- Türkiye'nin tamamında sokağa çıkma sınırlaması akşam 21.00 ve sabah 05.00 olarak haftanın her günü devam edecek.
- Yüksek risk grubunda yer alan illerde hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, Cuma 21.00-Cumartesi 05.00 saatleri arasıyla Cumartesi günü saat 21.00'de başlayıp Pazar gününün tamamını kapsayıp Pazartesi günü saat 05.00'de bitecek şekilde uygulanacak.
- Çok yüksek risk grubunda yer alan illerde ise hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, Cuma günü saat 21.00'de başlayıp Cumartesi ve Pazar günlerinin tamamını kapsayıp Pazartesi günü saat 05.00'de bitecek şekilde uygulanacak.
- Sokağa çıkma kısıtlamasının uygulama biçimine göre Cumartesi ve/ veya Pazar günü market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçiler ve çiçekçiler 10.00-17.00 saatleri arasında açık olacak. Yine belirtilen süre içerisinde marketler, bakkallar, manavlar, kasaplar, kuruyemişçiler ve çiçekçiler telefonla ya da online olarak aldıkları siparişleri teslim edebilecek.
- Lokanta ve kafe gibi işletmeler renk ayrımı olmaksızın tüm Türkiye'de yüzde 50 kapasite ve belirlenen kurallara uygun şekilde çalışabilecek.
- Lokanta/restoran, pastane ve tatlıcı tarzı işyerleri Cumartesi ve/ veya Pazar günü 10.00-20.00 saatleri arasında paket servis faaliyetlerine devam edebilecek. Online sipariş firmaları da Cumartesi ve / veya Pazar günü 10.00-24.00 saatleri arasında siparişleri teslim edebilecek
- Türkiye genelinde tüm okul öncesi eğitim kurumlarında, ilkokullarda, 8. ve 12. sınıflarda öğretim sürecek.
- Yüksek ve çok yüksek riskli illerde 8. sınıf hariç ortaokul sınıfları ve 12. sınıf hariç tüm lise sınıfları kapalı olacak.
- Ramazan ayı boyunca ülke genelinde toplu iftar ve sahur gibi etkinlikler gerçekleştirilmeyecek.
- Mübarek ay boyunca, ülke genelinde hafta sonları sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak.
- Sadece ramazan boyunca Türkiye genelinde lokanta ve kafe gibi işletmelerin hizmetleri paket servisle sınırlandırılacaktır.
29.3.21
Yeni kısıtlamalar ve risk haritası
Türkiye sabit kur sistemine geçebilir mi ?
Sabit kur rejimi: Yerli paranın dış değerinin Merkez Bankası tarafından belirli bir kurla yabancı paralara karşı eşitlenmesi rejimidir. Sabit kur, bir kez belirlendiğinde Merkez Bankası tarafından değiştirilinceye kadar aynı kalır. Sabit kur rejiminin çeşitli uygulanma biçimleri vardır. Sabitleme rejimi; yerli parayı yabancı paralara belirli bir kur ile sabitleyip orada tutmak demektir.
Peg rejimi; yerli parayı belirli bir rezerv paraya ya da birden fazla paranın oluşturduğu bir sepete bağlamaya peg etme deniyor. Para kurulu rejimi; bu da asıl olarak peg rejimiyle aynı ilke içinde yürür, yani peg rejimi için yapılan tanımlama bu rejim için de geçerlidir. Para kurulu rejiminin belirgin farkı, yerli paranın basılmasının döviz girişine bağlanmış olmasıdır. Yani yerli para bu rejimde döviz karşılığında basılmış olur.
Dalgalı kur rejimi: Yerli paranın yabancı paralarla ilişkisinin piyasalarda (arz ve talep kurallarına göre) belirlendiği kur rejiminin adıdır. Bu rejimde yerli paranın yabancı paralarla olan ilişkisi gün içinde sürekli olarak yeniden belirlenir. Dalgalı kur rejiminin farklı uygulanma biçimleri vardır. Tam dalgalı kur rejimi; dalgalı kur rejiminde Merkez Bankası ya da başka bir kurum paranın dış değerine müdahale etmiyorsa bu rejime tam dalgalı kur rejimi denir. Müdahaleli dalgalı kur rejimi; dalgalı kur rejiminde Merkez Bankası kurdaki değişimlere döviz alım satımı yaparak ya da başka yollarla müdahale ediyorsa bu rejime müdahaleli dalgalı kur rejimi denir. Bant içinde dalgalanma rejimi; döviz kurunun belirli bir bant aralığında dalgalanmasına bu bandın altına veya üstüne geçmesi halinde Merkez Bankası’nın müdahale etmesi biçiminde uygulanan rejime verilen addır.
