instagram twitter linkedin github youtube

27.2.22

Montrö sözleşmesi nedir? Maddeleri nelerdir?

Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936'da imzalanan ve Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. Sözleşmenin şartları, özellikle Sovyetler Birliği Donanması'na Akdeniz'e erişim hakkı sağlaması yıllar boyunca tartışma konusu olmuştur. 1923'te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerine geçmiştir. Bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun da görevi sonlanmıştır.

Türkiye'nin girişimi Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin diğer akitleri tarafından da kabul edilince Boğazlar'ın rejimini değiştirecek olan konferans, 22 Haziran 1936'da İsviçre'nin Montrö kentinde toplanmıştır. İki ay süren toplantılardan sonra 20 Temmuz 1936'da Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Türkiye tarafından imzalanan yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye'nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye'ye geçmiştir.

Sözleşmenin amacı; “Boğazlardan geçişi ve gemilerin ulaşımını, Lozan Barış Antlaşması’nın 23’üncü maddesiyle tespit edilen prensip doğrultusunda, “boğazlarda barış ve savaş zamanında serbest geçiş ilkesi”, Türkiye’nin ve Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliği çerçevesinde düzenlemek olarak belirlendi.

Sözleşmenin nasıl iptal edileceği 28’inci maddede düzenleniyor. Buna göre; sözleşmenin yürürlük süresi 20 yıl. Bu süre 9 Kasım 1956 tarihinde sona erdi. Ancak iptal sürecinin başlayabilmesi için imzacı devletlerden birinin sözleşmede yer aldığı şekliyle fesih beyanını depoziter devlet olan Fransa’ya bildirmesi gerekiyor. II. Dünya Savaşı süresince ve hemen sonrasında ABD, İngiltere ve SSCB arasında Sözleşme’nin feshi veya değiştirilmesi birkaç defa gündeme gelmesine rağmen bugüne kadar bu süreç hiç işletilmedi.

Türk heyetinde yer alan kişiler;

  • Dr.Tevfik Rüştü Aras, Heyet başkanı, Dışişleri Bakanı, izmir Milletvekili; 
  • B. Suad DAVAZ, Türkiye Cumhuriyeti'nin Paris'de Olağanüstü ve Tamyetkili Büyükelçisi; 
  • B. Numan Menemencioglu, Türkiye Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri; 
  • B. Asım Gündüz, Korgeneral, Genelkurmay ikinci Başkanı;
  • B. Necmeddin Sadak, Türkiye'nin Milletler Cemiyeti'nde Sürekli Temsilcisi, Sivas Milletvekili, Dışişleri Komisyonu Raportörü.

Maddeleri

  1. Yüksek Âkid Taraflar Boğazlarda denizden geçiş ve seyrisefain serbestisi prensibini kabul ve teyid ederler, Bu serbestinin istimali bundan böyle işbu Mukavele hükümleri ile tanzim edilir. 
  2. Sulh zamanında, ticaret gemileri, sancak ve hamule ne olursa olsun, gündüz ve gece, aşağıdaki 3 üncü maddenin hükümleri mahfuz kalmak üzere hiç bir merasime tâbi olmadan Boğazlardan geçiş ve seyrisefain tam serbestisinden müstefid olacaklardır. Bu gemiler Boğazların hiç bir limanında tevakkuf etmeksizin transit suretile geçtikleri takdirde Türkiye alâkadar makamları tarafından cibayeti bu Mukavelenamenin 1 inci lahikasında derpiş edilen rüsum veya tekâliften başka hiç bir rüsum veya tekâlife tâbi tutulmıyacaktır. Bu rüsum veya tekâlifin cibayetini teshil etmek için Boğazlardan geçecek ticaret gemileri 3 üncü maddede tasrih edilen merkezin memurlarına isimlerini, tabiiyetlerini, tonajlarını, gidecekleri yeri ve nereden geldiklerini bildireceklerdir. Kılavuzluk ve römorkaj ihtiyarî kalır.
