instagram twitter linkedin github youtube

6.10.15

Bellek hafıza memory nedir?

Bellek bilgisayarı oluşturan 3 ana bileşenden biridir. (merkezi işlem birimi – bellek – giriş/çıkış aygıtları). İşlemcinin çalıştırdığı programlar ve programa ait bilgiler bellek üzerinde saklanır. Bellek geçici bir depolama alanıdır. Bellek üzerindeki bilgiler güç kesildiği anda kaybolurlar. Bu nedenle bilgisayarlarda programları daha uzun süreli ve kalıcı olarak saklamak için farklı birimler (sabit disk - CD - DVD) mevcuttur.

Belleğe genellikle random access memory (rastgele erişimli bellek) ifadesinin kısaltması olan RAM adı verilir. Bu ad bellekte bir konuma rastgele ve hızlı bir şekilde erişebildiğimiz için verilmiştir. RAM'de sadece işlemcide çalışan program parçaları tutulur ve elektrik kesildiği anda RAM'deki bilgiler silinir. Bilgilerin kalıcı olarak saklandığı yer teker(disk)’dir. Bu iki kavram bilgisayarı kullanmaya yeni başlayan insanlar tarafından genellikle karıştırılır. Bu kavramları açıklamak için en güzel benzetme; bir dosya dolabı ve çalışma masası olan ofistir. Bu örnekte dosyaların kalıcı olarak saklandığı tekeri dosya dolabı, üzerinden çalışılan verilerin bulunduğu belleği ise çalışma masası temsil etmektedir. Bir ofiste dosyalar dosya dolapları içinde saklanır ve çalışanlar üzerinden çalışmak istedikleri dosyayı dolaptan alarak kendi çalışma masaları üzerinde çalışırlar. Bilgisayarda da işlemci üzerinde çalışacağı veriler tekerden belleğe getirilir. Dosya dolabınız ne kadar büyükse, o kadar çok dosyayı saklayabilirsiniz ve masanız ne kadar büyükse aynı anda o kadar çok dosyayı masaya alıp üzerinde çalışabilirsiniz. Bilgisayar ortamında da işler tam olarak böyledir. Teker kapasitesi ne kadar büyükse o kadar çok veri saklayabiliriz ve bellek kapasitesi ne kadar büyükse işlemci o kadar çok dosya üzerinde çalışabilir. Bu benzetmenin bilgisayarın çalışma şeklinden farkıysa belleğe getirilen dosyaların tekerdeki dosyaların bir kopyası olmasıdır. Gerçek dosyalar tekerde saklanmaya devam eder. Bunun sebebiyse belleğin güç kesildiği anda verileri kaybetmesidir. Eğer bellekteki dosya değiştirilirse değişiklerin kaybolmaması için teker üzerinde değişikliklerin kaydedilmesi gerekir.

Geçmişten Günümüze Bellekler

Son 20 yılda bellek teknolojisindeki gelişim
İlk bilgisayarlarda bellek yoktu. Onun yerine süngü ve röle ile katot lambaları kullanılmakta idi. Yazılımlar ve veriler tamamen diğer medyalara geçirilmekte idiler. Teleteks şeritleri veya delikli kartlar gibi. İlk dijital bilgisayarlarda röleler bellek için kullanılmış. Daha sonra katot lambaları yanında yüzük şeklinde olan manyetik demir (ferrit) çekirdekler kullanılmış. Teker düzeninde tellere geçirilen bu demir yüzükler akımı aldığında mıknatıslaşmakta ve bu durumu kaybetmemekte idiler. Ama her okuma sürecinde hafıza bilgisini kaybetmekte idiler. Yapısal özelliği nedeni ile büyük mekanlara ihtiyaç vardı. Tipik bir büyük bilgisayar olan Telefunken TR440'nın 1970 senesinde belleği 48 bit lik 192.000 kelime yani bir Megabyte'a eşit idi.

1985'te satın alınan bir PC (Commodore PC10) de 64 KByte belleğe sahip iken 1990 da alınan bir PC de 1 MB'ye belleği bulunabiliyordu. 2005 de ise bu 512 Megabyte veya daha çok olabilir. Günümüzün PC'lerinde kullanılan işletim sistemleri (Windows, Linux, BeOs vs) bellek canavarları olup, yukarıya doğru sınır tanımamaktadırlar (tabii bu sınır var olup şu an pratik olarak ulaşılamamakta). Anakartlarda bulunan Chipset (yonga) tipine göre üst sınır olup bunların açıklamaları üreticinin İnternet sayfasında veya kılavuzunda bulunmaktadır.

Transistörün bulunuşu ile birlikte büyük atılımlar olmuş. Bugün tümleşik devre imkânları ile en modern bilgisayar sistemleri donatılmaktadır.