TÜRKİYE 1980'LERE KADAR SABİT KUR REJİMİNDEYDİ
Türkiye 1980’li yıllara gelene kadar sabit döviz kuru rejimi uyguladı. Bu rejim, TL’nin değerinin Merkez Bankası’nca belirlenmesi ve o değerde sabit tutulması yoluyla uygulanan sabitleme rejimi biçimindeydi. TL’nin değerinde ortaya çıkan ve çoğunlukla değer kaybı biçiminde olan değişiklikler genellikle bir defada ve devalüasyon biçimindeki müdahalelerle düzeltiliyor ve bu kez yeni eşitlik yeni sabit kur olarak belirleniyordu. Türkiye 1980’lerde döviz kurlarının piyasada belirlendiği ancak Merkez Bankası’nın müdahaleleriyle yön verdiği müdahaleli dalgalı döviz kuru rejimine geçti. Bu rejim 2000’lere kadar sürdürüldü. Kur rejimindeki üçüncü değişiklik 2000’lerde yapıldı ve 2001 krizi öncesinde Türkiye bant içinde dalgalanma rejimi uyguladı. Bu rejim uzun süreli olmadı ve 2001 kriziyle birlikte çöktü. Kriz sonrasında Türkiye dalgalı kur rejimine geçti.
TÜRKİYE SABİT KURU BUGÜN UYGULAYABİLİR Mİ?
Sabit kur rejimi, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir sistemde uygulanamaz. Yani sabit kur rejimine geçebilmek için öncelikle sermaye giriş çıkışını denetim altına almak ve dolayısıyla konvertibiliteden vazgeçmek gerekir. Bu da isteyenin istediği zamanda elindeki veya banka hesabındaki TL’leri verip istediği yabancı parayı alabilmesi olanağını kaldırır. Bu sistemde kimin ne kadar, ne zaman yabancı para alacağına devlet karar verir. Yurt dışına para göndermek veya yurt dışından döviz getirmek devletin iznine bağlı olur. Buna göre Türkiye’nin sabit kur rejimine geçebilmesi için sermaye hareketlerinin serbestliğini denetime altına alması ve TL’nin konvertibilitesini kaldırması gerekir. Türkiye’nin dış borç toplamı 466 milyar Dolar ve önümüzdeki bir yıl içinde bulması (yenilemesi) gereken döviz ihtiyacı (cari açık dahil) yaklaşık 240 milyar Dolar. Böyle bir durumda bu hamleleri yapmak Türkiye’ye döviz girişini durdurur ve döviz ihtiyacı yüksek olduğu için de anında döviz karaborsasını başlatır. Dolayısıyla Türkiye’nin böyle bir rejim değişikliğine gitmesi mümkün değildir.
Türkiye, sermaye hareketlerini denetlemeye başlamadan yani 1567 Sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu’nun en sert biçimine geri dönmeden, TL’nin konvertibilitesini kaldırmadan sabit kura geçemez. Bu yüzden devlet yetkilileri kur artışına önlem almasını gerekiyor.
Manisa ilinin ilçeleri
Manisa ilinin toplamda 17 tane olmak üzere alfabetik sırasına göre ;
- Ahmetli
- Akhisar
- Alaşehir
- Demirci
- Gölmarmara
- Gördes
- Kırkağaç
- Köprübaşı
- Kula
- Salihli
- Sarıgöl
- Saruhanlı
- Selendi
- Soma
- Şehzadeler
- Turgutlu
- Yunusemre
28.3.21
Serbest bölge nedir?