  3. Ege Denizinden veya Karadenizden Boğazlara dahil olacak her gemi, beynelmilel sıhhî hükümler çerçevesi dahilinde Türk nizamlarile vazedilmiş olan sıhhî kontrola tâbi olmak için Boğazlar methaline yakın bir sıhhat merkezinde tevakkuf edecektir. Temiz patenteleri olan veyahut işbu maddenin 2 nci fıkrasındaki hükümlerin şümulüne girmediklerini tasdik eden sıhhî bir beyanname ibraz eyliyen gemiler için bu kontrol gündüz ve gece mümkün olan azamî süratle icra edilecek ve bu gemiler Boğazlardan geçişleri esnasında başka hiç bir tevakkufa mecbur edilmiyeceklerdir. İçinde veba, kolera, sarıhumma lekelihumma veya çiçek vakaları bulunan veyahut içinde yedi günden az bir zaman evvel bu hastalıklar bulunmuş olan gemilerle bulaşık bir limanı beş defa 24 saatten az bir zamandan beri terketmiş olan gemiler Türk makamlarının tayin edebilecekleri sıhhat zabıta memurlarını irkâb etmek üzere bundan evvelki fıkrada tasrih edilen sıhhat merkezinde tevakkuf edeceklerdir. Bundan dolayı hiç bir rüsum ve tekâlif alınmıyacak ve sıhhat zabıta memurları Boğazların mahrecinde bir sıhhat merkezinde indirileceklerdir.
  4. Harb zamanında, Türkiye muharib olmadığı takdirde, ticaret gemileri, sancak ve hamule ne olursa olsun, 2 nci ve 3 üncü maddelerde derpiş edilen şerait dairesinde Boğazlarda geçiş ve seyrisefer serbestisinden müstefid olacaklardır. Kılavuzluk ve römorkaj ihtiyarî kalır.
  5. Harb zamanında, Türkiye muharib olduğu takdirde, Türkiye ile harb eden bir memlekete mensub olmıyan ticaret gemileri, düşmana hiç bir suretle müzaheret etmemek şartile, Boğazlarda geçiş ve seyrisefer serbestisinden müstefid olacaklardır. Bu gemiler Boğazlara gündüz girecekler ve geçiş her defasında Türk makamları tarafından gösterilecek yoldan vaki olacaktır.
  6. Türkiye kendini pek yakın bir harb tehlikesi tehdidine maruz telâkki ettiği takdirde yine 2 nci madde hükümlerinin tatbikına devam edilecektir. Ancak gemilerin Boğazlara gündüz girmeleri ve geçişin, her defasında Türk makamları tarafından gösterilen yoldan vaki olması lâzımdır Kılavuzluk bu takdirde mecburî kılınabilecek, ancak ücrete tâbi olmıyacaktır.
  7. (Ticaret gemileri) tabiri işbu mukavelenamenin ikinci kısmile istihdaf edilmemiş bütün gemilere şamildir. 

  8. işbu mukavele mucibince harb gemileri ve onların vasıfları ile tonajlarının hesabı için muteber olacak tarif işbu mukavelenamenin ikinci lahikasında olan tariftir.
  9. Askerî bahriyenin mayi olsun olmasın mahrukat nakli için hasseten inşa edilmiş olan yardımcı gemileri 13 üncü maddede istihdaf olunan mütekaddim ihbara tâbi tutulmıyacak ve Boğazları münferiden geçmek şartile 14 ve 18 inci maddeler mucibince tahdide tâbi tonajlar hesabına girmiyeceklerdir. Bununla beraber sair geçiş şeraiti hususunda harb gemilerine kıyasen muameleye tâbi tutulmakta berdevam olacaklardır.Bundan evvelki fıkrada istihdaf edilen yardımcı gemiler, derpiş edilen istisnadan ancak teslihatları: sabih hedeflere karşı azamî, 105 milimetre çapında iki top; ve hava hedeflerine karşı azamî, 75 milimetre çapında iki silâhtan fazlasını ihtiva etmediği takdirde istifade edebileceklerdir.
