Başta tüm anneler olmak üzere tüm kadınların 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN! #8MartDünyaKadınlarGünü #WomensDay
1.3.17
Rip isimleri ve Açıklamaları / Nedir bu TS - TC - DVDRip?
KAMERA
Kamera, genellikle dijital kameralarla yapılan sinema çekimleridir. Kamerayı sabitlemek için bazen üç ayaklı sehpalardan kullanılır, ancak çoğu zaman bu mümkün olmaz ve dolayısıyla kamera sallanır. Ayrıca kameranın bulunduğu yere bağlı olarak ekran ortalanamıyabilinir, ve belli bir açıdan görüntüyü kaydedilir. Eğer düzgünce yerleştirilmişse, ekranda yazı olduğu için kesin birşey söylemek zor ancak çoğu zaman bunlar ekranın üstünde ve altında üçgen sınırlarla gözükürler. Ses ise, kamerayla tümleşik mikrofon aracılığıyla kaydedilir, ve özellikle komedi filmlerinde, film sırasında kahkahalar duyulabilir. Bu faktörler sonucunda görüntü ve ses kalitesi genellikle düşük olur, yalnız şansımız yaver giderse sinemayı boş bulabilir ve temiz ses sinyallerini alabildiğimiz bir çekim oluşturabiliriz.
TELESYNC (TS)
Telesync, harici ses kaynağı kullanması dışında (genellikle bu harici ses, insan seslerinden uzak olan bir yerden, koltuğun özel bir kısmından alınır) kamera ile aynı işlevi görür.. Doğrudan bir ses kaynağı, iyi kalite bir ses kaynağı olacak diye bir kaide yoktur, özellikle birçok arkaplan gürültüsünün sese karıştığını düşünecek olursak... Genellikle telesync, boş bir sinemada ya da profesyonel bir kamera yardımıyla projeksiyon odasından- ki böylece daha iyi bir görüntü kalitesi elde edilir- kaydedilir. Kalite, çekimden çekime oldukça farkedebilir; onun için tüm filmi indirmek yerine, önce örneğini indirin. Telesync'ler yüksek oranda etiketlendirilmemiş kameralardır...
TELECINE (TC)
Telesine makinesi, filmi dijital olarak makarasından kopyalar. Ses ve görüntü çok iyidir, ama gerektirdiği teçhizatı ve masrafı dolayısıyla telesineler pek yaygın değildir. Genellikle film, gerçek aspect oranında olacaktır, bununla beraber 4:3 telesineler de mevcuttur. Buna en iyi örnek geçen sene kaydedilen JURASSIC PARK 3 TC'dir. Telesine, film sırasında ekranda görüen bir zaman sayacı olduğu için zaman kodlamasıyla çakışmaz...
SCREENER (SCR)
Bir filmin promosyon amaçlı VHS kaseti, piyasaya çıkmadan önce dükkanlara ve diğer bazı yerlere gönderilir. Bir Screener, VHS kasedi formatındadır ve genellikle 4:3 (tam ekran) aspect oranına sahiptir. Bunun dışında geniş ekran olanları da bulunabilir. En büyük dezavantajı; ekranın altından geçen ve telif hakları ile kopya-yazılım ihbarı için telefon numarasının yazdığı mesajdır.. Ayrıca, eğer kasedin seri numarası ya da kasedin içine doğru bir çizgi var ise; bunlar genellikle siyah bir çizgi ile olmak üzere, o bölgenin üstü çizilerek bloke edilmelidir. Bu genellikle sadece birkaç saniyeliktir, fakat maalesef bazı kopyalarda bu olay tüm film boyunca sürer ve bazıları oldukça büyüktür. Kullanılan araç-gereçe bağlı olarak, screener kalitesi-eğer MASTER kopyasından yapılmışsa- mükemmel kaliteden, eğer kalitesiz malzemenin kullanıldığı eski bir VHS Kaydedicisi ile yapılmışsa düşük kaliteye kadar değişir. Çoğu screener VCD'e dönüştürülür, ancak bazı SVCD denemeleri de oldu ve bazıları VCD'ninkilerden daha kaliteli idi.
DVD-SCREENER (DVDscr)
Aynı şekilde screener'lardan bazıları DVD'ye dönüştürülür. DVD retail'lerin içerdiği bazı ekstralar dışında genellikle geniş ekrandır(widescreen). Uyarı mesajları her zaman siyah kısımda olmayabilir; dolayısıyla bu, izleme zevkini bölebilir. Rip edenin yeteneğine bağlı olarak DVD Screener'lar çok iyi kalitede olabilir.
DVD Screener'lar genellikle SVCD ya da Divx/XviD formatlarına dönüştürülür.
