instagram twitter linkedin github youtube

13.11.18

Hasan Boğuldu gölet hikayesi

Edremit Körfezi’nde gelenek haline gelmiş çarşamba günleri kurulan yöresel pazarda, köylüler gelerek ellerindeki yetiştirdikleri ya da emek verdikleri ürünleri satar.
 Beyoba Köyü’nün güzel kızı Emine; yetiştirdiği süt, bal, peynir, tereyağı gibi ürünleri beş saatlik bir yürüme mesafesiyle dağdan inerek pazara getirip satarak ailesinin geçimini sağlardı. Ova Köyü’nden yakışıklı Hasan da aynı şekilde, aynı pazarda sebze ve meyve satmaktadır. Emine ve Hasan bu pazarda tanışır ve birbirlerine aşık olurlar.
Her hafta Çarşamba günlerinde pazarda; Hasan, Emine’ye aldığı sebze ve meyvelerin yanında karpuz da ikram etmektedir.
Hasan ve Emine birbirlerine duydukları büyük özlemi bitirmek için evlenmeye karar verirler. Emine’nin ailesi ise bu evlilik kararından damat adaylarının ovada yetişmesi nedeniyle haz etmez. Hasan’ın Yörük hayatını ağır bulacağı, dayanamayacağı kanısındadırlar.
İki gencin birbirleriyle evlenmeye kararlı olduğunu gören aile, Hasan’ın gücünü sınamak için bir sınavdan geçmesini şart koşar. Kırk kiloluk bir tuz çuvalını beş saat mesafedeki Kazdağları’nın zirvesine yakın bulunan obaya sırtına alıp çıkarabilirlerse; Emine ile evlenmesine izin verilecektir. Hasan ve Emine’nin aşkının mutlu sonla tamamlanmaması için birçok etmen devreye girer ve onların bu aşkına mani olmak için çaba sarf eder.
Kırk kilo tuz çuvalını sırtlayıp Emine ile birlikte yola düşen Hasan, beş altı kilometre sonunda yavaşlamaya, yorulmaya başladığından dolayı dizlerinin bağları da çözülmektedir. Ova genci olan Hasan, nazik ve ağır işlerden uzak yetiştiği için yüke dayanamaz. Bulunduğu yere yığılır kalır.
Emine ise her şeyden habersiz bir şekilde sevgilisinin arkasında olduğunu düşünür ve yürümeye devam etmektedir. Köye vardığında arkasında sevdiği adamı göremeyince geriye döner ve onu aramaya başlar. Hasan’a hediye ettiği yazmanın gölette yüzdüğünü görünce boğulduğunu düşünür ve kendini yazmasıyla bir çınar ağacına asarak intihar eder.Zamanla dalları Hasan’ın boğulduğu gölete uzanan Çınar, Emine Çınarı; gölet ise Hasan boğuldu göleti olarak adlandırılarak o ölümsüz aşkın izini günümüze kadar taşır.