Günümüzde amaç büyük, ucuz ve hızlı bellek üretmektir. Ama hayatın gerçeği şudur ki; bellek büyüdükçe yavaşlar, hızlandıkça da küçülür. Bu sorunu aşıp büyük, hızlı ve ucuz bellek tasarlamak için aşamalı bellek yapısı ve koşutluk (paralellik) kullanılmaktadır.


Aşamalı Bellek Yapısı

Bellek aşamaları
Bellekler, aşamaları kullanılarak, en ucuz teknolojinin sağlayabileceği boyutla en pahalı teknolojinin sağlayabileceği hız sunulmaya çalışılmaktadır. Yazmaçlar işlemcinin içindedir ve işlemci yazmaçlara doğrudan erişebilir. Yazmaçlara erişim için geçen süre bir nanosaniyenin altındadır. Yazmaçlarda sadece birkaç bitlik veri tutulabilir. Bir GB veri saklayabilecek yazmaçlar üretmek için milyonlarca dolar harcamak gerekir. Birinci düzey önbellek birkaç kilobaytlık veri tutabilir ve erişim süresi birkaç nanosaniyedir. Erişim süresi ikinci düzey önbellekte birkaç on nano-saniyeye, ana bellekte de yüzlerce nano-saniyeye çıkar.
Bu yapıda yazmaçlar ve bellek arası iletişim derleyiciler; önbellek ve bellek arasındaki iletişim donanım; bellek ve teker arasındaki iletişim de işletim sistemi, donanım ve kullanıcı tarafından yönetilir.




Rastgele Erişimli Bellek (RAM)

2.1 Bellek hücresi
Rastgele erişimli bellek ifadesindeki rastgele kavramı, bellekteki her veriye bellekteki konumundan bağımsız olarak aynı sürede erişilebildiği anlamına gelir.[1] Şekil 2.1 de sıradan bilgisayarlarda kullanılan RAM hücresinin fonksiyonel davranışını gösterir.
Fiziksel uyarlama tam olarak şekildeki gibi olmak zorunda değildir, ama çalışma şekli böyledir. Bir bellek hücresini uyarlamanın birçok yolu vardır. Şekildeki gibi flipfloplar üzerine kurulu RAM yongaları (çipleri) statik RAM’lerdir (SRAM) ve her konumun içeriği güç kesilene kadar saklanır. Dinamik RAM (DRAM) yongalarında bir miktar enerji depolayan kapasitörlerkullanılır. Bu kapasitörlerdeki enerji seviyesi 1 ya da 0’a karşılık gelir. Kapasitörler flipfloplardan çok daha küçüktür, bu yüzden aynı boyutlardaki bir DRAM, SRAM’den çok daha fazla veri saklayabilir. DRAM üzerindeki hücrelerde, kapasitör boşaldıkça hücredeki veri düzenli olarak değiştirilmeli ya da yenilenmelidir.
DRAM’ler ortamdaki gama ışınlarıyla etkileşim içine girerlerse, üzerilerindeki kapasitörler zamanından erken deşarj olabilir. Fakat bu çok nadir gerçekleşen bir durumdur. Açık bırakılan bir sistem günlerce hata vermeden çalışabilir. Bu yüzden ilkkişisel bilgisayarlarda (PC) hata algılayıcı devreler bulunmazdı. Bilgisayarlar gün sonunda kapatılırdı ve bu sayede hatalar yığılmazdı. Hata algılayıcılarının olmaması, DRAM fiyatlarının uzun bir süre daha düşük seyretmesini sağladı. Ancak gelişen teknolojiyle DRAM fiyatlarının en düşük seviyeye gelmesi ve bilgisayarların açık kalma sürelerinin artmasıyla beraber, hata algılayıcılar bilgisayarların olağan parçaları haline geldiler.

RAM Çeşitleri

RAM’ler silikon üzerine yerleştirilmiş birçok transistörün, ağırlıklı olarak veri erişiminin kontrolü ve verinin saklanmasıyla ilgili belli işlevleri yerine getirmesi için birbirine bağlanmış elektronik yapılardır. RAM teknolojilerinde güdülen hedef daha küçük transistörler üretmek, böylece bir silikon parçasına daha fazla transistör yani daha fazla işlev sığdırmak ve bu sayede silikonun daha hızlı çalışmasını sağlamaktır. Bu hedefe giderken karşılaşılan engellerin çoğu gelişen teknolojiyle daha üretim aşamasındayken aşılıp geri kalan kısım ise geliştirilen algoritmalar ve protokollere çözülmektedir. RAM çeşitleri ise bu protokoller tarafından belirlenmektedir.
Kısaca hatırlamak gerekirse iki çeşit RAM olduğunu söyledik, DRAM ve SRAM. Kapasitörlerin şarjını periyodik olarak yenilemek gerektiği için DRAM’lara dinamik bellek, elektrik kesilmediği sürece bilgiyi sakladığı için SRAM’lara statik bellek adı verilir. DRAM’ın SRAM’a karşı avantajı ise yapısal basitliğidir. SRAM’da her bit için altı transistör gerekirken DRAM’da bir transistör ve bir kapasitör yeterlidir. Ekonomik nedenlerden ötürü kişisel bilgisayarlar, çalışma istasyonları ve Playstation – Xbox gibi küçük olmayan oyun konsollarında genel olarak büyük olan DRAM kullanılırken önbellek ve teker tamponu gibi diğer kısımlarda SRAM kullanılır.
SRAM ile ilgili ayrıntılar SRAM'de; SDRAMRDRAMDDR SDRAM gibi DRAM ile ilgili ayrıntılar DRAM'de bulunabilir.