Ülkenin siyasi sınırları içinde olmakla beraber gümrük hattı dışında sayılan, ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerlerdir. Türkiye’de Serbest Bölgeler Türkiye Gümrük Bölgesi’nin parçası olmakla beraber; Serbest Dolaşımda olmayan herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmadığı; gümrük vergisi, ticaret ve kambiyo uygulamaları bakımından Türkiye gümrük bölgesi dışında kabul edildiği ;Serbest dolaşımdaki eşyanın ise, çıkış rejimi hükümlerine tabi tutularak konulduğu yerlerdir.
Serbest Bölgelerin Kurulması ve İşletilmesindeki Temel Amaçlar:
- Türkiye'de ihracat için yatırım ve üretimi artırmak.
- Yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırmak.
- Ekonominin girdi ihtiyacını ucuz ve düzenli bir şekilde temin etmek.
- Dış finansman ve ticaret imkanlarından daha fazla yararlanmak.
Serbest Bölgelerin İşlevi:
- Ülkeye yabancı sermaye ve teknolojilerin getirilmesine imkan sağlayacak uygun zemin yaratılması.
- Sanayicinin ihtiyaç duyduğu bazı hammadde ve ara malların kolaylıkla, istenilen miktarda ve zaman kaybı olmadan temin edilebilmesi.
- Sağlanan teşvik ve avantajlarla düşük maliyetli mal üretimi ve ihracı.
- Türkiye dışından gelen malların transit olarak diğer ülkelere satımı.
- Yeni istihdam olanaklarının yaratılması.
- Türk ihraç ürünlerinin ihracatını kolaylaştırmak ve hızlandırmak bakımından bir basamak olması işlevlerini görmektedir.
Ülkemizde Bulunan Serbest Bölgeler:
- Antalya Serbest Bölgesi
Türkiye’nin ilk serbest bölge olma ünvanını elinde tutan Antalya Serbest Bölgesi; 11 Mart 1985 tarihinde kurulmuş ve 14 Kasım 1987 yılında aktif şekilde çalışmaya başlamıştır. İlk olarak devlet tarafından altyapı işlerinin finansmanı sağlanmış daha sonralarda özel sektör ve yabancı yatırımcılar aracılığıyla yatırımlar gerçekleştirilmiştir.
- Mersin Serbest Bölgesi
Bakanlar Kurulu Kararı sonucunda açılması istenen Mersin Serbest Bölgesi, 11 Mart 1985 tarihinde kurulmuş ve resmi açılışını 3 Ocak 1987 yılında yapmıştır. 776 dönümlük Mersin Serbest Bölgesi zamanla yapılan eklemelerle 836 dönüme ulaşmıştır. Ticaret Bakanlığı’na bağlı Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü yönetmektedir.
- Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi
Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi, sahil şeridinin 5 kilometreye varması ve 4.6 milyon metre kare üzerine kurulu yapısıyla ülkemizin en büyük yüz ölçümlü serbest bölgelerinden bir tanesi konumundadır. İskenderun Körfezi’nde yer almaktadır. Doğrudan otoyol hattına bağlantısı ve tren istasyonuna 16 kilometre yakınlığıyla bölge etrafında dış ticareti canlandırmaktadır.
- Ege Serbest Bölgesi
Ege Serbest Bölgesi, 11 Ocak 1987 Bakanlar Kurulu Kararı ile birlikte resmi olarak kurulmuştur. 1987 yılı itibariyle bölge üzerinde planlamalar yapılmış ve 1990 sonrasında ESBAŞ olarak Ege Serbest Bölgesi faaliyete geçmiştir. Bölge yatırımları, su, doğalgaz, boşaltma, nakliye, yükleme, elektrik, yemek ve itfaiye gibi hizmetlerin tamamı ESBAŞ aracılığıyla verilmektedir. İzmir’in o döneminde nüfusun az olduğu Gaziemir ilçesinde kurularak 2.2 milyon metre kare alana yayılan serbest bölge, havaalanı, liman, karayolu ve demiryoluna yakınlığı sebebiyle gözde serbest bölgelerimizdendir.
- İstanbul Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi
180 bin 152 metre kare genişliğindeki alan ile İstanbul’da hizmet vermektedir. 1996 yılı içerisinde çalışmaya başlamış ve bugün onlarca firma ile hizmetini devam ettirmektedir.
- İstanbul Trakya Serbest Bölgesi
İstanbul Trakya Serbest Bölgesi veya İSBAŞ, Çatalca mevkiine gelmeden 2 kilometre öncesinde yer almaktadır. Kimya, makine ve ilaç sektörüne yönelik firmalar bu bölge üzerinde çalışmaktadır.