  10. Sulh zamanında hafif suüstü gemileri, küçük muharebe gemileri ve yardımcı gemiler gerek Karadenize sahildar olan gerek olmıyan Devletlere mensub bulunsunlar, hiç bir rüsum ve tekâlife tâbi tutulmadan Boğazlardan geçiş serbestisinden istifade edeceklerdir, şu şart ile ki bunlar Boğazlara gündüz ve aşağıdaki 13 üncü ve müteakib maddelerde derpiş edilen şerait dairesinde girerler. Yukarıki fıkrada istihdaf edilen sınıflara dahil olan gemilerden gayrı harb gemileri ancak 11 ve 12 nci maddelerde derpiş edilen hususî şerait dahilinde geçiş hakkını haiz olacaklardır.
  11. Karadeniz sahildarı Devletler 14 üncü maddenin 1 inci fıkrasında derpiş edilen tonajdan yüksek bir tonajda bulunan hattıharb gemilerini, Boğazlardan geçirmeğe mezundurlar, şu şart ile ki: bu gemiler Boğazları birer birer ve refakatlerinde en çok iki Torpito ile geçerler.
  12. Karadeniz sahildarı Devletler, bu deniz haricinde inşa ettirdikleri veya satın aldıkları denizaltı gemilerini, eğer tezgâha konma veya mubayaadan Türkiyeye vakti zamanile haber verilmiş ise, üssübahrilerine iltihak etmek üzere, Boğazlardan geçirmek hakkını haiz olacaklardır. Mezkûr devletlere aid denizaltı gemileri, bu hususta Türkiyeye tasrihat verilmek şartile, bu deniz haricinde kâin tezgâhlarda tamir edilmek üzere keza Boğazlardan geçebileceklerdir. Gerek birinci ve gerek ikinci takdirde denizaltı gemileri gündüz ve su üstünde seyrisefer edecekler ve Boğazlardan münferiden geçeceklerdir.
  13. Harb gemilerinin Boğazlardan geçmesi için Türkiye Hükümetine siyasî tarik ile bir mütekaddim ihbar vaki olmak lâzımdır. Bu mütekaddim ihbarın normal müddeti sekiz gün olacaktır; ancak Karadeniz sahildarı olmıyan Devletler için bu müddetin on beş güne iblâğı arzuya şayandır. Bu mütekaddim ihbarda gemilerin gidecekleri mahal, isimleri, tipleri ve adedleri ile azimette geçiş ve ledelicab, avdette geçiş tarihleri tasrih edilecektir. Her tarih tebeddülü üç günlük bir mütekaddim ihbara mevzu teşkil edecektir. Azimet geçişinde Boğazlara giriş ilk mütekaddim ihbarda gösterilen tarihten itibaren beş gün zarfında vuku bulmalıdır. Bu mühletin inkızasından sonra ilk mütekaddim ihbar için olduğu gibi ayni şerait dahilinde yeni bir mütekaddim ihbar verilecektir. Geçiş esnasında bahrî kuvvet kumandanı, tevakkufa mecbur olmaksızın, Çanakkale veya Karadeniz Boğazlan methalindeki bir işaret istasyonuna emri altındaki kuvvetin sarih teşekkülünü bildirecektir.
  14. İşbu mukavelenamenin 11 inci maddesinde ve 3 üncü lahikasında derpiş edilen ahval müstesna olmak üzere Boğazlarda transit halinde bulunabilecek ecnebi bahrî kuvvetlerin azamî tonaj mecmuu 15.000 tonu tecavüz etmiyecektir. Her halde bundan evvelki fıkrada istihdaf edilen kuvvetler dokuz gemiden ziyade olamaz. Karadenize sahildar olan veya olmıyan Devleletre aid olup, 17 nci madde ahkâmına tevfikan Boğazlardaki bir limanı ziyaret eden gemiler bu tonaja dahil olmıyacaklardır. Keza geçiş esnasında hasara uğramış olan harb gemileri bu tonaja dahil olmıyacaklardır; bu gemiler tamirat esnasında, Türkiye tarafından isdar edilen hususî emniyet ahkâmına tâbi tutulacaklardır.