Salt Okunur Bellek (Read Only Memory) - ROM

Üzerindeki verileri kalıcı ya da yarı kalıcı olarak saklayan rastgele erişimli belleklere ROM denir[2] Bir program belleğe yüklendiğinde, üzerine başka bir veri yazılana ya da güç kesilene kadar bellekte kalır. Bazı uygulamalar içinse veriler hiç değişmez. Bilgisayar oyunlarıhesap makinelerimikro dalga fırınlar üzerindeki kontrol programları gibi değişmeyen programlar ROM üzerinde saklanır.
ROM basit bir cihazdır. Bir kod çözücü, birkaç mantık kapısı ve veri çıkışlarından oluşur. Flipflop ya da kapasitörlere ihtiyaç duymadan çalışır.
Yüksek hacimli uygulamalarda ROM'lar fabrikalarda programlanır. Buna alternatif olarak küçük uygulamalar ve prototipler için, içerikleri PROM yazıcı olarak bilinen ve kısmen ucuz olan cihazlar kullanılarak kullanıcı tarafından yazılabilen Programlanabilir ROMlar (PROM) kullanılır. Maalesef oyun endüstrisinin oluşmaya başladığı ilk dönemlerde, PROM yazıcıların PROMların içeriğini okuma kabiliyeti de vardı. Bu sayede oyunların korsan kopyaları yeni PROM'lara kaydediliyor, hatta içlerindeki veri deşifre edilerek karşı mühendislik için kullanılıyordu.
PROM’lar programcıya kodunun sürekli olarak saklanması imkânını verse de, PROMların üzerine sadece bir kez yazılabilir. Silinebilir ROMlara (Erasable PROMs – EPROM) ise üzerlerindeki veri kızılötesi ışınlarla silinerek tekrar tekrar yazma işlemi yapılabilir. Elektrikle silinebilir PROMlarsa (Electrically Erasable PROMs – EEPROM) içeriklerinin elektrik gücüyle yazılıp silinebilmesine izin verirler. Günümüzde kullanılan flaş belleklerin çoğunda bu teknoloji kullanılmaktadır. EEPROMlar üzerine on binlerce kez veri yazma ve silme işlemi yapılabilir.

Yonga Yapısı

Basit bir bellek yongası 0 dan m-1’e kadar sıralanmış m bit adres girişi (A0-Am-1), yonga seçici (YS ) ve okuma (K) – yazma (K~) kontrolünden oluşur. 5.1'de YS ve K’nın üzerindeki çizgiler yonganın YS=0 iken seçildiği ve K=0 iken bir yazma işlemi gerçekleşeceğini gösterir. T kadar bir zaman sonra yongadan veri okunacağında w bitlik veri, D0-Dw-1 veri çıkışlarında hazır olur. Veri hattı burada da olduğu gibi birçok yongada çift yönlüdür.
Şekildeki yongadaki adres satırları, gelen m bitlik veriden, her biri w-bit sözcükle ilişkilendirilmiş olan adreslerden hangisinin kullanılacağını belirler. Yonga üzerinde de 2mxw bitlik veri saklanabilir.
RAMler yazmaçlar derlemi olarak düşünülebilir. RAM yongaları üzerinde sözcükleri saklamak için yazmaçlar kullanılır ve hangi sözcüğün okunacağına ya da yazılacağına karar vermek içinde adresleme mekanizmaları oluşturulur.
Küçük RAM modülleri birleştirilerek daha büyük modüller elde edilebilir. Farklı tasarım yolları kullanılarak hem sözcük boyutu hem de modül başına düşen sözcük sayısı arttırılabilir. Örneğin sekiz adet 16M x 1-bit RAM kullanılarak bir adet 16M x 8-bit RAM yapılabilir. (16M=224 )

Bit & Byte Nedir?