DVDRip
Piyasaya sürülen DVD'nin son kopyasıdır. Mümkünse bu, tekrar pre-retail(örneğin, Star Wars Episode 2) olarak piyasaya sürülür ve mükemmel kalitede olur. DVDRip'ler, SVCD ve DivX/XviD olarak yayımlanır.
VHSRip
Genellikle kaykay/spor videoları ve XXX gösterimleri olmak üzere retail VHS'den dönüştürülmüşlerdir.
TVRip
Tv programları; ya ağ üzeri (dijital kablo/uydu dekoderleri aracılığıyla cap edilenler daha uygundur) ya da gösterim öncesi -uydunun şebekeye programı birkaç gün önceden göndermesi(bazılarında titreşimler oluyor)- şeklindedir. 'WWF Raw Is War' gibi ekstra bölümler içeren bazı progamlar ve kamera/yorum testleri ayrıca rip dahilindedir. PDTV, dijital bir TV PCI kartından cap edilir, bu genellikle iyi sonuç verir, öyle ki bazı grupların bunları SVCD olarak yayınlama eğilimleri görülmektedir. Bütün VCD/SVCD/SivX/Xvid ripleri TV görüntüsüyle desteklenmektedir.
TVRip
Analog kaynakli TV-kartlari ile yapilmis kayitlar icin kullanilir.
STV
"Straight To Video. Was never released in theaters, and therefore a lot of sites do not allow these" Sinemalarda değil, yalnız DVD veya TV lerde gösterime sunulan filmlerdir. Örneğin Starship Troopers..
WORKPRINT (WP)
Workprint, henüz bitmeyen bir filmin kopyasıdır. Filmde eksik sahneler ya da müzikler olabilir. Kalite mükemmelden, çok kötüye kadar değişir.. Bazı Workprint'ler son baskısından oldukça farklıdır (Men In Black'te yaratıklar ve oyuncular olmaları gereken yerde değillerdi) ve diğerleri de ekstra sahneler içeriyor bile olabilir (Jay and Silent Bob). WP'ler, eğer ki iyi kalite bir kopyası edinilirse, koleksiyonda hoş bir ilave versiyon işlevi görebilir.
DVBRip
Dijital kartlarla yapilan kayitlar icin kullanilmasi cok daha dogru olur
kalite nerdeyse DVDRip ile esdegerdedir. Bu yüzden TVRip ile DVBRip birbirine karistirilmamasi gerekir.
DVB
Digital video broadcast, türleri su sekildedir: DVB-S, DVB-C, DVB-T MPEGII olarak uydudan, kablodan hatta terestirik olarak bir cati veya oda anteni ile bizlere ulasir (DVB-T bazi Avrupa sehirleri icin gecerlidir) , rip olayini bir pci-karti ile inanilmaz bir sekilde kolaylastirir.
DivX Re-Enc
Divx re-enc, orjinalini VCD kaynağından alan ve ufak boyutta bir DivX dosyasına re-encode edilen filmdir. Çoğunlukla dosya paylaşanlarda görülür, ve bunlar genellikle 'Film.İsmi.Grup(1of2)' şeklinde etiketlenirler. Bu işi yapan gruplardan en bilinenleri; SMR ve TND'dir. Bunlar aslında, eğer bir filmin 200MB'lık kopyasına sahip olup olmama konusunda kararsız değilseniz tabi, download etmeye değmezler. Genellikle uzak durun.
Watermarks (Filigranlar)
Birçok film Asya Silver'ları ve PDVD'lerden gelir ve sorumlu kişi tarafından etiketlenir. Bu etiketleme genellikle bir harf/ilk harf veya genellikle köşelerden birinde bulunan küçük bir logo şeklinde olur. En meşhurları; "Z","A" ve "Glove" filigranlarıdır.
Asian Silvers / PDVD
Bunlar, doğulu bootlegger'ların çıkarttığı filmlerdir.. Genellikle bazı gruplar tarafından, kendileri adına çıkartmaları için satın alınırlar. Silver'lar çok ucuzdur, birçok ülkede mevcuttur ve yeni bir versiyonunu çıkartmak da kolaydır. Bu yüzdendir ki, şu anda bu işin içinde oldukça kişi var. Bunların çoğunluğunu ise birkaç dağıtımdan öteye gidemeyen küçük gruplar oluşturur.
PDVD'ler ise DVD'ye konulan şeyin aynılarıdır. Çıkartılabilir altyazıları vardır ve kalite olarak silver'lardan çok daha iyidirler. Normal bir DVD gibi rip edilirler, ancak VCD şeklinde dağıtılırlar.