  15. Boğazlarda transit olarak bulunan harb gemileri hamil bulunabilecekleri hava sefinelerini hiç bir suretle kullanamazlar.
  16. Boğazlarda transit olarak bulunan harb gemileri, hasar veya deniz arızası halleri müstesna olmak üzere, geçişlerine muktazi müddetten fazla Boğazlarda kalamazlar.
  17. Yukarıki maddelerin ahkâmı her hangi bir tonaj veya teşekkülde bir bahrî kuvvetin, Türkiye Hükümetinin daveti üzerine Boğazlardaki bir limana mahdud bir müddet için bir nezaket ziyaretinde bulunmasına hiç bir surette mâni olamaz. Bu kuvvet Boğazları geldiği yoldan terkedecektir, şu kadar ki, 10, 1 4 ve 18 inci maddeler ahkâmı mucibince Boğazlardan transit olarak geçmek için matlûb şeraiti haiz ise bu hükümden müstesnadır.
  18. 1 – Karadeniz sahildarı olmıyan Devletlerin sulh zamanında bu denizde bulundurabilecekleri tonaj mecmuu aşağıdaki veçhile tahdid edilmiştir: a) Aşağıdaki (b) fıkrasında derpiş edilen hal müstesna olmak üzere mezkûr Devletlerin mecmu tonajı 30.000 i tecavüz etmiyecektir. b) Şayed her hangi bir zaman Karadenizin en kuvvetli filosunun tonajı işbu mukavelenamenin imzası tarihinde bu denizde en kuvvetli olan filonun tonajını, asgarî 10.000 ton tecavüz ederse (a) fıkrasında tasrih edilmiş olan 30.000 tonluk mecmu tonaj o derecede ve azamî 45.000 tona varmaya değin tezyid edilecektir. Bu maksadla, sahildar her devlet işbu mukavelenamenin 4 üncü lahikasına tevfikan Türkiye Hükümetine her senenin 1 kânunusani ve 1 temmuz tarihlerinde Karadenizdeki filosunun tonaj yekûnunu bildirecektir ve Türkiye Hükümeti bu malûmatı sair Yüksek Âkid Taraflara ve keza Akvam Cemiyeti Umumî Kâtibine isal edecektir. c) Karadenize sahildar olmıyan Devletlerden herhangi birinin bu denizde bulundurabileceği tonaj yukarıki a) ve b) fıkralarında istihdaf edilen mecmu tonajın üçte ikisini tecavüz etmiyecektir. d) Bununla beraber Karadeniz sahildarı olmıyan bir veya bir kaç Devlet bu denize, insanî bir maksadla bahrî kuvvetler göndermek istedikleri takdirde, mecmuu hiç bir ihtimalde 8.000 tonu tecavüz edemiyecek olan bu kuvvetler işbu mukavelenamenin, 13 üncü maddesinde derpiş edilen mütekaddim ihbara lüzum olmaksızın aşağıdaki şerait dahilinde Türkiye Hükümetinden istihsal edecekleri müsaade üzerine Karadenize girebileceklerdir. Eğer yukarıdaki a) ve b) fıkralarında istihdaf edilen tonaj mecmuu dolmamışsa ve gönderilmesi taleb edilen kuvvetlerle tecavüz edilmiyecek ise Türkiye Hükümeti kendisine vaki olan talebi aldıktan sonra en kısa bir müddet zarfında mezkûr müsaadeyi ita edecektir. Şayed mezkûr mecmu tonaj zaten istimal edilmiş bulunuyorsa veya, gönderilmesi taleb edilen kuvvetlerle bu yekûn tecavüz edilecek ise, Türkiye Hükümeti, bu müsaade talebinden Karadeniz sahildarı Devletleri derhal haberdar edecek ve eğer bu Devletler, haberdar edildiklerinden 24 saat sonra bir itiraz serdetmezler ise alâkadar Devletlere, talebleri hakkında verdiği kararı en geç kırk sekiz saatlik nizamî bir mühlet zarfında bildirecektir. Karadenize sahildar olmıyan Devletler bahrî kuvvetlerinin, Karadenize bundan sonraki her duhulü ancak yukarıki a) ve b) fıkralarında derpiş edilen mecmu tonajın müsaadesi nisbetinde olacaktır. 2 — Karadenizde bulunmalarının maksadı ne olursa olsun, sahildar olmıyan Devletlerin harb gemileri bu denizde yirmi bir günden “ziyade kalamıyacaklardır.