Anlamları bilinmediği zaman bir biri ile karıştırılması çok kolay olan bu iki kelimenin bir biri ile olan ilişkisini, ve yanlış kullanımdaki farkın ne olduğunu anlatacağım.

Bilgisayar dünyasının en çok karıştırılan iki kelimesi olmalarının nedeni aynı şeyi temsil ediyor olmaları ve okunuşlarının “bit” ve “bayt” olması olabilir. Okunuşları o kadarda karıştırılacak gibi değil diyebilirsiniz, fakat tam olarak ne anlama geldiklerini bilinmeden kullanıldığında, 8 katı fark oluşturduğunu belirteyim.

Bit’in bilgisayar dilinde 0 ve 1’i temsil eder.

Byte, 8 Bit’ten oluşur ve 0’dan 255’e kadar olan sayıları ifade edebilir.

Sizleri daha fazla teknik bilgi ile boğmadan önce, nasıl yazıldıklarını ve nerelerde nasıl karşınıza çıkabileceğini göstermek istiyorum. Byte kısaca büyük B ile gösterilir, Bit ise küçük b ile.

Mb Megabit’i temsil ederken MB Megabyte’ı temsil eder.

Örnek vermemiz gerekecek olursa internetten indireceğiniz 1 GB’lık bir dosya 8 Mbps (ps’nin anlamı burada Per Second yani Saniye başına) bir bağlantı ile 1GB = 1024MB(Byte) = 8192 KB(bit).

Diğer bir şekilde söylemem gerekirse, söylerken “Sekiz megabayt’lık bağlantı” yanlış bir telaffuz olacaktır. Doğrusu “Sekiz megabit’lik bağlantı” ‘dır.

işlemci nedir

şlemci bilgisayarda ve akıllı telefonlar gibi ve bunlara benzeyen diğer ürünlerde cihazların performansını artmasına yarayan olmazsa olmaz yani işlemci olmazsa cihaz çalışmaz örnek vermek gerekirse insanda kalp durursa ölür çalışmaz işlemcide böyle birşey bakalım yazıda detaylarıyla anlatılmaktadır

İşlemci Nedir Görevi Nelerdir

“İşlemcinin görevi nedir” Diye sorulduğunda birçok kişi net bir cevap veremese de işlemciyi bilgisayarın beyni olarak tanımlar. Bu tanımlama, işlemcinin öneminikavradıklarını ifade eder. İşlemcinin anlaşılabilmesi için görevini net olarak tanımlamalıyız.
Bugün piyasada çeşitli işlemciler bulunmaktadır. Eğer işlemcinin bilgisayardaki görevini tam olarak bilmezseniz bu donanımda seçim yapmanız zorlaşacaktır. İşlemciyi anlamanız sizi hem mesleğinizde daha yeterli yaparken hem de bilinçli bir tüketici hâline getirecektir.
İşlemci Nedir
Bir bilgisayarın en popüler ve en önemli parçası işlemcidir. Kısaca CPU (Central Processing Unit / Merkezi İşlem Birimi) olarak anılan işlemciler, adından da anlaşılacağı üzere bir bilgisayardaki işlemleri yürüten ve sonuçları gerekli yerlere gönderen elemandır.

1971 yılında Intel firmasının ilk defa binlerce transistörü bir silikon çip üzerinde birleştirmesinle bilgisayar çağında devrim gerçekleştirilmiş oldu. Bu şekilde daha önce sadece büyük şirketlerin ve üniversitelerin kullanabildiği bilgisayarlar iyice küçüldü ve evlere girmeye başladı.

Mikroişlemci ler, açma kapama anahtarı gibi çalışan milyonlarca transistörden oluşmaktadır. Bu anahtarların programlanma durumuna göre elektrik sinyalleri bunların üzerinden akar. Bu sinyaller, bilgisayarın yaptığı tüm işleri toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi temel matematiksel işlemlere indirir. İşlemci de bu işlemleri en basit sayma sistemi olan ikilik düzen yani sadece 0 ve 1 sayılarını kullanarak yapar.

Mikroişlemciler her türlü işi ikilik sayma sistemine dökmüştür. Mesela “Y” harfi ikilik sistemde “1011001” ile ifade edilebildiği gibi kırmızı gibi bir renk de bunun gibi ikilik tabandaki üç ayrı sayı grubu ile ifade edilir. Aynı şekilde bir ses veya görüntü kaydı da yine buna benzer ikilik sayı grupları ile ifade edilirler.

İşlemci Nedir,Görevi Nedir
Bu sayı grupları üzerinde işlem yapmak için işlemci içerisinde bir takım komut listesinden ibaret bir program mevcuttur. Bu komutlar işlemciye iki sayının çıkarılması, toplanması yönünde emir verebildiği gibi klavyeden girilen tercihlere göre bir takım komut satırını atlayıp (şartlı dallanma - conditional branch) diğer komut satırlarını icra etmeye devam edebilir. Yani klavyeden bir soru karşısında gireceğimiz “E” (evet) veya “H” (hayır) ifadelerine göre program belirli komut satırlarını icra eder veya etmez. Temel olarak, mikroişlemcinin yaptığı iş, bitler üzerinde işlem yapmak üzere komutları çalıştırmaktır.