FORMATLAR;
VCD
VCD MPEG1 tabanlı bir formattır. Sabit , 1150 kbit bitrate'e ve 352x240 çözünürlüğe sahiptir. Genellikle düşük kalitede (KAMERA / TS / TC / VHS çekim / TV çekimi(analog) küçük boyut elde etme, tek cd'ye sığdırabilme amaçlı kullanılır. VCD'ler ve SVCD'ler süreye dayalıdır, yani bir diskin kapasitesinden daha büyük bir MPEG film gene de (süre sayesinde) 74 dakikalık bir CD'ye sığabilir.
SVCD
SVCD ise MPEG2 bazlıdır (DVD gibi) ve 2500kbit'e kadar değişken(variable) bitrate değerlerine izin verir, ayrıca 480x480 (NTSC) çözünürlüğe sahiptir, ve oynatıldığı zaman 4:3 görüntü oranını alır. Değişken bitrate'ten dolayı tek CD'ye sığacak uzunluk kesin bilinmemektedir, fakat genellkle 35-60 dakikanın bir CD'ye sığdığı görülmüştür. Değişken bitrate kullanarak SVCD yapımı sırasında çoklu geçişler (multi-pass) kullanılırması önemlidir. Belki yapım süresi uzar, fakat sonuç daha net olur.
XVCD/XSVCD
Basit bir şekilde kurallara uymayan VCD'lerdir. Daha yüksek birate ve çözünürlük değeri alabilirler, ama sonuçta durum VCD'yi oynatacak makinenin kapasitesine bağlıdır. XVCD'ler ortalıkta fazla görünmez, çünkü genellikle amacı internete yaymak değil de ev kullanımı için tercihtir.
DivX / XviD
DivX formatı multimedya platformları için tasarlanmıştır. İki codec kullanır: biri düşük hareket (low motion), öbürü ise yüksek hareket (high motion). Uzun süre önce yapılmış filmlerin çoğu low-motion olarak yaratılmıştır, ve high-motion da da problemler vardır. İki codec arasındaki değişimleri sağlayarak daha kaliteli sonuçlar elde edebilmek için SBC (Smart Bitrate Control-Akıllı Bitrate Kontrolü) adlı bir metod geliştirilmiştir. Çok yüksek işlem değeri ve karmaşık alogoritmalar ile yapıldığından dolayı DivX filmlerin DVD Player'larda çalışmaları şu an için mümkün değildir. Fakat bazı firmalar şu an DivX player ürünler üretiyor, hatta satıyorlar, fakat bu makineler de her yerde bulunmuyor. DÜZGÜN DivX'ler genellikle DVD'lerden rip edilmiştir ve bir CD'ye 2 saatlik iyi kalite DivX sığdırılabilir. Farklı türde codec'ler mevcuttur, en ünlüleri Divx ile XviD dir.
CVD
CVD, CVD ile SVCD'nin bir kombinasyonudur. Genellikle bir çok DVD Player tarafından desteklenirler. SVCD'nin MPEG' bitrate'lerini destekler ama 352x480(NTSC) çözünürlüğü kullanır, çünkü yatay çözünürlük fazla önemli sayılmaz. Şu anda hiç bir grup CVD yayınlamamaktadır.
DVD-R
DVD-R, en popüler DVD yazma çözümüdür (DVD-RAM,DVD+R gibi farklı seçeneklerin arasından sıyrılır). Taraf başına 4.7 gb veri taşır, çift taraflı yazılabilir DVD'elr de mevcuttur, böylece tek diskte yaklaşık 10 GB taşınabilir. SVCD 'nin MPEG2 görüntüleri DVD-R'a yazılıp izlenmeden önce dönüştürülmelidir. DVD'den DVD-R'a kopya yapmak da mümkündür, ama bazı durumlarda extralar/diller yer sorunu yaratmamaları açısından kaldırılır.
MiniDVD
MiniDVD ile cDVD, DVD formatının standart bir CDR/CDRW üzerinde olmasıdır. Yüksek çözünürlük/bitrate değerlerinden dolayı bir MiniDVD diskine 18-21 dakikalık görüntü yazılabilir, fakat bu format sadece birkaç oynatıcı tarafından desteklenir.
MKV
Matroska Video Avi /Ogm gibi bir dosya türüdür, RealMedia formatının çok geliştirilmiş şeklidir esasen. Tek dosyada altyazı, film cover vs. çoklu seçeneklerde kodlanabilir fakat, donanım DiVX lerde desteklenmez. Pek çok sitede de tavsiye edilmez, güçlü bir donanım gerektirir.
ÇEŞİTLİ BİLGİLER
Regional Coding (Bölgesel Kodlama)
Bölgesel kodlama; filmlerin Amerikan DVD'lerini alan insanların, kendi ülkelerinde bunları erken izlemelerini ya da Amerika-dışı distribütörlüğünü başka firmaların yaptığı eski filmlerin, Amerikan firmaları aracılığıyla ülkedışına ihracıını engellemek için dizayn edildi.. Birçok playerın bölgesel kodlaması, bir çip aracığıyla ya da kumanda yardımıyla kaldırılabilir.
