanadı ile güneşi, sol kanadı ile ayı kaplar. Türk mitolojisinde, ay ve güneşi pençeleriyle tutan doğanlar görülür. Bahaeddin Ögel'e göre; Türk mitolojisinde çift başlı kartallar ile gün ve ay simgeleri ying ve yang sembolüdür.Türkçe Yaruk (Işık) ve Kararıg (Karanlık) olarak ifade edilir. Türklerin Yaruk-Kararıg ilkesini, göğü anlatan yuvarlak plakalara sarılmış siyah ve beyaz kartallar temsil eder. Çinlilerin ying-yang sembolü olarak tasvir ettikleri kozmos ve kozmosun dönüşünü, Türkler karşılıklı iki hayvan yada kartal koymak suretiyle ifade etmişlerdir. Bu sembolik hayvanların döndükleri merkez, yer ve göğün ortasıdır.
Çift başlı kartallar, gök direklerinin veya kayın ağacının tepesinde tasvir edilir ve Tanrı Ülgenin sembolüdür. Türk kozmolojisinde Karakuş Jüpiterdir. Tanrı Ülgen'in de göksel karşılığı Jüpiter gezegenidir. Çift başlı öksökö kuşu gökten yıldırım indirir. Bu tanım da elbette kozmolojiktir ve Kartal Takımyıldızının, ilkbahar ve sonbahar aylarındaki konumu ile alakalıdır. Yani, İlkbahar ve sonbahar yağmurları ile birlikte gelen şimşekleri anlatır.
Başkurt efsanesinde “Semrük” adındaki kuş iki başlı bir kartaldır. Bu başlardan biri insan başı olarak da düşünülür. Tanrıya açılan göğün kapısını çift başlı bir kartal bekler ve tanrının sembolüdür. Türklerin milli ongunlarından olan kartal, Türk sanat ve kültür tarihinde astrolojik bir sembol olmuştur.
Kartal sembolü, bir kağanlık sembolüdür. Oğuz'un oğullarından Yıldız Kağan'ın ongunu "Karakuş" idi.
Kulaklı ejderhalar ve kulaklı kartallar Türk Selçuklu sanatına özgüdür. Ve daima Kartal, Hayat Ağacının tepesinde, Ejderha ise köklerinde betimlenir. Türk kozmolojisinde Hayat Ağacı, dünyanın merkezinden gökyüzüne doğru uzanır. Tepesi Tanrının kapısı sayılan Kutup Yıldızında son bulur. Ağacın zirvesine, Çift Başlı Kulaklı Kartal tünemiştir ve bu kapıyı bekler. Hayat Ağacını dallarında kuşlar olarak betimlenen ruhlar vardır. Bu kuşlar dünyaya gelmeyi bekleyen insanların ruhları olarak düşünülür.