İşlemci Nasıl Çalışır:

Mikroişlemciler, açma kapama anahtarı gibi çalışan milyonlarca transistörden oluşmaktadır. Bu anahtarların programlanma durumuna göre elektrik sinyalleri bunların üzerinden akar. Bu sinyaller, bilgisayarın yaptığı tüm işleri toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi temel matematiksel işlemlere indirir. İşlemci de bu işlemleri en basit sayma sistemi olan ikilik düzen yani sadece 0 ve 1 sayılarını kullanarak yapar.
Bu sayı grupları üzerinde işlem yapmak için işlemci içerisinde bir takım komut listesinden ibaret bir program mevcuttur. Bu komutlar işlemciye iki sayının çıkarılması, toplanması yönünde emir verebildiği gibi klavyeden girilen tercihlere göre bir takım komut satırını atlayıp (şartlı dallanma - conditional branch) diğer komut satırlarını icra etmeye devam edebilir. Yani klavyeden bir soru karşısında gireceğimiz “E” (evet) veya “H” (hayır) ifadelerine göre program belirli komut satırlarını icra eder veya etmez. Temel olarak, mikroişlemcinin yaptığı iş, bitler üzerinde işlem yapmak üzere komutları çalıştırmaktır.

Bir mikroişlemcili otomasyon sistemi için, mikroişlemcinin yanı sıra yardımcı elemanlara ihtiyaç duyulur.
Bunlar :
1. Input (Giriş) birimi
2. Output (Çıkış) birimi
3. Memory (bellek) birimi

CPU, Giriş/Çıkış ve Bellek birimlerinin oluşturduğu sisteme mikrobilgisayar adı da verilir. Giriş/Çıkış ve Bellek elemanları mikrobilgisayar kartı üzerinde bir yerde CPU chip’inden bağımsız olarak yerleştirilmiş chip’lerden v elektronik devre elemanlarından oluşur. Aralarındaki iletişimler ise yollar aracılığı ile sağlanır (Adres bus, Data bus , Control bus).
Intel, Cyrix, AMD, Motorola, Zilog mikroişlemci üreticilerinden bir kaçıdır. Mikroişlemci-ler işleyebildikleri kelime uzunlukları ile anılırlar. Örneğin; farklı firmalar tarafından üretilen 8080A / 8085A, Z80, MC6800, 8 bitlik işlemciler olarak anılır, aynı aile ye üye işlemcilerdir.
Bir mikroişlemcinin yapısı tahmin edilebileceği üzere çok karmaşıktır. Bununla birlikte kullanıcı açısından aşağıdaki birimlerden meydana geldiği söylenebilir.

a) Birkaç bitlik bilgiyi tutan belirli sayıdaki kaydediciler (geçici saklama elemanları). Bu yazaçlar 8 bitlik (1 byte), 16 bitlik (2 byte) makine kodu, veri veya adres bilgisi saklarlar.
b) Mantıksal kararlar veren veya aritmetik işlemleri yapan “Aritmetik Mantık Birimi” (ALU – Aritmetic Logic Unit)
c) Hem mikroişlemcinin iç işlemesini hem de tüm dış mikrobilgisayar sisteminin işlemesini kontrol eden zamanlama ve kontrol devreleri. Bu devreler ALU ve kaydedicilerin çalışmasını, bellek I/O portlarına dışarıdan yapılan bilgi transferleri ile bu devreler program komutları tarafından belirlenen işlerin yerine getirmesini sağlar.

Mikroişlemciler Nasıl Çalışır

31Mikroişlemcilerin yapısında milyonlarca transistör denilen yarı iletken malzeme bulunmaktadır.Elektrik sinyalleri bu transistörlerden geçer ve toplama, çarpma, çıkarma ve bölme gibi temel matematiksel işlemlere dönüştürülür.Bu işlemleri yapan bölüme ALU(Arithmetic Logic Unit) denir. Bunun dışında işlemcide veriyolları, çeşitli kontrol ve denetleme bileşenleri bulunur.

İşlemcinin Temel Bileşenleri

ALU (Aritmetik ve Mantıksal İşlem Birimi) : Mikroişlemcinin birinci derece önem taşıyan birimidir.Toplama, çıkarma, çarpma, bölme komutlarını dönüştürür. Alu’nun ne kadar fonksiyonu varsa işlemci o kadar değer kazanır.