RCE
RCE (Bölgesel Kodlama Arttırıcısı), "Çok Bölgeli" player'lar yaratmak için dizayn edilmişti, ancak birçok hata oluştu ve üstesinden gelindi. Şu anda çok az sayıda film RCE kodludur ve bunlar da hiç tutulmazlar...
Macrovision Macrovision, ticari DVD'lerin çoğunda bulunan kopya korumasıdır. Eğer DVD kopyalanırsa; VHS'nin analiz edemeyeceği sinyaller gönderilir -ki bu sinyaller sayesinde ekranda çizgiler gözükür ve görüntü karanlıklaşır. Kimi DVD Player'larda (örneğin Tescos'un Dansai 852'si) macrovision'un kaldırılabileceği gizli bir menü mevcuttur. Ayrıca Maplin'den (www.maplin.co.uk) alınacak 30 pound'luk bir "görüntü sabitleyicisi" ile de bu koruma kaldırılabilir.
NTSC/PAL
NTSC ve PAL, dünyada kullanılan iki temel standarttır. NTSC PAL'dan daha yüksek framerate'e sahiptir(29fps-25fps) fakat PAL'ın daha yüksek çözünürlüğü vardır ve daha keskin görüntüler elde edilir. PAL sistemlerinde NTSC diskleri oynatmak, NTSC sistemlerinde PAL diskleri oynatmaktan çok daha kolaydır -ki bu İngilizler için iyi bir olaydır. RGB(Red-Green-Blue) destekli bir skart girişi; NTSC görüntüsünü çoğu yeni televizyonlarda tam renk olarak oynatacaktır, ancak bunu VHS kasedine kaydetmek için NTSC'yi PAL50'ye(çoğu DVD player'ın kullandığı PAL60 değil) dönüştürmek gerekecektir. Bu dönüştürmenin tam sonuç verebilmesi için; pahalı bir converter(200 pound ve yukarısı), tümleşik bir converter (Dansai 852/ bazı Daewoo'lar/ Samsung 709) ya da her formata kayıt yapabilen dünya standartlarında bir VCR'a gereksiniminiz vardır.
SÜRÜM DOSYALARI
RARset
Bu filmler RAR biçimindedir ve v2 (rar>.rxx) ya da v3 (part01.rar > partxx.rar) şeklindedirler.
BIN/CUE
.cue dosyasını notepad ile açın ve ilk satırda sadece dosya ismi dışında bir yazı yazmadığından emin olun. Sonra Nero ile cue dosyasını açın ve program bu dosyayı VCD/SVCD formatında yazacaktır. TVRip'ler MPEG olarak yayınlanırlar. Divx dosyaları ise sadece divx ve .avi şeklindedir.
NFO
NFO dosyası filmi yayınlayan grubun reklamını yapmak amacıyla film ile birlikte koyulur. Bu dosyada yayınlama hakkında genel bilgi, format, kaynak, boyut ve işe yarayabilecek bazı notlar bulunur. Bunlar aynı zamanda yeni üye alma ve grup için donanım istemek amacıyla da kullanılırlar.
SFV
Bunlar genel olarak site düzeyinde, her bir dosyanın upload edilip edilmediğini kontrol etmek için kullanılır. Ayrıca SFV, bütün dosyaların olup olmadığını veya CRC(Cyclic Redundancy Check) doğruluğunu kontrol eden insanlar için de kullanışlıdır. Bu dosyaları kullanabilmek için pdSFV veya hkSFV gibi programlar gereklidir.
USENET BİLGİ
Access (Giriş)
Newsgroup'lara girebilmek için news server'ına ihtiyacınız vardır. Birçok ISP(Internet Service Provider) bunu sağlar, fakat bu genellikle düşük geçerlilikte (dosyaların server'da bulunma süresi) ve düşük bütünlülükte (dosyaların tam olma sayısı) olur. En iyi hizmet için, premium bir news server'ı satın alınmalıdır. Bu server'lar aynı zamanda sık sık bandwidth(bant genişliği) sınırlaması koyarlar.
Software (Yazılım)
Binary newsgrouplarındaki dosyalara erişim yapabilmek için newsreader'a ihtiyacınız vardır. Birçok farklı reader bulunmaktadır ve hangisinin iyi olduğu tamamıyla kişisel tercihe kalmıştır. Xnews/ Forte Agent/ BNR 1/ BNR 2 şu ana dek en popüler olanlarıdır. Outlook da newsgroupları okuyabilir, ancak kullanılmaması tavsiye olunur.