- Trabzon Serbest Bölgesi
Trabzon limanı iç kısmında yer alan serbest bölge, Hem güvenli hem kullanışlı depolama alanları sunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminin 5 önemli limanlarından birisine kurulmuştur. Tarihte ticaretin önemli kesişimlerinde yer alan liman, bugün dış ticaret işlemlerimize konu olan çoğu işlemin yürütüldüğü yerdir.
- İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesi
Orhanlı, Tuzla konumunda yer almaktadır. DESBAŞ özel sektör kuruluşu olarak bölge faaliyetlere devam etmektedir. 8 Nisan 1993 Bakanlar Kurulu Kararı ile bölge resmi makamlarca kurulmuştur. 5 Mayıs 2011 yılı itibariyle DESBAŞ ünvanı bölgenin ünvanının başına eklenmiştir.
- Mardin Serbest Bölgesi
MASBAŞ olarak ünvanı oluşturulan bölge, bölge yönetici kuruluşu tarafından gelen talep doğrultusunda 3 Kasım 2016 tarihindeki Resmi Gazete’te yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile kapatıldı.
- Samsun Serbest Bölgesi
Samsun Serbest Bölgesi, 27 Kasım 1995 senesindeki Bakanlar Kurulu Kararı ile 73 bin 150 metre kare sınır alanına yap-işlet-devret modeliyle yapılan bölge, 30 yıl boyunca işletilmesi SASBAŞ tarafından yapılacaktır. 1998 yılının Ocak ayında aktif hizmet vermeye başlamıştır.
- Avrupa Serbest Bölgesi
2003 yılında resmi açılış yapan Avrupa Serbest Bölgesi, yapılan güçlü yatırımlar sayesinde 2 milyar amerikan doları ticaret kapasitesini aşmış ve bölgeye önemli bir istihdam yaratmıştır. 200 kadar firmanın varlık gösterdiği bölge Çorlu/Tekirdağ mevkiinde yer almaktadır.
- Rize Serbest Bölgesi
Rize Serbest Bölgesi’nin 23/5/1997 tarihli ve 97/9530 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırları yeniden tespit edilmiştir; Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne ait serbest bölge arazisinin kullanım hakkı zamanın Ekonomi Bakanlığı’na devir edilmiştir.
- İzmir Serbest Bölgesi
1984 yılı içinde İzmir Deri Sanayicileri Yapı Kooperatifi ile bölgenin temelleri atılmış, 1988 yılında sanayi bölgesi olmuş ve ilerleyen zamanlarda serbest bölge olarak faaliyetini sürdürmüştür. İDESBAŞ ünvanı ile çalışmaktadır.
- Kayseri Serbest Bölgesi
Ankara yolu üstünde kurulan ve Kayseri’nin büyük 1. Organize Sanayi Bölgesi ile yan yana olan Kayseri Serbest Bölgesi düz bir arazide 1998 yılı itibariyle kurulmuştur. Türkiye’nin en geniş alanına sahip serbest bölgesidir. 4 bin üstü kişiyi istihdam etmekte ve bölgesel ticareti kalkındırmaktadır.
- Gaziantep Serbest Bölgesi
1997 yılının son kısımlarına doğru GASBAŞ olarak işletmecisinin yetkili kılındığı serbest bölgemizdir. Gaziantep Sanayi ve Ticaret Odası’nın bölgeyi kurmak için çalışmaları oldukça fazladır.
- Kocaeli Serbest Bölgesi
17 Mayıs 2000 yılındaki Bakanlar Kurulu Kararı ile sınırları çizilen Kocaeli Serbest Bölgesi 30 yıl boyunca işletilebilecek serbest bölge statüsüne sahiptir. Kocaeli Serbest Bölgesi’ nin tüm işletmesi KOSBAŞ tarafından yapılmaktadır.
- Denizli Serbest Bölgesi
Denizli Serbest Bölgesi; yabancı kaynak veya devlet yatırımlarına fazla ihtiyaç duymadan, girişimcilerinin kendi imkanları ile bugünlere kadar gelmiştir. Odak noktası tamamen ihracattır.