  19. Harb zamanında, Türkiye muharib olmadığı takdirde, harb gemileri 10 ilâ 18 inci maddelerde tasrih edilen şeraitin ayni şerait dahilinde Boğazlardan tam bir geçiş ve seyrisefain serbestisinden müstefid olacaklardır. Bununla beraber muharib herhangi bir Devletin harb sefinelerinin Boğazlardan geçmesi memnu olacaktır, şu kadar ki,işbu mukavelenamenin 25 inci maddesinin tatbiki şümulüne giren haller ve keza Akvam Cemiyeti misakı çerçevesi dahilinde akdedilip mezkûr misakın 18 inci maddesi ahkâmı mucibince tescil ve neşredilen ve Türkiyeyi bağlıyaa bir mütekabil müzaheret muahedenamesi mucibince, tecavüze duçar olan bir Devlete yapılacak müzaheret halleri bundan müstesnadır. Yukarıki fıkrada derpiş edilen istisnaî ahvalde 10 ilâ 18 inci maddelerde tasrih edilen tahdidat kabili tatbik olmıyacaktır. Yukarıki 2 nci fıkrada vazedilen geçiş memnuiyetine rağmen, Karadenize sahildar olan veya olmıyan muharib Devletlere aid olup da mensub bulundukları limanlardan ayrılmış bulunan harb gemileri bu limanlara iltihak etmek müsaadesini haizdirler. Muharib harb gemilerinin Boğazlarda bir gûna zabt ve müsadereye tevessül etmeleri, muayene hakkını icra eylemeleri veya diğer herhangi bir hasmane harekette bulunmaları memnudur.
  20. Harb zamanında, Türkiye muharib olduğu takdirde, 10 ila 18 inci maddeler ahkâmı tatbik edilmiyecektir; harb gemilerinin geçmesi tamamen Türkiye Hükümetinin rey ve ihtiyarına bırakılacaktır.
  21. Türkiye, kendisini pek yakın bir harb tehlikesi tehdidine maruz telâkki ettiği takdirde, işbu mukavelenamenin 20 nci maddesi ahkâmını tatbik hakkını haiz olacaktır. Yukarıki fıkranın Türkiyeye verdiği salâhiyetin Türkiye tarafından istimalinden evvel Boğazlardan geçmiş olup bu suretle mensub bulundukları limanlardan ayrılmış bulunan harb gemileri bu limanlara iltihak edebileceklerdir. Bununla beraber şurası mukarrerdir ki Türkiye, tavır ve hareketi ile işbu maddenin tatbikına sebep olan Devletin gemilerini bu haktan istifade ettirmiyebilecektir. Türkiye Hükümeti, yukarıki birinci fıkranın kendisine verdiği salâhiyeti istimal ettiği takdirde Yüksek Âkid Taraflarla Akvam Cemiyeti Umumî Kâtibine bu hususta bir tebliğ gönderecektir. Cemiyeti Akvam Konseyi üçte iki ekseriyetle Türkiyenin bu suretle ittihaz etmiş olduğu tedbirlerin haklı olmadığına karar verirse ve işbu mukavelenameye vaziülimza Yüksek Âkid Tarafların ekseriyeti de keza ayni reyde bulunursa, Türkiye Hükümeti bahse mevzu tedbirlerle işbu mukavelenamenin 6 nci maddesi mucibince alınmış olabilecek tedbirleri refetmeği taahhüd eder.