Format
.rxx dosyaları gibi, .pxx/ .par şeklinde dosyalar görürsünüz.. Bunlar PARITY dosyalarıdır. Parity dosyaları usenet post'larında yaygındır, ve çoğu zaman bazı server'larda en az bir ya da iki bozulmuş dosya mutlaka bulunur. Parity dosyası rar setinde kayıp olan HERHANGİ BİR dosyanın yerini değiştirmek için kullanılır. Ne kadar fazla PAR dosyanız var ise, o kadar değiştirebileceğiniz dosyanız var demektir. Bu işlem için SMARTPAR isimli programa ihtiyacınız vardır.
ETİKETLER
PROPER (DÜZGÜN)
Bu işin kurallarına göre, kim ilk Telesync'i yayınlarsa yarışı o kazanır. Fakat eğer filmin kalitesi düşük ise diğer bir grup aynı filmin başka bir telesync'ini(ya da aynı kaynağın daha kalitelisini) koyar ve kopyalamayı önlemek için PROPER etiketini dosyaya ekler. PROPER, bu sahnedeki en öznel etikettir ve birçok insana göre PROPER'ın orijinalinden daha iyi olup olmadığı tartışılır. Birçok çaresizlik içindeki grup da, PROPER'ları sırf yarışı kaybetmemek adına yayınlarlar. PROPER'ın yayınlanma sebebi NFO'da mutlaka belirtilmelidir.
SUBBED (ALTYAZILI)
VCD olayında, eğer yayınlanan film altyazılı ise bu demektir ki altyazı film boyunca görüntüyle birlikte encode edilmiştir. Bunlar genellikle Malezya/ Çin/ Tayland dillerinde olur ve bazen ekranın büyük bir kısmını kaplayan iki farklı lisan birden olur. SVCD'ler değiştirilebilir altyazıları destekler ve bazı DVDRip'ler de değiştirilebilir altyazılarla yayınlanırlar. Bu olay, eğer mevcut ise NFO dosyasında belirtilir.
UNSUBBED (ALTYAZISIZ)
Eğer bir film altyazılı yayınlanmışsa daha sonra bunun altyazısız sürümü çıakrtılabilir.
LIMITED (SINIRLI)
Sınırlı bir film demek, filmin sınırlı sayıda sinemada oynandığı anlamına gelir. Bu sayı genellikle 250 sinemanın altıdır. Genellikle kısa filmler limited olarak yayınlanırlar.
INTERNAL (DAHİLİ)
Dahili bir sürüm birçok sebebe bağlı olabilir. Klasik DVD grupları çok sayıda DAHİLİ sürüm çıkartır, çünkü o filmde kopyalama olsun istemezler. Ayrıca düşük kalite sinema ripleri DAHİLİ olarak yapılır, ve bu; ya grubun prestijini düşürmemektendir ya da daha önce yapılan riplerin sayısı fazla olduğundandır. DAHİLİ sürüm, grupların üye sitelerinde normal bir şekilde bulunur fakat site yöneticilerinin izni olmadan başka sitelere aktarılamazlar. Bazı DAHİLİ sürümler filmin ismine ve popülerliğine bağlı olarak hala IRC/Newsgroup gibi yerlere düşüyorlar. Yılın başlarında insanlar Centropy'nin "dahili" sürümler çıkarttığından bahsediyorlardı. Bu da demek oluyor ki grup, filmleri sadece üyeleri ve site yöneticileri için yayınlıyordu. Bu, alışılmış bir tanım için farklı bir durum.
STV
Straight To Video(Direkt Video'ya) asla sinemalarda gösterilmedi ve bu yüzden birçok site bunları kabul etmezler.
ASPECT RATIO TAGS (ASPEKT ORANI ETİKETLERİ)
Bunlar widecreen(geniş ekran) için *WS* ve fullscreen(tam ekran) için *FS*dir.
RECODE
Recode; filmin önceden yayınlanmış versiyonunun, içindeki altyazıları kaldırmak ya da renklerini düzeltmek suretiyle TMPGenc'den filtre edilen versiyonudur. Daha iyi gözükürler fakat bunlar, grupların kendi kaynaklarını sağlama beklentileri yüzünden fazla dikkate alınmazlar.
REPACK
Eğer grup kötü bir rip yayınlamışsa, problemleri düzelten bir Repack yayınlarlar.
NUKED
Bir film birçok sebepten dolayı nuke edilebilir. Özel siteler kurallar çiğnendiği("Telesync Yasak" olan yerlere telesync koymak) için nuke atabilir, fakat filmde oldukça büyük sorunlar var ise(20 dakikalığına sesin olmaması, 2.CD'nin farklı film/oyun çıkması) global nuke atılır ve bu dosyaları sitelerde dağıtan insanların kredileri düşer. Nuke edilmiş filmler hala p2p/usenet gibi kaynaklara ulaşabilir ama ilk olarak neden nuke edildiğini kontrol etmek akıllıcadır. Çünkü, eğer gruplardan biri birşeylerin ters olduğunu anlarsa, nuke'lerini geri talep edebilirler.