- Tübitak MAM Serbest Bölgesi
TÜBİTAK’ın Gebze lokasyonunda Marmara Araştırma Merkezi içinde kurulan teknokenttir. Teknokent olarak aynı zamanda Serbest Bölge ünvanına sahiptir. Var olan şirketlerin çoğu teknoloji tabanlı çalışmalar yürütmekte ve serbest bölge avantajlarından faydalanabilmektedirler.
- Bursa Serbest Bölgesi
Bursa Sanayi Ve Ticaret Odasının öncülüğünde BUSEB A.Ş. olarak 1998 yılı içinde kurulmuştur. 825 dönümlük geniş bir arazi üzerine yayılmıştır.
- Sakarya İpekyolu Serbest Bölgesi
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte İzmirli Sanayicilerin birlikte çalışarak önerdiği Sakarya İpekyolu Serbest Ticaret Bölgesi 3 Aralık 2007 yılında Bakanlar Kurulu’ndan geçen karar ile kurulmuştu. Aradan geçen zamanla Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’nin başvurusuyla birlikte Serbest Bölge’nin kurulması iptal edilmişti. Karasu Limanı ve geleceğinden bahsi geçen yatırımlarla birlikte Serbest Bölge tekrar açılması gündeme gelebilir.
- Filyos Serbest Bölgesi
Zonguldak’a yukarıdaki konuma göre kurulan ve 1999 yılı içinde serbest bölge olarak duyurulan Filyos Serbest Bölgesi 30 Ekim 2010 yılında Serbest Bölge statüsü alınarak doğrudan sanayi bölgesi olma potansiyeline dönüştü. Günümüzde ise bu şekilde hizmet vermektedir. Bölge içi sanayide etkileşim olması beklendiği için bu karar alınmıştır.
27.3.21
Unicorn şirket nedir?
Unicorn, Türkçe manasıyla tek boynuzlu at anlamına gelmektedir. Mitolojide, saf ve masum olduğuna, kanı içildiğinde kişiyi ölümsüz kıldığına, bu nedenle öldürmenin lanet getireceğine inanılan efsanevi bir hayvan olduğu söylenmektedir. Latince ismi olan Unicorn; "bir-tek" anlamına gelen uni- ve boynuz anlamına gelen cornus sözcüklerinden türemiştir (Türkçe karşılığı Tekboynuz'dur). Yine bir efsaneye göre, sadece bakire kızların yanına yaklaşır ve bu şekilde yakalanabilir.
Amerikalı ünlü yatırımcı Aileen Lee tarafından girişim dünyasına kazandırılan unicorn tanımı 1 milyar doları aşan şirketler için kullanılıyor. Yani bir girişim şirketinin 1 milyar dolar ve üzeri değeri varsa o şirket unicorn oluyor. Unicorn şirketler en fazla ABD'den çıkıyor.
ABD’de Silikon Vadisi’nde kurulan Apple, Microsoft, Google gibi girişim şirketleri yatırımcılar sayesinde hızlı büyümeler yakaladılar ve bugünün devleri haline geldiler. Bunlar 80’lerin ve 90’ların sonunda yaşanan gelişmelerdi. Ancak 2000’li yıllardan bu yana girişimcilik ekosisteminde inanılmaz bir büyüme görüldü. 2010 yılından bu yana ise bu büyüme kat kat hızlandı ve milyar dolarlık girişimlerin sayısı hızla arttı.Dünyada değeri her geçen gün artan unicorn girişimlere örnek vermek gerekirse, Uber'den bahsedebiliriz. Toplumun sorununa dikkat çeken ve bir anda yükselişe geçen Uber, değerine değer katmaya devam ediyor
Unicorn, girişimcilik dünyasında da kullanılan bir tabirdir. Unicorn girişim olabilmek için en az bir milyar dolar değerlemeye ulaşmak gerekmektedir. 10 milyar dolar seviyesine ulaşan girişimler ise 'Deacorn' olarak ifade edilmektedir. Türkiye'de unicorn girişim olarak nitelendirilebilecek ikinci yatırım ise 'Getir' olmuştur. 2,6 milyar dolar olarak değerlenen Getir'den önce Peak Games 1,8 milyar dolar değerleme ile ilk unicorn olarak nitelendirilmişti.