instagram twitter linkedin github youtube

5.6.20

Basel III nedir?

 2008 Küresel Finansal Krizi'ninden sonra sonra Basel II uzlaşısının yetersiz yönlerini gidermek ve bankacılık sektöründe riski azaltmak üzere, finansal düzenlemeleri ve denetimini sağlamlaştırmak amacıyla Basel Komitesi tarafından hazırlanmış ek bir düzenlemedir.   

Basel III, Basel II uzlaşısının eksikliklerini tamamlamak için çıkarılmış olsa da Basel II'ye yeni yaklaşımlar ekliyor. Sermaye tanımı, karşı taraf kredi riski yaklaşımı, sermaye oranını değiştirerek sermaye tamponu tanımı Basel II'ye eklenen yeniliklerden. Bankalara etkisi de bir o kadar geniş.

BASEL III UZLAŞISININ HEDEFLERİ
Basel III uzlaşısının ulaşmak istediği hedefler;

-Basel II'nin eksikliklerini gidermek,

-Finans sektörünü güçlendirmek için sermayelerde düzenleme yapmak,

-Mikro ve makro bazda düzenlemelerle bankaların risk ortamlarına karşın dayanıklılığını artırmak,

-Bankaların şeffaflığını artırmaktır.

BU HEDEFLERE ULAŞMAK İÇİN

-Nicelik olarak asgari sermayenin artırılması,

-Nitelik olarak asgari sermaye gerekliliği standardı getirilmesi,

-Kaldıraç oranları sınırlamaları koymak ve likidite düzenlemeleri yapılması,

-Trading için sermaye yeterliliği hesaplamalarında değişiklik yapılması,

-Karşı taraf kredi riski hesaplamalarında değişiklik yapılması gerekiyor.  

BASEL III UZLAŞISININ EKONOMİYE ETKİLERİ


Basel Bankacılık Komitesi'nin hazırladığı Basel III uzlaşısının, sermaye ve likiditeye getirdiği kuralların çok sıkı olması, küresel anlamda ekonomik buhrana sebep olabileceği konusunda ülkeleri endişelendiriyor.

Döviz kurlarında, emtia fiyatlarında ve arz talep dengesinde de global anlamda bir değişiklik olması bekleniyor. Bu konuyla ilgili yapılan bazı çalışmalar ve araştırmalar sonucunda gelişmekte olan ekonomilerin, gelişmiş ekonomilerden daha fazla etkileneceği söyleniyor. Bir diğer endişe de bir ülkenin ekonomik sistemindeki zayıflamanın diğer ülkeleri de kolayca etkileyebilecek olması.

Türkiye'de ise Basel düzenlemelerini kullanırsa diğer ülkeler gibi sermaye ihtiyacıyla karşılaşmayacağı bekleniyor çünkü Türkiye'deki bankacılık sistemi, getirilen düzenlemelere, 2001'de yaşanan ekonomik kriz sonucu tekrar organize edilen sistemi sayesinde uyumlu.

BDDK tarafından Basel III Kapsamında Yapılan Düzenlemeler


Basel III düzenlmeleri kapsamında BDDK tarafından 2014 yılından itibaren geçerli olmak üzere;

  • “Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik” ile yeni Özkaynak tanımı (“Eligible Capital”) yapılmıştır,
  • “Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” revize edilmiş, sermaye yeterliliği oranına ilave olarak Ana Sermaye Yeterlilik Oranı (“Tier 1 Ratio”) ve Çekirdek Sermaye Yeterlilik Oranı (“Common Equity Tier1 Ratio”, CET) tanımlanmış, bu oranlar sırasıyla sırasıyla %6 ve %4,5 olarak belirlenmiştir,
  • “Bankaların Kaldıraç Düzeyinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” ile Kaldıraç Oranı (Leverage Oranı) asgari düzeyi %3 olarak belirlenmiştir,
  • Likidite Karşılama Oranı (“Liquidity Coverage Ratio”, LCR) düzenlenmiştir.
  • Net İstikrarlı Fonlama Oranı (“Net Stable Funding Ratio”, NSFR) ile düzenleme taslağının 2015 yılında yayımlanması beklenmektedir.
Yukarıda değinilen Basel III kuralları, Basel Komitesi tarafından 2008 krizi sonrası istikrarın sağlanması amacıyla, finansal kuruluşların yüksek kalitede özkaynak ile faaliyet göstermelerini ve daha ihtiyatlı kaldıraç ve likidite oranları ile çalışmalarını sağlamayı hedeflemektedir.