NUKE SEBEPLERİ : :Aşağıdaki liste bir filmin nuke edilme sebepleridir (Genellikle DVDRip için)
** BAD A/R ** : : Kötü aspekt oranı. Eğer filmde karakterler çok şişman/zayıf gözüküyor ise.
** BAD IVTC ** : : Kötü ters telesine. Framerate dönüştürme işlemi yanlış ise.
** INTERLACED ** : : Hareket halinde gözüken siyah çizgiler. Alan düzeni yanlış ise.
DUPE (KOPYA)
Kopya olayı çok açıktır. Eğer birşey var ise, geçerli bir neden olmadan onu tekrar var etmenin bir anlamı yoktur.
25.2.17
X-Men Filmlerinin İzleme Sırası
Çıkış Tarihine Göre İzleme Sırası
- X-Men (2000)
- X2 (2003)
- X-Men: The Last Stand (2006)
- X-Men Origins: Wolverine (2009)
- X-Men: First Class (2011)
- The Wolverine (2013)
- X-Men: Days of Future Past (2014)
- Deadpool (2016)
- X-Men: Apocalypse (2016)
- Logan (2017)
- Deadpool 2 (2018)
- X-Men: New Mutants (2018)
- Gambit
- İsimsiz X-Force/Deadpool 3 filmi
- İsimsiz X-Men filmi
Hikayeye Göre İzleme Sırası
- X-Men Origins: Wolverine (2009)
- X-Men: First Class (2011)
- X-Men (2000)
- X2 (2003)
- X-Men: The Last Stand (2006)
- The Wolverine (2013)
- X-Men: Days of Future Past (2014)
- X-Men: Apocalypse (2016)
- Deadpool (2016)
Kronolojik Olarak Olaylar
X-Men Origins: Wolverine filmi: X-Men Origins filminin başında Wolverine ve Sabretooth’un çocukluk hallerini görüyoruz. İkili 1861-1865 yılları arasında Amerikan İç Savaşı’nda omuz omuza mücadele ediyorlar ve daha sonra yolları ayrılıyor. Logan, Weapon X projesine dahil ediliyor ve onun alametifarikası olan adamantium iskelete ve pençelere sahip oluyor.
X-Men filminin Magneto flashbackleri: 1944 yılında, Polonya’da Nazi işgali altındayken Erik ailesini kaybediyor ve belki de şu anki düşüncelerinin oluşmasına vesile oluyor bu olay.
X-Men: First Class filminin geçmiş sahneleri: 1944 yılında geçen bu hikayede Charles ile Raven’ın ilk karşılaşmalarını görüyoruz.
The Wolverine filminin geçmiş sahneleri: 1945 yılında 2.Dünya Savaşı’nın sonunda Logan, Yoshida ile tanışıyor ve onun hayatını kurtarıyor.
X-Men: First Class: 1962’de geçen hikayede ana karakterlerimizi tanıyoruz. Filmde Xavier School ve X-Men’in temeli atılırken, Charles ve Erik arasındaki vefakar bir düşmanlığın başlangıcına şahit oluyoruz.
X-Men: Days of Future Past filminin geçmiş sahneleri: Mystique, 1973 yılında Trask’a karşı suikast girişimi sonucu yakalanıp Sentinel yapımında kullanılıyor.
X-Men: The Last Stand filminin Jean flashbackleri: 1980’lerde yeniden dost oldukları bir dönemde Charles ve Erik, Jean Grey’i ziyaret ederek onu okula davet ediyorlar.
X-Men, X2, X-Men: The Last Stand, The Wolverine filmleri: Hikayeler sırasıyla filmlerin çekildiği tarihte (2000-2013 arası), yani günümüzde geçiyor.
X-Men: Days of Future Past filminin gelecek sahneleri: 2023’te Sentinellerin dünyaya korku saldığı, mutantların her saniye ölüm korkusuyla yaşadığı post apokaliptik bir gelecek görüyoruz.