  22. İçinde veba, kolera, sarıhumma, lekelihumma veya çiçek vakaları bulunan veyahut içinde yedi günden az bir zaman evvel bu hastalıklar bulunmuş olan harb gemilerile, beş defa 24 saatten az bir zamandan beri bulaşık bir limanı terketmiş olan harb gemileri, Boğazları karantine altında geçecekler ve Boğazların bulaştırılmasına imkân bırakmamak için muktazi tahaffuz tedbirlerini gemi vesaitile ittihaz etmeğe mecbur olacaklardır.
  23. Sivil hava sefinelerinin Akdeniz ile Karadeniz arasında geçişini temin etmek için, Türkiye Hükümeti Boğazların memnu mıntakaları haricinde bu geçişe mahsus hava yollarını gösterecektir;sivil hava sefineleri Türkiye Hükümetine, arızî uçuşlar için üç gün evvel bir mütekaddim ihbar ve muntazam servis seferleri için geçiş tarihlerini tasrih eden umumî bir mütekaddim ihbar vermek suretile bu yolları kullanabileceklerdir. Diğer taraftan, Boğazların yeniden askerileştirilmesine rağmen, Türkiye Hükümeti, Türkiyede mer’i havaî seyrisefer nizamatına tevfikan Avrupa ile Asya arasında Türkiye arazisi üzerinden uçmalarına müsaade edilmiş olan sivil hava sefinelerinin tam bir emniyetle geçmeleri için muktazi teshilâtı gösterecektir.Uçuş müsaadesi verilmiş olan ahval için Boğazlar mıntakasında takib edilecek yol vakit vakit gösterilecektir.
  24. Boğazlar rejimine dair 24 temmuz 1923 tarihli mukavelename mucibince teessüs etmiş olan Beynelmilel Komisyonun salâhiyetleri Türkiye Hükümetine devredilmiştir. Türkiye Hükümeti 11, 12, 14 ve 18 inci maddelerin tatbikına mütedair istatistikleri toplamağı ve malûmatı vermeği taahhüd eder. Türkiye Hükümeti, bu mukavelenamenin harb gemilerinin Boğazlardan geçişine dair olan her hükmünün icrasına nezaret edecektir. Türkiye Hükümeti, ecnebi bahrî bir kuvvetin yakında Boğazlardan geçeceğinden haberdar edilir edilmez, bu kuvvetin teşekkülünü, tonajını, Boğazlara duhulü için derpiş edilen tarihi ve ledelicab, muhtemel avdet tarihini Yüksek Âkid Tarafların Ankâradaki mümessillerine bildirecektir. Türkiye Hükümeti Boğazlarda ecnebi harb gemilerinin seyriseferini gösteren ve ticarete ve işbu mukavelenamede derpiş edilen bahrî ve havaî seyrisefaine faideli olan her türlü malûmatı ihtiva eden senelik bir raporu Akvam Cemiyeti Umumî Kâtibliğile Yüksek Âkid taraflara tevdi edecektir.
  25. İşbu mukavelenamenin hiç bir hükmü, Türkiye için veya Akvam Cemiyeti azası herhangi başka bir Yüksek Âkid Taraf için Akvam Cemiyeti Misakından mütevellid hukuk ve vecibeleri ihlâl edemez.
  26. İşbu mukavelename en kısa bir müddet zarfında tasdik edilecektir. Tasdiknameler, Paris’de Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Hazinei Evrakına tevdi edilecektir. Japonya Hükümeti, tasdikin icra edilmiş olduğunu Parisdeki siyasî mümessilli vasıtasile Fransa Cumhuriyeti Hükümetine bildirmekle iktifa edebilecek ve bu takdirde tasdiknameyi mümkün oİan süratle isal edecektir. Türkiyeninki de dahil olmak üzere altı tasdikname tevdi edilir edilmez bir tevdi zabıtnamesi tanzim edilecektir. Bundan evvelki fıkrada derpiş edilen tebliğ, bu hususta, tasdikname tevdiine muadil olacaktır. İşbu Mukavelename bu zabıtname tarihinden itibaren mer’iyet mevkiine girecektir. Fransa Hükümeti bundan evvelki fıkrada derpiş edilen zabıtname ile bilâhara tevdi edilecek tasdiknamelerin tevdi zabıtnamelerinin aslına mutabık birer suretini Yüksek Âkid Tarafların kâffesine tevdi edecektir.