Komut Çözücü (Instruction Decoder): İşlemcinin yapması gereken kodların icrası için gerekli işlemleri başlatır ve komutun çalıştırılması için gerekli işlemleri belirler.

Kaydediciler (Registers): Anabellekteki veriler işlenmek üzere merkezi işlem birimine taşınır burada verilerin işlenmesi sırasında geçici olarak kaydedicilerde bekletilirler.

Veriyolu (Bus): İşlemcinin diğer donanım birimleri ile bağlantısını sağlayan iletken elektriksel yollardır.

Bilgisayar nedir

Aritmetik ve mantıksal ve işlemleri yapabilen ve yaptığı işlemlerin sonucunu saklayabilen ve istenildiğinde geri getiren, çeşitli aritmetik ve mantıksal işlemler yapabilen elektronik bir cihazdır.

Haber, Bilgisayar; kullanıcıdan aldığı verilerle aritmetik ve mantıksal ve işlemleri yapabilen ve yaptığı işlemlerin sonucunu saklayabilen ve istenildiğinde geri getiren, elektronik bir cihazdır.

Bilgisayarın elektronik kısmına donanım (hardware), program kısmına ise yazılım (software) denir.

Bilgisayarın Çalışma Yapısı 4 Ana Başlık Altında Toplanabilir

1. Bilginin Girişi :
Bilgisayara dış ortamdan veri girilmesini sağlayan birimlerdir. (Giriş birimleri: Klavye, mouse, kamera, scanner, fax-modem vb.)

2. Bilginin Saklanması: Bilgilerin kalıcı ya da geçici olarak saklandığı ortamlardır. Üzerine kaydedilen bilgileri kalıcı olarak saklayan bellek Sabit Disk (Harddisk) tir. Disket, CD, Data kartuşları depolama birimine örnek olarak gösterilebilir. Ram, Rastgele erişilebilir bellektir. Bu belleğe kalıcı olmayan bellek de denir. Elektrik kesildiğinde ya da bilgisayar kapatıldığında ram bellekteki veriler silinir. Giriş biriminden girilen veriler önce Ram belleğe gelir. Daha sonra CPU verileri ihtiyaç duydukça buradan alarak işler. CPU içinde işlenen veriler yine Ram Belleğe gider. Daha sonra Ram bellekten Çıkış Birimine aktarılır. (Hafıza: Harddisk, disket, cd-rom vb.)

3. Bilginin İşlenmesi: Merkezi İşlem Birimi (CPU): Bilgisayarın beynidir. Bilgisayar içindeki bütün işlemler CPU’da yapılır. Yani giriş biriminden girilen veriler CPU içinde işlenir ve Çıkış birimine aktarılır. (Beyin: Merkezi işlem birimi-Central Processing Unit-CPU)

4. Bilginin Çıkışı: Bilgisayar ortamında işlenen verilerin dış ortama aktarılmasını sağlayan birimlerdir. (Çıkış birimleri: Monitör/ekran, Printer/yazıcı, plotter/çizici, modem)

Bilgisayarın Ana Donanım Birimleri-
- Anakart,
- İşlemci (CPU),
- RAM,
- Harddisk(Sabitdisk),
- Ekran Kartı,

Bilgisayarın Çevre Birimleri:
- Fare(Mouse),
- Klavye,
- Monitör,
- CD-ROM,
- Modem,
- Yazıcı (Printer),
- Scanner(Tarayıcı),
- Güç Kaynağı(Power Suply),

Bilgisayarların Kullanım Alanları Nelerdir ?
Kişisel Amaçlı Kullanım
Haberleşmede Bilgisayarların Kullanımı
Araştırma ve Mühendislik Alanlarında Bilgisayar Kullanımı
Bilgisayarların Eğitim’de Kullanımı
Eğlence Amaçlı Bilgisayar Kullanımı
Başlıkları altında toplayabiliriz.

İlk Bilgisayar
İnsanoğlu M.Ö. 3000 yıllarında pahalı alişverişin başlamasıyla sayma işlemine ihtiyaç duydu. M.Ö. 2600 yılında ise bu işlemlerde kullanılmak üzere abaküs adı verilen hesaplayıcılar bulundu., Abaküs bilgisayarın (computer) atası sayılır. Daha sonra bu alanda yapılmış çok sayıda mekanik aygıt bilgisayarın bugünkü haline gelmesine neden olmuştur.

1937 yılında IBM adına çalışma yapan Harward üniversitesi hocalarından Howard Aiken ve Browne’un geliştirdiği Mark1 ilk defa olarak insan müdahalesi olmaksızın çalışan sayısal otomatik bilgisayar olma ünvanını elde etti. Mark1 adlı bu makine delikli kağıt şeritle çalışan dört işlemi yapabilen verilen değerleri karşılaştırabilen depoladığı bilgileri kullanabilen bir makineydi.
1945 yılında tamamen elektron lambalarından oluşan ENİAC adlı ilk elektronik bilgisayar Pennsy Ivania üniversitesi araştırmacıları yaptılar. ENIAC, 30 ton ağarlığında, 20,000 vakum tüpünden oluşan dev bir makineydi.