26.1.17
Renklerin Anlamları ve Psikolojik Etkileri
Doğadaki tüm renklerin bir anlamı ve insan üzerinde psikolojik etkileri bulunmaktadır. Evren çeşit çeşit renkler üzerinde can bulmuştur. Bunun için insan yaşamında renklerin önemi büyüktür. Kişisel eşyalarımız, yaşam alanlarımız, çalışma ortamlarımız ve dahası doğal ortamlar renklerle anlam, şekil ve boyut kazanır. Bu bağlamda renklerin tutum ve davranışlarımız üzerinde etkisi olduğu da yadsınamaz
Varlık alemindeki renklerin çok çeşitli tasnifleri vardır. Pastel renkler, canlı renkler, koyu renkler, soluk renkler… gibi sınıflandırmalar, kişilerin renklere olan temayülünü ortaya koymaktadır. Sadece gözümüze hitap etmeyen renkler, kuşkusuz insanların bilinçaltına da etki eder. Böylece tutumlarımız ve ruh hâlimiz üzerinde etkili olur. Bankaların genellikle yeşil veya kırmızı rengi kullanmaları, sağlığa yönelik reklamlarda yeşil veya mavi renklerin ön planda olması, korku filmlerinde gri ve siyah ortamların tercih edilmesi, aşk ve romantizm söz konusu olduğunda pembe veya kırmızının kullanılması tesadüf değildir.
Renkler, kuşkusuz her millet veya her kişi için farklı anlamlar ifade etmekle birlikte, yapılan bilimsel çalışmalar renklerin tüm insanlar üzerinde benzer etkiler uyandırdığını ortaya koymuştur. Örneğin aynı odayı beyaz renge boyadığımızda daha geniş görünürken, maviye boyadığımızda küçük ve basık hissi verecektir. Veya denizin ve göklerin maviliğinden olsa gerek, bu rengin insanlar üzerinde sonsuzluk, bağlılık ve rahatlama duygusu uyandırması olasıdır
Herkesin bir rengi vardır veya her rengin bir kişi üzerinde uyandırdığı duygu aynı değildir. Kimimiz gri tonlarında içimize kapanırken, kimisi için sarı gibi canlılık veren bir renk bile hüznü temsil edebilir. Milletler için de renklerin ayrı bir önemi bulunmaktadır. Yeşil rengin müslüman toplumlarda kutsallığı, gök rengi olan turkuazın Türklüğü karşıladığı düşünülmektedir. Japonlar cenaze törenlerinde beyaz kıyafet giyerler vs. Gerçek olan bir şey var ki, renkler gerçekten bizde ciddi bir etkiye sahip.
Aşağıda her rengin ne anlam ifade ettiği ve bizde uyandırdığı psikolojik etkilerle ilgili kısa açıklamalar verilmiştir. Bu açıklamalar kuşkusuz her insan psikolojisinde aynı etkiyi uyandırmaz; fakat özellikle bilinçaltımıza etki edebilen renklerin bizi yönlendirdiğine işaret etmektedir.
KIRMIZI: Kişilerde canlılık, hareket, enerji ve istek uyandıran bir renktir. İnsanların hemen dikkatini çekebilme özelliğine sahiptir. Kırmızı tasarımlı ortamlar kişiyi canlı tutar, uykusunu açar. Şehvet ve romantizm rengidir. Ayrıca kan ve vahşetin rengi olduğu için bu renk tansiyonu yükseltir. Kalp atışları hızlanır. Yüzyıllardır uyarı levhaları ve işaretlerinde kırmızı renk kullanılır.
SARI: Zekayı, neşeyi, canlılığı, pratik düşünceyi ve inceliği simgeler. Bu rengin insanları harekete geçirdiği düşünülür. Neredeyse en dikkat çekici renktir. Bu nedenle dünyadaki tüm taksiler sarı renktedir. Bir o kadar da gözü yoran bir renktir. Dışa açık, neşeli insanların rengidir. Geçici şeylerde bu renk tercih edilir. Çocukların çok fazla sarı renge maruz bırakılması sonucunda yaramazlık yaptıkları gözlenmiştir. Altının, sonbaharın ve Güneş’in rengidir. Kişide tarifsiz bir enerji hissi yaratır.
MAVİ: Sakinleştirici ve huzur verici bir renktir. Gökyüzü ve denizlere rengini veren mavi, insanlara sonsuzluk hissi yaşatır. Kalp atışını yavaşlatan, kişileri dinginleştiren bir renktir. Çocuk odalarının maviye boyandığında, çocukların daha az yaramazlık yaptığı görülmüştür. İştahı kapatıcı bir yönü olduğuna inanılmaktadır. Diyet yapanların mavi tabakla yemek yemeleri önerilir.
BEYAZ: Temizliğin, saflığın, düzenin, sadakatin, barışın rengidir beyaz. Dünyanın neredeyse her yerinde gelinlikler beyaz renktedir. Doktorların, laborantların, bilim insanlarının beyaz önlük giymesinin nedeni de düzenin ve temizliğin göstermek içindir. Eğer bir savaşın ortasında barışı göstermek veya teslim olmak istiyorsanız, beyaz bayrak sallamanız gerekir. Gerçekçi, saf ve masum insanlar beyazı çok sever. Atatürk‘ün tüm gömlekleri beyaz renktedir.