  27. Mevkii mer’iyete girdiğinden itibaren, işbu mukavelename, 24 temmuz 1923 tarihli Lozan Sulh Muahedenamesine vaziülimza herhangi bir Devletin iltihakına açık olacaktır. Herhangi bir iltihak diplomasi tarikile Fransa Cumhuriyeti Hükümetine, ve onun tarafından da Yüksek Âkid Tarafların kâffesine tebliğ edilecektir. Bu iltihak Fransa Hükümetine yapılan tebliğ tarihinden itibaren muteber olacaktır.
  28. İşbu mukavelename mevkii mer’iyete girdiği tarihten itibaren yirmi sene müddetle mer’i olacaktır. Bununla beraber işbu mukavelenamenin 1 inci maddesinde teyid edilen geçiş ve seyrisefain serbestisi prensibinin müddeti namahduddur. Mezkûr yirmi senelik müddetin inkızasından iki sene evvel, hiç bir Yüksek Âkid Taraf, Fransa Hükümetine fesih ihbarnamesi vermemiş ise, işbu mukavelename, bir fesih ihbarnamesi gönderilmesinden itibaren iki sene geçinciye kadar muteber kalacaktır. Bu ihbarname Fransa Hükümeti tarafından Yüksek Âkid Taraflara tebliğ edilecektir. İşbu mukavelename, bu madde ahkâmı mucibince feshedildiği takdirde Yüksek Âkid taraflar yeni bir mukavelenamenin ahkâmını tesbit etmek üzere kendilerini bir konferansta temsil ettirmek hususunda mutabıktırlar.
  29. İşbu mukavelenamenin mer’iyet mevkiine girmesinden itibaren her beş senelik müddetin hitamında Yüksek Âkid Taraflardan her biri, işbu mukavelenamenin bir veya birkaç hükmünün tadilini teklife teşebbüs edebilecektir. Yüksek Âkid Taraflardan biri tarafından vaki olan tadil talebi, kabule şayan olmak için, şayed 14 üncü veya 18 inci maddelerin tadilini istihdaf ediyorsa diğer Yüksek bir Âkid,ve şayed diğer herhangi bir maddenin tadilini istihdaf ediyorsa, diğer iki Yüksek Âkid tarafından iltizam edilmelidir. Bu suretle iltizam edilen tadil talebi cari beş senelik müddetin inkızasından üç ay evvel Yüksek Âkid Tarafların herbirine tebliğ edilecektir. Bu ihbarname teklif edilen tadilâtın mahiyetini ve sebeplerini ihtiva edecektir. Bu teklifler üzerinde diplomasi tarikile bir neticeye vasıl olmak mümkün olmazsa Yüksek Âkid Taraflar bu hususta toplanacak bir konferansta kendilerini temsil ettireceklerdir. Bu konferans ancak ittifakı âra ile karar verebilecektir, bu hükümden 14 üncü madde ile 18 inci maddeye müteallik tadıl halleri müstesna olup bunlar için Yüksek Âkid Tarafların dörtte üçünün ekseriyeti kifayet edecektir. Bu ekseriyet, Türkiye dahil olmak üzere, Karadeniz sahildarı Yüksek Âkid Tarafların dörtte üçünü ihtiva etmek suretile hesap edilecektir. Tasdikan lilmakal yukarıda isimleri mezkûr Murahhaslar işbu mukavelenameyi imza etmişlerdir. Montreux’de yirmi temmuz bin dokuz züz otuz altı tarihinde on bir nüsha olarak tanzim edilmiştir. Bunlardan murahhaslar tarafından mühürlenmiş olan birinci nüsha, Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Hazinei Evrakına vazedilecektir, diğer nüshalar da vaziülimza Devletlere teslim edilmiştir.