1945-59 yılları arasında geliştirilen bilgisayar, transistorlu elektrik lambalı bilgisayarlardır (1. kuşak).

1959-64 yılları arasında geliştirilen bilgisayar, transistorlu bilgisayarlardır (2. kuşak).

3. Kuşak bilgisayarlar ise, 1964-70 yılları arasında entegre devreli bilgisayarlardır.
ENIAC dahil bütün bilgisayar aygıtlarının amacı verileri işlemekti. Veri işlemek (data processing): verileri (input) almak ve üzerinde değişik işlemleri yapmak. Ardından da çıktı (output) olarak ekranda ya da kağıt üzerinde sonucu vermekti.

Türkiyede Kullanılan İlk Bilgisayar Nedir?
Türkiye 'de bilgisayar kullanımı, Karayolları Genel Müdürlüğünde, 1960 yılında hizmete giren ve yaklaşık 12 yıl kullanılan IBM-650 Data Processing Machine" ile başlamıştır. Tarihi sistemin ilginç bazı özellikleri :
·         Birinci nesil, lambalı olması,
·         Her biri 10 karakter ve 1 işaretten oluşan 2000 sözcüklük Tambur bellek bulunması,
·         Dakikada 78000 toplama-çıkartma, 5000 çarpma ve 138.000 mantıksal karar verebilme özelliği,
·         Delikli kart ile bilgi girişi yapılması,
·         Özel kablolarla bağlanan kontrol paneller ile delikli kart irtibatı,
·         Okuma 200, Delme / Yazma 100 kart / Satır dakika hızında olması
·         Assembler ve Fortran 'ın özel programlama dilleri kullanımı (SOAP-FORTRANSIT) 

15.9.15

Çoçukluktan Masonluğa

Bu Mickey Mouse Kime Çalışıyor? Büyüdükçe Seks Sembollerine Dönüşen 10 Eski Disney Yıldızı

Artık herşey mikili film tadında...

10. Selena Gomez
Disney dizilerinin şirin, hafif toplu çocuk yıldızıydı. Bizim çocukluğumuza yetişmedi ama, küçük kuzenlerimiz filan bayılıyordu bu kızcağıza.

1992 doğumlu, 'Kızcağız' dediğimiz insan; serpildikçe çok daha iddialı filmlerde oynamaya başladı. Oradan da müzik dünyasına atladı.

O sırada bir başka çocuk yıldız Justin Bieber'la sevgili oldular tabii.
...sonra şöyle olaylar yaşandı.
seni Disney'in yağmurlarında yıkasınlar Selena...

9. Demi Lovato
 
Bu Mickey Mouse Kime Çalışıyor? Büyüdükçe Seks Sembollerine Dönüşen 10 Eski Disney Yıldızı
Çocukken, kankası Selena Gomez ile aynı Disney dizisinde (Barney and Friends) oyuncuydu.

Oyunculuktan müzisyenliğe geçişi ise Selena Gomez'den daha hızlı oldu;henüz 16 yaşındayken (2008) Hollywood Records'tan ilk albümü Don't Forget'i yayınladı.

Bugüne kadar da tam 5 albüm yayınladı, nisbeten başarılı bir müzisyen de sayılır hatta.
Ama tabii konumuz o değil.
...konumuz bu.
İbrahim Tatlıses'ten geliyor...
8. Vanessa Hudgens
 
Bu Mickey Mouse Kime Çalışıyor? Büyüdükçe Seks Sembollerine Dönüşen 10 Eski Disney Yıldızı
1988 doğdu, henüz 14 yaşındayken High School Musical'da her birimize mutluluk saçtı. Ergenlik sevgilisi Zac Efron ile pek de yakışıyorlardı.


Şirinlikten ölüyordu Vanessa Hudgens bir zamanlar...
...şimdi biz ölüyoruz.
Şarkı da yazdık hatta: 

Elindeki ütü olayım, saçındaki toka olayım
Nefesin olup içine dolayım, iste kölen olayım.


Tarkan selam abi naber?
7. Adrienne Bailon
Disney'in yarattığı 'çocuk müzik grupları' kavramının öncülerinden olan 3LW'un vokalistiydi, ve o sırada yalnızca 16 yaşındaydı.

Sonra 20 yaşında The Cheetah Girls dizisinde başrole geçti. Sonra iki Disney dizisi daha geldi; That's So Raven ve The Suite Life of Zack & Cody.