TURUNCU: Kırmızıdan sonraki en sıcak ikinci renktir. Dahası kırmızı ile sarının olumlı yönlerini üzerinde toplamayı başaran çok eşsiz bir renktir. Günbatımını, vitamini akla getirir. Sonsuzluğu, enerjiyi çağrıştırır. Turuncu renk insanda neşe uyandırır. Bu rengin olduğu ortamlarda insanlar daha çok güler. Bu renk kıyafetler giyen kişiler çevresine enerji verir. Dışadönük, sosyal ve iletişim becerisi yüksek insanlar bu rengi çok sever. Verimli çalışma ortamı yaratır. Dikkat çekici bir renktir.
KAHVERENGİ: Doğallığın ve toprağın rengi olduğu için insana güven hissi veren bir renktir. Genellikle evlerin tabanlarının ahşap parke ile kapatılmasında, toprağa benzetilme amacı vardır. Bu renk insanı hareketlendirir, sistemli ve planlı çalışmasını sağlar. Kahverengi, hayatın akışını hızlandırır ve kişiyi değişime hazır hâle getirir. Genellikle hızlı yemek yenilen lokantalarda bu renk kullanılır. İnsanda doğal bir hava uyandırır.
SİYAH: Bir yandan güç, otorite, özgüven, duygusallık, tutku gibi özellikler gösterirken, diğer taraftan suç, öfke, gizem, bilgelik, matem, ölüm gibi yönleri barındırır. Çok gizemli bir renktir. Çoğu insan için sabit kıyafet rengidir. Dünyanın dört yanında yas tutmayı ifade eder. Duygusal ve içine kapanık insanlar sıkça tercih eder. Genellikle hırslı ve başarılı insanlar bu rengi tercih eder. Karamsarlık ve hüzün aşılar. Yalnızlığı ve konsantre olmayı ifade eder.
MOR: Genellikle asalet, güç, gösteriş ve lüksün simgesidir. Eski çağlardan beri saraylarda ve çok lüks tasarımlı mekânlarda bu renk tercih edilmektedir. Bu renk ruhani, mistik bir renktir. İmparatorların ve din adamlarının kullandığı bir renktir. Duyguları harekete geçirdiğine inanılır. İntihar eden kişilerin bu renkten korktuğu bilinmektedir. Duygusallığa iten bir yönü vardır. Çalışma odalarında kullanıldığında verimi arttırmaktadır.
YEŞİL: Sağlığın, doğanın, sakinliğin, huzurun rengidir. Ormanların ve akarsuların rengi olduğu için, kişiye tabiatı hissettirir. Saflığı ve doğallığı karşılar. Genellikle temizlik ve sağlık ürünlerinde bu renk kullanılır. Kişiyi sakinleştirir. Doların yeşil olması sebebiyle para ile ilişkilendirilir. Görmeyi kolaylaştıran bir renktir. Özgürlüğü ve doğurganlığı da temsil eder. Birçok devletin bayrağında bu renk geçer. Güven duygusu uyandırdığı için bankalar bu rengi tercih eder. Kendine güvenen insanların rengidir.
LACİVERT: Kozmik renk olarak kabul edilen, insanların kendilerini çalışmaya adadığını gösterebilen bir renktir. Otoriteyi, kendine güveni simgeler. Dünyanın neredeyse bütün büyük liderleri, lacivert takım elbise giymeyi tercih ederler. Bu renk, kişinin kendini işine tam anlamıyla verdiğini ve çok verimli çalışmalar yürüttüğünü ifade etmektedir. Aynı zamanda sonsuzluğu çağrıştırdığı için insanda huzur hissi uyandırır.
GRİ: Genellikle diplomasiyi, dengeyi ve alçak gönüllülüğü ifade eder. Resmi daireler ve toplantılarda bu renk çok tercih edilir. İnsanın enerjisini tüketen, onu ağırlaştıran bir renktir. Bu rengin kişileri duygusallığa sürüklediği düşünülmektedir. Aynı zamanda içe kapanık, insanlardan uzak yaşamayı seven, yalnız tiplerin tercihi yine bu renktir. Ciddiyeti ve resmiyeti simgeler. Olayların dışında kalan, sosyal ortamlara uzak insanların tercihidir.
PEMBE: Uyum, güven ve rahatlığı ifade eder. Bu rengi genellikle kadınlar ve çocuklar tercih eder. Bu da ürkekliğin ve çekingenliğin verdiği bir istekten kaynaklanmaktadır. Bu renk genelde kişilerde rahatlık duygusu uyandırır. Pembe ortamlarda kişi kendini çok sakin ve rahat hisseder. Kırmızı gibi kişlerde romantik bir his uyandırır. Sakinleştirici özelliği bulunmaktadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)