Her hali çok şirindi, hanımefendi çok bir tini mini hanımdı.

Taa ki...
...taa ki.
Bu insanları Disney mi böyle yapıyor yoksa müzik sektörü mü?
Sektöre bulaşan kıyafetlerini çıkarmış resmen...

6. Emmy Rossum
 
Bu Mickey Mouse Kime Çalışıyor? Büyüdükçe Seks Sembollerine Dönüşen 10 Eski Disney Yıldızı
10 yaşında başladı sinema filmlerine Emmy Rossum, yıl 1996 idi. 
(merak eden varsa, ki sanmıyoruz; filmin adı Grace & Glorie)

13 yaşındayken ilk ve tek Disney filminde oynadı, Genius'ta. 
Kocaman gülüşü, patlak gözleri, kıvır kıvır saçları ile 'ilerde böyle bir kızım olsun'cuların favorilerindendi.
...doğan büyüyor: SHAMELESS.
Shamless'ı izleyenlerin %13'ü bu kadının çıplak sahnelerini kaçırmamak için izliyor.

kaynak: Paşa gönlüm.
5. Jennifer Love Hewitt
 
Bu Mickey Mouse Kime Çalışıyor? Büyüdükçe Seks Sembollerine Dönüşen 10 Eski Disney Yıldızı
Jennifer Love Hewitt, 13 yaşından 17'sine kadar Disney'in güzel gülüşlü çocuk yıldızlarından biriydi.

18 yaşına geldiğinde ise işin rengi değişmeye başladı; Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum'da Sarah Michelle Gellar ve Johny Galecki ile başrolleri paylaştı.


Bu şirin veletin geçireceği evrim ilk sinyallerini vermişti.
...işte gerçek Ciciş.
Ghost WhispererThe Client List filan derken artık demek ki...
4. Britney Spears
 
Bu Mickey Mouse Kime Çalışıyor? Büyüdükçe Seks Sembollerine Dönüşen 10 Eski Disney Yıldızı
evet, arkadaki çocuk da Justin Timberlake...


Britney Spears'ı hepimiz bir ucundan biliyoruz zaten; ama Disney kısmını bir hatırlatalım. 90'ların başında, Britney Spears The Mickey Mouse Club'ın çocuk yıldızlarından biriydi. Neş'eli şarkılar söylüyor, danslar ediyor, pembeler giyiyordu.

Ne olduysa 18 yaşında yayınladığı ilk albümü ...Baby One More Time'ın aşırı satmasından sonra oldu.
...önce çok bozdu.
...sonra daha da bozdu.
3. Christina Aguilera
 
Bu Mickey Mouse Kime Çalışıyor? Büyüdükçe Seks Sembollerine Dönüşen 10 Eski Disney Yıldızı
Beraber yürüdük biz bu yollarda...


Christina Aguilera da 90'ların başlarında The Mickey Mouse Club'ın oyuncularından biriydi. Justin Timberlake ve Britney Spears ile aynı ekipteydiler hatta! 

19 yaşına geldiğinde, kendi adını verdiği albümü yayınladı Christina Aguilera. Albümde neler yoktu ki! Genie In A Bottle, What A Girl Wants, Come On Over...

Hatta bu albümle, yılın en iyi yeni sanatçısı seçildi Grammy'lerde.


Ama o Britney Spears gibi olmadı.
...bozmadı!
her konserinde, her klibinde daha da bir açılıp saçılsa da; muhteşem sesi ve harika şarkıları her zaman vücudundan on adım önde oldu.

Aferin sana Xtina.
2. Lindsay Lohan
 
Bu Mickey Mouse Kime Çalışıyor? Büyüdükçe Seks Sembollerine Dönüşen 10 Eski Disney Yıldızı
Disney'in çilli ve kadrolu güzeliydi Lindsay Lohan.

İlk Disney filmi The Parent Trap'te oynadığında henüz 12 yaşındaydı. Hemen ardından 17 yaşındayken diğer bir Disney filmi Freaky Friday geldi. 19 yaşına bastığında da son Disney filminde başrolü oynadı; Herbie: Fully Loaded.


Sonra işler sarpa sardı.
...uyuşturucu terapileri, skandallar filan.
zor dönemler geçirdi, tekrardan güzel bir filmde rol kapabilmek, en azından gündemde kalabilmek için çareyi açılıp saçılmakta buldu. Ne yazık ki 3 yıldır herhangi bir Hollywood yapımında yer alamadı.


Çok da güzel bir kadındı hakikaten, delirdiğine üzülüyoruz...
1. Miley Cyrus
 
Bu Mickey Mouse Kime Çalışıyor? Büyüdükçe Seks Sembollerine Dönüşen 10 Eski Disney Yıldızı
nereden...
...nereye!
KESİN BİLEREK YAPIYOR.